Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir?

Ekosistemde gıda zinciri ve gıda ağının önemi nedir? BESİN ZİNCİRİ VE BESİN PİRAMİTLERİ BESİN ZİNCİRİ Bitkilerde birincil net ür...

Ekosistemde gıda zinciri ve gıda ağının önemi nedir?

BESİN ZİNCİRİ VE BESİN PİRAMİTLERİ






BESİN ZİNCİRİ
Bitkilerde birincil net üretim biçiminde biriken kimyasal enerji, beslenme kanalıyla bir hayvandan diğerine zincirleme olarak geçer. Bu geçiş esnasında bitkiyi oluşturan organik maddelerle inorganik maddeler, onları yiyen hayvanlara aktarılmış olur. Böylece, ekolojide gıda zinciri ortaya çıkar. Bitkiler, otobur ve etobur hayvanlar gıda zincirinin halkalarını oluştururlar.
  • Etobur hayvanlar
  • Otobur hayvanlar
  • Bitkiler


Gıda zincirleri


Doğada canlılar başka bir canlıyı gıda olarak kullanırken kendileride başka canlıların besini olurlar. Canlıların birbirlerini tüketmelerine nazaran sıralanmaları ile oluşan zincire gıda zinciri denir. Zincirin her halkası ayrı bir tür tarafınca oluşturulur. Sadece hiçbir süre doğada tek sıralı zincire rastlanmaz. Bir canlı gıda olarak birden fazla türü gıda olarak kullanırken kendiside birden çok türün besini olur. Bu durum zincirlerin birbirine karışıp beslenme ağları oluşturmasına niçin olur.

· Gıda zincirleri ile canlılar içinde organik madde ve enerji akışı gerçekleşir.

· Zincir ne kadar kısa ise madde ve enerji o denli ekonomik kullanılır.

· İlk halkada ototroflar bulunur.

· Son halkada 3.tüketiciler (Yırtıcılar) bulunur.

· Zincirdeki canlılar fonksiyonlarına nazaran üç tiptir.

1) üreticiler

2) Tüketiciler:

a) Birincil tüketiciler (Herbivorlar)

b) İkincil tüketiciler (Karnivorlar)

c) üçüncül tüketiciler (Karnivorlar)


3) Ayrıştırıcılar

· Ayrıştırıcılar zincire her halkadan katılabilir

· Her halkada önceki halkadan alınan organik madde ve enerjinin %90‘ı canlının yaşamsal vakalarında tüketilirken, canlı vücudunda saklı tutulan %10‘u besini olduğu sonraki halkaya geçer. Bu duruma %10 yasası denir.






Ekosistem, belirli bir alanda bulunan canlılar ile bu tarz şeyleri saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem denir. Eğer söz mevzusu ekosistem bir ziraat alanı içinde gelişiyorsa buna "agroekosistem" adı verilir. Organizmalarla cansız çevre elementleri birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Karşılıklı olarak madde alışverişi meydana getirecek halde birbirlerine tesir meydana getiren organizmalarla, cansız maddelerin bulunmuş olduğu herhangi bir tabiat parçası bir ekosistemdir.


Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin iyi mi olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Bir ekosistem, temel olarak abiyotik maddeler, üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılardan oluşur. Ekosistemlerde yaşam, enerji akışı ve gıda döngüleriyle sürer. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve gıda giriş-çıkışı süreklidir. (Sistem Teorileri ve Sibernetik düşüncesi de ekosistemden doğar.)


Bir ekosistemin dört temel bileşeni vardır. üreticiler ototroflar, tüketiciler (hetotroflar), ayrıştırıcılar (saprofitler) ve naturel çevre. İlk üç bileşen, dördüncü bileşenin oluşturduğu cansız tabiat içinde varlıklarını sürdüren canlı yaşamı kapsar. Cansız naturel çevre ile bu çevre içinde yaşamlarını sürdüren canlılar arasındaki ilişkileri ve etkileşimleri inceleyen bilim dalına ekoloji adı verilir.

Ekosistemde enerji çevrimi

Ekosistemde enerji çevrimi, ototrof organizmaların katabolizma faaliyetleriyle adım atar. Fotosentetik organizmalar, güneş enerjisini sentezledikleri organik bileşiklerin bağlarında depolarken, kemosentetik organizmalarda enerji membaı bazı inorganik bileşiklerin oksitlenmesinden sağlanır. Heterotrof organizmalar ise öteki organizmaların bünyesindeki enerjiyi kullanırlar.


EKOSİSTEM

Canlı varlıklar, canlı ve cansız çevreleriyle çeşitli karmaşık ilişkiler kurarak yaşamlarını sürdürürler ve böylece ekolojik sistemleri oluştururlar. Ekosistem olarak isimlendirilen bu karmaşık sistem “Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim içinde olan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bir tüm şeklinde†tanımlanır. Ekosistem = Kommunite (canlılar) + Cansız Çevre Büyüklüğü çok değişik olan tüm ekosistemlerin öğeleri ve işlevleri aynıdır, şu demek oluyor ki her ekosistem üretici tüketici ve ayrıştırıcılar şeklinde canlılarla, inorganik ve organik maddeler, fizyolojik koşullar benzer biçimde cansız öğelerlerden oluşmuştur.


