Erozyon nedir?

Aşınma nedir, iyi mi tanımlanır, erozyona karşı ne tür tedbirler alınabilir? Aşınma nedir? Yeryüzünün çeşitli faktörler (rüzgar, ...

Aşınma nedir, iyi mi tanımlanır, erozyona karşı ne tür tedbirler alınabilir?

Aşınma nedir?

Yeryüzünün çeşitli faktörler (rüzgar, sel suları...vs şeklinde) vasıtasıyla aşınması aşınma (toprak aşınması) olarak tanımlanır. Bu faktörlerin etkisiyle oluşan taşınma sonucunda yeryüzü biçim değiştirir ve aşınan topraklar koruma altına alınmazsa çorak, verimsiz araziler oluşur. Ağaçlandırma emek harcamaları, taraçalandırma, eğimli arazilerin enine sürülmesi, rüzgar setleri, tarlaların aşırı sulanmaması ve daraltılmış akarsu yatakları erozyona karşı alınabilecek tedbirlerdir!







Sebep: İç başlık ve sual düzeni!!






  • Organik Afetler - Aşınma


  • Aşınma iyi mi önlenir?


  • Midede lineer aşınma nedir, bu hastalık iyi mi tedavi edilir?









en kısa tanımı "toprak kayması"dır.









erezyon nedir



Alıntı
Konuk

erezyon nedir

Aşınma



200px Arches 4 bg 012003

Rüzgâr erozyonu

Aşınma, öteki adıyla aşınım, yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak suretiyle türlü dış etkenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmesi ya da bir yerden başka bir yere taşınması vakasıdır.
Tarımda kullanılan alanların %70'i özelliklerini kaybederek dünya genelinde toplam kara üstünde %30 civarında çölleşmeye sebep olmuştur. Dünyada aşınma sebebiyle çölleşme tehlikesi bulunan 110 ülke bulunmaktadır. Bu çerçevede Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafınca meydana getirilen hesaplamalarla, dünyada çölleşme ve erozyonun önüne geçebilmek için yılda 42 milyar dolar harcanması gerektiği bulunmuştur.
Türkiye topraklarının ise, %90'ı su erozyonu, %1'i de rüzgâr erozyonuna maruz kalmaktadır. Ziraat topraklarında bu oran su erozyonu için %75 civarındadır. Türkiye'deki aşınma sonucunda yılda 500 milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir.
Organik şartlarda gerçekleştiğinde kaybedilen verimli topraklar, naturel döngü çerçevesinde telafi edilebilmektedir... Aşınma bilinçsizlik ve insan etkisiyle telafi edilemez boyutlara ulaşabilmektedir. Erozyonun tesiri sebebiyle kaybedilen verimli topraklar tarımsal üretim kapasitesinin düşmesine sebep olmaktadır. Erozyonun oluşması naturel faktörler ile gerçekleşmekte sadece erozyonun telafi edilemez zararlara sebep olması, insanların bu faktörleri hızlandırmasıyla gerçekleşmektedir.
Aşınma çeşitlerinden olan su erozyonu en etkili erozyondur. Bu erozyonda yağmur damlalarının aşındırmasının yanında yüzey akışa geçen sularında mühim bir tesiri bulunmaktadır. Öteki bir aşınma çeşidi olan rüzgar erozyonu ise rüzgarın etkisiyle gerçekleşen aşınım ve taşınım vakasıdır.
Erozyonun verimli toprakların yitirilmesine yol açmasının yanında peri bacalarının oluşumuna yol açaması, naturel bir güzelliğin meydana gelmiş olarak gezim bölgeleri oluşturmasına ve bir karşıtlık oluşturmasına niçin olmaktadır. Uzun seneler sonunda hususi aşınma çeşitlerinden olan korunmuş sütun erozyonu bu oluşumlara sebep olmaktadır.

Sebepleri

150px Work aboveground mine 02
Bitkiler, erozyonu engellemede mühim yer meblağ


Aşınma oluşumunun sebepleri bazı naturel unsurlardır. Öteki bir söylemle aşınma tabiatın kuruluşundan bu güne kadar gerçekleşen ve doğal bir vakadır. Organik yolla gerçekleşen bu aşınma doğa tarafınca toprak oluşumu ile dengelenebilmektedir. Sadece naturel yolla gerçekleşen aşınma insanların etkisiyle tabiatın karşılayamayacağı oranda artabilmektedir. Bu şekildeki erozyona Hızlandırılmış aşınma denilir.*Erozyonun tanımından da anlaşılacağı şeklinde erozyonun en mühim sebebi, toprağın aşınıp taşınmasına tesir edebilecek faktörlerin tesirinin arttırılmasıdır. Nebat örtüsü yönünden zayıf toprakların taşınımı oldukça kolaydır.[4]Rüzgâr,yüzey akışa geçmiş yağış ve sulama suları, yerçekiminin eğim ile birleşerek toprağı taşıyabilmesi nebat örtüsünün varlığı ile yakından ilgilidir. Nebat örtüsü topraktaki eğime karşın toprak parçalarının önünde set oluşturarak taşınımını engelleyebilir. Rüzgârın ve yağmur damlalarının tesirini azaltarak aşınımı ve taşınımı yavaşlatabilir. Erozyonun en mühim sebeplerinden bir taneside bilgisizliktir. Bilhassa ziraat meydana getirilen arazilerde, bilgili olunmadan erozyonun artması sağlanmaktadır. Tarımsal arazilerde anızların yakılması kısa vadeli ürün artışına sebep olur. Bunun sonucunda kafi bilgi sahibi olmayan ziraatçi anızları yakarak toprak yapısı ve toprakta yaşayan canlılara zarar vererek dolaylı yollarla erozyona sebep olabileceği şeklinde. Eğim yönünde tarlasını sürerek toprağın yerçekimi, su ya da rüzgarın etkisiyle taşınımına sebep olabilir. Orman yangınlarıda naturel nebat örtüsü ve yaşayan organizmaların yok olması ile erozyonun artışına sebep olmaktadır. Bilhassa dağlık alanlardaki ormanların yanarak yok olması erozyonu daha çok etkisinde bırakır. Aşınma yağışın haricinde mevcut akarsu, dere ya da göllerToprağın bünyesi de erozyonun başlıca sebebi olabilmektedir. Kumsallarda rahatça görebildiğimiz kum bünyeli topraklar erozyona dayanıksızlıkları sebebiyle erozyona niçin olabilirler. ilede gerçekleşebilir. Mesela akarsular, suyun aşındırma gücü yardımıyla toprağı aşındırarak bir başka yere taşıyabilirler. Yoğun yağışlar sonrasında taşkınların olması ile de toprak taşınabilir. Suyun aşındırma gücü oldukça fazladır. Örnek olarak deniz tabanındaki taşların büyük bir kısmı yuvarlak şekillidir. Bunun sebebi taşların yeterince sert olmaması değil, suyun aşındırma gücünün oldukça yüksek olmasıdır.
Toprak oluşumu ve erozyona tesirleri

Erozyonun gerçekleşmesinde toprak özelliklerinin de mühim bir tesiri vardır. Toprak oluşumuna tesir eden faktörler, toprak özelliklerini de etkileyerek, aşınma gerçekleşme olasılığını artırır. Toprak oluşumunun erozyona tesirleri 5 değişik şekilde olur.
Vakit, Toprak oluşumunda etkili olan faktörlerden birtanesi zamandır. Her bir toprağın oluşması için aynı oranda zamana gerekseme duyulmaz. Bazı topraklar daha uzun zamanda oluşurken bazıları için daha kısa vakit kafi olur. Örnek olarak yumuşak ana materyalden daha kısa sürede toprak oluşur. Erozyona uğrayan topraklarda toprak derinliği azaldıkça oluşum hızı artar. Bu şekilde topraklardan toprağın derinliğinin artması, aşınım hızı ve oluşum hızı arasındaki dengeye bağlıdır.


