Alıntı Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir. Fil ...
Fil hastalığı nedir?
Fil hastalığı, ipliksi yuvarlak solucanların (Wuchereria bancrofti ve Brugia malayi) sebep olduğu, özllikle tropikal bölgelerde görülen bir hastalıktır. Yetişkin solucanlar, vücudumuzun savunma mekanizmasının çok önemli bir parçası olan ve kan ile dokular arasındaki sıvı dengesini sağlayan, lenf sistemindeki düğümlere ve lenf damarlarına yerleşirler. Bu bölgelerde 4-6 yıl süren bir kuluçka dönemi geçirirler ve bir yandan da, kanda dolaşmaya başlayan milyonlarca larva üretirler. Bu sırada, lenf dolaşımındaki sıvı akışını engelleyerek, ödem oluşmasına sebep olurlar. Zaman içinde bakteriyel enfeksiyon kapan deride ödem gelişir ve bu bölgelerde anormal şişlikler oluşur. Bu şekilde şişmiş ayak ve bacakların bir filinkine benzemesi sonucu hastalık bu ismi almıştır.
Hastalık, enfeksiyon kapmış insanları ısıran sivrisineklerden bulaşır.Hastalığın kendini göstermesi yıllar sürebilir ve bazen dışarıdan gözlemlenemeyecek şekilde de seyredebilir. Bu durumda, genellikle böbreklere ve lenf sistemine zarar verir.
Hastalığın tedavisi hem parazitlere hem de bakterilere karşı yürütülür. Bu yüzden hastanın hijyeni çok önemlidir. Bunun yanında, fazla deri cerrahi yolla kaldırılabilir.
Fil hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) savaştığı hastalıklardan birisi. Örgütün amacı, hastalığı 2020 yılına kadar büyük kitleleri etkileyen bir hastalık olmaktan çıkarmak.
Gerçekte fil hastalığı, tropikal bölgelerde görülen bir asalak hastalığıdır. Ancak, ona benzeyen başka belirtiler de aynı adla anılmaktadır. İnsanı öncelikle adıyla ürküten fil hastalığı (elefantiyazis), tropikal bir hastalıktır. Ama lenf yollarının tıkanmasına bağlı başka şişmelere de aynı ad verilmektedir. Lenf damarları yoluyla büyük miktarlarda su ve artık madde dokulardan uzaklaştırılır. Gerçek fil hastalığına yani asalak kökenli olanına Batı ülkelerinde pek rastlanmaz. Zaman zaman görülen vakalar, lenf sisteminin kanser hücreleriyle tıkanması ya da radyoterapi sonucu hasara uğramasından lanan durumlardır.
Nedenleri Tropikal ülkelerde hastalığın nedeni asalak solucanlardır. Bu solucanların çeşitli türleri vardır, ama en sık rastlanılanı Wuchereria Bancrofti'dir. Solucanın insan bedenine giriş yolunu kavramak için yaşam çevriminin bilinmesi gerekir. Solucan, çoğalmak için yumurta bırakır. Bunlar, "larva" denen küçük, gelişmemiş biçimlere dönüşür. Larvalar, sivrisineklerle taşınır ve sineğin soktuğu insanlara geçerler. Daha sonra lenf sistemine yönelirler ve orada gelişip erişkin solucanlar haline gelirler. Erişkinler bir yıl kadar süren bir dönemden sonra kana da karışabilirler. Ancak, asıl hasar yaptıkları yer lenf yollarıdır. Solucanlar genellikle lenf damarlarını tıkayıp iltihaba yol açarlar. Sonuç olarak da, genellikle bacakların alt kesiminde ve üreme organları çevresinde ağrılı şişlikler ortaya çıkar. Hastalığa neden kanser ise, şişliğin nedeni kanser hücrelerinin lenf damarlarını tıkamasıdır. Radyoterapide (kanser tedavi yöntemlerinden biri) ise, damar tıkanıklığından çok, doku hasarı ön plandadır. Ama, sonuç aynıdır.
