İsim ırz Arapça; ¤irø Bir kimsenin, başkaları tarafınca dokunulmaması ve saygı gösterilmesi ihtiyaç duyulan iffeti: "Bekçiy...
İsim
ırz
Arapça; ¤irø
Bir kimsenin, başkaları tarafınca dokunulmaması ve saygı gösterilmesi ihtiyaç duyulan iffeti:
"Bekçiye mahalle, ırzını, namusunu, malını canını tereddütsüz teslim edebilirdi." -S. Ayverdi.
Kişinin başkaları tarafınca saygı gösterilmesi ihtiyaç duyulan aileyle ilgili şerefi, kadının iffeti.
Irz, Islâmiyette kişinin dokunulmaz haklarındandır. Her türlü sataşma ve tecavüzden korunmuştur. Peygamberimiz (SAV), meşhur Veda HutbeÂsinde "Müslüman'ın Müslüman'a kaÂnı, malı ve ırzı haramdır" buyurÂmuştur.
TDK, İslam Ansiklopedisi
Rüyada Irz ve Namus
Irz
İslâmî inançlara nazaran bir insanoğlunun kendisine helâl kılınandan başkasına açmaması ihtiyaç duyulan benliği. Bu kavram insan topluluklarının inançlarına, toplumsal oluşumlarına nazaran değişik içerikler kazanabilir. Sadece tüm eski kavimlerde ırz, mühim sayılır ve dinî bir içerik taşırdı.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
İslâmî inançlara nazaran bir insanoğlunun kendisine helâl kılınandan başkasına açmaması ihtiyaç duyulan benliği. Bu kavram insan topluluklarının inançlarına, toplumsal oluşumlarına nazaran değişik içerikler kazanabilir. Sadece tüm eski kavimlerde ırz, mühim sayılır ve dinî bir içerik taşırdı.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
IRZ a. (ar. rırz).
1. Bir kimsenin, başkalarınca gözetilmesi, saygı gösterilmesi ihtiyaç duyulan cinsel dokunulmazlığı; iffet, namus.
2. Esk. Perde.
3. Irz düşmanı, cinsel isteklerini doyurmak için töreleri çiğneyerek başkalarının iffetine saldırmaktan çekinmeyen kimse. || Irz ehli, temiz, iffetli, namuslu. || Irzı kırık, namussuz, kirli işlere bulaşmış, temiz olmayan anlamında kullanılır: O ırzı kırığa mı inanacaksın, yoksa bana mı? || (Birinin) ırzına geçmek, zorla ya da kandırarak bir kimselerle cinsel ilişkide bulunmak. || (Bir şeyin) ırzına geçmek, bir şeyi yozlaştırıp gerçek niteliklerinden uzaklaştırmak: Bu sanatın da ırzına geçtiler, nerede o eski saatçilik (tkz ).
*Esk. Irz ü namus, namus, onur.
*Cez. huk. Irza geçme, bir kişinin başka bir kişiyle zorla cinsel ilişkide bulunması. (Bk. ansikl. böl.) || Irza tasaddi, bir kişinin bedeni üstünde, cinsel birleşme derecesine varmayan, cinsel duygulan doyum etmek kastıyla meydana getirilen fiil. (Irza tasaddi Türk cez. k.'nun 415 ve 416. maddelerinde yer edinen bir suçtur.)
*isi. Kişinin kendisi, aile ve akrabalarıyla ilgili ve başkaları karşısında dokunulmaz olan onuru. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Cez. huk. Irza geçme ağır bir suçtur. Bu kabahat hanımefendilere karşı işlenebileceği benzer biçimde erkeklere karşı da işlenebilir. Fizyolojik olarak zorlama ya da korkutma on beş yaşını bitirmiş kişilere karşı işlenecek ırza geçme suçlarında suçun maddi unsurunu oluşturur. Sadece, on beş yaşını bitirmemiş bir küçüğe karşı işlenen ırza geçme suçunda, bir zorlamanın var olduğu yasa tarafınca kabul edilir. Bu yüzden herhangi bir zorlama ya da korkutma olmadan bu yaştakilerle cinsel ilişkide bulunma yasaya nazaran ırza geçme suçu sayılır. Küçüklere karşı işlenen ırza geçme suçlarında, zor kullanmak ya da korkutmak suçu ağırlaştıran bir nedendir. On beş yaşını bitirmeyen bir küçüğün ırzına geçen şahıs, beş yıldan aşağı olmamak suretiyle ağır hapis cezasına çarptırılır. Eğer fiil, zor kullanarak, korkutarak ya da aldatarak işlenirse ağır hapis cezası on yıldan aşağı olması imkansız. On beş yaşını bitiren bir kişinin, zor kullanarak ya da korkutarak ırzına geçen şahıs yedi yıldan aşağı olmamak suretiyle ağır hapis cezası ile cezalandırılır (Türk. Cez. k. md. 416).
