Güneydoğu Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi , Türkiye' nin yedi coğrafi bölgesinden birisi. ülkenin ortalama yüzde 7,5'inı kaplayan 58.000 km2...

Güneydoğu Anadolu Bölgesi

, Türkiye' nin yedi coğrafi bölgesinden birisi. ülkenin ortalama yüzde 7,5'inı kaplayan 58.000 km2' lik yüzölçümüyle en minik bölgeyi oluşturur.

Şark Anadolu ve Akdeniz bölgelerine komşu olduğu şeklinde, Suriye ve Irak'la da sınırı vardır. Şark Anadolu Bölgesi'yle olan sınırı, bir yay çizerek uzanan Güneydoğu Toroslar'ın cenup eteklerinden geçer. Bölgeyi Akdeniz Bölgesi'nden farklı kılan sınır ise, Kahramanmaraş-Hatay Çöküntü Oluğunu dışarıda, Gaziantep Platosu ile platonun batıdaki dağlık kenarını içeride bırakan bir hat izler. Güneydeki Suriye sınırı Kilis'in derhal güneydoğusunda başlar ve güneydeki istasyon binalarını Türkiye'de bırakacak şekilde demiryolu hattı çerçevesinde Dicle'ye kadar uzanır. Dicle'ye doğudan (soldan) katılan Habur Çayını izleyen sınır çizgisi de bölgeyi Irak'tan ayırır.

Türkiye'nin Diğeri coğrafi bölgelerinde olduğu şeklinde, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sınırları da her yerde il sınırlarıyla çakışmaz derhal güneydoğusunda başlar ve güneydeki istasyon binalarını Türkiye'de bırakacak şekilde demiryolu hattı çerçevesinde Dicle'ye kadar uzanır. Dicle'ye doğudan (soldan) katılan Habur Çayını izleyen sınır çizgisi de bölgeyi Irak'tan ayırır.



Ad: guney_dogu_anadolu_bolgesi.jpgGösterim: 15109
Boyut: 75.5 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Türkiye'nin Diğeri coğrafi bölgelerinde olduğu şeklinde, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sınırları da her yerde il sınırlarıyla çakışmaz. Mühim sayılmayacak seviyede minik bir takım kesimleri haricinde Şanlıurfa ve Mardin illeri tümüyle bölge içinde kalır. Gerger, Sincik ve Çelikhan ilçeleri haricinde Adıyaman ili, Kulp, Lice, Çermik ve Çüngüş ilçeleri Şark Anadolu Bölgesi'nde kalan Diyarbakır iliyle Sason ilçesi haricinde Batman ilinin büyük kesimi, Araban, Yavuzeli, Şehitkâmil, Şahinbey, Oğuzeli, Nizip ve Kargamış ilçeleriyle Gaziantep ilinin yarıdan fazlası, Merkez ilçe, Baykan, Kurtalan ilçeleriyle Siirt ilinin Güçlükonak, İdil, Cizre ve Silopi ilçeleriyle Şırnak ilinin yarıya yakın kısımı Güneydoğu Anadolu Bölgesindedir. Bunların haricinde büyük kesimleri komşu bölgelerde olmakla beraber bir takım kısımları Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne taşan illerde vardır. Bitlis'in Mutki, Malatya'nın Doğanşehir ve Kahramanmaraş ilinin Pazarcık ilçelerinin bir takım kesimleri Güneydoğu Anadolu Bölgesi sınırları içindedir.


1941'de Ankara'da toplanan ve Türkiye' nin coğrafi bölge sınırları üstünde de emek harcamalar meydana getiren I. Türk Coğrafya Kongresi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni Dicle ve Orta Fırat olmak suretiyle iki kısma ayırmıştır.

Yüzey şekilleri

. Güneydoğu Anadolu'nun yüzey şekilleri oldukça sadedir. Bölgeyi kuzeyde bir yay şeklinde uzanan Güneydoğu Toroslar kuşatır. Bundan dolayı kuzeye doğru gidildikçe hem yükselti artar, hem de yüzey şekilleri daha dalgalı ve tepelik bir görünüm kazanır.

Güneydoğu Toroslar'ın eteklerinden Suriye sınırına doğru hafifçe bir eğimle inen Güneydoğu Anadolu düzlüklerinin kenarları, içine vadilerin gömüldüğü platolar biçimindedir. Orta kesimleri ise daha çok ova niteliğindedir. Bu mütevazi görünüş içinde mühim iki engebe dikkati çeker. Bunlardan biride birisi, Diyarbakır'ın güneybatısındaki Kollubaba Tepesinde 1.957 m'ye ulaşan Karacadağ kütlesidir. Başka dağ kütleleriyle birleşmeyen Karacadağ hacmi, koyu renkli bazalt lavlarından oluşmuştur. Güneydoğu Anadolu'nun ikinci mühim engebsi olan Mardin-Midyat Eşiğinin kökeni ise Karacadağ'dan farklıdır. Yapısına kalker ve marnların egemen olduğu bu eşik 1.500 m'yi aşmamakla beraber, Mardin kenti yakınında olduğu şeklinde, eteğindeki düzlükler üstünde aniden yükselen heybetli görüntüler oluşturur. Mardin-Midyat Eşiği ile Karacadağ hacmi, Güneydoğu Anadolu düzlüklerini Diyarbakır Havzası kuzeydoğuda, Şanlıurfa Platosu güneybatıda kalmak suretiyle ikiye ayırır. Şanlıurfa'nın güneyinde Suriye sınırına doğru genişleyen Harran Ovası yer alır. Fırat Vadisinin garp kesiminde de dalgalı Gaziantep Platosu uzanır.


Türkiye'nin iki mühim akarsuyu olan Fırat ve Dicle, mıntıkadan geçer. Şark Anadolu Bölgesi'nden lanan Fırat ve Dicle ırmakları Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sularını Basra Körfezine boşaltır. Fırat, Gaziantep Platosundan gelen suları, Dicle ise Güneydoğu Toroslar'dan inen Batman, Garzan ve Botan çayları şeklinde akarsuları toplar. Bilhassa ilkbaharda kabaran sular, yaz sonunda azalır. Dicle ve Fırat'ın bölgedeki havzalarında sulama ve enerji üretimi amacıyla planlanan Güneydoğu Anadolu Projesi'ni gerçekleştirme emek harcamaları sürdürülmektedir.

İklim ve nebat örtüsü

. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, karasal iklim koşulları ile Akdeniz iklimi koşullarının birleşik tesir alanındadır. Uzun devam eden yaz mevsimi çok sıcak ve oldukça kurak geçer. Kış mevsimi ise yağışlı ve Şark Anadolu'daki kadar olmasa da soğuk geçer. En soğuk ay averajı 1,5°C- 6°C'dir (Diyarbakır'da 1,5°C, Cizre'de 6°C). En sıcak ay averajı Fırat Vadisinin doğusunda çoğu zaman 30°C'yi aşar (Diyarbakır'da 31°C, Şanlıurfa'da 31,5°C, Ceylanpınar'da 32,5°C, Cizre'de 33,7°C, Mardin'de 29,6°C). Türkiye'de Dalaman'dan sonrasında en yüksek ısı 48°C olarak 17 Temmuz 1978'de Cizre'de ölçülmüştür.

Yağışlar bölgenin kuzeyinden Suriye sınırına doğru azalır. Senelik averaj yağış miktarı Adıyaman'da 807 mm, Siirt'te 741 mm, Suriye sınırı yakınında Ceylanpınar'da 337 mm'dir.


Tabii nebat örtüsüne step görünümü egemendir. Ormanlar bölge alanının onda birinden az yer meblağ. Güneydoğu Anadolu ormanlarında en yaygın ağaç türü mazı meşesidir. Meşeler genellikle bodur ağaç ve çalı görünümünde olmakla beraber, bir takım kesimlerde orman oluştururlar.

Nüfus

. 21 Ekim 1990'da meydana getirilen son nüfus sayımına nazaran, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sınırları içinde ortalama 4.366.000 şahıs yaşamaktadır. Buna nazaran bölümde km2'ye ortalama 75 şahıs düşer. Nüfusun dağılımı bakımından yüzey şekilleri ile nüfus yoğunluğu arasındaki ilişki diğeri bölgelerden belli bir miktar farklıdır. Mesela Mardin-Midyat Eşiğinin oldukça kalabalık, ama Diyarbakır Havzasının orta kesimlerinin seyrek sözü geçen olduğu görülür. Bu vaziyet iklim koşullarıyla da ilgilidir. Yüksek kesimlerde yağışlar daha bolca ve yazlar daha az kavurucu olduğundan, Mardin-Midyat Eşiği üstünde hakkaten yüksek sayılabilecek kırsal nüfus yoğunluklarına rastlanır. Bölümde batıya doğru gidildikçe nüfus yoğunluğu artar ve en yüksek nüfus yoğunluğuna Gaziantep yöresinde rastlanır. Türkiye'nin en büyük girişimlerinden olan GAP'ın bölgenin coğrafi yapısının yanı sıra nüfus dağılımını da değiştireceği söylenebilir.

Bölge nüfusunun yüzde 58'i il ve ilçe merkezlerinde, yüzde 42'si ise nahiye merkezi ve köylerde yaşar. Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman ve Adıyaman'ın nüfusları 100 bini aşar. Kilis, Siirt, Siverek, Kızıltepe, Silvan, Nizip, Viranşehir, Mardin ve Cizre'nin nüfusu da 50-100 bin arasındadır.