Tedavi Rahatsızlık verici olmakla birlikte, tropikal fil hastalığı, yaşamı tehdit edici bir hastalık değildir. Solucan "dietil - karbamazin" adlı bir ilaçla yok edilebilir. Şişliğin inmesi için de, bacak yükseğe kaldırılır ve lenf sıvısının tıkanıklığı aşması için varis çorapları kullanılır. Sıcak ülkelerde fil hastalığının kökünü kazımanın en etkili yöntemi, larvaları taşıyan sivrisineklerin yayılmasını ve üremesini önlemektir. Tehlikeli bölgelere yapılan gezilerde sivrisineklere karşı cibinlik altında uyumak ve böcek ilacı kullanmak gibi önlemler alınmalıdır.
Fil Resimleri
Ankilozan Spondilit (Bechterew Hastalığı / Marie Struempell Hastalığı)
Fil (Elephantidae)
Fil hastalığı
Altderiye yerleşen asalakların (Filaryos) lenf yollarını ya da toplardamarları tıkamaları sonucunda kol, bacak ya da cinsel organların aşırı büyümesi biçiminde kendini gösteren hastalık.
Genel olarak, dokuların büyümesi ve kalınlaşması olarak tanımlanır. Hastalığı oluşturan kurtlar, coğrafî bölgelere göre değişir. Köklü tedavi cerrahî müdahale yoluyla yapılır. Lenf sıvısı sürekli olarak dışarıya akıtılır ve yozlaşan dokular kesilerek alınır. Hayvanlarda özellikle hastalanan derinin ve derialtı bağdokusunun iltihaplanması ve sertleşmesi biçiminde görülür. Hayvanlarda tedavisi hemen hemen yok gibidir.
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Filariasis veya Fil hastalığı kıla benzer yuvarlak solucanların neden oldugu bulaşıcı bir tropik hastaliktir. Bu hastaliga yol actigi bilinen insanlari son konak olarak kullanan 9 yuvarlak solucan turu vardir. Yerlesme bolgelerine gore 3 gruba ayrilirlar:
Bu hastalıkların ana taşıyıcıları (vektörleri); ülkemizde pek sık karşılaşmadığımız ve daha çok tropik ve subtropik iklim kuşağındaki ülkelerde görülen, Aedes cooki, Aedes fijiensis, Aedes horrensces, Aedes kochi, Aedes marshallensis, Aedes polynesiensis, Aedes pseudoscutellaris, Aedes rotumae, Aedes tabu, Aedes upolenis, Ochlerotatus oceanicus, Ochlerotatus samoanus, Ochlerotatus tutuilae, Ochlerotatus vigilax, An punctulatus complex, Anopheles farauti, Culex quinquefasciatus ve Mansonia uniformis cinsi sivrisineklerdir.
Insanlarda gorulen yuvarlak solucanlarin genelde 5 safhadan olusan karmasik bir yasam sureci vardir:
Disi ve erkek solucanlarin ciftlesmesinden sonra, disi binlerce mikro-solucan dogurur.
Mikro-solucanlar gecici konak olan bir bocek tarafindan alinirlar.
Gecici konakta ilk kan emme sirasinda kabuk degistirerek bulasici hale gelirler.
Ikinci kan emme sirasinda bocek bulasici larvayi cilde zerk eder.
Bulastiktan yaklasik 2 yil kadar sonra larvalar deri degistirerek yetiskin solucanlar haline gelirler.
Belirtiler
En onemli belirti ciltte ve cildin altindaki dokularda kalinlasmadir (Fillesme). Fillesme ya da doku buyumeleri buralara yerlesen solucanlarin yuzbinlerce kez uremesi ve olen solucanlarin damarlara yigilmasi sonucu olusur.
Degisik solucanlar vucutta degisik yerleri etkilerler. Ornegin Wuchereria bancrofti bacaklar, kollar, vulva ve gogusleri etkiledigi halde Brugia timori cinsel organlara dokunmaz.
Onchocerca volvulus gozlere yerlesir ve korluge yol acar. Korlugun dunyadaki en yaygin 2. sebebidir. 2. grup solucanlar deri dokuntulerine artoroza, deride renk degisikliklerine yol acar. 3. grup solucanlar, karin bosluguna yerlesir ve burada agrilara yol acar.