Buna gore;

  • Oluşum hızı > Aşınım hızı ise, Derinlik artar
  • Oluşum hızı lt; Aşınım hızı ise, Derinlik azalır
  • Oluşum hızı = Aşınım hızı ise, Derinlik değişmez
İklim, Toprak oluşumunda etkili olan ikinci öneli unsur ise iklim faktörüdür. İklim vakaları toprağın oluşma hızını etkilediği şeklinde aşınımı ve oluşacek toprak türünü de etkileyebilmektedir. Mesela yağışın tesiri ile toprak oluşumunda toprağa düşen suyun bir kısmı toprağın içine sızar, bir kısmı da yüzey akışa geçer. Toprak içine sızan su, profil süresince yıkanmalara niçin olarak toprak oluşumu ve erozyona etkide bulunur. Sıcak ve azca yağışlı bölgelerde su aşınımı azca olur. Sıcak ve kurak ya da soğuk ve kurak yerlerde rüzgâr aşınımı ortaya çıkar.
Topografya ve drenaj, İklim tesiri haricinde topografya ve drenajın da mühim tesiri bulunmaktadır. Topraktaki eğim, yükselti v.b. tüm faktörler, gerek yağışların, gerekse yer çekiminin etkisiyle o bölgenin topraklarının taşınımı üstünde etkili faktörlerdir. Bu taşınım toprağın alt katmanlarının aşınması ve toprak oluşumunu etkileyeceği şeklinde toprağın derinliği ve erozyona uğramasını da direkt etkileyecektir. Tüm bu etmenler topografya ve drenajın erozyona tesirini göstermektedir.
Canlılar, Doğada toprağın oluşumu, aşınımı ve erozyona tesiri olan mühim faktörlerden birtaneside canlılardır. Mikro ve makro organizmalar toprak oluşumunda, salgıları ya da hareketleri ile toprak oluşumunu hızlandırırlar. Toprak oluşumunun hızlanması ile toprak derinliği artar. Bu çerçevede toprak oluşumu ve erozyona dolaylı olarak tesiri bulunan canlıların varlıkları aşınma ile mücadelede mühim bir yer meblağ. Örnek olarak tarımda anızların yakılarak yokedilmesi, toprakta yaşayan mikroorganizmaların yaşama veda etmesine niçin olarak toprak oluşumuna engel olur. Bununla beraber bu canlıların sayılarının azalması ile topraktaki nebat gıda elementlerinin bitkilerce kullanılabilir forma dönüştürülmesininde imkânı kalmaz. Netice olarak bitkiler gıda maddelerinden yararlanamayarak ölürler. Toprakların çoraklaşarak erozyonun önü açılır.
Ana mataryal, Toprağın oluştuğu bölgedeki ana materyal, toprağın türünü ve erozyona dayanımını etkileyen bir öteki mühim faktördür.. Öteki bir değişle ana materyal, oluşacak olan toprağın özelliklerini oldukça mühim bir şekilde etkisinde bırakır. Mesela yumuşak kalkerlerdenrendzina topraklar, sert kalkerlerden ise terra rosa toprakları oluşur. Rendzina topraklar erozyona karşı daha duyarlı, terra-rosa topraklar ise daha dirençlidir.

Çeşitleri
Su erozyonu


200px USA 10187 Horseshoe Bend Luca Galuzzi 2007

Su erozyonu





250px Su erozyonu risk daC49FC4B1lC4B1mC4B1

Dünyada su erozyonu risk dağılımı haritası


250px C4B0nsan kay su erozyonu risk daC49FC4B1lC4B1mC4B1

İnsan lı su erozyonunun risk dağılımı haritası


En yoğun görülen aşınma çeşididir. Suyun toprağı aşındırıp taşıma şekli açısından bakıldığında ise;
  • Damla erozyonu
  • Yüzey akış erozyonu
  • Oluk erozyonu
  • Yarıntı erozyonu
  • Akarsu yataklarının yarattığı aşınma
olarak 5'e ayrılabilir.

Damla erozyonu, Damla erozyonu, yağış esnasında damlanın düşmüş olduğu sırada toprağı aşındırması ve mevcut enerjisi ile toprağı sıçratarak taşıması sonucu oluşan erozyondur. Bu sıçramalar 60 santimetre yukarıya 100 - 150 santimetre uzağa kadar olabilmektedir. Bu aşınma çeşidi en ciddi aşınım ve taşınım yaratan erozyondur. Toprakların nebat örtüsü ile kaplı olması bu erozyonu önlemenin en mühim etmenlerindendir. Damla erozyonuna tesir eden unsurlar ise aşağıdaki gibidir.
  • Biçim açısı
  • Sıçrama açısı
  • Krater genişliği
  • Damlanın yüksekliği
Eğer yüzeyde birikmiş su tabakası var ise sıçrama açısı küçülür ve ortalama 85 - 90 aşama civarında bir açı oluşur. Bu aşınma çeşidi yağmurun ilk başladığı sırada etkili olan bir aşınma olmasına rağmen akan suya oranla daha etkilidir. Damlanın çapı da verdiği zarar ile doğru orantılıdır. Bir örnek ile anlatmak gerekirse 2 mm çapındaki bir yağmur damlası limit hızda yere çarptığında ortalama olarak 40 g ağırlığındaki bir toprağı 1 santimetre kadar havalandırabilir..

150px Erosion

Bir buğday tarlasında ciddi aşınma izi


Bu erozyonda yağışın tesiri ile toprak sıkıştırılarak yüzeyde geçirimsiz olan bir katman oluşumunada niçin olur.
Yüzey akış erozyonu, İnfiltre olmayan suyun, yüzey akışa geçerek toprak yüzeyinde bulunan tanecikler ve parçalanmış agregatlar ile karışıp yaratmış olduğu aşınma çeşididir. Yüzey akış erozyonu daima gözlemlenemez bilhassa toprak renginin koyu olması gözlemlemeyi oldukça zorlaştırır.

Oluk erozyonu, Yüzey akışın devam etmesi ile aşınım artar ve belirli bir aşamadan sonrasında oluklar oluşur. Oluşan oluklar aracılığı ile aşınma hızlanarak devam eder. Bu şekildeki erozyona "Oluk erozyonu" denilmektedir.

Yarıntı erozyonu (Gully), Oluk erozyonunun ilerleyen aşamasından sonrasında artık oluklar daha geniş ve derin bir hale dönüşmeye başlarlar. Oluklara gore daha büyük olarak yarıntılar oluşur ve bu erozyona yarıntı erozyonu denir.. Yarıntı erozyonu şekillerine gore 3 şekilde incelenir.
  • U şeklindeki yarıntılar
  • V şeklindeki yarıntılar
  • Basamak şeklindeki yarıntılar

200px Landschaft bei GC3B6reme 2 11 2004

Akarsuyu yatağı erozyonu




Akarsu yataklarının yarattığı aşınma, Akarsular aktıkları yatakları derinlemesine ve genişlemesine aşındırırlar bu şekildeki erozyona "Akarsu Yataklarının Yarattığı Aşınma" denir.debisine göre değişiklik gösterir. Bu tip erozyonda materyalin taşınımı üç şekilde gerçekleşir. Aşındırma akarsuyun
  • Süspansiyon şekilde taşınım
  • Sıçramalar şeklinde taşınım
  • Yatak yükü şeklinde taşınım
Rüzgâr erozyonu