Ad: -NemrutDagi.jpgGösterim: 4160
Boyut: 113.8 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>

Iktisat.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi ziraat ekonomisi bakımından daha çok İç Anadolu Bölgesi'ne benzer. Akdeniz iklimine çok benzeyen iklimi sebebiyle bitkisel ürünlerde çeşitlenmenin görüldüğü Gaziantep yöresi haricinde, ziraat alanlarının büyük kısımı tahıl ekimine ayrılmıştır. Tahıl türleri içinde buğday birinci sırayı alır; bölgenin Türkiye buğday üretimindeki oranı onda birisi geçer. Tahıl ekiminde arpa ikinci, mercimek üçüncü sırayı alır. Baklagiller içinde mercimek ekimi ilk sırayı alır. Mercimek üretimi, başta Mardin ve Şanlıurfa olmak suretiyle bölgenin tüm illerinde ehemmiyet taşır. Bölgenin Türkiye kırmızı mercimek üretimindeki oranı yüzde 99'dur. Pirinç ekimi başta Diyarbakır ili olmak suretiyle sulama olanağı bulunan kesimlerde dağınık olarak yürütülür. Bölgenin ziraat alanlarında endüstri bitkilerine az yer ayrılmıştır. Pamuk ekim alanlarına Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep ve bir seviyede Mardin illerinde rastlanır. Eskiden bilhassa Şanlıurfa ilinde yoğunlaşan kendir ekimi önemini yitirmiştir. Bölgenin endüstri bitkileri içinde mühim yeri olan tütün daha çok Adıyaman, Siirt ve Diyarbakır illerinde ekilir. Bu illerin “şark tipi tütün†olarak anılan tütünü, hususi bir takım nitelikler taşır. Bölgedeki dikili alanların büyük kısmını üzüm bağları kaplar. Gaziantep'te Merkez ilçe, Kilis, İslâhiye ve Oğuzeli ilçeleriyle Diyarbakır ilinin bir takım kesimleri bağların yaygın olduğu alanlardır. Adıyaman ilinin Besni ilçesinde de bu ilçenin adıyla anılan bir üzüm türü yetiştirilir. Gaziantep yöresinde bağcılığın yanında zeytin ve antepfıstığı yetiştiriciliği de gelişmiştir. Güneydoğu Anadolu zeytinliklerinin tümüne yakını Gaziantep ili sınırları içinde yer alır. Son yıllarda Suriye sınırı yakınındaki Ceylanpınar Ziraat Işletmesi'nde antepfıstığı ve sulamayla zeytin ağacı yetiştirilmektedir. Antepfıstığı, Gaziantep'in her yanında ve Şanlıurfa'nın Merkez ilçe, Birecik, Halfeti ilçelerinde yetiştirilir. Bununla birlikte Adıyaman yöresiyle Siirt çevresinde de, son yıllarda antepfıstığı aşılaması hız kazanmıştır. Siirt'te iri taneli bir antepfıstığı türü üretilmektedir.


Güneydoğu Anadolu Bölgesi küçükbaş hayvan varlığının yarıdan çoğunu koyunlar oluşturur. Koyun, bölgenin diri hayvan ticaretinde ilk sırayı alır. Şanlıurfa,, Siverek ve Diyarbakır'ın koyun sütünden meydana getirilen yemeklik yağları, Türkiye çapında ünlüdür. Kıl keçisi bölgenin dağlık kesimlerinde çok yaygındır. Ankara keçisine Mardin ve Siirt illerinde rastlanır; bölgesel önemi olan Siirt battaniyesi bunların yünlerinden yararlanılarak dokunur. Bölgenin ve Türkiye'nin en iyi atlarının yetiştirildiği yörelerden birisi de Şanlıurfa ilidir.


Bölgenin en mühim yeraltı zenginliği petroldür. Türkiye'de petrol ilk kez Beşiri'nin güneyindeki Raman Dağında bulunmuş ve bu yatağın peşinden kuzeydoğusundaki Garzan yatakları işletilmeye adım atmıştır. üretilen ham petrolün bir kısımı, bölgenin en mühim endüstri kuruluşlarından Batman Rafinerisi'nde arıtılır. Bir kısımı ise boru hattıyla Akdeniz'e taşınarak tankerlere yüklenir. Bölgenin diğeri mühim yeraltı zenginlikleri manganez ve demir ile Mardin' in Mazıdağı ilçesindeki fosfat yataklarıdır.


Endüstri açısından çok gelişmiş sayılmayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu bakımdan en gelişmiş il Gaziantep'tir. Gaziantep'te türlü endüstri kuruluşları vardır. Son yıllarda Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin'de de sanayileşme yolunda çabalar görülmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde geleneksel endüstri kollarının yanında çimento, besin, dokuma, madeni eşya, ziraat aletleri şeklinde yeni endüstri kolları da kurulmaya adım atmıştır.

Avrupada, bölge haricinde eskiden E-5 Karayolu olarak adlandırılan İskenderun-Adana karayoluna bağlanan işlek transit yolu Gaziantep, Şanlıurfa, Kızıltepe, Cizre ve Silopi'den geçerek Habur sınır kapısına ulaşır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde demiryolu ulaşımını elde eden en mühim hatlar, Fevzipaşa-Malatya-Diyarbakır-Kurtalan hattı ile Suriye sınırını izleyerek Nusaybin'de Türkiye topraklarından çıkan hattır. Narlı ile Kargamış arasındaki demiryolu hattı, sözü edilen hatları birbirine bağlar. Cenup hattı üstündeki Şenyurt'tan (eskiden Derbesiye) ayrılan bir şube hattı Mardin'e ulaşır. Ama karayollarındaki gelişme sebebiyle bu hattın önemi kalmamıştır. Bölgeyi Türkiye havayolu ulaşımı ağınaa Diyarbakır ve Gaziantep havaalanları bağlar. Batman'daki havaalanından da bazen yararlanılmaktadır. Eskiden büyük ehemmiyet taşıyan Fırat ve Dicle üstündeki ırmak ulaşımı günümüzde önemini yitirmiştir. Bölgedeki yükseköğrenim kurumlan Gaziantep'teki Gaziantep ve Diyarbakır'daki Dicle üniversiteleridir.

Kaynak : Ana Britannica


Bakınız

>










  • İç Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi


  • Şark Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi


  • Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki illerin kurtuluş tarihleri hakkında bilgi var mı?



KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI




ülkemizin cenup doğusunda yer edinen bölge nüfus ve yüzölçümü en minik bölgemizdir. Akdeniz, Şark Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle komşudur.

Gerçek Yüzölçümü 59.176 km2'dir. Alan bakımından ülkemizin % 7,5'ini kaplar en minik bölgemizdir.




Nüfusu 2000 sayımına nazaran 6.6 milyondur. Nüfus yoğunluğu Km2'ye 112 kişidir. Bu Türkiye averajının üstündedir (Türkiye averajı Km2'ye 83 şahıs)

BÖLüMLERİ


1. Dicle Kısımı

2. Orta Fırat Kısımı

YERYüZü ŞEKİLLERİ




Dağları ve Düzlükleri

Bölgenin yüzey şekilleri sadedir. Çoğu zaman platolarla ve ovalarla kaplıdır. Yer şekilleri tarıma elverişlidir. Garptan doğuya gidildikçe yükseklik artar. İki bölümün ortasında Karacadağ Sönmüş Volkan dağı bulunmaktadır. Bu bölgenin tek ve en yüksek dağıdır. Dicle Kısmına Gaziantep ve Şanlıurfa Platoları vardır. Orta Fırat Kısmına Diyarbakır Havzası ve Mardin Eşliği (Yüksek bir düzlüktür.) vardır.

Akarsuları ve Gölleri

Fırat ve kolları Göksu ve Nizip, Dicle ve kolları Botan, Garzan ve Batman kolları başlıca akarsularıdır.

Bölümde tabii göl yoktur. Akarsularının hidroelektrik gücü fazladır. Bundan dolayı bir sürü baraj gölü vardır. Fırat Nehri'nin üstünde Mustafa kemal atatürk, Karakaya, Hancağız Baraj Gölleri, Dicle nehri üstünde Kıralkızı, Ilısu, Cizre Baraj Gölleri.

İKLİM VE BİTKİ ÖRTüSü




Bölgenin batısında Akdeniz ikliminin tesirleri hissedilir. Yazları sıcak ve kurak geçer. Fakat kışları Akdeniz Bölgesine nazaran daha serindir. Bu bölümde don ve karada rastlanır. Yağışların pek çok kışın düşer. Senelik yağış 500-600 mm'dir. Yağışın az olmamasına karşın ısı ve güneyden esen çöl rüzgarları yüzünden buharlaşma meydana gelir ve bu da kuraklığa sebep olur. ülkemizin en yüksek sıcaklıkları bu bölümde ölçülür. Tarımda sulama ihtiyacı çok olur. Bölgenin doğusuna gidildikçe deniz etkilerinden uzaklaşılır ve yükseklik artar, sıcaklıklar düşer. Kar ve don vakaları daha çok görülmeye başlar.

Bölgenin alçak kesimlerinde ve batısında step görülür. Dağ yamaçları, yüksek bölgeler ve akarsu kenarlarında orman ve çalılık ağaçlara da rastlanır.

TARIM VE HAYVANCILIK




Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. ülke ekonomisine katkısı da bu alandadır. Tarıma elverişli ziraat alanları ve düzlüklere haiz olmasına karşın yaz kuraklığı ve sulama ihtiyacı sebebiyle ziraat zorlaşır. GAP Projesinin yapılması ile beraber artan sulama imkanları bölgenin tarımını artırmaya adım atmıştır.

Bölgenin tarıma karasal iklim ürünlerine daha çok elverişlidir. En fazla yetiştirilen ürünler şunlardır.
  • Mercimek: Türkiye üretiminde ilk sırada yer alır.
  • Buğday, Keten, Pamuk, Çeltik (Pirinç), Nohut ve Susam yetiştirilen bir takım ürünlerdir.
  • Gaziantep Platosunda Antepfıstığı, Zeytin ve üzüm yaygıdır.
  • Siirt'te Antepfıstığı üretimi adım atmıştır.
  • Akarsu kenarlarındaki sulanabilen ovalarda sebze ve meyvede (Başta Karpuz olmak suretiyle) yetiştirilmektedir.
Bölümde platolar ve bozkırlar çok görüldüğü için küçükbaş Hayvancılık (Koyun, Keçi) çok yapılır. Keçi daha devasa yükseklikte alanlarda yaygındır. Böylece bölümde hayvansal ürünler ticareti de yapılmaktadır.

YER ALTI KAYNAKLARI

  • Fosfat: Mardin-Mazıdağı
  • Doğalgaz: Mardin-Çamurlu
  • Petrol: Batman- Beşiri ve Batman, Siirt-Kurtalan-Baykan ve Barzan, Adıyaman-Kahta ve Diyarbakır.
  • Linyit: Adıyaman-Gölbaşı
  • Manganez: Kilis

NüFUS VE YERLEŞME




Nüfusu 2000 sayımına nazaran 6.6 milyondur. Nüfus yoğunluğu Km2'ye 112 kişidir. Bu Türkiye averajının üstündedir (Türkiye averajı Km2'ye 83 şahıs). Yoğunluk bakımında en yoğun 2. bölgedir. Nüfus artış hızı %o 25'tir (Türkiye %o 18.34). Bölümde kentsel nüfus % 62'dir (Türkiye averajı %65). Bölümde toplu yerleşme ve kerpiç evler yaygındır. Nüfus garp kesiminde, dağ etekleri ve akarsu boylarında yoğunlaşmıştır.

