Gelin, evlenmek suretiyle hazırlanmış, süslenmiş kız ya da yeni evlenmiş hanım. Bir kız nişanlandığı andan itibaren oğlan evi tarafı...
Gelin, evlenmek suretiyle hazırlanmış, süslenmiş kız ya da yeni evlenmiş hanım.
Bir kız nişanlandığı andan itibaren oğlan evi tarafının gelinidir. Düğün günü evlilik törenine hazırlanmış, süslenmiş kıza da gelin denir. Evlenip yeni evine giden bir kız, koca evinde bir süre evin gelini muamelesi görür. Evlenme çağına gelen kızlar, içinde bulundukları yörenin anane ve inançlarına gore gelin olurlar.
Tarihçe
İlkel çağlarda, bilhassa totem inançlarına bağlı klan düzeninde gelin olan kız totemini değiştirir, kocasının totemine bağlanırdı. Bu yüzden gelin törenleri totem inançlarına bağlanarak meydana getirilen dinî merasim niteliğindeydi. Eski türk topluluklarında da bir obadan başka obaya giden gelin için düzenlenen törenler bu şekilde bir kalite taşırdı. İslamiyetten sonrasında gelin törenlerine bu dinin kuralları egemen oldu, fakat eski çağlardan süregelen bir çok husus da tutuldu.
Anadolu'da gelin törenleri
Anadolu'da gelin törenleri bölge bölge değişimler gösterir. Fakat bu merasim ve inançların ortak yanları da vardır. Gelin muamalesi nişan töreniyle adım atar. Nişanlı kız, saç tarama ve baş örtme şekli ve baş örtülerinin rengi ile gelinliğe hazırlandığını açıklar. Nişanlılık süresinde gelin çeyizi hazırlanmış olur. Düğün töreninde gelin, gelinlik adında olan merasim elbiselerini giyer. Düğün törenleri bir kaç gün sürdüğü için gelinin bir kaç elbisesi vardır. Bunların en önemlisi gelinin baba evinden koca evine giderken aslolan düğün töreninin olduğu gün giydirilmiş olduğu, tel ve duvak taktığı gelinliktir.
Yeni bir eve gelin giden kız, bazı kurallara uymaya mecburdur. Baba evinden çıkarken geline babası tarafınca bir kemer kuşatılır ve "baba ocağından diri çıktın, koca ocağından ölü çıkacaksın inşallah" diye yakarış eder. Koca evine giden gelin kapıda, iyi bir armağan alıncaya kadar dayatır, içeri girmek istemez. Gelin, indirmelik verildikten sonrasında binekten iner (at, otomobil, otomobil). Gelin, törenle gelin odasına alınır. Şehirlerde bu törene koltuk adı verilir. Saz ekibi çoğu zaman İzmir Marşı'nı ya da başka kıvrak bir hava çalar. Gelin odasına alınan gelinin yüzündeki duvağı, damat yüzgörümlüğü hediyesini verdikten sonrasında açar. Sonrasında misafirler gelin görmeye çağrı edilir. Gelin, her konuk için ayağa kalkmaya mecburdur. Çoğu zaman gelinler yeni evlerinde yüksek sesle konuşmazlar, lakırdıya katılmazlar. Bu hakkı elde etmek için ya çocuk doğurmaları ya da kayınbabası tarafınca konuşma izni anlamını taşıyan bir armağan almaları gerekir. Gelin, düğün törenlerinde görevli tüm yakınlarına ve koca evinin mühim kişilerine hediyeler götürür. Bunların bir çok kendi el emeği olur. Gelin, yeni evinde genel geleneklere uyarak bir süre hususi işlem görür.
Bir kız nişanlandığı andan itibaren oğlan evi tarafının gelinidir. Düğün günü evlilik törenine hazırlanmış, süslenmiş kıza da gelin denir. Evlenip yeni evine giden bir kız, koca evinde bir süre evin gelini muamelesi görür. Evlenme çağına gelen kızlar, içinde bulundukları yörenin anane ve inançlarına gore gelin olurlar.
Tarihçe
İlkel çağlarda, bilhassa totem inançlarına bağlı klan düzeninde gelin olan kız totemini değiştirir, kocasının totemine bağlanırdı. Bu yüzden gelin törenleri totem inançlarına bağlanarak meydana getirilen dinî merasim niteliğindeydi. Eski türk topluluklarında da bir obadan başka obaya giden gelin için düzenlenen törenler bu şekilde bir kalite taşırdı. İslamiyetten sonrasında gelin törenlerine bu dinin kuralları egemen oldu, fakat eski çağlardan süregelen bir çok husus da tutuldu.
Anadolu'da gelin törenleri
Anadolu'da gelin törenleri bölge bölge değişimler gösterir. Fakat bu merasim ve inançların ortak yanları da vardır. Gelin muamalesi nişan töreniyle adım atar. Nişanlı kız, saç tarama ve baş örtme şekli ve baş örtülerinin rengi ile gelinliğe hazırlandığını açıklar. Nişanlılık süresinde gelin çeyizi hazırlanmış olur. Düğün töreninde gelin, gelinlik adında olan merasim elbiselerini giyer. Düğün törenleri bir kaç gün sürdüğü için gelinin bir kaç elbisesi vardır. Bunların en önemlisi gelinin baba evinden koca evine giderken aslolan düğün töreninin olduğu gün giydirilmiş olduğu, tel ve duvak taktığı gelinliktir.
Yeni bir eve gelin giden kız, bazı kurallara uymaya mecburdur. Baba evinden çıkarken geline babası tarafınca bir kemer kuşatılır ve "baba ocağından diri çıktın, koca ocağından ölü çıkacaksın inşallah" diye yakarış eder. Koca evine giden gelin kapıda, iyi bir armağan alıncaya kadar dayatır, içeri girmek istemez. Gelin, indirmelik verildikten sonrasında binekten iner (at, otomobil, otomobil). Gelin, törenle gelin odasına alınır. Şehirlerde bu törene koltuk adı verilir. Saz ekibi çoğu zaman İzmir Marşı'nı ya da başka kıvrak bir hava çalar. Gelin odasına alınan gelinin yüzündeki duvağı, damat yüzgörümlüğü hediyesini verdikten sonrasında açar. Sonrasında misafirler gelin görmeye çağrı edilir. Gelin, her konuk için ayağa kalkmaya mecburdur. Çoğu zaman gelinler yeni evlerinde yüksek sesle konuşmazlar, lakırdıya katılmazlar. Bu hakkı elde etmek için ya çocuk doğurmaları ya da kayınbabası tarafınca konuşma izni anlamını taşıyan bir armağan almaları gerekir. Gelin, düğün törenlerinde görevli tüm yakınlarına ve koca evinin mühim kişilerine hediyeler götürür. Bunların bir çok kendi el emeği olur. Gelin, yeni evinde genel geleneklere uyarak bir süre hususi işlem görür.
YORUMLAR