250px RC3BCzgar erozyonu risk daC49FC4B1lC4B1mC4B1

Dünyada rüzgar erozyonu risk dağılımı haritası




Rüzgâr erozyonu sonucu verimli toprakların kaybı, buharlaşmanın hızlanmasıyla toprak emliliğinin azalması, nebat büyümesinin yavaşlaması, ulaşımın aksaması ve verimin düşmesi olumsuzluklarını ortaya çıkarmaktadır. Taşınan kum ve verimsiz toprak, üretken ziraat topraklarını kaplayarak, ziraat yapılamaz hale getirmektedir. Rüzgâr erozyonu en şiddetli olarak; nebat örtüsünün yoksul, iklimin kurak olduğu İç ve Doğu Anadolu'da görülür. Rüzgâr Bunlar, erozyonu nebat örtüsünün fazla olmadığı yerlerde çok etkilidir. Rüzgâr erozyonu üç değişik şekilde meydana gelmektedir.
  1. Hava akımı ile uçma
  2. Yüzeyde sürüklenme
  3. Sıçrama
Hava akımı ile uçma, Hava akımının etkisiyle çapları 0,1 mm den daha ufak olan toprak parçaları yüzeyden yükselerek rüzgarın etkisiyle harekete geçerler. Bu şekilde yüzeyden yükselen toprak parçaları bulundukları yerlerden daha değişik bölgelere kadar uçarak toprağın taşınımına sebep olurlar. Bu yolla taşınan toprak parçaları yüzlerce kilometre taşınabilirler. Bu şekilde taşınımın önüne geçilebilmesindeki en mühim unsur nebat örtüsüdür. Nebat örtüsü rüzgarın tesirini azaltacağı şeklinde toprak parçalarının çarparak uzaklaşmasınıda engeller..
Yüzeyde sürüklenme, Rüzgârın tesiri ile harekete geçmiş sadece boyutları sebebiyle yüzeyden fazla yükselemeyen toprak parçacıkları yüzeyde sürüklenerek taşınırlar. Bu şekilde taşınan toprakların çapları 0,5 mm ile 1mm arasındadır. Sıçrama ile taşınan toprakların çarpması bu toprak parçalarının hızlarını arttırmasına niçin olur. Bununla beraber çarpışan parçaların çapları küçülerek taşınımları kolaylaşır.
Sıçrama,Toprağın bazı parçaları rüzgar tesiri ile yükselip rüzgâr doğrultusunda yükselmeye adım atar. Bu toprak parçaları hava akımıyla uçan parçalar kadar ufak değilse belirli bir yükseklikten sonrasında rüzgarın da tesirini yitirmesi ile yere doğru düşerler. Bu şekilde devamlı sıçramalar ile toprak taşınımı olması durumunda buna sıçrama ile taşıma denilir. Bu tipteki rüzgar erozyonuna maruz kalan toprak çapları 0,1 mm ile 0,5 mm arasındadır.

Hususi aşınma çeşitleri
Su, rüzgar ve benzeri aşındırıcı etmenlerin tesirinin yanısıra hususi koşullarda gerçekleşen erozyonlardır. Bu erozyonların gerçekleşebilmesi için birden fazla koşulun mevcut olması beklenir.

200px Capadocia

Korunmuş sütun erozyonu

  • Tünel erozyonu, üst bölümde sıkışmış bir toprak tabakası varken yoğun nebat kökleri tarafınca sarılmış üst toprak tabakasının altında eğer su ile doymuş bir katman bulunursa toprağın altında bir aşınma gerçekleşir.
Bu aşınım sonrasında üst kısımdaki sıkışmış toprağın durumunu korumasına karşılık toprağın altında tüneli çağrıştıran boşluk oluşur. Bu şekilde oluşmuş erozyonlara tünel erozyonu adı verilir.
  • Sivri tepe erozyonu = Daha çok volkanik tepelerdeki aşınmalar sonucu oluşan sivri tepelerdir.
Bu aşınma tipinde rüzgarın tesiri önemlidir. Rüzgâr tesiri ile tepelerde aşınım gerçekleşir. Bu aşınım sonucunda sivrilmiş tepeler meydana gelir. Tepelerin sivri görünümde olmasının temel sebebi tepeyi oluşturan kayaçtır.
  • Korunmuş sütun erozyonu = Volkanik arazilerdeki çok siddetli aşınımlardır. Sel suları yamaçlardan inerken buradaki kayaları aşındırlar. üst kesimde yer edinen bazı sert kayalar aşınmayarak altlarında sütun süresince aşınmamış bölgelerin oluşmasını sağlarlar. üstünde sert kaya bulunmayan kısımlar ise aşınarak taşınmaya adım atar. Bu şekilde oluşan erozyonda sütunların üzerlerindeki sert kayalar rahatça gözlemlenebilir. Peri bacaları bu erozyona en iyi örnektir.
  • Kütle hareketleri = Yer çekiminin etksisyle ortaya çıkan suyunda katılımyla oluşan hareketlerdir. Dağlardan ya da eğimli bölgelerden bazı toprak parçalarının yer çekimi doğrultusunda harekete geçerek taşınması vakasıdır.
Erozyona tesir eden faktörler
Erozyona tesir eden faktörleri 5 gurup altında toplayabiliriz. Bunlar,İklim, Topografya, Toprak Özellikleri, Nebat Örtüsü ve İnsan Faktörü dür. İnsan faktörü dışındaki öteki dört unsur naturel aşınma faktörleri olarak tanımlanır

İklim


180px NegevWadi2009



Yağış, rüzgâr ve ısı olarak tesir eder.. Yağışın kinetik enerjisi aşındırmada en mühim etkendir. Yağışın şekli yağmur, kar ve dolu olarak değişik etkisinde bırakır yapar. Bunlar içindeki en mühim tesiri olan yağmurdur. İklimin erozyona tesiri 4 şekilde incelenebilir. Bunlar;
  1. Yağış yoğunluğu,
  2. Yağışın süresi ve dağılımı,
  3. Rüzgârın tesiri,
  4. Isı
tır.
Yağış yoğunluğu, Yağışlarda yoğunluk erozyona mühim seviyede etkilidir. Bu bağlamda yağış yoğunluğu birim zamanda düşen yağış miktarıdır. Yağış yoğunluğu arttıkça toprağa düşen su miktarı artar ve toprağın infiltrasyon hızı daha acele azalır. Toprakların infiltrasyon değerleri, toprağın işlenmiş ya da işlenmemiş olmasına göre değişiklik gösterir. İşlenmiş topraklarda naturel nebat örtüsü yok edilmiş olduğundan toprağın infiltrasyon gücü daha acele aşılır. Eğer toprak yüzeyi korunmuşsa infiltrasyon uzun sürer. Yağış yoğunluğunun tesirinin anlaşılması bir başka örenkede anlatılabilir. Mesela bir süngere suyun yavaşça boşaltılması durumunda sünger suyu kolaylıkla emebilecektir. Böylelikle su dışarı sızamayacaktır. Sadece aynı oranda suyun süngerin üstüne birden dökülmesi halinde suyun bir kızmı sünger tarafınca emilemeyecek ve akışa geçecektir. Toprağın suyu içine geçirme kabiliyeti süngere gore deha yavaş olduğu hesap edilecek olursa yağış yoğunluğunun erozyona tesiri daha net anlaşılabilecektir.
Yağış süresi ve dağılımı, Yağışın yoğunluğu kadar süresi ve dağılımıda aşınma için mühim bir etkendir. Aynı yoğunlukta yağan iki yağıştan uzun soluklu olan daha fala aşınma oluşumuna sebep olur. Yağışın dağılımıda aşınma açısından ehemmiyet taşır. Yağış dağılımı bir yağış içinde olabildiği şeklinde mevsimlik ve senelik dağılımlar şeklinde de erozyonu etkisinde bırakır. Bir yağış içinde dört faklı yağış dağılımı olabilir. Bunlar Tüm yağış süresince aynı yoğunlukta devam eden yağışlar (Muntazam yağış dağılımı), şiddetli başlayıp sertliğini kaybeden yağışlar(ileri yağış dağılımı), düşük şiddette başlayıp sertliğini arttıran ve sonrasında yine sertliği düşen yağışlar (Orta yağış dağılımı), düşük şiddetle başlayıp sertliğini sonuna kadar arttıran yağışlar (Gecikmiş yağış dağılımı)dır. Bunlardan en etkili olanı İleri yağış dağılımıdır. Bir yıl içindeki yağış dağılımı ise,
üniform yağış dağılımı: Bir yıl içinde her aya yağış düşmesi. üni-model yağış dağılımı: Senenin bir yarısında yağışın düşmüş olduğu ayların olması. Bi-model yağış dağılımı: Senenin iki yarısında da belirli aylarda yağışın olması. olarak üçe ayrılır.
Rüzgârın tesiri, Yağmur damlalarının toprak yüzeyine düşme hızı ve çarpma açısını etkisinde bırakır. Rüzgârlı havalarda meydana gelen yüzey akışlar üstünde de tesiri vardır. Mesela havza çıkışına ters yönde esen rüzgar, yüzey akışın daha geç terk etmesini sağlar. Hepsi sonucunda aşınımı ve taşınımı arttırarak erozyonu etkisinde bırakır. Rüzgârın su erozyonuna tesiri kadar tek başınada erozyona tesiri vardır.
Isı, Nebat örtüsünün ayrışma ve parçalanması vakalarına tesir eder. Sıcaklığın yüksek olduğu yerlerde organik maddeler hızla parçalanır. Buna bağlı olarak agregatlaşma azalır. Nebat örtüsü seyrelir. Bunlar erozyonu arttıran faktörlerdir. Isı yağış olmayan bölgelerde ise kuraklığa ve dolayısıyla rüzgar erozyonunun etkilerini arttırmasına niçin olur. Bu yüzden ısı öteki faktörler ile etkileşim halinde bulunan bir etmendir.