TURİZM



Bölge,Anadolu'nun en eski kültürel yerleşim merkezidir.Kısıtlı oranda meydana getirilen gezim faaliyetleri daha çok tarihî kalıntılar ve inanç turizmi ile olmaktadır. Adıyaman ilinde Nemrut Dağı Millî Parkı, Diyarbakır şehir surları ve bilhassa son yıllarda büyük ilgi görmektedir. Peygamberler Şehri olarak adlandırılan Şanlıurfa başlıca gezim merkezleridir.Balıklı göl meşhurdur.

Gaziantep'te Zeugma (Nizip), Yesemek açık hava müzesi (İslahiye), Dolmen gömüt (Yavuzeli), Dülük harabeleri (Şehitkamil), Hasan süzer Etnografya Müzesi, Gaziantep Müzesi.



TüRK EKONOMİSİNE KATKISI




Türkiye Petrolünün 1/7'si bu mıntıkadan sağlanır. Geri kalanı dış ülkelerden ithal edilir. Batman'da Petrol Rafinerisi vardır. GAP Projesinin bitirilmesi ile tarımdaki su ihtiyacı karşılanacak ve bölge ekonomisi daha zenginleşecektir. Bunun ülke ekonomisine büyük katkısı olacaktır.

BÖLGENİN GENEL ÖZELLİKLERİ

  • Alan bakımından en minik bölgedir.
  • Nüfus bakımından sonuncu olmasına karşın alanı minik olduğundan yoğunluk fazladır.
  • Orman bakımından % 1 ile son sırada yer alır.
  • Ekili-Dikili alan bakımından % 20 ile 4. Sıradadır.
  • Ekonomisi tarıma dayanır. Hayvancılık 2. Sırada yer alır.
  • Antepfıstığı, mercimek ve karpuz üretiminde ilk sırada yer alır.
  • Fosfat ve Petrol üretiminde ilk sıradadır.
  • Buharlaşma ve yaz kuraklığının en fazla olduğu bölgedir.
  • Asla tabii gölü yoktur.
  • En yüksek yeri Karacadağ Sönmüş Yanardağıdır.
  • GAP Projesi bölümde halen sürmektedir.
  • Türkiye'nin en büyük ve mühim baraj gölleri bölümde yer alır.




Güneydoğu Anadolu Bölgesi Akarsuları




Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin başlıca akarsuları kaynağını Şark Anadolu Bölgesi'nden alan Dicle ve Fırat'tır. Fırat ve Dicle nehirleri, bölge dağlarından gelen dere ve çaylarla beslenirler ve ülkemiz sınırları haricinde Basra Körfezi'nde denize dökülürler.

Fırat'ın Nizip ve Göksu kolları; Dicle'nin ise Botan, Garzan ve Batman kolları mıntıkaya yayılmıştır. Bu akarsular hem barajlar aracılığı ile enerji üretiminde hem de sulamada kullanılmaktadırlar.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Akarsuları:



  • Dicle
  • Fırat
  • Nizip (Fırat'ın kolu)
  • Göksu (Fırat'ın kolu)
  • Botan (Dicle'nin kolu)
  • Garzan (Dicle'nin kolu)
  • Batman (Dicle'nin kolu)

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Ovaları




Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yükseltisi fazla olmayan ova ve platolar geniş yer kaplarlar.Karadağ'ın batısında Harran, Ceylanpınar ve Birecik ovaları yer alır. Dicle nehri ve kollarının toplandığı Diyarbakır Havzası geniş olmayan fakat çok verimli bir ovaya haizdir.

Güneydoğu Anadolu Projesi'nin tamamlanmasıyla, ovalarda endüstri bitkilerinin üretimi yapılabilecek, buna paralel olarak yöre endüstrisinin kalkınması sağlanacaktır. Harran Ovası'nın verimli toprakları üstünde sulama olanaklarıyla beraber pek çok ürün yüksek kalitede yetiştirilmeye başlanmıştır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Ovaları:



  • Harran Ovası
  • Ceylanpınar Ovası
  • Birecik Ovası
  • Altınbaşak - Ceylanpınar Ovası
  • Suruç Ovası
  • Gaziantep Ovası
  • Kilis Ovası

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Gölleri




Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde tabii oluşumlu göl yoktur. Fakat Fırat ve Dicle üstünde kurulmuş baraj gölleri mevcuttur. Bölgenin ve ülkenin en büyük baraj gölü olan Mustafa kemal atatürk Barajı bu bölge sınırları içindedir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Gölleri:



  • Keban Baraj Gölü (Elazığ)
  • Karakaya Baraj Gölü (Malatya-Elazığ)
  • Mustafa kemal atatürk Baraj Gölü (Adıyaman-Şanlıurfa)
  • Birecik Baraj Gölü (Birecik)
  • Karkamış Baraj Gölü(Kargamış)
  • Ilısu Baraj Gölü


Güneydoğu Toroslar'ın güneyinde yer alır. Avrupada Akdeniz , Kuzeyde ve Doğuda Şark Anadolu, güneyde Suriye ile komşudur.
DAĞLARI: Bölgenin kuzeyinde Güneydoğu Torosları uzanır. Karacadağ, Mazo Dağı ve Mardin Eşiği başka dağlarıdır.
OVALARI: Altınbaşak, Suruç, Viranşehir ve Ceylanpınar'dır.
PALTOLARI: Antep, Urfa, Adıyaman ve Diyarbakır Platolarıdır.
AKARSULARI: En mühim akarsuları Fırat ve Dicle'dir.
İKLİMİ: vatanımızda yağışın minimum düşmüş olduğu İçanadolu'dan fazladır. Buna karşın kuraklı daha çok yaşanır. Bunun sebebi buharlaşmanın fazla olmasıdır. Bölümde yağış garptan doğuya ve güneyden kuzeye doğru artar. Bu artışın sebebi yükseltidir.
BİTKİ ÖRTüSü: Bölgenin büyük bir kısmında nebat örtüsü bozkırdır.
NüFUS VE YERLEŞME: Nüfus yoğunluğu Türkiye averajının üstündedir. Nüfusun yoğun olduğu bölgeler Antep Yöresi, Torosların cenup etekleri ve akarsu boylarıdır.
TARIM VE HAYVANCILIK: Ekili-dikili alan sıralamasında 4. sırada yer edinen bölümde tarımın en büyük problemi sulama ve kuraklıktır. GAP'la sulama problemi çözüldüğünde mıntıkadan elde edilmiş tarımsal ürün miktarı artacaktır.

Bölümde tarımı en fazla meydana getirilen ürünler şunlardır: Antepfıstığı, üzüm, pamuk, karpuz, kırmızı mercimek, buğday, arpa, susam ve nohuttur.
YER ALTI KAYNAKLARI: Yer altı ları içinde en önemlisi petroldür. Petrolün tamamına yakını bu mıntıkadan çıkarılır. Doğalgaz, linyit ve fosfat başka yer altı larıdır.
SANAYİ: Bölümde endüstri gelişmemiştir. Başlıca endüstri tesisleri petrol arıtma, çimento, yem, besin ve dokumadır. GAP'la beraber tarıma dayalı sanayinin gelişme göstermesi beklenmektedir.
TURİSTİK YERLER: Urfa Balıklı Göl, Adıyaman Nemrut Dağı, Hasankeyf
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Genel Özelikleri


1. Mıntıkalar içinde en minik yüzölçüme (% 7,5) ve minimum toplam nüfusa haizdir.

2. En yüksek yaz sıcaklıklarına bu bölümde rastlanır. Bunda güneyden gelen sıcak hava akımları etkilidir.

3. Minimum ormanlık alana haizdir (% 3).

4. Türkiye'de petrolun büyük kısımı ve Fosfat'ın pek çok bu bölgedan sağlanır.

5. En fazla kırmızı mercimek, antep fıstığı ve su¬sam bu mıntıkadan elde edilir.

6. Buharlaşmanın fazla olmasından dolayı en kurak bölgemizdir.

7. Bitkiler en fazla suya bu bölümde gereksinim duyarlar.

8. Minimum bulutlu günler bu bölümde görülür.

9. Bölümde tabii göl yoktur.

10. Senelik ısı averajı 14 -16°C,

En sıcak ay averajı 30 - 32°C,

En soğuk ay averajı 3-5°C

11. Senelik yağış miktarı 400 - 500 mm civarındadır.


Güneydoğu Anadolu

, Akdeniz iklimi ile kara ikliminin iç içe bulunmuş olduğu bir bölgedir. Oldukça uzun geçen yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlıdır. Gece ile gündüz içinde oldukça büyük ısı farkları vardır. Dalaman'dan sonrasında Türkiye'de saptanan en yüksek hava sıcaklığı, 1978 yazında Cizre'de 48°C olarak ölçülmüştür. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bir takım kışlar ısı -20°C'ye kadar düşebilir.


Temel Britannica, Ana Yayıncılık 1992, 7. Ten


Cenup Şark Anadolu Bölgesi Yeryüzü Şekilleri




Güneydoğu Anadolu bölgesi toprakları genel anlamda düzlüklerden meydana gelir. Bölgeyi kuzeyde bir yay şeklinde uzanan Güneydoğu Toroslar kuşatır. Güneydoğu Torosların eteklerinden Suriye sınırına doğru hafifçe bir eğimle inen Güneydoğu Anadolu düzlüklerinin kenarları, vadilerle yarılmış platolar halindedir. Orta kısımları ise ova görünümündedir. Düz olan bölgeyi Kollubaba Doruğunda 1957 m yüksekliğe ulaşan Karacadağ ile 1500 metreyi aşan Midyat-Mardin eşiği engebelendirir. Karacadağ ile Mardin- Midyat eşiği Diyarbakır Havzası ile Şanlıurfa Platosunu birbirlerinden ayırır. Şanlıurfa Platosu ile Suriye sınırı içinde Harran Ovası yer alır. Fırat Vâdisinin batısında Gaziantep Platosu uzanır.

Akarsuları

: Türkiye'nin büyük akarsularından olan Dicle ve Fırat bölge topraklarından geçer. Gaziantep Platosundan gelen suları Fırat, Güneydoğu Toroslardan lanan Batman, Garzan ve Botan çayları şeklinde akarsuları da Dicle toplar. İlkbaharda artan sular, yaz sonunda azalır. Dicle ve Fırat'ın bölgedeki havzaların sulanması ve enerji üretimi gâyesiyle planlanan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) tamamlama emek harcamaları devam etmektedir.


Bölümde tabii göl yoktur. Sulama ve enerji üretimi için meydana getirilen barajlarda biriken sular, yapay göller meydana getirmişlerdir. Bu baraj göllerinin başlıcaları şunlardır: Mustafa kemal atatürk Barajı, Develi Geçidi Barajı, Ilısu Barajı, Silvan Barajı, Birecik Barajı.


Güneydoğu Anadolu Bölgesi
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi


Türkiye'nin en minik coğrafî bölgesi (57.200 km2, Türkiye'nin % 7,6'sı). Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yalnız Şanlıurfa, Kilis ve Mardin illeri bütünüyle yer alır. Bunların dışındaki illerin topraklarının bir kısımı bölge sınırları içine girer: Gaziantep, Adıyaman, Siirt ve Diyarbakır bu bölümde yer alır. Bununla birlikte 1990'da il olan Batman ve Şırnak'ın bir kısımı de bu bölge içindedir. Bölge garptan Akdeniz, kuzeyden ve doğudan Şark Anadolu Bölgesi, güneyden Suriye ve Irak toprakları ile sınırlanır. Bölge bütünüyle dalgalı düzlükler şeklinde uzanır. En yüksek nokta 1.919 m.lik Karacadağ sönmüş volkanıdır. İkinci belirgin coğrafî yükselti, 1.400 m.ye varan yüksekliğiyle, bölgenin güneyinde, doğudan batıya uzanan Mardin Eşiği'dir. Bölgenin en büyük düzlüğü Harran Ovası'dır. Güneydoğu Anadolu kara ikliminin tesiri altındadır. Kışlar yüzey alçaklığı ve kuzeydeki dağ siperi sebebiyle Şark Anadolu'daki kadar soğuk geçmez. Yazlar son aşama sıcaktır. Yağışlar güneyden kuzeye gidildikçe artar. Bölgenin nebat örtüsü otsu bir yapıya haizdir. Ağaçsı bitkiler fakat yüzölçümünün yüzde 8'ini kaplar. Mıntıkaya çoğu zaman bir step görüntüsü egemendir. Türkiye'nin iki mühim akarsuyu Fırat ve Dicle bu mıntıkadan geçer. Bölümde halkın büyük bir kısımı geçimini tarımdan sağlar. Bölgenin buğday üretimi, toplam ülke üretimi içinde son yıllarda mühim bir yer tutmaktadır. Arpa, pirinç, mercimek, önde gelen başka ürünlerdir.Bölümde bağlar ehemmiyet taşır, bundan dolayı şarapçılık ve pekmezcilik yapılır. Antepfıstığı bölgenin emsalsiz bir ürünüdür. Yeraltı zenginlikleri çok çeşitlilik göstermez.



Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Barajlar



Mustafa kemal atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali




Mustafa kemal atatürk Barajı, Şanlıurfa ve Adıyaman illeri içinde, Fırat Nehri üstünde kurulu olup, enerji ve sulama amaçlıdır. 1983 senesinde inşaatı başlamış olan baraj 1992 senesinde işletmeye açıldı. 8 türbine haiz barajın yüksekliği 169 metredir. 2400 MW gücüyle senelik 8900 GWh elektrik üretim kapasitesine haizdir. Kaya dolgu tipinde bir barajdır. Beden hacmi 84 500 000 m³ tür. Dış yüzeyi kaya içi kil ve topraktır. Baraj gölünün baskısı ile ilk inşaasındaki yüksekliği 10 metre kısalmıştır.

GAP Projesi içinde, Karakaya Barajının 180 km mansabında, Şanlıurfa ilinin Bozova ilçesine 24 km uzaklıkta Fırat Nehri üstünde kurulan baraj.

İnşaatına; 4 Kasım 1983 tarihinde başlandı. 1994 senesinde bitirilmesi planlanan baraj; sulama ve enerji elde etmek maksadıyla yapılmıştır. 2400 megavat, yılda 8.9 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretecek kapasitededir. 84.4 milyon m3 kaya ve toprak dolgu ile dolgu hacmi bakımından bugüne dek bütün ülkelerce inşa edilen barajlar içinde beşinci sıradadır. Meydana gelen göl alanı 817 kilometre karedir. Senelik averaj su akışı 26.654 milyar metreküptür. Toplam su depolama hacmi 48.7 milyar metreküptür.

Her bir grupta; gücü 300.000 kilovat olan 8 tane türbün üreteç mevcuttur. 25 Temmuz 1992'de bu 8 üniteden ikisi hizmete açılmıştır. Halen inşaatı devam eden Şanlıurfa Tünelinin de tamamlanması ile, Şanlıurfa, Harran, Mardin, Ceylanpınar, Siverek-Hilvan ovaları ile birlikte 1.43 milyon dönüm arazi sulanır hale gelecektir.Temelden yüksekliği 169 metredir. Dere seviyesinden yükseklik bakımından minimum su kotu 513, ideal su kotu 526, maksimum su kotu ise 524 metreye ulaşır. Barajda elektrik üretimi için derinliğin minimum 133 metre olması gerekir. Baraj duvarının boyu 1644, eni ise 15 metredir.

Mustafa kemal atatürk Barajı, dolgu hacmi bakımından dünyanın en büyük 6. barajı durumundadır. Hidroelektrik Santralı da, bütün ülkelerce halen yapımı sürenler içinde 3., inşa edilmiş olanlar içinde da 5. en büyük santraldır. Bununla beraber Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük barajıdır.

Mustafa kemal atatürk Barajı, tamamen Türk işçi ve mühendisinin emek ve alınteriyle gerçekleştirilmiştir. Bu dev barajın gövdesi 80 ay şeklinde kısa bir zamanda bitirilmiştir.

Ad: atatürk barajı.jpgGösterim: 5221
Boyut: 85.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>

Batman Barajı ve Hidroelektrik Santrali




Batman Barajı, Batman'da, Batman Çayı üstünde, sulama, taşkın önleme ve enerji üretmek amacıyla 1986-1999 yılları içinde inşa edilmiş bir barajdır. Kaya beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 7.181.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 85,00 m, düzgüsel su kotunda göl hacmi 1175,00 hm³, düzgüsel su kotunda göl alanı 49,25 km²'dir. Baraj 37.744 hektarlık bir alana sulama hizmeti verirken, 198 MW güç ile de senelik 483 GWh'lik enerji üretmektedir.

Birecik Barajı ve Hidroelektrik Santrali




Birecik Barajı, Gaziantep ile Şanlıurfa sınırları üstünde olmasına rağmen yönetimsel yapı olarak Şanlıurfa iline bağlıdır. Baraj, elektrik üretme ve sulama amaçlı olarak 1985-2000 yılları içinde inşa edilmiştir. Zeugma antik kentinin bir bölümü baraj gölü altında kalmıştır. Beton ağırlık ve kaya beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 9.400.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 63,00 m, düzgüsel su kotunda göl hacmi 1220,20 hm³, düzgüsel su kotunda göl alanı 56,25 km²'dir. Baraj 92.700 hektarlık alana sulama hizmeti verirken 672 MW güç ile de senelik 2.518 GWh'lik enerji üretmektedir.

tarafınca YİD (Yap İşlet Devret) modeli ile yapılıp işletilmekte olan en büyük baraj ve elektrik üretim tesisi olup, 2015 senesinde kamu kuruluşu EüAŞ (Elektrik üretim AŞ)'ye devredilecektir. Bununla birlikte bu elektrik üretim santrali Türkiye'nin averaj %1,2'lik elektrik ihtiyacını da karşılamaktadır.

Devegeçidi Barajı




Devegeçidi Barajı, Diyarbakır (il)'inde, Devegeçidi Çayı üstünde, sulama amacıyla 1965 - 1972 yılları içinde inşa edilmiş bir barajdır.

Kaya beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 3.240.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 32,80 m, düzgüsel su kotunda göl hacmi 202,32 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 32,14 km²'dir. 10.600 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Dicle Barajı ve Hidroelektrik Santrali




Dicle Barajı ve HES, Diyarbakır ili sınırları içinde Diyarbakır'a 50 km mesafede, Maden ve Dibni çaylarının birleşerek Dicle Nehri'ni meydana getirmiş olduğu mevkiiden 800 m mesafede ve Kralkızı Barajı aksının 22 km mansabında yer almıştır. Proje oluşumlarına 1986 senesinde başlanmıştır. Kaya beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 3.120.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 87,00 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 595,00 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 24,00 km2'dir.

Projenin gayesi sulama ve enerji olup, Dicle sağ sahil ovalarından 126.080 hektarlık arazi sulanacaktır. Bununla birlikte santral 2 * 55 = 110 MW gücünde olup, yılda 298 milyon KWh elektrik enerjisi üretecek kapasitededir.

Kralkızı-Dicle entegre projesinin bir parçası olan Dicle Barajı ve HES Projesinin gerçekleşmesi ile beraber, Dicle Barajı ve HES'den yılda 298 milyon KWh elektrik enerjisi üretilerek, ekonomiye 1997 yılı fiyatlarıyla 2 trilyon 980 milyar TL, sulamadan yılda 9 trilyon 800 milyar TL olmak suretiyle toplam 12 trilyon 780 milyar TL katkı sağlamaktadır. 25 Ekim 1997'de su tutulmaya başlamış olan projede 30 Aralık 1997'de inşaat bitirilmiştir. 1997 yılı fiyatlarıyla hesaplanan proje maliyeti ortalama 22 trilyon TL'dır.

Dumluca Barajı




Dumluca Barajı, Mardin'de, Buğur Çayı üstünde, sulama amacıyla 1985-1991 yılları içinde inşa edilmiş bir barajdır. Toprak beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 1.685.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 30,00 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 22,06 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 2,23 km2'dir. Baraj 2.400 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Göksu Barajı




Göksu Barajı, Diyarbakır'da, Göksu Çayı üstünde, sulama amacıyla 1987-1991 yılları içinde inşa edilmiş bir barajdır.

Kaya beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 1.632.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 52,00 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 62,00 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 3,90 km2'dir. Baraj 3.582 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Hacıhıdır Barajı




Hacıhıdır Barajı, Şanlıurfa'da, Kent Çayı üstünde, sulama ve taşkın kontrolü amacıyla 1985-1989 yılları içinde inşa edilmiş bir barajdır. Kaya beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 1.201.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 42 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 67,60 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 4,40 km2'dir. Baraj 2.080 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Hancağız Barajı




Hancağız Barajı, Gaziantep'in Nizip ilçesinde, Nizip Çayı üstünde, sulama amacıyla 1985-1989 yılları içinde inşa edilmiş bir barajdır. Toprak beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 3.600.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 45,50 m, düzgüsel su kotunda göl hacmi 100,00 hm³, düzgüsel su kotunda göl alanı 7,50 km²'dir. Baraj 10.736 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali




Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali. Ortalama 15.000 senelik Hasankeyf Şehrini sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı, yörenin kültürel mirasını yok etmenin yanında 78.000 kişiyi evsiz bırakacak ve 1.2 milyar Euro'dan fazla kredi borcu getirecektir. Baraj "20 değişik kültürün izini barındıran ve 10 bin senelik zamanı ile UNESCO'nun 10 Dünya mirası kriterinden 9'unu karşılayan" Hasankeyf İlçesi'nde yapılacaktır. Baraj için kredi verecek olan Almanya, İsviçre ve Avusturyalı dış kredi kuruluşları, proje için öne sürdükleri şartların karşılanmadığını görerek desteklerini çekti.

Barajın yapımı ile hedeflenen enerji artışı, varolan santrallerin verimli kullanılması ile fazlasıyla sağlanabilecekken, barajın yapımı Türkiye'nin "kültürel mirasına haiz çıkamayan bilgisiz ülke" imajını güçlendirecektir.

2013 senesinde hizmete alınması planlanan proje, kurulu güç ve senelik enerji üretim kapasitesi bakımından da, Mustafa kemal atatürk Barajı, Karakaya Barajı ve Keban Barajı'ndan sonrasında 4'üncü büyük HES olma hususi durumunu kazanacak.

Ilısu Barajı; Mardin ve Şırnak İl sınırları içinde Dargeçit kazasının 15 Km. doğusunda, Dicle Nehri üstünde yer alacak. Ilısu Barajı kil çekirdekli kaya dolgu tipinde olup temelden yüksekliği 138 m olacak. Barajın maksimum su kotu 526,82 metre, toplam beden hacmi 44 milyon metreküp, rezervuar hacmi ise 11 milyar metreküp olacak. Barajın kurulu gücü 1200 MW olup üreteceği toplam enerji 3,833 milyar KWh'tır. Ilısu Barajı ile üretilecek olan enerji, şu an vatanımızda hidroelektrik santralleri vasıtasıyla üretilecek olan enerjinin %10'unu oluşturacak.

Bu enerji üretiminin yanı sıra Ilısu Barajında regüle edilen ve bir süre sonra inşa edilecek Cizre Barajına bırakılacak sularla Nusaybin, Cizre, İdil, Silopi ovalarında toplam 121 bin hektar alanın çağıl sulama teknikleriyle sulanması da mümkün olacak.

Ilısu Projesi'nin Tarihçesi ve Tanımı




Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi (Ilısu Projesi), 1954 senesinde Dicle Nehri'nin toprak ve su larının geliştirilmesine ilişkin emek harcamalar çerçevesinde, DSİ tarafınca başlatılmıştır.

Ilısu Barajı; Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Suriye sınırına ortalama 45 km. mesafede, Dicle Nehri üstünde inşa edilecek olup, tamamlandığında 1 200 MW kurulu güç ile yılda averaj 3 833 GWh enerji üretecektir.

Tesis işletmeye alındığında; beden hacmi açısından Türkiye'nin 2. kurulu güç bakımından da 4. büyük barajı olacaktır.

Bilirkişi raporları

Kredi ajanslarının oluşturduğu bilirkişlerden oluşan internasyonal heyetin hazırladığı raporda şu eksikliklerin altı çizilmiştir:

Projede kafi sayıda uzman yok




Proje kapsamında Batman'da yapılması fikredilen tesis faaliyete geçtiğinde Dicle'yi kirletecek

Karasal ve su ekosistemlerinde biyoçeşitlilik araştırmaları yapılmamış

Kamulaştırma mevzusunda problemler var

Ev tazminatları az ve internasyonal standartlara aykırı

Zamanı eserlerle ilgili emek harcamalar yetersiz

Ilısu Projesi'nin önemi




Tamamlandığında, üretilmesi planlanan senelik averaj 3,833 milyar kWh enerji üretilecektir.

Hasankeyf kazasının 10.000 senelik tarihini neredeyse tümüyle yokedecektir.

78.000 kişiyi evsiz bırakacaktır.

Yöre turizmini baltalayarak Hasankeyf halkını işi olmayan bırakacaktır.

Türkiye'nin çevreye, kültüre ve tarihe duyarsız ülke imajını sağlamlaştıracaktır.

Tamamlandığında, üretilmesi planlanan senelik averaj 3,833 milyar kWh enerji başka barajlardaki verimlilik artırılarak sağlanabilecektir.

İnşaatı süresince, yukarıda sayılan bölgelerde, 600-700 milyon ABD doları tutarında bir ticari etkenlik sağlayacağı öngörülmektedir.

Ilısu Baraj Gölü altında kalan mevcut yol, köprü, demiryolu ve köylerin tekrardan yapılması ayrı bir mali yük getirecektir.

Ilısu Projesi'nin finansmanı




Ilısu Projesi müthiş bir dış kredi yükünü de bununla beraber getirecektir. Proje için borçlanılacak toplam dış kredi tutarı 1.200.000.000 €'dur.

Projeye kredi vermeyi planlayan Almanya, İsviçre ve Avusturyalı dış kredi kuruluşları Türkiye'nin taahütlerini yerine getirememesi sonucu 7 Temmuz 2009 zamanı itibariyle desteklerini çekmişlerdir.

1999-2001 yılları içinde yaptırılan ÇED Raporu; 2872 sayılı Çevre Kanunu, Dünya Bankası ve IFC kriterleri çerçevesinde HCE şirketi tarafınca güncellenmiş ve hem DSİ hem de yatırımcı kredi kuruluşları tarafınca onaylanmıştır. Buna karşılık, yatırımcı kuruluşların görevlendirdikleri bilirkişiler proje ile ilgili disiplinli problemler tespit etmiş, bu problemler, verilen sürenin sonunda giderilmediği için de projeden çekilmişlerdir.

Ilısu Projesi'nin maksimum su kotundan etkilenmeyen Hasankeyf Yukarı Kent Alanı'nda yer edinen kültürel varlıklar, bu bölgenin geliştirilmesiyle beraber bir “Arkeolojik Park ve Açık Hava Müzesiâ€nde tekrardan yaşam bulmaya devam edecektir. Suyun altında duracak kültürel varlıklar bu nedenle bölgenin türizm gelirlerinde mühim bir düşüş beklenmektedir.

Her yıl için %15'lik yüzey emek harcaması ve %15'lik kazı ve taşımanın yapılacağı kabul edilmektedir. Bu kabule nazaran yüzey emek harcamaları, kazılar ve taşımalar için ayrılan tahmini bütçe 53.000.000 ABD doları olarak belirlenmiştir.

Ilısu Projesi Bünyesinde Çevresel Tesirleri




Projenin çevresel neticeleri içinde şunlar vardır.
  • Soyu tükenen hayvanları gıda ve habitatlarının yok edilmesi
  • Kitlesel balık ölümleri
  • Çökelme ve ötrofikasyon
  • Su kalitesinde disiplinli düşüş
  • Sıtma şeklinde su lı hastalıklarda artış
  • Su lı çatışmalarda artış (bilhassa Türkiye ile komşu devletler içinde)
  • Hasankeyf Kültür Varlıklarının Korunması ve kurtarılması
10.000 yılı aşkın bir zamanı geçmişe haiz olan Hasankeyf'teki kültürel varlıkların yok edilmesine niçin olacak baraj, Anayasaya ve Internasyonal Kültür Sözleşmesi'ne aykırıdır. Buna karşın, Kültür ve Gezim Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Ilısu Konsorsiyumu koordinasyonunda hazırlanan, Hasankeyf Master Rehber Projeleri Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi makamları tarafınca onaylanmıştır.

Ilısu Projesi'nin maksimum su kotundan etkilenmeyen Hasankeyf Yukarı Kent Alanı'nda yer edinen kültürel varlıklar, bu bölgenin geliştirilmesiyle beraber bir “Arkeolojik Park ve Açık Hava Müzesiâ€nde tekrardan yaşam bulmaya devam edecektir.

Ilısu Baraj Gölü altında duracak olan tüm kültürel varlıklar ve bölgeleri YYEP emek harcamaları etrafında belirlenmeye çalışılmıştır. Bu kültürel varlıkların Ilısu Barajı altında kalmadan taşınacağı şeklinde olanaksız bir şey iddia edilerek projenin tesiri göz ardı edilmeye çalışılmaktadır.

Her yıl için %15'lik yüzey emek harcaması ve %15'lik kazı ve taşımanın yapılacağı kabul edilmektedir. Bu kabule nazaran yüzey emek harcamaları, kazılar ve taşımalar için ayrılan tahmini bütçe 53.000.000 ABD doları olarak belirlenmiştir

Karakaya Barajı ve Hidroelektrik Santrali




Karakaya Barajı, Diyarbakır ili Çüngüş ilçesi sınırları içinde, Fırat Nehri üstünde, Güneydoğu Anadolu Projesi'nin bir parçası olarak elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1976-1987 yılları içinde inşa edilmiştir. Barajın yapılmasıyla beraber bir sürü köy başaltılmıştır. Diyarbakır'a 150 km uzaklıkta bulunan baraj ismini yakınında bulunan Karakaya Köyünden almıştır.


Beton kemer beden ağırlık tipi olan barajın beden hacmi 2.000.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 173,00 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 9.580,00 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 268,00 km2'dir. Baraj 1.800 MW güç ile senelik 7.354 GWh'lik enerji üretmektedir.

Köprüler




Karakaya Barajı üstünde şu an etkin olan iki köprü vardır. Kömürhan Köprüsü ve İsmet Paşa Demiryolu Köprüsüdür. bununla birlikte bu köprülerin eski tarihte yapılanları ise barajın altında kalmıstır

Karkamış Barajı ve Hidroelektrik Santrali




Güneydoğu Anadolu Projesi'nin bir kısmını teşkil eden, sınır Fırat Projesi'nin ikinci ünitesi olan Karkamış Barajı ve HES Tesisi, Fırat Nehri üstünde, Suriye Sınırı'na 4.5 km. mesafede, beton ağırlık ve toprak dolgu tipinde ve Türkiye'de dere santrali tanımıyla meydana gelen ilk uygulamadır.

180 MW kurulu gücündeki santralin yılda 652 GWh enerji üretmesi hedeflenmiştir. Enerji üretmekte olan barajın, baraj rezervuar alanı sağ ve sol sahil koruma seddeleri de yapılarak, 336 m. kotunda olan baraj gölünün işletme kotu 340 m.'ye çıkarılarak, baraj gölü altında kalan konut ve 433 hektar ziraat arazisinin korunması amaçlanmıştır.

Yüksel İnşaat'ın; Temelsu ve Avusturya firmaları Va Tech Elin, Voith Hydro, Verbundplan ile internasyonal ortaklık oluşturarak inşasını gerçekleştirdiği Karkamış Barajı'nın barajın beden hacmi 2.100.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 29,00 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 157,00 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 28,40 km2'dir.

Kayacık Barajı




Kayacık Barajı, Gaziantep'ta, Tüzel Çayı üstünde, sulama amacıyla 1995-2002 yılları içinde inşa edilmiş bir barajdır. Toprak beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 1.858.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 50,00 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 116,76 hm³, düzgüsel su kotunda göl alanı 13,10 km²'dir. Baraj 13.680 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Kralkızı Barajı ve Hidroelektrik Santrali




Kralkızı Barajı ve HES, Diyarbakır ili sınırları içinde Diyarbakır'a 81 km, Dicle ilçesine 6 km mesafede Dicle Nehri'nin ana kolu olan Maden Çayı üstünde yer almıştır. Enerji üretmek amacıyla 1985-1997 yılları içinde inşa edilmiştir.

Kaya beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 15.172.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 126,00 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 1919,00 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 57,50 km2'dir. Baraj 90 MW güç ile senelik 146 GWh'lik enerji üretmektedir.

Elektrik üretimi için gölünde 2 milyar metreküp su olması ihtiyaç duyulan Kralkızı Barajı'ndaki su miktarı kuraklık sebebiyle 520 milyon metreküpe indi. Su seviyesinin düşmesi sebebiyle barajda Ocak 2007 de 46 gün elektrik üretimine ara verilirken, enerji üretimi için su seviyesinin minimum 700 milyon metreküp olması gerektiği bildirildi.

Kralkızı-Dicle entegre projesinin bir parçası olan enerji amaçlı bu projede yılda 146 milyon GWh elektrik enerjisi üretilerek, ekonomiye 1997 yılı fiyatlarıyla 1 trilyon 460 milyar TL sağlanmaktadır. Kralkızı Barajı bununla birlikte, Dicle barajı için depolama görevi görmektedir. 25 Ekim 1997'de su tutulmaya başlamış olan projede 30 Aralık 1997'de inşaat bitirilerek üretime geçilmiştir. 1997 yılı fiyatlarıyla hesaplanın proje maliyeti ortalama 31 trilyon TL'dır.

Seve Barajı




Seve Barajı, Kilis'de, Sinnep Deresi üstünde, sulama ve içme suyu amacıyla 1995-2002 yılları içinde inşa edilmiş bir barajdır. Kaya beden dolgu tipi olan barajın beden hacmi 1.340.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 41,00 m., düzgüsel su kotunda göl hacmi 20,86 hm3, düzgüsel su kotunda göl alanı 1,96 km2'dir. Baraj 14.000 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.




Güneydoğu Anadolu Bölgesi

; En minik coğrafi bölge olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer şekilleri ve Buna bağlı olarak yerleşme ve ekonomik özellikler açısından iki kısma ayrılmıştır. Bu tür durumlar, Orta Fırat Kısımı ve Dicle Kısımı'dür. Bölgeyi bölümlere farklı kılan sınır Karacadağ volkan konisinden geçer.

Yer şekilleri

;Mütevazı olan bölümde yükseltisi fazla olmayan ova ve platolar geniş yer kaplar.
  • Dağlar: Bölgenin şimal kesiminde Toros dağ sırasının cenup yamaçları uzanır. Burada aslolan Toroslar ile onun önünde ikinci bir kıvrımlı dağ kuşağı uzanır. Bölgenin ortasında 1938 m yükseltiye haiz sönmüş Karacadağ Volkanı yer alır. Bölgenin batısında ise Gaziantep Platosu üstünde yükselen Kartal Dağları mühim yükseklik oluşturur.
  • Ovalar: Karadağ'ın batısında Altınbaşak (Harran), Ceylanpınar ve Birecik ovaları yer alır. Dicle nehri ve kollarının toplandığı Diyarbakır Havzası'nda fazla geniş olmayan fakat çok verimli bir ovaya geçilir.
  • Platolar: Karacadağ'ın batısındaki Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman platoları Fırat ve kolları tarafınca derin bir biçimde yarılmıştır. Karacadağ'ın doğusu ise daha engebeli bir yapı gösterir. Bu bölümün güneyinde Mardin-Midyat Eşiği yer alır.
Ad: _guneydogu-anadolu-harita.jpgGösterim: 4695
Boyut: 80.2 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>

Akarsular ve Göller

  • Akarsular: Bölgenin iki mühim akarsuyundan birisi olan Fırat, kaynağını Şark Anadolu Bölgesi'nden alır. Bölümde ise Toroslar'dan gelen Kahta ve Karadağ'dan gelen minik akarsularla beslenir. Güneydoğu Toroslar'ın güneye bakan yamaçlarından bir sürü kol halinde çıkan Dicle Nehri ise bölgenin başka mühim akarsuyudur. Her iki akarsu da Basra Körfezi'ne sularını boşaltır.
  • Göller: Bölümde tabii oluşumlu göl yoktur. Fakat Fırat ve Dicle üstünde kurulmuş baraj gölleri mevcuttur. Bölgenin ve ülkenin en büyük baraj gölü olan Mustafa kemal atatürk Barajı bu bölge sınırları içindedir.

İklim

;Denizden uzak olduğundan ısı bakımından karasal iklim özellikleri görülür. Kışlar oldukça soğuk olup, en fazla yağış bu mevsimde düşer. Yaz mevsimi ise enlemin, karasallığın ve güneyden esen çöl rüzgarlarının etkisiyle çok sıcak ve kurak geçer. Buharlaşma sertliği oldukça fazla odluğundan yaz mevsiminin en kurak geçmiş olduğu bölgedir. Bununla birlikte batıdaki Gaziantep Yöresi'nde belirgin olarak Akdeniz ikliminin ektileri görülür.

Tabii Nebat Örtüsü

;Bölgenin bozkırdır. İç Anadolu bozkırlarına nazaran çok fakirdir. Bölümde antropojen bozkırlar da geniş yer kaplamaktadır. Ormanların minimum alan kapladığı bölge olan Güneydoğu Anadolu'da mevcut ormanların büyük kısımı de tahrip edilmiştir. Toros Dağları eteklerinde görülebilen ormanlar ise kuraklık sebebiyle çok zayıftır. Dicle Nehri boylarında yer yer kavak ve söğüt toplulukları görülür.

Nüfusu

minimum olan bölgemizdir. Fakat doğum oranının yüksek, yüzölçümünün minik olması nüfus yoğunluğunun fazla olmasına niçin olmuştur. Orta Fırat Kısımı ve bilhassa Gaziantep Yöresi yoğun nüfuslanmıştır. Yağışın azaldığı düzlüklerde nüfus azalır. Bölümde ekonomik gelişmenin yavaş olması, terör vakaları şeklinde nedenlerden dolayı göç veren bir bölgedir. Bununla birlikte mevsimlik işçi göçleri de olmaktadır.

İller;

Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa

Ekonomik Özellikler



1. Ziraat,halkın temel geçim membaıdır. Ziraat arazisi geniş olmasına rağmen kuraklık sebebiyle tarımın en mühim problemi sulamadır. Ziraat topraklarının çok parçalı, ziraat işletmelerinin minik işletmeler şeklinde olması tarımsal verimi düşürmektedir. Ziraat alanlarının üçte birisi nadasa alınmaktadır. G.A.P. (Güneydoğu Anadolu Projesi) ile beraber sulu ziraat alanları genişlemekte, nadas arazisi azalmakta, ziraat ürünü fazlalığı çoğalmaktadır.

Ziraat ürünleri

  • Buğday: Bölgedeki ziraat alanlarının yarısından fazlasında buğday ekilir. En fazla ekim alanına haiz Şanlıurfa'yı Diyarbakır izler.
  • Arpa: Bölümde yetiştirilen başka mühim tahıl olan arpa, en fazla Şanlıurfa, Siirt ve Adıyaman'da yetiştirilir.
  • Pamuk: Bölümde en fazla ekilen sanayi bitkileri içinde yer edinen pamuk, halen sulanmakta olan Akçakale ve Gaziantep'te yetiştirilir.
  • Kırmız Mercimek: Kuraklığa dayanıklı bir baklagildir. Türkiye üretiminin tamamına yakınını bu bölge sağlar. En fazla Şanlıurfa ve Gaziantep'te yetiştirilir.
  • Susam: Az bir alanda ekimi yapılmaktadır. Fakat üretimi bölge için ehemmiyet taşır.
  • Çeltik: Siverek'te yetiştirilmektedir.
  • Antep Fıstığı: Bölgenin karakteristik ürünüdür. üretimin % 90'ı bu bölümde gerçekleşir.
  • üzüm: Bilhassa Gaziantep çevresinde bağcılık gelişmiştir. üretilen üzüm yaş olarak tüketilmesinin yanı sıra pekmez, pestil ya da içki yapımında kullanılır.
  • Zeytin: Akdeniz ikliminin tesirleri görülen Gaziantep yöresinde Kilis ve Islahiye çevresinde yetiştirilir.
  • Tütün: Sulama ile beraber ekim alanları genişlemektedir. üretimde Adıyaman ve Batman önde gelir.
  • Sebze: Sulanabilen alanlarda domates, biber, patlıcan şeklinde türlü sebzeler yetiştirilmektedir.
  • Meyve: Bölgenin karpuz üretiminde ayrı bir yeri vardır. Bilhassa Diyarbakır çevresinde ağırlığı 20 kilo'ı aşan karpuz yetiştirilmektedir.
2. Hayvancılık;Bölümde hayvancılık mühim bir ekonomik faaliyettir. Bölgenin tabii özellikleri ve gelenekleri hayvancılığın gelişmesine zemin hazırlamıştır. Nebat örtüsünün step olması sebebiyle küçükbaş hayvancılık yaygındır. Bölümde en fazla koyun yetiştirilir. Koyundan sonrasında en fazla yetiştirilen kıl keçisidir ve Toros Dağları eteklerinde otlatılır. Bununla birlikte Toros Dağları'nda arıcılık yapılmaktadır.

3. Ormancılık;

Kuraklık sebebiyle ormanların minimum bulunmuş olduğu bölgedir. Toroslar'ın eteklerinde bulunan ormanlar da çok zayıftır. Bundan dolayı bölümde ormancılık gelişmemiştir.

4. Madenler ve Enerji Kaynakları

  • Madenler: Bölge maden bakımından varlıklı değildir. Gaziantep, Islahiye ve Kilis'te krom ve bakır yatakları bulunmaktadır. Kilis-Gölbaşı'nda fosfat çıkartılır. Bununla birlikte Toros Dağları'nda krom ve çinko yatakları vardır.
  • Enerji Kaynakları: Petrolün çıkarıldığı tek bölgedir. Diyarbakır Havzası'nda Raman, Garzan, Şelmon yatakları ile Adıyaman'da Yanarsu Havzası'nda çıkartılır. Türkiye'nin petrol boru hatları bu bölge topraklarından geçer. Bununla birlikte Cizre'de mühim bir enerji membaı olan linyit çıkarılır.
  • Enerji üretim Tesisleri: Bölge enerji üretiminde giderek ehemmiyet kazanmaktadır. G.A.P. kapsamında 22 hidroelektrik santral kurulması planlanmıştır. Mühim barajları Mustafa kemal atatürk, Kralkızı ve Deve Geçidi'dir.

5. Sanayi

Ad: Balikli-Gol-Resimleri-01.jpgGösterim: 4156
Boyut: 80.5 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>



Başlıca sanayi tesisleri şunlardır:
  • Gıda: Diyarbakır, Şanlıurfa
  • İçki: Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır
  • Pamuklu Dokuma: Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır
  • Battaniye, Kilim, Halı: Siirt, Gaziantep
  • Petrol Rafinerisi: Batman

6. Ulaşım

;Bölümde mühim dağ sıralarının olmaması ulaşımı kolaylaştırmıştır. Fakat Güneydoğu Toroslar, İç ve Şark Anadolu ile olan ulaşıma engel olmaktadır. Irak ve Suriye'ye bağlanan mühim yollar da mıntıkadan geçmektedir. Bölümde iki ana demiryolu hattı vardır. Bunlardan biride birisi Kurtalan-Diyabakır-Gaziantep üstünden Şark ve İç Anadolu ile bağlantıyı sağlar. Öbürü Adana-Gaziantep üstünden geçerek Nusaybin'e ulaşır. Güneydoğu Anadolu'daki demiryolu hattında genellikle tarımsal ürün ve maden göç eder.

7. Gezim

;Tabii güzellikleri ve zamanı zenginliğine rağmen bölge gezim açısından yeterince gelişememiştir. Adıyaman'daki Nemrut Dağı'nda bulunan Komagene krallığına ait mezarlar ve türlü anıtlar sanki açık hava müzesi durumundadır. Şanlıurfa'daki Balıklı Göl halk tarafınca mukaddes sayılmakta, dinsel gezim için potansiyel oluşturmaktadır. Diyarbakır'da bulunan Orta Çağ'a ait surlar, kuleler bölgedeki başka gezinsel zenginliklerdir. Bununla birlikte Gaziantep Yöresi'ndeki Karkamış ve Roma dönemine ait kalıntılar oldukça fazla gezgin çekmektedir.

Bölgenin ülke Ekonomisindeki Yeri

;Türkiye ekonomisine katkısı çok azdır. Şark Anadolu Bölgesi'nden sonrasında geri kalmış ikinci bölgemizdir. Alt tarafta bölge ekonomisinde mühim yer tutan ürün ve ekonomik etkenlik türlerinin sıralaması verilmiştir.
  • Petrol
  • Antep Fıstığı
  • Baklagiller
  • üzüm
  • Pamuk
  • Hayvancılık



Sebep: Sayfa düzeni.



Ad: gap_gezisi.jpgGösterim: 4143
Boyut: 62.0 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>

GüNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

,Türkiye'deki coğrafi bölgelerin en küçüğü ve minimum nüfuslusu; 58 600 km2; ortalama 4,5 milyon nüf.

Bir yay çizen G.-D. Toroslar'ın eteklerinden G.'de Suriye ve Irak ile sınırımıza kadar uzanan, "Verimli Hilal" ismi ile anılan ve çok eski tarihöncesi kültürlerin gelişme alanı olan bölge, bununla birlikte Yukarı Mezopotamya olarak da bilinir. Yer şekilleri bakımından G.-D. Anadolu, Arabistan platformu ile K.'deki kıvrımlı ve şaryajlı dağlar içinde platoların en geniş yeri kapladığı bir geçiş alanıdır. K.'de 1 000 m dolayında olan yayla yükseltisi, G.'de 500-600 m dolayına iner. K.'de yayla üstünde, Arabistan platformunun örtü tabakalarından oluşan ve Türkiye'nin başlıca petrol yataklarını içeren kenar kıvrımlar Toros yayına kabaca paralel olarak uzanır. Bölgenin D. yarısında kenar kıvrımlarla G.'deki Mardin eşiği kabartısı ve B.'daçok genç bir bazaltik volkan yapısı olan Karacadağ (1 919 m) içinde bir çanaklaşma ve çökelme alanı olan Diyarbakır havzası yer alır. Bölgenin B. kısımı ise, genellikle kireçtaşlarından yapılmış Şanlıurfa ve Gaziantep platoları ile kaplıdır.


Mezopotamya'nın 2 büyük akarsuyu Fırat ve Dicle ile kollan bu platolar içine gömülmüştür. Bölge D.'ya gidildikçe şiddetlenen ve G.'e gidildikçe kuraklaşan, ama genel olarak Akdenizsel özellikler gösteren karasal bir iklimin etkisindedir. Yazlar kurak ve çok sıcak geçer (temmuz ort. sıcaklığı B.'da Gaziantep'te 27,1°C, ortada Şanlıurfa'da 31,5°C, D.'da Diyarbakır'da 31°C); Türkiye'de en yüksek sıcaklıkların ölçüldüğü bölgeler burdadır (Şanlıurfa 46,5°C, Diyarbakır 46,2°C). Kışlar yağışlı ve bulunulan enleme nazaran oldukça soğuktur. (Ocakort., Gaziantep 2,3°C, Şanlıurfa 4,9°C, Diyarbakır 1,5°C); ısı - 20°C dolayına düşebilir. Yağışlar K.'den G.'e ve B.'dan D.'ya azalır (senelik averaj yağış tutarı Siirt 737 mm, Diyarbakır 497 mm, Gaziantep 574 mm). G.'de yer edinen bir takım yüksek bölgeler, daha yağışlıdır. (Mardin 688 mm)


G.-D. Anadolu yurdumuzun orman bakımından en yoksul bölgelerinden biridir. K.'deki dağlık kesimde ve Mardin eşiği üstünde görülen pek çok bozuk meşe ormanları, bölgenin fakat % 3 kadarını kaplar. Bunun dışındaki alanlar G.'e gidildikçe fakirleşen bozkırlar halindedir.

Güneydoğu Anadolu bölgesi, Türkiye averajının üstünde nüfuslanmış bir bölgemizdir. Ama bu bakımdan iklim şartlarına, su ve ziraat olanaklarına bağlı olarak türlü yöreleri içinde büyük farklar vardır. Bundan dolayı nüfus, bilhassa, bölgenin daha elverişli olan B. kesimi ile Toros eteklerinde ve Mardin eşiği faaliyetinde toplanmıştır. Elverişli topraklarına rağmen, susuz ve kurak bir takım platolar çok tenhadır. Başlıca metropoller de (Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin ve Siirt) tabii koşulların belirlediği yörelerde, zamanı yollar üstünde kurulmuştur. Kentleşme ve nüfus yoğunluğu üstünde rol oynayan yeni bir etken de petrol ve petrol sanayisidir (Batman). G.-D. Anadolu'nun bir başka özelliği de, senelik nüfus artış oranının Türkiye averajının üstünde oluşudur. Ziraat bakımından dünyanın en eski kültür odakları arasındadır.


Zamanımızdan 9-10 bin yıl kadar ilkin bir sürü yabani nebat ve hayvan burada evcilleştirilmiştir. Günümüzde de ziraat bölge ekonomisinde en mühim yeri meblağ. Bu bakımdan tarla ürünleri başta gelir ve bölge tarımsal gelirinin °/o 70 kadarını sağlar. Türkiye yüzölçümünün fakat °/o 7 kadarına eşit yer kaplayan bu bölge alanına ve nüfusuna (Türkiye nüfusunun % 8,5'i kadar) oranla tarımsal üretim fazlalığı ile dikkati çeker. Türkiye'de üretilen baklagiller ve sebzelerin % 28,7'si, üzümün %33,7'si, buğdayın % 12,2'si, zeytinin % 13,2'si, antepfıstığının % 94,7'si, mercimeğin yarıdan fazlası bu bölgenin payına düşer. Makineli tarıma elverişli geniş ve verimli topraklarına rağmen, tarımı kısıtlayan başlıca etken, uzun yaz aylarındaki kuraklık ve su kıtlığıdır. GAP'ın tamamlanmasıyla bölgenin Türkiye ekonomisinde esasen mühim olan bu oranı çok büyük seviyede artacak ve bu gelişme dolaylı etkileriyle bölgenin yapısını ve görünümünü değiştirecektir.


Tarla tarımının yanında, hayvancılık ve hayvan ürünleri de bölgenin geleneksel ve hatta bir takım yörelerde başta gelen gelir membaıdır. En fazla koyun ve keçi şeklinde yarı kurak koşullara uyan küçükbaş hayvan beslenir. Türkiye'de beslenen koyunların % 10 kadarı bölgenin payına düşer. Bir kısım halk göçebe hayvancılıkla uğraşır. Diri hayvan satışı ve hayvan ürünleri tarımsal üretim değerinin %30 kadarını sağlar. G.-D. Anadolu'nun en büyük yeraltı zenginliği, pek çok Diyarbakır ve Siirt çevresinde yer edinen petrol yataklarıdır. Bununla birlikte, Irak'ta Kerkük petrol bölgesinden başlamış olan, her birisi ortalama 900 km uzunlukta iki boru hattı Irak petrolünü mıntıkadan geçerek Yumurtalık limanına taşır.