Canlı öğelerin başlangıcında üreticiler şu demek oluyor ki yeşil bitkiler gelir. Tüketicilere ise hayvanlar dahildir. Bunlar da 1. derecede tüketiciler (otoburlar) ve 2. derecede tüketiciler (etoburlar) iki gruba ayrılır. Canlı öğelerin son basamağı ayrıtımcılarıdan (bakteri ve mantarlar) oluşmuştur. Bunlar ölü canlı parçalarını ayrıştırarak hayatlarını sürdürürler ve bu maddeleri canlıların tekrardan kullanabileceği bir şekle sokarlar.

Ekosistemdeki madde ve enerji nakli organizmalar içinde görülen gıda zinciri kanalıyla olur. Gıda zinciri ekosistemdeki canlılardan birinin ötekini gıda olarak alması sonucu oluşan bir zincirleme vakadır. Bazı canlılar naturel enerjiden faydalanarak ürettikleri maddeleri gıda zinciri kanalıyla öteki canlılara vermek suretiyle enerji akışını sağlarlar. Enerji akışı iki aşamada gerçekleşir. Birinci aşamada yeşil bitkiler güneş enerjisini fotosentez kanalıyla kimyasal enerjiye çevirerek besinsel ürünlerde depolar, ikinci aşamada ise hayvanlar bu bitkileri ve birbirlerini yiyerek lüzumlu enerjiyi sağlarlar, Kısaca otoburlar, yeşil bitkileri yiyerek organik maddeyi alır ve birkısmını enerji şeklinde kullanır, bir kısmını depolar. Karnivorlar (etçiller) ise otoburları ve birbirlerini yiyerek bu depolanmış organik maddeyi enerji üretimi, gelişme, gelişme ve üretimi için kullanır. Gıda zincirinin son halkasını ayrıştırıcılar (parçalıyıcılar) oluşturur. Bunlar canlı artıkların (ceset, dışkı vb.) ayrıştırarak organik maddeleri, minaralleri yeniden toprağa iade eder. Bu minerallerde yeşil bitkiler tarafınca kullanılır. Böylece tabiattaki madde döngüsü devam eder.

Gıda zincirine örnekler:

1- Ot, fare, tilki, dağ aslanı (üç üyeli bir zincir)

2- Ot, çekirge, kurbağa, yılan, atmaca (dört üyeli bir zincir)

3- Yonca, dana, insan, (üç üyeli bir zincir)


İnsan çoğu zaman gıda zincirinin son halkasıdır. Tabiatta birçok ufak gıda zinciri birbiri içine geçmiş durumdadır. İç içe geçmiş gıda zincirlerinin tümüne gıda ağı denir. Gıda zinciri ya da gıda ağını oluşturan canlılar içinde bir denge vardır. Herhangi bir basamaktaki bir değişiklik hayvan populaşyonları arasındaki dengeyi bozar ve herhangi bir basamaktaki değişimi onun üstündeki ya da onunla beslenen basamağı etkisinde bırakır, değişimlere hatta açlıktan ölüme sebep olur. Mesela; fareler ortadan kalktığında bunla beslenen yılan, tilki çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş benzer biçimde hayvanlar açlıktan ölür. Ya da tersi bir durumda, ortamdaki senenin, tilki, çakal yırtıcı kuşlar, başkuş benzer biçimde hayvanlar ortamdan kaldırılırsa köyler ve şehirler fare istilasına uğrar (üç yıl önceki Samsun ve Muğla'daki fare istilası benzer biçimde). Fare ve sıçanların çoğalmasıyla tarladaki sebzeye, meyveye verilen zarar arttığı benzer biçimde, veba, kuduz, tularemi, beyin zarı iltihaplanması, kolera, kanamalı sarılık benzer biçimde birçok hastalıkların yayılmasına sebep olur.

Kısacası zincirin bozulması, türlerden birinin azalmasına ötekinin çoğalmasına sebep olur. Bu dengenin bozulması ise gıda ağının son halkası olan insanı her yönden etkisinde bırakır ve insan soyunun geleceğini tehdit ederek, sonunda insan soyu da ortadan kalkabilir.


BİYOLOJİK ÇEVRE

Ekosferde yaşayan canlı türlerinin işlevlerine nazaran üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar olmak suretiyle 3 gruba ayrıldığını belirtmiştik. Biyolojik çevremizle ilgili bazı terimlerin anlamlarından bahsedelim.
Populasyon: Populasyon, belli bir bölgede yaşayan, aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluktur.
Komünite: Ekosistemlerdeki yaşama birliğidir. Mesela; bir adada yaşayan tüm nebat ve hayvan türleri o bölgede komünite oluşturur.
Habitat: Belli bir türün yaşamış olduğu bölgedir.
Ekolojik Niş: Organizmanın uyum gösterdiği cansız ve biyolojik koşulların bütünüdür.
Ekosfer: Canlı ve cansız öğelerden oluşur. Canlı öğeler; kendi aralarında üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar olarak cansız öğeler ise; inorganik ve organik maddeler, fizyolojik koşullar olarak ayrılır.


EKOSİSTEMLERDE BESİN VE ENERJİ İLİŞKİLERİ

Ekosistemdeki enerjinin birincil membaı güneştir. Bitkiler tarafınca üretilen enerji ilkin otoburlara sonrasında da etoburlara geçer (Bkz. Enerji Akışı).