Topografya


200px Alrededores de Puno

Topografyanın erozyona tesiri.




Topografya aşınma üstünde etkili olan faktörlerden birtanesidir. Topografya su erozyonunu 6 şekilde etkisinde bırakır. Bunlar;
  1. Eğim dikliği
  2. Eğim uzunluğu
  3. Mikro-relief
  4. Eğim şekli
  5. Havza büyüklüğü ve şekli
  6. Yöney
dir.
Eğim dikliği, yüzey akış sularının hızının artmasına sebep olarak aşınımı arttırır. Yüzey akışının akışının miktarının fazla olması aşınan toprak miktarınıda arttırır.
Eğim uzunluğu, genel olarak eğim uzunluğu arttıkça aşınma ve taşınan toprak miktarıda artar. fakat bazı durumlarda yağış yoğunluğu ve toprak geçirgenliğine bağlı olarak farklılıklar görülebilir. Düşük yoğunluklu yağışlarda ve geçirgenliği fazla olan topraklarda eğim uzunluğunun artması erozyonun azalmasına niçin olabilir.
Mikro-relief (Pürüzlülük), toprak yüzeyinin pürüzlü olması, su depolamasına niçin olarak aşınma tesirini azaltır
Eğim şekli, yeryüzünde dört değişik şekilde eğim şekli vardır bunlar düz,dış bükey,iç bükey ve dalgalı eğim şekilleridir. Bu yüzey şekillerinden en fazla erozyona tesir edeni ise dış bükey şekilleridir.
Havza büyüklüğü ve şekli, benzer iki özellikli iki havzaden büyük olanında daha çok aşınma ortaya çıkar. Havza büyüklüğünün yanında havza şeklide aşınma açısından önemlidir. Büyüklükleri aynı fakat şekilleri, havza çıkış bölgeleri değişik olan iki havzadan birisinde yüzey akış suları daha kolay terkedebilecekken diğerinde terk edemeyebilir. Daha geç terkedenin aşınma tesiri daha azca olur.
Yöney, arazinin yönü dolaylı olarak sıcaklığı etkisinde bırakır. Şimal yarım kürede kuzeye bakan yamaçlarda nebat örtüsü daha yoğun, organik madde birikimi daha fazladır.[14] Toprağın rutubet düzeyi yüksektir. Cenup yamaçlarda ise Güneş ışınları daha dik geldiği için bunun tersi bir durum otaya çıkar.

Toprak özellikleri


150px Alfisol profile

Toprak profili




Toprak özellikleri fizikse özellikler ve kimyasal özellikleri olarak ikiye ayrılır.
Fizyolojik özelliklerin tesiri
  1. İskelet yüzdesi: 2mm nin üstündeki parçalarının yüzdesi iskelet yüzdesini oluşturur. Toprakların iskelet yüzdesinin artması erozyona karşı dirençlerinide arttırır. Bilhassa yüzeydeki tozlar alttaki toprak materyallerini korurlar.

  2. Toprak bünyesi: Toprağı oluşturan kum, mil, kil yüzdesi toprağın bünyesini oluşturur.. Bünyeyi oluşturan kısımlardan kumun fazla olması erozyonun tesirini arttırır. Kilin fazla olması agregatlaşmayı arttırdığı için erozyonun tesirini azaltır. Bazı oranlar toprakların erozyona karşı dayanımının belirlenmesinde kullanılır. Bunlar yüzdece, mil oranı ve kum oranlarının toplamının yüzdece kil oranına bölümüyle elde edilir. Oran ne kadar küçükse aşınma dayanımı o denli yüksektir. Genel olarak toprağın mil oranı %2.5'un altında ise dayanıklı, üstünde ise dayanıksız olarak anlatılır.
  3. Değişik Basınçlarda su tutma kapasitesi: Toprakta bulunan higroskopik su, toprak kalloitleri'nin çevresinde tutulan sudur. Higroskopik su ne kadar fazlaysa, topraktaki kalloit miktarı o denli yüksek anlama gelir. Toprak kalloitlerini fazla olması, toprağın erozyona karşı dirençli bulunduğunu gösterir.
  4. Agregatlaşmanın tesiri: Agregatlaşma toprağın bazı fizyolojik özelliklerini iyileştirerek verimin ve erozyona karşı dayanımın artmasına sebep olur.
  5. Hava ve su geçirgenliğinin tesiri: Bilhassa su geçirgenliğinin artması, toprak içine geçen suyun artmasına ve yüzey akışa geçen suyun azalmasına niçin olur. Hava ve su geçirgenliği toprakta bulunan boşluklar ile ilgilidir. Bu yüzden toprakta boşluklu yapının olması erozyona karşı dayanımı arttırır.
Kimyasal özelliklerin tesiri
  1. Kalsiyum karbonat (Kireç) Tesiri: Kalsiyum hem nebat yetiştiriciliğinde hem de kümeleşme için lüzumlu bir elementtir. Böylece agregatlaşmanın ön aşamasını sağlar. Rüzgâr erozyonunun etkili olduğu yerlerde ise, kireçli topraklara tozlu bir yapı kazandırdığından toprakların rüzgarla hareketini kolaylaştırarak aşınma dayanımını azaltır.
  2. Katyon Değişiklik Kapasitesi (KDK) ve Değişebilir katyonların Tesiri: Topraklardaki organik ve inorganik kalloitlerle ilgili bir özelliktir. KDK'nin yüksekliği bu kalloitlerin miktarının yüksek bulunduğunu gösterir.. Tutulmuş vaziyette bulunun bu katyonlarda erozyonu değişik şekillerde etkisinde bırakır. Mesela Ca ve Mg değişiklik kapasitesinde fazlaysa, su erozyonuna karşı direnç artar. Bunun yanında Na ve H fazlaysa agregatlaşma düşüktür.
  3. Organik Maddenin Tesiri: Toprak yüzeyindeki ayrışmış ya da kısmen ayrışmış organik madde, yağmur damlalarına karşı toprak yüzeyini korur. Yetiştirilen nebat türü toprağın organik madde içeriğine tesir yapar. meydana gelen O ve N kayıpları bundan etkilenir. Minimum organik madde kaybı nöbetleşe ekim sisteminde görülür.
Nebat örtüsü

Organik maddede olduğu şeklinde toprak yüzeyindeki bitkide yağmur damlalarının çarpma tesirini azaltır. Toprak yüzeyindeki kaymak tabakasının oluşumunu engeller. Toprak içine daha çok su infiltre olur. Yüzeydeki nebat örtüsünün çeşidi de toprak aşınımı üstüne tesir eder. Toprakları en fazla korumuş olan nebat örtüsünden minimum koruyana doğru aşağıdaki şeklinde sıralanabilir;
  1. Sürekli nebat örütüsü (Korunmuş ormanlar, sürekli meralar ve davet örtüsü)
  2. Baklagiller
  3. Ufak tohumlu baklagiller
  4. Tahıllar (Buğday, Arpa, Yulaf v.b.)
  5. Çapa bitkileri (Tütün, Patates, Mısır, Soya v.b.)
Bu sıralamada çapa bitkilerinin toprağı minimum koruduğu görülmektedir. Bu nedenle eğimli arazilerde çapa bitkisi tarımı yapılırken toprak ve su korunumu önlemlerine çok dikkat edilmesi gerekmektedir.
İnsan faktörü


200px Bodenerosion manaus

Erozyonda insan faktörü mühim bir etkendir.