Tedavi
Hastalardaki yetiskin solucanlari oldurmek icin albendazole ve ivermectin kullanilir. Dietilkarbamazin (DEC) ve albendazole de etkilidir.
2003 yilinda, yaygin bir antibiyotik olan doxycyclinein da Fil hastaligi tedavisinde kullanilabilecegi bildirilmistir. Solucanlar tasidiklari Wolbachia adli bir bakteri ile simbiyotik bir hayat surerler. Tasidiklari bakteri oldugunde solucanlar da olurler.
Lenf Filariasisi: Wuchereria bancrofti, Brugia malayi, Brugia timori solucanlari tarafindan olusturulur. Lenf sistemine, lenf dugumlerine yerlesir ve kronik durumlarda Fil hastaligina yol acarlar.- Deri Filariasisi: Loa loa (Afrika goz solucani), Mansonella streptocerca, Onchocerca volvulus, Dracunculus medinensis (Gine kurdu) tarafindan olusturulur. Cildin yag katmanina yerlesir.
- Kasik Filariasisi: Mansonella perstans, Mansonella ozzardi tarafindan olusturulur. Karinda kasik bosluguna yerlesir.
Bu hastalıkların ana taşıyıcıları (vektörleri); ülkemizde pek sık karşılaşmadığımız ve daha çok tropik ve subtropik iklim kuşağındaki ülkelerde görülen, Aedes cooki, Aedes fijiensis, Aedes horrensces, Aedes kochi, Aedes marshallensis, Aedes polynesiensis, Aedes pseudoscutellaris, Aedes rotumae, Aedes tabu, Aedes upolenis, Ochlerotatus oceanicus, Ochlerotatus samoanus, Ochlerotatus tutuilae, Ochlerotatus vigilax, An punctulatus complex, Anopheles farauti, Culex quinquefasciatus ve Mansonia uniformis cinsi sivrisineklerdir.
Insanlarda gorulen yuvarlak solucanlarin genelde 5 safhadan olusan karmasik bir yasam sureci vardir:
Disi ve erkek solucanlarin ciftlesmesinden sonra, disi binlerce mikro-solucan dogurur.
Mikro-solucanlar gecici konak olan bir bocek tarafindan alinirlar.
Gecici konakta ilk kan emme sirasinda kabuk degistirerek bulasici hale gelirler.
Ikinci kan emme sirasinda bocek bulasici larvayi cilde zerk eder.
Bulastiktan yaklasik 2 yil kadar sonra larvalar deri degistirerek yetiskin solucanlar haline gelirler.
Belirtiler
En onemli belirti ciltte ve cildin altindaki dokularda kalinlasmadir (Fillesme). Fillesme ya da doku buyumeleri buralara yerlesen solucanlarin yuzbinlerce kez uremesi ve olen solucanlarin damarlara yigilmasi sonucu olusur.
Degisik solucanlar vucutta degisik yerleri etkilerler. Ornegin Wuchereria bancrofti bacaklar, kollar, vulva ve gogusleri etkiledigi halde Brugia timori cinsel organlara dokunmaz.
Onchocerca volvulus gozlere yerlesir ve korluge yol acar. Korlugun dunyadaki en yaygin 2. sebebidir. 2. grup solucanlar deri dokuntulerine artoroza, deride renk degisikliklerine yol acar. 3. grup solucanlar, karin bosluguna yerlesir ve burada agrilara yol acar.
Tedavi
Hastalardaki yetiskin solucanlari oldurmek icin albendazole ve ivermectin kullanilir. Dietilkarbamazin (DEC) ve albendazole de etkilidir.
2003 yilinda, yaygin bir antibiyotik olan doxycyclinein da Fil hastaligi tedavisinde kullanilabilecegi bildirilmistir. Solucanlar tasidiklari Wolbachia adli bir bakteri ile simbiyotik bir hayat surerler. Tasidiklari bakteri oldugunde solucanlar da olurler.
Fil Resimleri
Ankilozan Spondilit (Bechterew Hastalığı / Marie Struempell Hastalığı)
Fil (Elephantidae)
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR