Plâklar üstüne tespit edilmiş olan esasları tekrarlamaya yarayan alet. Gramafon iki bölümden ibarettir: Plâk ve makine. Plâk, gomala...
Plâklar üstüne tespit edilmiş olan esasları tekrarlamaya yarayan alet. Gramafon iki bölümden ibarettir: Plâk ve makine.
Plâk, gomalaka ve mumlu maddelerle (son yıllarda plâstik maddelerle) meydana getirilen bir disktir.İki yüzünde helezon şeklinde oyuklar vardır. Bu oyuklar, girintili çıkıntılıdır, hususi olarak yapılmış olan gramafon iğnesi, bu oyuklar içinde dolaşırken, meydana gelen titreşimler, plâğa alınan sesin yine duyulmasını sağlar.
Makine, plâğın sürekli olarak ve aynı hızda dönmesini elde eden bir motor ile, sesi yansıtan bir bölümden ibarettir. Motor, zemberek ya da elektrikle çalıştırılabilir. Her iki şekilde de dakikada ortalama olarak 78 devir yapılır. Elektrikle çalışan gramafonlara pikap adı verilir.
iğne, plâk üstünde dolandıkça, oyukların girinti ve çıkıntısına gore meydana gelen titreşimler, iğnenin bağlı bulunmuş olduğu diyagrama yansır, ses titreşimleri, diyagram ve ses kutusu yardımı ile büyütülerek aksettirilmiş olur.
Gramafon 1877 senesinde Edison tarafınca buluş edilmiş olan fonografın geliştirilmiş şeklidir.
Plâk iyi mi doldurulur?
Balmumundan yapılmış düz ve daire biçimli kalıplar, gramafona benzeyen bir makineye konur. Bu makine, balmumundan kalıbı, belli bir hızla döndürür. Kalıbın üstüne bir iğne konmuştur. Bu iğ ne bir diyaframa bağlıdır.
Makinenin karşısında meydana getirilen bir konuşma ya da söylenen bir şarkı, havayı titreştirir, hava da diyagramda titreşimler meydana getirir. Bunun sonucu olarak, diyagrama bağlı olan iğnede de titreşmeler olur. iğne, titreşerek, dönmekte olan balmumu kalıbı üstünde, titreşme durumuma gore inişli çıkışlı çizgiler çizer. Böylece, bir kalıp elde edilmiş olunur. Bu kalıptan nikel kalıplar çıkarılır. Sonrasında da bu nikel kalıptan, bildiğimiz gramafon plâkları çoğaltılır...
Plâk, gomalaka ve mumlu maddelerle (son yıllarda plâstik maddelerle) meydana getirilen bir disktir.İki yüzünde helezon şeklinde oyuklar vardır. Bu oyuklar, girintili çıkıntılıdır, hususi olarak yapılmış olan gramafon iğnesi, bu oyuklar içinde dolaşırken, meydana gelen titreşimler, plâğa alınan sesin yine duyulmasını sağlar.
Makine, plâğın sürekli olarak ve aynı hızda dönmesini elde eden bir motor ile, sesi yansıtan bir bölümden ibarettir. Motor, zemberek ya da elektrikle çalıştırılabilir. Her iki şekilde de dakikada ortalama olarak 78 devir yapılır. Elektrikle çalışan gramafonlara pikap adı verilir.
iğne, plâk üstünde dolandıkça, oyukların girinti ve çıkıntısına gore meydana gelen titreşimler, iğnenin bağlı bulunmuş olduğu diyagrama yansır, ses titreşimleri, diyagram ve ses kutusu yardımı ile büyütülerek aksettirilmiş olur.
Gramafon 1877 senesinde Edison tarafınca buluş edilmiş olan fonografın geliştirilmiş şeklidir.
Plâk iyi mi doldurulur?
Balmumundan yapılmış düz ve daire biçimli kalıplar, gramafona benzeyen bir makineye konur. Bu makine, balmumundan kalıbı, belli bir hızla döndürür. Kalıbın üstüne bir iğne konmuştur. Bu iğ ne bir diyaframa bağlıdır.
Makinenin karşısında meydana getirilen bir konuşma ya da söylenen bir şarkı, havayı titreştirir, hava da diyagramda titreşimler meydana getirir. Bunun sonucu olarak, diyagrama bağlı olan iğnede de titreşmeler olur. iğne, titreşerek, dönmekte olan balmumu kalıbı üstünde, titreşme durumuma gore inişli çıkışlı çizgiler çizer. Böylece, bir kalıp elde edilmiş olunur. Bu kalıptan nikel kalıplar çıkarılır. Sonrasında da bu nikel kalıptan, bildiğimiz gramafon plâkları çoğaltılır...
YORUMLAR