İnsan faktörü erozyonu etkileyen en mühim faktörlerdendir. Şu sebeple insan faktörü, bir tek erozyona sebep olmakla kalmayıp öteki etkili faktörlerinde değişmesine niçin olarak dengenin bozularak erozyonun artmasına niçin olabilir. İnsan faktörü,
  1. Organik nebat örtüsünü yok etmek,
  2. Arazi açmak ya da yakacak elde etmek için ormanları bozmak,
  3. Meraları kapasitesi üstünde kullanmak,
  4. Arazileri amaç dışı kullanmak,
  5. Toprak ve su korunumu önlemlerine dikkat etmemek,
  6. Hatalı sürüm yapmak.
şeklinde çeşitli nedenlerle erozyona tesir etmektedir.


Erozyonu yavaşlatıcı önlemler

Erozyonun miktarını azaltıp kabul edilebilir sınırlara çekebilmek, alınacak önlemlere bağlı olarak gerçekleştirilebilir. Bunun için erozyonun cinsine gore önlemler alınmalıdır.
Su erozyonunu yavaşlatıcı önlemler

  • Yağmur damlasının toprak yüzeyine darbesini azaltılması,
  • Uzun süre kalabilen kesif bir nebat örtüsü oluşturmak.
  • Toprak agregatlarının ayrışma ve dağılmasının önlenmesi,
  • Toprağı parçalayan alet ve makinaların kullanılmasını azaltmak.
  • İnfiltrasyon oranının arttırılması,
  • Yüzey akış hızının azaltılması
  • Ziraat arazilerinde sert toprak katmanlarının kırılması ile infiltrasyonun arttırılması, yüzey akışın azaltılması.
Rüzgâr erozyonunu yavaşlatıcı önlemler

  • Rüzgâr hızının azaltılması,
  • Rüzgâr hızını kıracak ağaçlar ile alanı donatmak.
  • Meyilde yerçekimi etkisiyle hareketi zorlaştırmak,
  • Toprak işleme işlemlerinde meyile dik sürüm yapmak.
  • Rüzgârın toprak parçacıklarına tesirini azaltmak,
  • Toprak yüzeyinin çıplak bırakmamak.
Eğilimli arazilerde teraslama


200px Intihuatana ruins at Pisac2C Peru

Teras, Peru




Erozyonun yavaşlatılması kapsamında eğilimli arazilerde teras yapımı da mühim bir önlemdir. Kanal terasları, sırt terasları ve seki terasları olmak suretiyle üçe ayrılan teraslar, suların bununla beraber toprak parçalarını götrümesini engellemektedir. Kanal terasları %4' ekadar eğim olan alanlarda başarı ile uygulanabilirken sırt terasları %2 dolayındaki alanlarda uygulanıldığında başarıya ulaşmıştır. Sırt terasları ile kanal terasları arasındaki en mühim fark ise, sırt teraslarında su kaynklarının azca olduğu bölgelerde toprak korunumunun yanı sıra su korunumunu da gerçekleştirebilmesidir. Seki terasları ise eğilim olarak %12'den fazla eğilimli topraklarda kullanılmaktadır. Bu teras tipi, yapılacak tarımsal faliyetlerde mekanizasyon kullanımına elverişli değildir. Terasların işlevlerini sürdürebilmeleri için yoğun yağışlar sonucu hasar göremeleri engellenmelidir. Bundan dolayı teraslamadan sonrasında bu alanları çimlendirmek terasların yapılaını koruyabilmeleri açısından önemlidir. Eğer teraslama yapılmış bölgede tarımsal bir etkinlik yapılıyorsa sürümler ya tahtavari yapılmalı yada düz sürümde teras sırtlarına parelel sürüm tercih edilmelidir.











erezyon hakkında bilgi veriniz



Alıntı
Konuk

erezyon hakkında bilgi veriniz

EROZYONUN TANIMI VE ÇEŞİTLERİ
Erozyonun Tanımı


Erozyonun kelime anlamı: bir varlığın bir kıymeti yerine getirilemeyecek şekilde yok olmasıdır. Toprak biliminde ise; yeryüzündeki ana materyalin çeşitli etkenlerle aşınıp taşınması vakasıdır.


Aşınma, tabiatın düzgüsel süreci içinde meydana geliyorsa düzgüsel aşınma; insanoğlunun tabiattaki toprak, su ve nebat arasındaki dengeyi bozucu nitelikteki müdahaleleri sonucu meydana geliyorsa hızlandırılmış aşınma adını almaktadır. Düzgüsel aşınma, çoğu zaman insan müdahalesi olmayan yerlerde görülür ve çok yavaş olarak gelişir. Meraların aşırı derecede otlatılması, ormanların tahrip edilmesi ile daha azca korunan toprak, su ile kolayca taşınabilmektedir ve aşınma hızlanmaktadır.

Yapıcı Unsurlara Bakılırsa Erozyonun Çeşitleri


Bilhassa vatanımızda tahribatı büyük boyutlara ulaşan su erozyonu, aşınma çeşitleri içinde en önemlisidir. Su erozyonundan sonrasında öteki aşınma çeşitleri ehemmiyet sırasına gore; rüzgar, çığlar, heyelanlar ve buzullar olarak sıralayabiliriz. Çığ ara sıra can ve mal kayıplarına niçin oluyorsa da su erozyonu afeti karşısında ikinci planda kalmaktadır.


1- Su Erozyonu



Su erozyonu, öteki aşınma çeşitleri içinde en yaygın ve en etkili olanıdır. Bunun için, toprak erozyonu denildiğinde akla su erozyonu gelmektedir. Türkiye topraklarının % 86'sında aşınma vardır. Böylece su erozyonunun etkilediği alan 66.9 milyon hektarı bulmaktadır. Yurdumuzdaki mühim can ve mal kayıpları su erozyonu sonucu meydana gelmektedir.

2- Çığlar


Türkiye'nin aşırı derecede ormansızlaşmış, yükseltisi yurdun öteki kısımlarına oranla daha çok ve yağışların genel olarak % 45' den sonraki meyilde kar şeklinde düşmüş olduğu Şimal- Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu'da çığ vakalarına sıkça rastlanmakta, can ve mal kayıplarına niçin olduğu şeklinde yerleşim yerlerini, yolları, gezinsel tesisleri ve devlet yatırımlarını tehdit etmektedir.


Türkiye'de yalnız 1985 yılından bugüne dek 233 çığ vakası tespit olunmuş ve bu süre içinde 604 şahıs yaşamını yitirmiştir. Çığ, pürüzsüzlüğü olmayan eğimi yüksek kayalık ve otlu satıhlara düşen aşırı kar yağışlarının ıslak satıhtan kopması ile aşağı kısımlara doğru hızını ve miktarını arttırarak meydana gelen bir kar kitlesi akımı vakasıdır. Bu kar kitlesi önüne gelen insanların ölümüne niçin olabildiği şeklinde ev, ahır, sınai tesis v.b. şeklinde bölgelere zarar vererek kara ve demiryollarını kapatabilmekte günlerce trafiği aksatabilmekte ve sportif amaçlı gezilerde insan ölümlerine niçin olmaktadır.

