GAP projesi öncesinde ve sonrasında bölgedeki değişimler nelerdir? Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) , Güneydoğu Anadolu Bölgesi...
GAP projesi öncesinde ve sonrasında bölgedeki değişimler nelerdir?
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Fırat ve Dicle ırmakları havzasındaki Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin Batman, Şırnak ve Siirt illeri topraklarında yer alan, enerji üretimine ve sulamaya yönelik projeler bütününe verilen ad. Bir dizi altyapı yatırımını içermesi yanında önemli ekonomik, toplumsal ve kültürel boyutları da olan GAP, Türkiye tarımsal topraklarının yaklaşık yüzde 10'unu, ülke nüfusunun ise yüzde 9'unu içeren bir bölgeyi kapsamaktadır.
Geçmişi, 1930'larda başlatılan Keban Barajı ön hazırlıklarına değin uzanan GAP, fiziksel altyapı olarak 13 büyük projeden oluşmakta, 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralın yapılmasını öngörmektedir. Projeler tamamlandığında, hidroelektrik enerji üretiminde 27,3 milyar kW-sa artış sağlanacak (1991'de hidroelektrik enerji üretimi 22,7 milyar kW-sa), sulanan tarım alanları 1,6 milyon ha artacaktır (1992 başında sulanan tarım alanları 1,7 milyon ha). Sulama tesislerinin tamamlanması, ayrıca pompayla sulamayı ve bunun için de 86 pompa istasyonunun yapımını gerektirmektedir. Ocak 1990'da su tutmaya başlayan Atatürk Barajı'nın sularını Harran ve Ceylanpınar ovalarına akıtacak olan iki sulama tünelinden birinin delme işlemleri tamamlandı.
26'şar kilometrelik uzunluklarıyla bu tüneller dünyanın en uzun sulama tünelleri olacaktır. Şanlıurfa-Harran ve Mardin-Ceylanpınar ovaları dışında, Gaziantep, Şanlıurfa Adıyaman, Kâhta, Besni, Kaysun, Diyarbakır Havzası, Nusaybin ve Silopi- Cizre ovaları da sulama projesinden yararlanacaklardır. GAP kapsamında olan bölgede halen yaklaşık 65 bin hektarlık tarım alanı sulanmaktadır.GAP'ta kullanılacak yerüstü su larını esas olarak Fırat ve Dicle akarsuları ile bunlara bölge sınırları içinde ve dışında katılan kollar oluşturmaktadır. Fırat'ın, Atatürk Barajı'nın inşa edildiği yerdeki yıllık ortalama debisi 26,6 milyar m3'tür. Bu miktar Birecik yakınlarında 30 milyar m3'e ulaşmaktadır. Dicle'nin debisi ise, Ilısu baraj yeri yakınlarında 15 milyar m3'e varmaktadır.Ayrıca, Ceylanpınar, Diyarbakır, Harran, Suruç ve Gaziantep ovalarında 1.616 milyon m3'lük yeraltı su kaynağı saptanmıştır.
GAP kapsamındaki bölge ülkenin öteki yörelerine, özellikle de Batı, Orta ve Güney Anadolu'ya göre önemli ölçüde geri özellikler sergilemektedir. 1990 genel nüfus sayımına göre kentleşme oranının yüzde 58 olduğu yörede, doğurganlık ve ölüm oranları, aile büyüklüğü, çocuk nüfusun göreli ağırlığı ülke ortalamasının üzerinde, okuryazarlık ve eğitim düzeyi ise Türkiye ortalamasının altındadır. Toplam nüfusu yaklaşık 4,5 milyon olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasına (75) eşittir. Kırsal göçün önemi de dikkate alındığında, GAP sonrasında bölgenin kırsal alanlarına öteki bölgelerden bir nüfus akımının sağlanması gerekecektir. Halkın geçimini daha çok kuru tarım ve yarı göçebeliği de içeren hayvancılık türü tarımsal uğraşlarla sağlamasına bağlı olarak bölgedeki kırsal yerleşmeler dağınık, az nüfuslu, ama çok sayıdadır.