Doğada varolan enerji, beslenme ilişkileri ve öteki ekolojik ilişkilerle, şekil ve yer değiştirerek devamlı yenilenir, asla kaybolmaz.


DOĞA GEÇİMİN POTANSİYELİ (KAPASİTESİ)
Beslenme İlişkileri

Organizmaların beslenme ilişkileri daima bir organizmanın ötekini gıda membaı olarak kullanımı biçiminde görülmez. Değişik türden canlılar, herhangi bir gıda kaynağını elde etmek için yarışabilirler. Bu vakaya, “ekolojik rekabet†denir. Otobur hayvanların belli bir bölgedeki ot varlığı için rekabet etmesi örnek verilebilir.

Canlılar arasındaki beslenme ilişkilerinin daima düşmanca olduğu düşünülmemelidir. Kimi zaman iki ayrı tür biraraya gelmiş olarak ortaklık kurabilir. Ekoloji biliminde bu vakaya “simbiyoz yaşam†denir. Bunun garip örneği, kaya ve taşların üstünde yaşayan likenler verilebilir (Mantar ve alg ortaklığı).

Beslenme ilişkileri, aynı tür canlılar içinde da görülür. Bu ilişki, bir arada beslenme, gıda yerini birbirlerine bildirme ya da tersi olarak gıda içi birbirleriyle savaşma şeklinde kendini gösterir.


ENERJİ AKIŞI

Her ekosistemde temel üreticiler, güneş enerjisini fotosentez kanalıyla kimyasal enerjiye dönüştürürler. Nebat dokularında organik madde olarak depolanan bu enerjinin bir kısmı, bitkilerin yaşamları için kullanılır, öteki kısmı beslenme kanalıyla otobur hayvanların vücuduna geçer. Onlar da gıda kanalıyla aldıkları bu enerjinin bir kısmı kendi yaşamları için kullanılır; kalan kısmı, otobur hayvanları yiyen etobur hayvanlara aktarılır. Böylece, son tüketicilere doğru devamlı ve tek yönlü bir enerji akışı sağlanır.


MADDELERİN DEVİR DAİMİ

Ekosistem içindeki yeşil bitkilerin üreticiler bulunduğunu belirtmiştik. Bitkileri yiyen hayvanlar (otoburlar) birincil tüketicilerdir (tavşan, zürafa... benzer biçimde). Bunlar bitkisel maddeyi hayvansal maddelere dönüştürürler. Birincil tüketiciler, ikincil tüketiciler (etoburlar) tarafınca yenir ve bunların da kimi zaman üçüncül bir tüketici (aslan, kaplan...vb.) tarafınca yendiği olur. Bu tür gıda zinciri hiçbir etobur tarafınca yenmeyen etoburla son bulur. Zincirin her bağlantısı yiyecek düzeyi olarak bilinir. Bir canlı daima bir yiyecek düzeyine bağlı olmayabilir. Mesela; insanoğlu nebat yedikleri süre birincil tüketicilerin yiyecek düzeyine bağlı olurken, et yedikleri süre ikincil tüketici olurlar.

Ölmüş nebat ve hayvan artıklarının yapısındaki organik maddeleri parçalayarak toprağa karışmasını elde eden canlılara indirgeyici (ayrıştırıcı) denir. İndirgeyiciler, organik maddeleri ayrıştırarak inorganik maddelere dönüştürürler. İnorganik maddeler de toprak vasıtasıyla bitkiler tarafınca alınarak organik maddelere çevrilirler.


Gıda Ağı

Gıda ağı, gıda zinciri teriminin doğadaki beslenme ilişkilerini daha gerçekçi olarak gösterebilmek amacıyla genişletilmiş biçimidir.

Gıda Zinciri ve Gıda Ağının Bazı Kuralları

1. Avcı hayvanın boyca büyük olması ona avantaj sağlar.

2. Avcı hayvanların, minimum emekle kendilerine en yüksek enerji ve gıda kıymeti sağlayacak boy ve özellikte av seçtikleri varsayılır. Ekolojide bu kurala optimum beslenme stratejisi denir.

3. Bir çok türde, bir avcı hayvanın ne kadar büyük olacağı, gıda olarak kullandığı av hayvanının ebatlarına, hareketliliğine geniş seviyede bağlıdır.


EKOSİSTEMLERDE REKABET

Ekosistemlerde rekabet, iki ya da daha çok organizmadan her birinin yaşaması için lüzumlu membaı ele geçirmeye emek harcaması anlamına gelir. Rekabet edilen lar, gıda, besleyici tuzlar, ışık, yer (saklanma, yavrulama, dinlenme, avlanma, beslenme) olarak sayılabilir.

Ekosistemlerde rekabet terimini 2'ye ayırarak inceleyebiliriz.

Tür İçi ve Türler Arası Rekabet : Aynı türün fertleri arasındaki rekabete “tür içi rekabet†denir. Etobur hayvanların av için rekabet etmeleri, tür içi rekabetin ufak bir örneğidir.

Birden çok türün birbirleriyle rekabetine ise “Türler Arası Rekabet†denir. Aynı türden canlıların birçok özelliği aynıdır. Bu yüzden, birbirleriyle rekabetleri de çakışan çıkarları yüzünden olur. Bunlar içinde beslenme ve barınma ilk başta gelir. Yavruların anne sütü için rekabet etmeleri tipik bir örnektir.