3- Rüzgar Erozyonu


Rüzgar erozyonu sonucu verimli toprakların kaybı, buharlaşmanın hızlanmasıyla toprak emliliğinin azalması, nebat büyümesinin yavaşlaması, ulaşımın aksaması ve verimin düşmesi olumsuzluklarını ortaya çıkarmaktadır. Taşınan kum ve verimsiz toprak, üretken ziraat topraklarını kaplayarak, ziraat yapılamaz hale getirmektedir.

Mevcut Durum


Türkiye jeomorfolojik yapısı itibariyle engebeli bir ülkedir. Nitekim ülkemizin toplam alanının % 46'sını % 40'dan fazla eğime ve % 80'den fazlasını da % 15'den fazla eğime haiz sahalar teşkil etmektedir. İklim yarı kurak, yağışlar düzensiz ve şiddetli sağanak şeklindedir. Tüm bu negatif faktörlerin yanında, toprağı düzgüsel yapısı ile koruması ihtiyaç duyulan ormanlar, yangın ve kaçak kesim sonucu koruyucu vasfını büyük seviyede yitirmiş, meralarda aşırı otlatma ve tarla açmaları ile korumasız hale gelmiştir.


Aşınma tüm Dünyada değişik biçim ve şiddette meydana gelmekte ise de yurdumuzda bilhassa daha yaygın ve süratli seyretmekte ve nerede ise her çeşidi bulunmaktadır. Yüzeysel aşınma, oyuntu erozyonu, arazi kaymaları, rüzgar erozyonu ve çığlar bunların başlıcalarıdır.



Buna rağmen Türkiye'de, erozyonla harp emek harcamaları ne yasal, ne teknik ve ne de sosyo-ekonomik yönlerden rayına oturmuştur. Bunun sonucu olarakta toprak servetinin kaybı yanında sık sık sel felaketleri meydana gelmektedir.


En yakın örnek olarak 1998'de Batı Karadeniz selinde 30, 1995 İzmir selinde 63, ve gene 1995 Senirkent selinde 74 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, sayılara dökülmesi çok zor maddi zarar meydana gelmiş, insanlarımız acı çekmişlerdir.

EROZYONUN NEDENLERİ

Organik Yapıdan Meydana gelen Nedenler

1- İklim


İklimin aşınma üstüne tesiri; yağış, ısı ve rüzgarla olmaktadır. Bunların içinde en önemlisi yağış olup, yağışın da şekli, sertliği, süresi ve rejimi erozyona değişik etkisinde bırakır yapmaktadır. öteki taraftan ısı, yağışların türünü, toprağın donmasını ve rutubet içeriğini etkilemek suretiyle detaylı olarak erozyonun şiddetine etki etmektedir. Bu açıdan Doğu Anadolu Bölgemizde toprağın 50 santimetre. derinliğe kadar donması ve sıcak havalarda gevşemesi vakası, öteki bölgelerimizde yağmur ve rüzgar, aşınma vakaları açısından önemlidir.ülkemizin dünyadaki konumu sebebiyle bilhassa İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde yaz kuraklığı ve yağış azlığı/yetersizliği öteki bölgelere gore daha fazladır. Bu nedenden dolayı, nebat örtüsünün zayıf olduğu bu bölgeler ülkemizin erozyondan en fazla etkilenen bölgeleridir. Şu sebeple, kurak ve yarı kurak sahaların mevcut ekosistemlerinin bozulması kolay ve süratli olmakta ve bozulan ekosistemlerinin yine eski haline getirilmesi de zor ve pahalı olmaktadır.

2- Topografya


Yamacın eğim ve uzunluğu erozyonda etkili topografık etkenlerdir. Erozyonun sertliği ve toprağın yüzeysel akışla taşınmasına niçin olan faktörlerin başlangıcında eğim gelmektedir.


Dünyada kara hacminin ortalama yüksekliği 700 m., Avrupa'nın 330 m., Afrika'nın 600 m., Asya'nın 1010 m. olmasına karşın Türkiye'nin ortalama yüksekliği 1132 m. 'ye ulaşmaktadır. Yükselti basamakları dikkate alınarak meydana getirilen değerlendirmede de 0-500 metre arasındaki alanlar ülkemizin % 17,5'u, 500-1000 metre arasındaki sahalar % 26,6'sını kaplamakta,1000-2000 metre arasındaki alanlar ise % 45,9' a ulaşmaktadır.


ülkemiz arazisinin eğimli ve engebeli olması, orman ve ot örtüsünün tahrip edilmiş olduğu alanlarda naturel dengenin hızla bozulması sonucunu doğurmaktadır. Organik dengenin bozulması sonucu hızla toprakların aşınması süreci başlamaktadır. Erozyonun şiddetli olarak devam etmiş olduğu alanlarda altta bulunan jeolojik yapı yer yer taşlı ve kayalık araziler halinde ortaya çıkmaktadır.

3- Jeolojik ve Toprak Yapısı


ülkemizin jeolojik ve toprak yapısı; genel anlamda pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve değişmeye karşı fazla direnç göstermeyen taneli, tortul ve volkaniktir. Toprak ile jeolojik yapı içinde sıkı bir ilişki vardır. En fazla aşınmaya uğrayan zeminler Eosen ve Neogen zamanlara ilişkin araziler ile volkanik kül ve tüflerdir. Genel anlamda pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve erozyona karşı fazla direnç göstermeyen gevşek yapılardan oluşan topraklarımız erozyona duyarlı bir yapıdadır. Bu

nedenle, en fazla aşınan ve sellere en fazla araç-gereç veren lar kumlu, şiltli, çakıllı olan pekişmemiş araziler ile bünyesine su aldığında kısa sürede eriyebilen tuzlu ve alkali maddeler bakımından varlıklı, ulusal ve killi depolar olmaktadır.


vatanımızda, toprak örtüsünün tamamen yok olduğu eğimli alanlarda erozyonun şeklini, sertlik ve seyrini; jeolojik yapıyı oluşturan ana materyalin yapısı, bünye özelliği, yağış sularını tutma ve geçirme kapasitesi şeklinde fizyolojik ve kimyasal özellikleri belirler. Öte taraftan, kurak ve sıcak iklim şartları altında Anadolu'nun kapalı havzalarında çökelmiş olan tuzlu, alkali maddeler bakımından varlıklı killi, marnlı ve jipsli depolarda kimyasal aşınma ön plana geçmiştir.


vatanımızda, bazı ana kayalar üstünde oluşan toprak aşınması; kayalık-taşlık alanların ortaya çıkmasına ve dolayısıyla buraların VIII. sınıfa giren araziler haline gelmesine yol açmıştır.

4- Nebat Örtüsü ve Ölü Örtü


Çıplak arazilere oranla nebat örtüsü ile kaplı arazilerde aşınma daha azca meydana gelmektedir; şu sebeple, nebat örtüsü intersepsiyonla toprağa ulaşan yağışın miktarını, sertliğini ve mekanik tesirini azaltır,kökleriyle toprağı sarıyor ve taşınmasını önler. Orman toprakları ise, suyun akış hızını azaltır ve suyun toprağa sızmasını artırarak erozyonun sertliğini düşürür. Ek olarak; nebat örtüsü, toprak yüzeyinde biriktirdiği ölü örtü ile toprağı yağmura karşı korumaktadır. Bilhassa, orman ölü örtüsü, en şiddetli yağışları yüzeysel akıma geçmeden toprak içine kolaylıkla geçirebilecek bir infiltrasyon kapasitesine haizdir.