Bu bakımlardan bölgenin Türkiye ekonomisinde hususi bir yeri vardır. Krom, manganez, demir, asfaltit, perlit ve fosfat diğeri mühim yeraltı larıdır. Geleneksel endüstri kolları son zamanlarda yeni dalların katılmasıyla büyük seviyede çeşitlenmiştir (çimento, dokuma, gıda, kimya, madeni eşya ve ziraat aletleri, yem). Başlıca endüstri merkezleri Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin ile petrol sanayisi yardımıyla büyük şehir durumuna gelen Batmandır. Bölgenin Verimli Hilal'in faaliyetinde, Anadolu'yu arap âlemine bağlayan kara ve demiryolları üstündeki konumu, tüm tarih süresince olduğu şeklinde, bugün de önemini korumaktadır. Havayolu ile de yurdun diğeri bölgelerine bağlı olan G.-D. Anadolu, bununla birlikte türk kültür tarihinin bir sürü ünlü ilim adamını yetiştirmiş geleneksel odaklarını kapsar.

Güneydoğu Anadolu projesi




(GAP), Dicle ve Fırat ırmaklarının aşağı kesimleriyle bu tür durumlar içinde kalan alanı kapsayan ve barajlar, hidroelektrik santralları, sulama tesisleri, her tür altyapı, tarımsal tesisler, ulaştırma, eğitim, sıhhat vb. alanlardaki hizmetleri içeren projeler demeti.

Güneydoğu Anadolu projesi, 1960'ların başlangıcında başlamış olan Fırat havzası çalışmalarının tamamlanmasıyla hazırlanan Fırat havzası istikraz raporu'na, 1971'de, Dicle havzası projelerinin de eklenmesiyle bölgesel bir kalite kazandırılarak oluşturuldu. Bölgedeki ekonomik ve toplumsal yaşamı büyük seviyede etkisi altına alan bir özellik taşıyan ve uygulamaya geçildiğinde tüm kesimler için itici bir güç oluşturacak olan GAP yedisi Fırat havzasında, altısı da Dicle havzasında yer edinen 13 büyük projenin birleşmesinden oluşmaktadır. Fırat havzası için hazırlanan projeler şunlardır:

Aşağı Fırat projesi:




7 ayrı birimden oluşmaktadır:

Mustafa kemal atatürk barajı ve hidroelektrik santralı (HES), GAP'ın en mühim ve kilit tesisidir. Türkiye'nin en büyük barajıdır. Baraj 1990 sonunda tamamlanarak 1991 yılı başından itibaren su tutulmaya başladı. Yılda 8,9 milyar kWh elektrik enerjisi üretecek olan 8 ünitelik türbinjeneratör grubunun 2 ünitesi, temmuz 1992 senesinde barajın açılışıyla beraber üretime geçti. Dev su ulaştırma tünelleri tamamlandığında 880 000 ha'lık alan sulanabilecektir.

Şanlıurfa tünelleri.




Mustafa kemal atatürk barajından alacağı suları sulama alanlarına aktaracak olan bu tünel sistemi, yan yana iki ana tünel ile bağlantı tünellerinden oluşmaktadır. Toplam uzunluğu 57,8 km olacak; 327 bin 725 ha'ı cazibeyle, 148 649 ha'ı da pompajla olmak suretiyle toplam 476 374 ha alanı sulayacaktır. Şanlıurfa tünelleri emek vermeye başladıktan sonrasında, saniyede akıtacağı 328 m3 suyla Türkiye'nin Dicle ve Fırat'tan sonrasında üçüncü büyük ırmağı olma hususi durumunu de kazanacaktır.

Şanlıurfa hidroelektrik santralı.




Şanlıurfa tüneli çıkışından sonrasında akan suyu değerlendirecek olan bu santralda yılda 124 milyon kWh elektrik enerjisi üretilecektir. Şanlıurfa-Harran sulaması. Bu proje, kanal sistemiyle Şanlıurfa ve Harran ovalarında 147 866 ha alanın sulanmasını elde edecektir.

Mardin-Ceylanpınar sulaması.




Mardin ve Ceylanpınar ovalarının yeraltı larından yararlanarak sulanmasını içeren bu projede, 328 608 ha alanın sulu tarıma açılacağı öngörülmektedir Siverek-Hilvan pompaj sulaması. Bu proje kapsamında, Mustafa kemal atatürk barajı rezervuarından alınacak suyun kullanılmasıyla 100 bin ha alan sulanacaktır

Dicle havzası projesi:




altı ana projeden oluşmaktadır.

Kralkızı-Dicle projesi.




Dicle havzası projelerinin ilki olan bu proje, Kralkızı barajı ve HES ile Dicle barajı ve HES olmak suretiyle iki birimden oluşmaktadır. Projeyle Dicle HES'den yılda 298 milyon kWh, Kralkızı HES'den de yılda 146 milyon kWh enerji üretilmesi amaçlanmakta, bununla birlikte her iki barajdan toplam 126 bin ha alanın sulanması öngörülmektedir.

Batman projesi.




Bu proje ile Batman barajı ve HES'nin üretime geçmesiyle 185 MW kurulu güç ile yılda 483 milyon kWh elektrik enerjisi üretilecek, 30 bin ha ziraat alanı sulanacaktır.

Batman-Silvan projesi.




GAP kapsamındaki 10., Dicle havzası projesi kapsamındaki 3. sırada olan enerji ve sulama amaçlı bu proje ile Dicle sol sahil ovalarında toplam 257 bin ha alan sulanacak, 240 MW kurulu güç ile 963 milyon kWh enerji üretilecek.

Garzan projesi.




Garzan barajı ve HES'yi içeren bu proje ile 60 bin ha'lık alanın sulanması öngörülmektedir.

Iftsu projesi.




Bu projede yer edinen llısu barajı ve HES'nin kurulmasıyla, kurulu gücü 1 200 MW olan HES'nin yılda 3 830 milyon kWh elektrik üreteceği hesaplanmaktadır.

Cizre projesi.




GAP'ın son birimi olan bu proje ise, Cizre barajı ve HES'yi kapsamaktadır. Proje gerçekleştirildiğinde, 140 MW kurulu gücündeki HES'den yılda 1 208 milyon kWh enerji üretilecek, baraj sularından ise Nusaybin-Cizre-idil ovalarında toplam 89 ha alanın sulanmasında yararlanılacaktır.

Karakaya barajı ve HES. Mustafa kemal atatürk barajından sonrasında Türkiye'nin üretim açısından en büyük barajıdır (7,354 milyon kWh). 1987 senesinde hizmete girmiştir.

Sınır Fırat projesi.




Tümüyle enerji üretimine yönelik olan bu proje iki birimden oluşmaktadır. ilk birimi Birecik barajı ve HES' nin kurulu gücü 672 MW, senelik enerji üretim kapasitesi ise 2 518 milyon kVVh'tır. ikinci birim olan Karkamış barajı ve HES' nin ise kurulu gücü 180 MW, senelik enerji üretimi 652 milyon kWh olacaktır. Sınır Fırat projesi GAP'ın 3 numaralı projesini oluşturmaktadır.

Suruç aziki projesi.




GAP'ın dördüncü projesi olan bu proje yalnızca sulamaya yöneliktir. Mustafa kemal atatürk barajından alınacak sularla Suruç ve Baziki ovalarında toplam 146 500 ha alanın sulanması sağlanacaktır.

Adıyaman-Kâhta projesi

.

GAP'ın beşinci ayağını oluşturan bu proje, 5 hidroelektrik santral, 4 baraj yapımını öngörmektedir. Kurulu gücü 196 MW ve senelik elektrik enerjisi üretimi toplam 509 milyon kWh olan bu projeyle, Halya de

Bozova pompaj sulaması.

Bu proje kapsamında da Mustafa kemal atatürk barajından sağlanacak suyla 55 300 ha alanın sulanması yer almıştır.

Fırat havzası için hazırlanan bu projelerin uygulanmaya konmasıyla, Fırat ırmağından akan su, sırasıyla Keban, Karaka- ya ve Mustafa kemal atatürk baraj ve hidroelektrik sandallarını çalıştıracak ve buradan Urfa tünelleri ile Şanlıurfa hidroelektrik santralına da enerji sağladıktan sonrasında sulama alanlarına akıtılacaktır.

Gaziantep projesi.




Toplam 89 000 ha alanın sulanmasını öngören bu proje kapsamında Hancağız barajı, Kayacık, Kemlim, Birecik barajları mevcuttur.

74 000 km2,lik bir alanı kapsayan GAP sınırları içinde, Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Batman ve Siirt illeri tümüyle ya da bir bölümüyle yer almıştır. 1976'da uygulanmasına başlanan proje 30 yılda tamamlanabilecektir. Projede yer edinen tesislerden Mustafa kemal atatürk, Karakaya, Kralkızı baraj ve HES şeklinde yapımları devam eden tesislerin yanında, hemen hemen proje aşamasında olan tesisler de mevcuttur.


GAP'ın tamamlanmasıyla yılda 23 milyar kWh hidroelektrik enerji elde edilecektir. Bu enerji Türkiye'de üretilen toplam elektrik enerjisinin % 80'ine eşittir. Bununla birlikte, günümüzde devlet eliyle sulanması meydana gelen ziraat alanları miktarı kadar bir alan (1 milyon 800 bin ha) sulu tarıma açılacak, nadas tümüyle ortadan kalkacak ve bölgenin ürün deseni değişecektir.

Yılda 600 bin ton pamuk, 66 bin 458 ton antepfıstığı üretilebilecek; meyve üretimi 660 bin ton, sebze üretimi 3 milyon 513 bin ton artacaktır. Bugün GAP alanlarındaki sebze üretimi 14 milyon t, meyve üretimi 1 milyon 400 bin tondur.
Kaynak: Büyük Larousse






  • İç Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi


  • Şark Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi


  • Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki illerin kurtuluş tarihleri hakkında bilgi var mı?


Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Güneydoğu Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/58233d1479455596-guneydogu-anadolu-bolgesi-genel-bilgi-guney-dogu-anadolu-bolgesi.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/guneydogu-anadolu-bolgesi-genel-bilgi.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/guneydogu-anadolu-bolgesi-genel-bilgi.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content