Türler arası rekabet ise yetersiz beslenme ve barınma larına ulaşmak için yapılır. Aynı tan beslenen iki değişik tür, aynı ortamda uzun süre yaşayamaz. Sözgelimi, aynı ot membaı için rekabet eden geyik ve gergedanlardan birisi ortamı terketmek zorunda kalır. Bu, ya türlerden birinin tükenmesi ya da başka bir yere göç etmesi biçiminde olur. Bu vakaya “Rekabette Elenme İlkesi (Gause ilkesi)†denir.


EKOSİSTEM

Belli bir bölgede canlı ve cansız ögelerin oluşturduğu sisteme ekosistem denir. Mesela; Akdeniz Bölgesi, Van Gölü birer ekosistemdir. En büyük ekosistem Dünya' dır.

Ekosistemleri kara ve su ekosistemi olarak gruplandırabiliriz.Çöl, orman, davet, mera, köy karasal ekosistem; dere, dere, baraj, göl, deniz ise birer su ekosistemidir.

Bir ekosistemin varlığını sürdürebilmesi için, ekosistemdeki canlı ve cansızlar içinde sıhhatli ilişkiler olması gerekir. Ek olarak lüzumlu olan enerji ve gıda devamlı sağlanmalıdır.

Ekosistemdeki üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar içinde naturel bir denge vardır. Bu canlı gruplarından biri yok olursa ya da aralarındaki denge bozulursa ekosistemdeki öteki canlılar da bundan etkilenir.Mesela; bir ormandaki ağaçların büyük bir kısmı kesilirse ormanda yaşayan canlılar yok olur. Ekosistemdeki ayrıştırıcılar zarar görürse nebat ve hayvan kalıntıları parçalanamaz. Madde döngüleri aksar ve ekosistemdeki canlılar negatif etkilenir. Bir göl ya da denizdeki balıklar aşırı avlanarak yok edilirse balıklarla beslenen öteki canlıların sayısı azalır.

Ekosistemlerin kendine özgü fizyolojik ve kimyasal özellikleri vardır. Bu duruma orman ve göl ekosistemlerini örnek verebiliriz.

Ekosistemlerdeki Koşulların Mevsime Gore Değişmesi

Kara ve su ekosistemlerindeki ısı, ışık, rutubet, tuzluluk, iklim benzer biçimde koşullar değişebilir. Canlılar bu değişmelerden etkilenir.

İklim,ortamın özellerini belirleyen ana öğelerden biridir. İklim, canlıların yeryüzündeki dağılışında mühim rol oynar. Uzun bir süre aralığı içinde belirli bir bölgede etkin olan atmosfer koşullarına iklim adı verilir. Kutup bölgelerinden ılıman iklimlere,hatta ekvatordan sıcak ve soğuk akıntılarının bulunmuş olduğu okyanuslara kadar bir çok canlı, kendilerine uygun kilim koşullarında dağılmıştır.

Isı, yağış ve öteki iklimsel etmenler, nebat ve hayvan türlerinin gelişim ve davranış ve dünya üstündeki dağılışlarını belirler. İklim ve yeryüzü şekilleri karşılıklı etkileşimle yaşamın sürmesi için ihtiyaç duyulan çevrenin oluşmasını sağlar.

Yeşil alanların azalması volkanik etkinlikler vb. nedenlerle atmosferde artan toz tabakası,ısının azalması, dünyadaki hava vakalarını dolayısı ile iklimi belirler.

Işık, yeryüzündeki enerjinin kaynağını oluşturur. Işığın dalga boyu, sertliği ve süresi ekosistemler üstünde mühim etkendir. Işık bitkilerin fotosentez, terleme, çiçeklenme ve çimlenmeleri üstünde etkilidir.

Isı, türden türe değişmiş olduğu benzer biçimde aynı türün gelişim evrelerine bağlı olarak da değişmektedir. Düzgüsel metabolik etkinliklerini 0-50
°C içinde sürdürebilen canlılar, 0°C'un çok altında (-200°C) ya da 50°C'un çok üstünde (-100°C)'de yaşayabilmektedir.

Hayvanlar dünyası,sıcakkanlı hayvanlar ve soğukkanlı hayvanlar olarak iki gruba ayrılır. Kuş ve memelilerin içinde olduğu sıcakkanlı hayvanlarda vücut ısısı durağandır. Omurgasız hayvanlardan kurbağa ve sürüngenlerin içinde olduğu soğukkanlı hayvanlarda ise vücut ısısı durağan olmayıp çevre sıcaklığına bağlı olarak değişmiş olur.

Su canlıların temel yapısını oluşturur. Organizmaların metabolik etkinliklerini sürdürebilmeleri için hücre ve dokularda belli oranda su bulunması gerekir.

Ekin durumdaki canlıların sitoplazmasındaki su oranı genel anlamda %70 ile %90 kadardır. Bu oran kimilerinde %50 ye düşmesine rağmen kimilerinde %98 kadar yükselebilir.

Toprak bitkilerin gelişmesi için lüzumlu olan su ve mineralleri ihtiva ettiği benzer biçimde hem de bitkilerin kökleriyle tutunabilecekleri sağlam bir temeldir.









  • Gıda ve Gıda Grupları


  • Gıda zinciri nedir, örnek verir misiniz?


  • Gıda Zinciri ve Enerji Piramidi




Bu ileti 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
BESİN ZİNCİRİ VE BESİN PİRAMİTLERİ






BESİN ZİNCİRİ
Bitkilerde birincil net üretim biçiminde biriken kimyasal enerji, beslenme kanalıyla bir hayvandan diğerine zincirleme olarak geçer. Bu geçiş esnasında bitkiyi oluşturan organik maddelerle inorganik maddeler, onları yiyen hayvanlara aktarılmış olur. Böylece, ekolojide gıda zinciri ortaya çıkar. Bitkiler, otobur ve etobur hayvanlar gıda zincirinin halkalarını oluştururlar.
  • Etobur hayvanlar
  • Otobur hayvanlar
  • Bitkiler


Gıda zincirleri


Doğada canlılar başka bir canlıyı gıda olarak kullanırken kendileride başka canlıların besini olurlar. Canlıların birbirlerini tüketmelerine nazaran sıralanmaları ile oluşan zincire gıda zinciri denir. Zincirin her halkası ayrı bir tür tarafınca oluşturulur. Sadece hiçbir süre doğada tek sıralı zincire rastlanmaz. Bir canlı gıda olarak birden fazla türü gıda olarak kullanırken kendiside birden çok türün besini olur. Bu durum zincirlerin birbirine karışıp beslenme ağları oluşturmasına niçin olur.

· Gıda zincirleri ile canlılar içinde organik madde ve enerji akışı gerçekleşir.

· Zincir ne kadar kısa ise madde ve enerji o denli ekonomik kullanılır.

· İlk halkada ototroflar bulunur.

· Son halkada 3.tüketiciler (Yırtıcılar) bulunur.

· Zincirdeki canlılar fonksiyonlarına nazaran üç tiptir.

1) üreticiler

2) Tüketiciler:

a) Birincil tüketiciler (Herbivorlar)

b) İkincil tüketiciler (Karnivorlar)

c) üçüncül tüketiciler (Karnivorlar)


3) Ayrıştırıcılar

· Ayrıştırıcılar zincire her halkadan katılabilir

· Her halkada önceki halkadan alınan organik madde ve enerjinin %90‘ı canlının yaşamsal vakalarında tüketilirken, canlı vücudunda saklı tutulan %10‘u besini olduğu sonraki halkaya geçer. Bu duruma %10 yasası denir.






Ekosistem, belirli bir alanda bulunan canlılar ile bu tarz şeyleri saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem denir. Eğer söz mevzusu ekosistem bir ziraat alanı içinde gelişiyorsa buna "agroekosistem" adı verilir. Organizmalarla cansız çevre elementleri birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Karşılıklı olarak madde alışverişi meydana getirecek halde birbirlerine tesir meydana getiren organizmalarla, cansız maddelerin bulunmuş olduğu herhangi bir tabiat parçası bir ekosistemdir.


Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin iyi mi olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Bir ekosistem, temel olarak abiyotik maddeler, üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılardan oluşur. Ekosistemlerde yaşam, enerji akışı ve gıda döngüleriyle sürer. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve gıda giriş-çıkışı süreklidir. (Sistem Teorileri ve Sibernetik düşüncesi de ekosistemden doğar.)


Bir ekosistemin dört temel bileşeni vardır. üreticiler ototroflar, tüketiciler (hetotroflar), ayrıştırıcılar (saprofitler) ve naturel çevre. İlk üç bileşen, dördüncü bileşenin oluşturduğu cansız tabiat içinde varlıklarını sürdüren canlı yaşamı kapsar. Cansız naturel çevre ile bu çevre içinde yaşamlarını sürdüren canlılar arasındaki ilişkileri ve etkileşimleri inceleyen bilim dalına ekoloji adı verilir.

Ekosistemde enerji çevrimi

Ekosistemde enerji çevrimi, ototrof organizmaların katabolizma faaliyetleriyle adım atar. Fotosentetik organizmalar, güneş enerjisini sentezledikleri organik bileşiklerin bağlarında depolarken, kemosentetik organizmalarda enerji membaı bazı inorganik bileşiklerin oksitlenmesinden sağlanır. Heterotrof organizmalar ise öteki organizmaların bünyesindeki enerjiyi kullanırlar.


EKOSİSTEM

Canlı varlıklar, canlı ve cansız çevreleriyle çeşitli karmaşık ilişkiler kurarak yaşamlarını sürdürürler ve böylece ekolojik sistemleri oluştururlar. Ekosistem olarak isimlendirilen bu karmaşık sistem “Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim içinde olan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bir tüm şeklinde†tanımlanır. Ekosistem = Kommunite (canlılar) + Cansız Çevre Büyüklüğü çok değişik olan tüm ekosistemlerin öğeleri ve işlevleri aynıdır, şu demek oluyor ki her ekosistem üretici tüketici ve ayrıştırıcılar şeklinde canlılarla, inorganik ve organik maddeler, fizyolojik koşullar benzer biçimde cansız öğelerlerden oluşmuştur.