Toplumsal ve Ekonomik Nedenler

1- Ormanların Tahribi


ülkemiz ormanları, bilinçsiz ve usulsüz faydalanmalar, otlatma, tarla açma ve bilinçsiz endüstrileşme şeklinde çok değişik kullanım amaçları ile tahrip edilmekte ve antropojen step alanına dönüştürülmektedir. Öteki taraftan bu alanlarımız orman niteliğini kaybetmiş olduğu sebebi öne sürülerek 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2B maddesi ile orman sınırları dışarısına çıkarılmakta ve böylece ormansızlaşma yaratılmaktadır. Sözgelişi 1974-1994 yılları aralığında 412:000 hektar alan orman tahdit alanı dışına çıkartılmıştır. Son yıllarda sık sık sel afetlerine uğrayan Bolu ilinin Düzce, Yığılca ve Kaynaşlı yerleşim birimlerinde 1968-1986 yılları içinde bu yasalarla ortaya çıkan orman azalmasının sırasıyla, 3876 ha., 2382 ha. ve 83,9 ha.olduğu saptanmıştır. Ek olarak, Anadolu köylüsü, orman alanlarının tümünü adeta bir mera alanı şeklinde görmekte ve herhangi bir izin almaya gerek görmeksizin bu alanlarda gelişigüzel-başıboş hayvan otlatmacılığını sürdürmektedir. Sadece, orman idaresince gençleştirmeye ayrım edilen sahaların dikenli tel ile koruma altına alınması halinde bu otlatmaya zorda olsa engel olunabilmektedir.


Bu şekilde; devlete ilişkin orman alanlarının ve mera niteliği taşımayan gömü arazilerinin düzensiz ve aşırı otlatma amaçlı kullanılması da Türkiye'deki erozyonun artmasının ana etkenlerinden birini oluşturmaktadır.


Her yıl meydana gelen yüzlerce orman yangını ile de binlerce hektar orman yok olmaktadır. Yüksek eğimli orman alanlarında, ormanın ortadan kalkması sonucunda aşınma hareketleri hızla artmaktadır: Yeşil örtünün aniden yangınlarla yok olması, sağanak şeklinde yağan ilk yağışlarla beraber toprak yitirilmesine ve bir çok yerin tekrar yeşil örtü ile kaplanamayacak şekilde elden çıkmasına, sahanın taş ve kayalığa dönüşmesine niçin olmaktadır.

2- Ziraat Alanlarında Yanlış Arazi Kullanımı


vatanımızda beceri sınıflarına gore tarıma uygun olmadığı halde ziraat meydana getirilen ve bu şekilde yanlış kullanılan arazinin alanı 6.1 milyon hektarı bulmaktadır.


Yanlış arazi kullanımı, değişik amaçlara yönelik uygulamalarla giderek artmaktadır. I. II.III. ve IV. derslik arazilerdeki ortalama 172000 hektar arazi yerleşme alanı ve endüstri alanı olarak kullanılmaktadır. Bilhassa son 20 yıldan bu yana ziraat alanları yerleşim ve ticari tesislerle işgal edilmesi büyük bir ivme kazanmıştır. Bu durum tarımda verimi azaltırken bununla beraber sel ve taşkınları da artırmıştır.


Öteki taraftan 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'na 3711 Sayılı Kanun'la eklenen 18. Madde, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 17. ve 115. Maddeleri, 2924 Sayılı Orman Köylerinin Kalkındırılması Hakkında Kanun ve değişimleri ( 3763 ve 4127 Sayılı kanunlar), 3213 Sayılı Maden Kanunu mühim seviyede orman tahribatına yol açmaktadır .

3- Meralarda Aşırı Otlatma


Verim kapasitesinin çok üstünde ve düzensiz otlatılan meralarda ot örtüsünün tahrip olması yüzey erozyonunu arttırmaktadır. Mera kapasitesi aşılmış olduğu andan itibaren, meradaki nebat örtüsü ve toprağın yapısı bozularak erozyona elverişli hale gelir. Meralarda, doğru otlatma mevsiminin seçilememesi ve aksine ağır otlatma yapılması, meraların aşırı derecede tahrip edilmesine ve toprağın kompaktlaşmasına niçin olur. Dolayısıyla erozyonun membaı olarak vasfını yitirmiş meralar büyük ehemmiyet taşır.


4- Dağınık ve Düzensiz Kırsal Yerleşme


Tabiatı en fazlaca kullanan, en fazlaca bozan ve en fazlaca halleden de insandır. Aslına bakarsan insan müdahalesi olmadan meydana gelen erozyona düzgüsel aşınma denilmektedir. İnsan; tarımsal, toplumsal ve ekonomik gereksinimleri için nebat örtüsünü kaldırarak, toprağı öteki kullanım şekillerine dönüştürmektedir.


1997 nüfus sayımına gore, yurdumuzda orman içi ve civarı köylerde 7.050 milyon insan yaşamaktadır. Bu köylerin bir çok bilhassa dağlık alanlarda birden fazla mahallenin birleşmesinden meydana gelmektedir.Bu köylerin mühim bir bölümünde kafi ekonomik gelire haiz olmayan yoksul insanoğlu yaşamaktadır. Bu durum, rakımı yüksek dağlık alanlarda ekosistemin bozulmasına ve böylece erozyonun hızlanmasına niçin
olmaktadır.
(Alıntıdır).









aşınma iyi mi oluşur



Alıntı
Konuk

aşınma iyi mi oluşur



EROZYONUN NEDENLERİ

Organik Yapıdan Meydana gelen Nedenler


1- İklim


İklimin aşınma üstüne tesiri; yağış, ısı ve rüzgarla olmaktadır. Bunların içinde en önemlisi yağış olup, yağışın da şekli, sertliği, süresi ve rejimi erozyona değişik etkisinde bırakır yapmaktadır. öteki taraftan ısı, yağışların türünü, toprağın donmasını ve rutubet içeriğini etkilemek suretiyle detaylı olarak erozyonun şiddetine etki etmektedir. Bu açıdan Doğu Anadolu Bölgemizde toprağın 50 santimetre. derinliğe kadar donması ve sıcak havalarda gevşemesi vakası, öteki bölgelerimizde yağmur ve rüzgar, aşınma vakaları açısından önemlidir.ülkemizin dünyadaki konumu sebebiyle bilhassa İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde yaz kuraklığı ve yağış azlığı/yetersizliği öteki bölgelere gore daha fazladır. Bu nedenden dolayı, nebat örtüsünün zayıf olduğu bu bölgeler ülkemizin erozyondan en fazla etkilenen bölgeleridir. Şu sebeple, kurak ve yarı kurak sahaların mevcut ekosistemlerinin bozulması kolay ve süratli olmakta ve bozulan ekosistemlerinin yine eski haline getirilmesi de zor ve pahalı olmaktadır.


2- Topografya


Yamacın eğim ve uzunluğu erozyonda etkili topografık etkenlerdir. Erozyonun sertliği ve toprağın yüzeysel akışla taşınmasına niçin olan faktörlerin başlangıcında eğim gelmektedir.


Dünyada kara hacminin ortalama yüksekliği 700 m., Avrupa'nın 330 m., Afrika'nın 600 m., Asya'nın 1010 m. olmasına karşın Türkiye'nin ortalama yüksekliği 1132 m. 'ye ulaşmaktadır. Yükselti basamakları dikkate alınarak meydana getirilen değerlendirmede de 0-500 metre arasındaki alanlar ülkemizin % 17,5'u, 500-1000 metre arasındaki sahalar % 26,6'sını kaplamakta,1000-2000 metre arasındaki alanlar ise % 45,9' a ulaşmaktadır.


ülkemiz arazisinin eğimli ve engebeli olması, orman ve ot örtüsünün tahrip edilmiş olduğu alanlarda naturel dengenin hızla bozulması sonucunu doğurmaktadır. Organik dengenin bozulması sonucu hızla toprakların aşınması süreci başlamaktadır. Erozyonun şiddetli olarak devam etmiş olduğu alanlarda altta bulunan jeolojik yapı yer yer taşlı ve kayalık araziler halinde ortaya çıkmaktadır.


