Düzenek, büyüleyici, güneş sistemi, kamera ve teknoloji kelimelerinin anlamları nedir? düzenek Mekanizma. Nesne, dizge, özdek ...
Düzenek, büyüleyici, güneş sistemi, kamera ve teknoloji kelimelerinin anlamları nedir?
düzenek
- Mekanizma.
- Nesne, dizge, özdek ya da taneciklerin özelliklerini, değişkenlerini yer ile zamana bağlı olarak türeten ana kaide, denklem, fizyolojik yasalar topluluğu (nicem düzeneği, Newton düzeneği, sayıtım düzeneği... benzer biçimde).
- Etkileyen, çekici niteliği olan kimse ya da şey.
- Stanislavski'nin oyunculuk dizgesinin yaratıcılıkla ilgili çalışmasında, bir oyuncunun kendi yaşantısı olmayan bir görevi «eğer» sözcüğüyle değerlendirip o rolün lüzumlu havasına daha iyi girebilmesi için adeta kendini büyülemesi.
- Güneşle gezegenlerin oluşturdukları dizge.
- Bk. güneş dizgesi
-
Görüntülerin filme alınmasını elde eden Alet, alıcı. Beyaz perde ve Tv çekim aygıtı .
Kamera, birkaç temel öğeden oluşur: biri boş, öbürü görüntü kaydedilmiş filmi içeren makara (verici ve alıcı makaralar); dişlerin filmin deliklerine girip dönmesiyle filmi ışık penceresi önünde değişik hızlarda hareket ettiren Mekanik düzenek; çekilecek nesneden ışık ışınlarının filmin duyarlı bölümünde toplanmasını elde eden optik sistem .
Teknoloji
Bir endüstri dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan vasıta, gereç ve aygıtları kapsayan bilgi, uygulama bilimi. Teknoloji ek olarak, bir endüstri dalıyla ilgili üretim yöntemlerini, kullanılan vasıta, gereç ve aletleri kapsayan bilgidir. Değişen teknolojinin Latince karşılığı "Technoslogos" dur, "techne" yapmak, "logos" da bilmek anlamına gelmektedir. Alet ve edevat yapılması için lüzumlu olan bilgi ve kabiliyeti ifade etmektedir
-Derlemedir-
Sebep: sual düzeni
Güneş Sistemi
Güneş sistemi modeli iyi mi hazırlanabilir?
Güneş sistemi hakkında bilgi verir misiniz?
Bu ileti 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
düzenek
- Mekanizma.
- Nesne, dizge, özdek ya da taneciklerin özelliklerini, değişkenlerini yer ile zamana bağlı olarak türeten ana kaide, denklem, fizyolojik yasalar topluluğu (nicem düzeneği, Newton düzeneği, sayıtım düzeneği... benzer biçimde).
- Etkileyen, çekici niteliği olan kimse ya da şey.
- Stanislavski'nin oyunculuk dizgesinin yaratıcılıkla ilgili çalışmasında, bir oyuncunun kendi yaşantısı olmayan bir görevi «eğer» sözcüğüyle değerlendirip o rolün lüzumlu havasına daha iyi girebilmesi için adeta kendini büyülemesi.
- Güneşle gezegenlerin oluşturdukları dizge.
- Bk. güneş dizgesi
-
Solar system.
Görüntülerin filme alınmasını elde eden Alet, alıcı. Beyaz perde ve Tv çekim aygıtı .
Kamera, birkaç temel öğeden oluşur: biri boş, öbürü görüntü kaydedilmiş filmi içeren makara (verici ve alıcı makaralar); dişlerin filmin deliklerine girip dönmesiyle filmi ışık penceresi önünde değişik hızlarda hareket ettiren Mekanik düzenek; çekilecek nesneden ışık ışınlarının filmin duyarlı bölümünde toplanmasını elde eden optik sistem .
Teknoloji
Bir endüstri dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan vasıta, gereç ve aygıtları kapsayan bilgi, uygulama bilimi. Teknoloji ek olarak, bir endüstri dalıyla ilgili üretim yöntemlerini, kullanılan vasıta, gereç ve aletleri kapsayan bilgidir. Değişen teknolojinin Latince karşılığı "Technoslogos" dur, "techne" yapmak, "logos" da bilmek anlamına gelmektedir. Alet ve edevat yapılması için lüzumlu olan bilgi ve kabiliyeti ifade etmektedir
-Derlemedir-
YORUMLAR