DEVAMI
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
Gap Projesi'nin Türkiye ekonomisine katkıları nelerdir?
Şanlıurfa GAP projesi öncesi ve sonrası nasıl gelişmiştir?
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Fırat ve Dicle ırmakları havzasındaki Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin Batman, Şırnak ve Siirt illeri topraklarında yer alan, enerji üretimine ve sulamaya yönelik projeler bütününe verilen ad. Bir dizi altyapı yatırımını içermesi yanında önemli ekonomik, toplumsal ve kültürel boyutları da olan GAP, Türkiye tarımsal topraklarının yaklaşık yüzde 10'unu, ülke nüfusunun ise yüzde 9'unu içeren bir bölgeyi kapsamaktadır.
Geçmişi, 1930'larda başlatılan Keban Barajı ön hazırlıklarına değin uzanan GAP, fiziksel altyapı olarak 13 büyük projeden oluşmakta, 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralın yapılmasını öngörmektedir. Projeler tamamlandığında, hidroelektrik enerji üretiminde 27,3 milyar kW-sa artış sağlanacak (1991'de hidroelektrik enerji üretimi 22,7 milyar kW-sa), sulanan tarım alanları 1,6 milyon ha artacaktır (1992 başında sulanan tarım alanları 1,7 milyon ha). Sulama tesislerinin tamamlanması, ayrıca pompayla sulamayı ve bunun için de 86 pompa istasyonunun yapımını gerektirmektedir. Ocak 1990'da su tutmaya başlayan Atatürk Barajı'nın sularını Harran ve Ceylanpınar ovalarına akıtacak olan iki sulama tünelinden birinin delme işlemleri tamamlandı.
26'şar kilometrelik uzunluklarıyla bu tüneller dünyanın en uzun sulama tünelleri olacaktır. Şanlıurfa-Harran ve Mardin-Ceylanpınar ovaları dışında, Gaziantep, Şanlıurfa Adıyaman, Kâhta, Besni, Kaysun, Diyarbakır Havzası, Nusaybin ve Silopi- Cizre ovaları da sulama projesinden yararlanacaklardır. GAP kapsamında olan bölgede halen yaklaşık 65 bin hektarlık tarım alanı sulanmaktadır.GAP'ta kullanılacak yerüstü su larını esas olarak Fırat ve Dicle akarsuları ile bunlara bölge sınırları içinde ve dışında katılan kollar oluşturmaktadır. Fırat'ın, Atatürk Barajı'nın inşa edildiği yerdeki yıllık ortalama debisi 26,6 milyar m3'tür. Bu miktar Birecik yakınlarında 30 milyar m3'e ulaşmaktadır. Dicle'nin debisi ise, Ilısu baraj yeri yakınlarında 15 milyar m3'e varmaktadır.Ayrıca, Ceylanpınar, Diyarbakır, Harran, Suruç ve Gaziantep ovalarında 1.616 milyon m3'lük yeraltı su kaynağı saptanmıştır.
GAP kapsamındaki bölge ülkenin öteki yörelerine, özellikle de Batı, Orta ve Güney Anadolu'ya göre önemli ölçüde geri özellikler sergilemektedir. 1990 genel nüfus sayımına göre kentleşme oranının yüzde 58 olduğu yörede, doğurganlık ve ölüm oranları, aile büyüklüğü, çocuk nüfusun göreli ağırlığı ülke ortalamasının üzerinde, okuryazarlık ve eğitim düzeyi ise Türkiye ortalamasının altındadır. Toplam nüfusu yaklaşık 4,5 milyon olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasına (75) eşittir. Kırsal göçün önemi de dikkate alındığında, GAP sonrasında bölgenin kırsal alanlarına öteki bölgelerden bir nüfus akımının sağlanması gerekecektir. Halkın geçimini daha çok kuru tarım ve yarı göçebeliği de içeren hayvancılık türü tarımsal uğraşlarla sağlamasına bağlı olarak bölgedeki kırsal yerleşmeler dağınık, az nüfuslu, ama çok sayıdadır.
DEVAMI
YORUMLAR