Canlı öğelerin başlangıcında üreticiler şu demek oluyor ki yeşil bitkiler gelir. Tüketicilere ise hayvanlar dahildir. Bunlar da 1. derecede tüketiciler (otoburlar) ve 2. derecede tüketiciler (etoburlar) iki gruba ayrılır. Canlı öğelerin son basamağı ayrıtımcılarıdan (bakteri ve mantarlar) oluşmuştur. Bunlar ölü canlı parçalarını ayrıştırarak hayatlarını sürdürürler ve bu maddeleri canlıların tekrardan kullanabileceği bir şekle sokarlar.

Ekosistemdeki madde ve enerji nakli organizmalar içinde görülen gıda zinciri kanalıyla olur. Gıda zinciri ekosistemdeki canlılardan birinin ötekini gıda olarak alması sonucu oluşan bir zincirleme vakadır. Bazı canlılar naturel enerjiden faydalanarak ürettikleri maddeleri gıda zinciri kanalıyla öteki canlılara vermek suretiyle enerji akışını sağlarlar. Enerji akışı iki aşamada gerçekleşir. Birinci aşamada yeşil bitkiler güneş enerjisini fotosentez kanalıyla kimyasal enerjiye çevirerek besinsel ürünlerde depolar, ikinci aşamada ise hayvanlar bu bitkileri ve birbirlerini yiyerek lüzumlu enerjiyi sağlarlar, Kısaca otoburlar, yeşil bitkileri yiyerek organik maddeyi alır ve birkısmını enerji şeklinde kullanır, bir kısmını depolar. Karnivorlar (etçiller) ise otoburları ve birbirlerini yiyerek bu depolanmış organik maddeyi enerji üretimi, gelişme, gelişme ve üretimi için kullanır. Gıda zincirinin son halkasını ayrıştırıcılar (parçalıyıcılar) oluşturur. Bunlar canlı artıkların (ceset, dışkı vb.) ayrıştırarak organik maddeleri, minaralleri yeniden toprağa iade eder. Bu minerallerde yeşil bitkiler tarafınca kullanılır. Böylece tabiattaki madde döngüsü devam eder.

Gıda zincirine örnekler:

1- Ot, fare, tilki, dağ aslanı (üç üyeli bir zincir)

2- Ot, çekirge, kurbağa, yılan, atmaca (dört üyeli bir zincir)

3- Yonca, dana, insan, (üç üyeli bir zincir)


İnsan çoğu zaman gıda zincirinin son halkasıdır. Tabiatta birçok ufak gıda zinciri birbiri içine geçmiş durumdadır. İç içe geçmiş gıda zincirlerinin tümüne gıda ağı denir. Gıda zinciri ya da gıda ağını oluşturan canlılar içinde bir denge vardır. Herhangi bir basamaktaki bir değişiklik hayvan populaşyonları arasındaki dengeyi bozar ve herhangi bir basamaktaki değişimi onun üstündeki ya da onunla beslenen basamağı etkisinde bırakır, değişimlere hatta açlıktan ölüme sebep olur. Mesela; fareler ortadan kalktığında bunla beslenen yılan, tilki çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş benzer biçimde hayvanlar açlıktan ölür. Ya da tersi bir durumda, ortamdaki senenin, tilki, çakal yırtıcı kuşlar, başkuş benzer biçimde hayvanlar ortamdan kaldırılırsa köyler ve şehirler fare istilasına uğrar (üç yıl önceki Samsun ve Muğla'daki fare istilası benzer biçimde). Fare ve sıçanların çoğalmasıyla tarladaki sebzeye, meyveye verilen zarar arttığı benzer biçimde, veba, kuduz, tularemi, beyin zarı iltihaplanması, kolera, kanamalı sarılık benzer biçimde birçok hastalıkların yayılmasına sebep olur.

Kısacası zincirin bozulması, türlerden birinin azalmasına ötekinin çoğalmasına sebep olur. Bu dengenin bozulması ise gıda ağının son halkası olan insanı her yönden etkisinde bırakır ve insan soyunun geleceğini tehdit ederek, sonunda insan soyu da ortadan kalkabilir.


BİYOLOJİK ÇEVRE

Ekosferde yaşayan canlı türlerinin işlevlerine nazaran üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar olmak suretiyle 3 gruba ayrıldığını belirtmiştik. Biyolojik çevremizle ilgili bazı terimlerin anlamlarından bahsedelim.
Populasyon: Populasyon, belli bir bölgede yaşayan, aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluktur.
Komünite: Ekosistemlerdeki yaşama birliğidir. Mesela; bir adada yaşayan tüm nebat ve hayvan türleri o bölgede komünite oluşturur.
Habitat: Belli bir türün yaşamış olduğu bölgedir.
Ekolojik Niş: Organizmanın uyum gösterdiği cansız ve biyolojik koşulların bütünüdür.
Ekosfer: Canlı ve cansız öğelerden oluşur. Canlı öğeler; kendi aralarında üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar olarak cansız öğeler ise; inorganik ve organik maddeler, fizyolojik koşullar olarak ayrılır.


EKOSİSTEMLERDE BESİN VE ENERJİ İLİŞKİLERİ

Ekosistemdeki enerjinin birincil membaı güneştir. Bitkiler tarafınca üretilen enerji ilkin otoburlara sonrasında da etoburlara geçer (Bkz. Enerji Akışı).

Doğada varolan enerji, beslenme ilişkileri ve öteki ekolojik ilişkilerle, şekil ve yer değiştirerek devamlı yenilenir, asla kaybolmaz.


DOĞA GEÇİMİN POTANSİYELİ (KAPASİTESİ)
Beslenme İlişkileri

Organizmaların beslenme ilişkileri daima bir organizmanın ötekini gıda membaı olarak kullanımı biçiminde görülmez. Değişik türden canlılar, herhangi bir gıda kaynağını elde etmek için yarışabilirler. Bu vakaya, “ekolojik rekabet†denir. Otobur hayvanların belli bir bölgedeki ot varlığı için rekabet etmesi örnek verilebilir.

Canlılar arasındaki beslenme ilişkilerinin daima düşmanca olduğu düşünülmemelidir. Kimi zaman iki ayrı tür biraraya gelmiş olarak ortaklık kurabilir. Ekoloji biliminde bu vakaya “simbiyoz yaşam†denir. Bunun garip örneği, kaya ve taşların üstünde yaşayan likenler verilebilir (Mantar ve alg ortaklığı).

Beslenme ilişkileri, aynı tür canlılar içinde da görülür. Bu ilişki, bir arada beslenme, gıda yerini birbirlerine bildirme ya da tersi olarak gıda içi birbirleriyle savaşma şeklinde kendini gösterir.


ENERJİ AKIŞI

Her ekosistemde temel üreticiler, güneş enerjisini fotosentez kanalıyla kimyasal enerjiye dönüştürürler. Nebat dokularında organik madde olarak depolanan bu enerjinin bir kısmı, bitkilerin yaşamları için kullanılır, öteki kısmı beslenme kanalıyla otobur hayvanların vücuduna geçer. Onlar da gıda kanalıyla aldıkları bu enerjinin bir kısmı kendi yaşamları için kullanılır; kalan kısmı, otobur hayvanları yiyen etobur hayvanlara aktarılır. Böylece, son tüketicilere doğru devamlı ve tek yönlü bir enerji akışı sağlanır.


MADDELERİN DEVİR DAİMİ

Ekosistem içindeki yeşil bitkilerin üreticiler bulunduğunu belirtmiştik. Bitkileri yiyen hayvanlar (otoburlar) birincil tüketicilerdir (tavşan, zürafa... benzer biçimde). Bunlar bitkisel maddeyi hayvansal maddelere dönüştürürler. Birincil tüketiciler, ikincil tüketiciler (etoburlar) tarafınca yenir ve bunların da kimi zaman üçüncül bir tüketici (aslan, kaplan...vb.) tarafınca yendiği olur. Bu tür gıda zinciri hiçbir etobur tarafınca yenmeyen etoburla son bulur. Zincirin her bağlantısı yiyecek düzeyi olarak bilinir. Bir canlı daima bir yiyecek düzeyine bağlı olmayabilir. Mesela; insanoğlu nebat yedikleri süre birincil tüketicilerin yiyecek düzeyine bağlı olurken, et yedikleri süre ikincil tüketici olurlar.

Ölmüş nebat ve hayvan artıklarının yapısındaki organik maddeleri parçalayarak toprağa karışmasını elde eden canlılara indirgeyici (ayrıştırıcı) denir. İndirgeyiciler, organik maddeleri ayrıştırarak inorganik maddelere dönüştürürler. İnorganik maddeler de toprak vasıtasıyla bitkiler tarafınca alınarak organik maddelere çevrilirler.


Gıda Ağı

Gıda ağı, gıda zinciri teriminin doğadaki beslenme ilişkilerini daha gerçekçi olarak gösterebilmek amacıyla genişletilmiş biçimidir.

Gıda Zinciri ve Gıda Ağının Bazı Kuralları

1. Avcı hayvanın boyca büyük olması ona avantaj sağlar.

2. Avcı hayvanların, minimum emekle kendilerine en yüksek enerji ve gıda kıymeti sağlayacak boy ve özellikte av seçtikleri varsayılır. Ekolojide bu kurala optimum beslenme stratejisi denir.

3. Bir çok türde, bir avcı hayvanın ne kadar büyük olacağı, gıda olarak kullandığı av hayvanının ebatlarına, hareketliliğine geniş seviyede bağlıdır.


EKOSİSTEMLERDE REKABET

Ekosistemlerde rekabet, iki ya da daha çok organizmadan her birinin yaşaması için lüzumlu membaı ele geçirmeye emek harcaması anlamına gelir. Rekabet edilen lar, gıda, besleyici tuzlar, ışık, yer (saklanma, yavrulama, dinlenme, avlanma, beslenme) olarak sayılabilir.

Ekosistemlerde rekabet terimini 2'ye ayırarak inceleyebiliriz.

Tür İçi ve Türler Arası Rekabet : Aynı türün fertleri arasındaki rekabete “tür içi rekabet†denir. Etobur hayvanların av için rekabet etmeleri, tür içi rekabetin ufak bir örneğidir.

Birden çok türün birbirleriyle rekabetine ise “Türler Arası Rekabet†denir. Aynı türden canlıların birçok özelliği aynıdır. Bu yüzden, birbirleriyle rekabetleri de çakışan çıkarları yüzünden olur. Bunlar içinde beslenme ve barınma ilk başta gelir. Yavruların anne sütü için rekabet etmeleri tipik bir örnektir.

Türler arası rekabet ise yetersiz beslenme ve barınma larına ulaşmak için yapılır. Aynı tan beslenen iki değişik tür, aynı ortamda uzun süre yaşayamaz. Sözgelimi, aynı ot membaı için rekabet eden geyik ve gergedanlardan birisi ortamı terketmek zorunda kalır. Bu, ya türlerden birinin tükenmesi ya da başka bir yere göç etmesi biçiminde olur. Bu vakaya “Rekabette Elenme İlkesi (Gause ilkesi)†denir.


EKOSİSTEM

Belli bir bölgede canlı ve cansız ögelerin oluşturduğu sisteme ekosistem denir. Mesela; Akdeniz Bölgesi, Van Gölü birer ekosistemdir. En büyük ekosistem Dünya' dır.

Ekosistemleri kara ve su ekosistemi olarak gruplandırabiliriz.Çöl, orman, davet, mera, köy karasal ekosistem; dere, dere, baraj, göl, deniz ise birer su ekosistemidir.

Bir ekosistemin varlığını sürdürebilmesi için, ekosistemdeki canlı ve cansızlar içinde sıhhatli ilişkiler olması gerekir. Ek olarak lüzumlu olan enerji ve gıda devamlı sağlanmalıdır.

Ekosistemdeki üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar içinde naturel bir denge vardır. Bu canlı gruplarından biri yok olursa ya da aralarındaki denge bozulursa ekosistemdeki öteki canlılar da bundan etkilenir.Mesela; bir ormandaki ağaçların büyük bir kısmı kesilirse ormanda yaşayan canlılar yok olur. Ekosistemdeki ayrıştırıcılar zarar görürse nebat ve hayvan kalıntıları parçalanamaz. Madde döngüleri aksar ve ekosistemdeki canlılar negatif etkilenir. Bir göl ya da denizdeki balıklar aşırı avlanarak yok edilirse balıklarla beslenen öteki canlıların sayısı azalır.

Ekosistemlerin kendine özgü fizyolojik ve kimyasal özellikleri vardır. Bu duruma orman ve göl ekosistemlerini örnek verebiliriz.

Ekosistemlerdeki Koşulların Mevsime Gore Değişmesi

Kara ve su ekosistemlerindeki ısı, ışık, rutubet, tuzluluk, iklim benzer biçimde koşullar değişebilir. Canlılar bu değişmelerden etkilenir.

İklim,ortamın özellerini belirleyen ana öğelerden biridir. İklim, canlıların yeryüzündeki dağılışında mühim rol oynar. Uzun bir süre aralığı içinde belirli bir bölgede etkin olan atmosfer koşullarına iklim adı verilir. Kutup bölgelerinden ılıman iklimlere,hatta ekvatordan sıcak ve soğuk akıntılarının bulunmuş olduğu okyanuslara kadar bir çok canlı, kendilerine uygun kilim koşullarında dağılmıştır.

Isı, yağış ve öteki iklimsel etmenler, nebat ve hayvan türlerinin gelişim ve davranış ve dünya üstündeki dağılışlarını belirler. İklim ve yeryüzü şekilleri karşılıklı etkileşimle yaşamın sürmesi için ihtiyaç duyulan çevrenin oluşmasını sağlar.

Yeşil alanların azalması volkanik etkinlikler vb. nedenlerle atmosferde artan toz tabakası,ısının azalması, dünyadaki hava vakalarını dolayısı ile iklimi belirler.

Işık, yeryüzündeki enerjinin kaynağını oluşturur. Işığın dalga boyu, sertliği ve süresi ekosistemler üstünde mühim etkendir. Işık bitkilerin fotosentez, terleme, çiçeklenme ve çimlenmeleri üstünde etkilidir.

Isı, türden türe değişmiş olduğu benzer biçimde aynı türün gelişim evrelerine bağlı olarak da değişmektedir. Düzgüsel metabolik etkinliklerini 0-50
°C içinde sürdürebilen canlılar, 0°C'un çok altında (-200°C) ya da 50°C'un çok üstünde (-100°C)'de yaşayabilmektedir.

Hayvanlar dünyası,sıcakkanlı hayvanlar ve soğukkanlı hayvanlar olarak iki gruba ayrılır. Kuş ve memelilerin içinde olduğu sıcakkanlı hayvanlarda vücut ısısı durağandır. Omurgasız hayvanlardan kurbağa ve sürüngenlerin içinde olduğu soğukkanlı hayvanlarda ise vücut ısısı durağan olmayıp çevre sıcaklığına bağlı olarak değişmiş olur.

Su canlıların temel yapısını oluşturur. Organizmaların metabolik etkinliklerini sürdürebilmeleri için hücre ve dokularda belli oranda su bulunması gerekir.

Ekin durumdaki canlıların sitoplazmasındaki su oranı genel anlamda %70 ile %90 kadardır. Bu oran kimilerinde %50 ye düşmesine rağmen kimilerinde %98 kadar yükselebilir.

Toprak bitkilerin gelişmesi için lüzumlu olan su ve mineralleri ihtiva ettiği benzer biçimde hem de bitkilerin kökleriyle tutunabilecekleri sağlam bir temeldir.








 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir?
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/ekosistemde-besin-zinciri-ve-besin-agnn.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/ekosistemde-besin-zinciri-ve-besin-agnn.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content