fazla sıfat Arapça faøla 1 . Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade: "Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla ol...
fazla
sıfat Arapça faøla
1 . Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade:
"Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı."- R. N. Güntekin.
2 . Daha çok, aşkın:
"Biz ancak Cumhuriyet devrinde elli yıldan fazla bir barış devri geçirmişiz."- B. Felek.
3 . Artmış olan, ihtiyaçtan fazla olan:
"Fazla ekmeğiniz var mı?"- .
4 . zarf Gereksiz, yersiz bir biçimde:
"Fazla konuşma yeter."- .
5 . zarf Gereğinden, alışılmıştan çok olarak.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
sıfat Arapça faøla
1 . Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade:
"Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı."- R. N. Güntekin.
2 . Daha çok, aşkın:
"Biz ancak Cumhuriyet devrinde elli yıldan fazla bir barış devri geçirmişiz."- B. Felek.
3 . Artmış olan, ihtiyaçtan fazla olan:
"Fazla ekmeğiniz var mı?"- .
4 . zarf Gereksiz, yersiz bir biçimde:
"Fazla konuşma yeter."- .
5 . zarf Gereğinden, alışılmıştan çok olarak.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- fazla gelmek (veya kaçmak)
- fazla kaçırmak
- fazla mal göz çıkarmaz
- fazla olmak
Birleşik Sözler
- haddinden fazla
YORUMLAR