3- Jeolojik ve Toprak Yapısı


ülkemizin jeolojik ve toprak yapısı; genel anlamda pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve değişmeye karşı fazla direnç göstermeyen taneli, tortul ve volkaniktir. Toprak ile jeolojik yapı içinde sıkı bir ilişki vardır. En fazla aşınmaya uğrayan zeminler Eosen ve Neogen zamanlara ilişkin araziler ile volkanik kül ve tüflerdir. Genel anlamda pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve erozyona karşı fazla direnç göstermeyen gevşek yapılardan oluşan topraklarımız erozyona duyarlı bir yapıdadır. Bu

nedenle, en fazla aşınan ve sellere en fazla araç-gereç veren lar kumlu, şiltli, çakıllı olan pekişmemiş araziler ile bünyesine su aldığında kısa sürede eriyebilen tuzlu ve alkali maddeler bakımından varlıklı, ulusal ve killi depolar olmaktadır.


vatanımızda, toprak örtüsünün tamamen yok olduğu eğimli alanlarda erozyonun şeklini, sertlik ve seyrini; jeolojik yapıyı oluşturan ana materyalin yapısı, bünye özelliği, yağış sularını tutma ve geçirme kapasitesi şeklinde fizyolojik ve kimyasal özellikleri belirler. Öte taraftan, kurak ve sıcak iklim şartları altında Anadolu'nun kapalı havzalarında çökelmiş olan tuzlu, alkali maddeler bakımından varlıklı killi, marnlı ve jipsli depolarda kimyasal aşınma ön plana geçmiştir.


vatanımızda, bazı ana kayalar üstünde oluşan toprak aşınması; kayalık-taşlık alanların ortaya çıkmasına ve dolayısıyla buraların VIII. sınıfa giren araziler haline gelmesine yol açmıştır.


4- Nebat Örtüsü ve Ölü Örtü


Çıplak arazilere oranla nebat örtüsü ile kaplı arazilerde aşınma daha azca meydana gelmektedir; şu sebeple, nebat örtüsü intersepsiyonla toprağa ulaşan yağışın miktarını, sertliğini ve mekanik tesirini azaltır,kökleriyle toprağı sarıyor ve taşınmasını önler. Orman toprakları ise, suyun akış hızını azaltır ve suyun toprağa sızmasını artırarak erozyonun sertliğini düşürür. Ek olarak; nebat örtüsü, toprak yüzeyinde biriktirdiği ölü örtü ile toprağı yağmura karşı korumaktadır. Bilhassa, orman ölü örtüsü, en şiddetli yağışları yüzeysel akıma geçmeden toprak içine kolaylıkla geçirebilecek bir infiltrasyon kapasitesine haizdir.

Toplumsal ve Ekonomik Nedenler


1- Ormanların Tahribi


ülkemiz ormanları, bilinçsiz ve usulsüz faydalanmalar, otlatma, tarla açma ve bilinçsiz endüstrileşme şeklinde çok değişik kullanım amaçları ile tahrip edilmekte ve antropojen step alanına dönüştürülmektedir. Öteki taraftan bu alanlarımız orman niteliğini kaybetmiş olduğu sebebi öne sürülerek 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2B maddesi ile orman sınırları dışarısına çıkarılmakta ve böylece ormansızlaşma yaratılmaktadır. Sözgelişi 1974-1994 yılları aralığında 412:000 hektar alan orman tahdit alanı dışına çıkartılmıştır. Son yıllarda sık sık sel afetlerine uğrayan Bolu ilinin Düzce, Yığılca ve Kaynaşlı yerleşim birimlerinde 1968-1986 yılları içinde bu yasalarla ortaya çıkan orman azalmasının sırasıyla, 3876 ha., 2382 ha. ve 83,9 ha.olduğu saptanmıştır. Ek olarak, Anadolu köylüsü, orman alanlarının tümünü adeta bir mera alanı şeklinde görmekte ve herhangi bir izin almaya gerek görmeksizin bu alanlarda gelişigüzel-başıboş hayvan otlatmacılığını sürdürmektedir. Sadece, orman idaresince gençleştirmeye ayrım edilen sahaların dikenli tel ile koruma altına alınması halinde bu otlatmaya zorda olsa engel olunabilmektedir.


Bu şekilde; devlete ilişkin orman alanlarının ve mera niteliği taşımayan gömü arazilerinin düzensiz ve aşırı otlatma amaçlı kullanılması da Türkiye'deki erozyonun artmasının ana etkenlerinden birini oluşturmaktadır.


Her yıl meydana gelen yüzlerce orman yangını ile de binlerce hektar orman yok olmaktadır. Yüksek eğimli orman alanlarında, ormanın ortadan kalkması sonucunda aşınma hareketleri hızla artmaktadır: Yeşil örtünün aniden yangınlarla yok olması, sağanak şeklinde yağan ilk yağışlarla beraber toprak yitirilmesine ve bir çok yerin tekrar yeşil örtü ile kaplanamayacak şekilde elden çıkmasına, sahanın taş ve kayalığa dönüşmesine niçin olmaktadır.


2- Ziraat Alanlarında Yanlış Arazi Kullanımı


vatanımızda beceri sınıflarına gore tarıma uygun olmadığı halde ziraat meydana getirilen ve bu şekilde yanlış kullanılan arazinin alanı 6.1 milyon hektarı bulmaktadır.


Yanlış arazi kullanımı, değişik amaçlara yönelik uygulamalarla giderek artmaktadır. I. II.III. ve IV. derslik arazilerdeki ortalama 172000 hektar arazi yerleşme alanı ve endüstri alanı olarak kullanılmaktadır. Bilhassa son 20 yıldan bu yana ziraat alanları yerleşim ve ticari tesislerle işgal edilmesi büyük bir ivme kazanmıştır. Bu durum tarımda verimi azaltırken bununla beraber sel ve taşkınları da artırmıştır.


Öteki taraftan 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'na 3711 Sayılı Kanun'la eklenen 18. Madde, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 17. ve 115. Maddeleri, 2924 Sayılı Orman Köylerinin Kalkındırılması Hakkında Kanun ve değişimleri ( 3763 ve 4127 Sayılı kanunlar), 3213 Sayılı Maden Kanunu mühim seviyede orman tahribatına yol açmaktadır .


3- Meralarda Aşırı Otlatma


Verim kapasitesinin çok üstünde ve düzensiz otlatılan meralarda ot örtüsünün tahrip olması yüzey erozyonunu arttırmaktadır. Mera kapasitesi aşılmış olduğu andan itibaren, meradaki nebat örtüsü ve toprağın yapısı bozularak erozyona elverişli hale gelir. Meralarda, doğru otlatma mevsiminin seçilememesi ve aksine ağır otlatma yapılması, meraların aşırı derecede tahrip edilmesine ve toprağın kompaktlaşmasına niçin olur. Dolayısıyla erozyonun membaı olarak vasfını yitirmiş meralar büyük ehemmiyet taşır.


4- Dağınık ve Düzensiz Kırsal Yerleşme


Tabiatı en fazlaca kullanan, en fazlaca bozan ve en fazlaca halleden de insandır. Aslına bakarsan insan müdahalesi olmadan meydana gelen erozyona düzgüsel aşınma denilmektedir. İnsan; tarımsal, toplumsal ve ekonomik gereksinimleri için nebat örtüsünü kaldırarak, toprağı öteki kullanım şekillerine dönüştürmektedir.


1997 nüfus sayımına gore, yurdumuzda orman içi ve civarı köylerde 7.050 milyon insan yaşamaktadır. Bu köylerin bir çok bilhassa dağlık alanlarda birden fazla mahallenin birleşmesinden meydana gelmektedir.Bu köylerin mühim bir bölümünde kafi ekonomik gelire haiz olmayan yoksul insanoğlu yaşamaktadır. Bu durum, rakımı yüksek dağlık alanlarda ekosistemin bozulmasına ve böylece erozyonun hızlanmasına niçin olmaktadır.









aşınma acil






  • Organik Afetler - Aşınma


  • Aşınma iyi mi önlenir?


  • Midede lineer aşınma nedir, bu hastalık iyi mi tedavi edilir?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Erozyon nedir?
Erozyon nedir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/200px-Arches_4_bg_012003.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/erozyon-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/erozyon-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content