*isi. Irz, caffltiye devrinde Araplar'ın çoğu zaman manevi benliği (nefs), temiz ve asil huyları, atalarının yüksek nitelikleri (mefahir) anlamlarında kullanılan, kişiyi ya da topluluğu dış saldırıların etkisinden korumuş olan bir etken olarak düşünülürdü. Kuvvetli bir dinsel otoritenin bulunmadığı bu zamanda "ırz" terimi, dinin koruyucu gücü görevini üstlenmişti. Müslümanlıktan sonrasında "ırz" teriminin bu işlevi ortadan kaldırılmakla beraber, sözcüğün içinde ne olduğu, kişinin namusu ve diğeri kişilik değerlerinde yoğunlaştırıldı. Hz. Muhammet, “Veda hutbesi" diye malum, 100 000'den fazla müslümana yapmış olduğu meşhur konuşmasında, müslümanların canlarının, mallarının ve ırzlarının birbirlerine haram ve dokunulmaz bulunduğunu deklare etti; bu değerleri korurken ölen bir müslümanın şehit sayılacağını belirtti.
1. Bir kimsenin, başkalarınca gözetilmesi, saygı gösterilmesi ihtiyaç duyulan cinsel dokunulmazlığı; iffet, namus.
2. Esk. Perde.
3. Irz düşmanı, cinsel isteklerini doyurmak için töreleri çiğneyerek başkalarının iffetine saldırmaktan çekinmeyen kimse. || Irz ehli, temiz, iffetli, namuslu. || Irzı kırık, namussuz, kirli işlere bulaşmış, temiz olmayan anlamında kullanılır: O ırzı kırığa mı inanacaksın, yoksa bana mı? || (Birinin) ırzına geçmek, zorla ya da kandırarak bir kimselerle cinsel ilişkide bulunmak. || (Bir şeyin) ırzına geçmek, bir şeyi yozlaştırıp gerçek niteliklerinden uzaklaştırmak: Bu sanatın da ırzına geçtiler, nerede o eski saatçilik (tkz ).
*Esk. Irz ü namus, namus, onur.
*Cez. huk. Irza geçme, bir kişinin başka bir kişiyle zorla cinsel ilişkide bulunması. (Bk. ansikl. böl.) || Irza tasaddi, bir kişinin bedeni üstünde, cinsel birleşme derecesine varmayan, cinsel duygulan doyum etmek kastıyla meydana getirilen fiil. (Irza tasaddi Türk cez. k.'nun 415 ve 416. maddelerinde yer edinen bir suçtur.)
*isi. Kişinin kendisi, aile ve akrabalarıyla ilgili ve başkaları karşısında dokunulmaz olan onuru. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Cez. huk. Irza geçme ağır bir suçtur. Bu kabahat hanımefendilere karşı işlenebileceği benzer biçimde erkeklere karşı da işlenebilir. Fizyolojik olarak zorlama ya da korkutma on beş yaşını bitirmiş kişilere karşı işlenecek ırza geçme suçlarında suçun maddi unsurunu oluşturur. Sadece, on beş yaşını bitirmemiş bir küçüğe karşı işlenen ırza geçme suçunda, bir zorlamanın var olduğu yasa tarafınca kabul edilir. Bu yüzden herhangi bir zorlama ya da korkutma olmadan bu yaştakilerle cinsel ilişkide bulunma yasaya nazaran ırza geçme suçu sayılır. Küçüklere karşı işlenen ırza geçme suçlarında, zor kullanmak ya da korkutmak suçu ağırlaştıran bir nedendir. On beş yaşını bitirmeyen bir küçüğün ırzına geçen şahıs, beş yıldan aşağı olmamak suretiyle ağır hapis cezasına çarptırılır. Eğer fiil, zor kullanarak, korkutarak ya da aldatarak işlenirse ağır hapis cezası on yıldan aşağı olması imkansız. On beş yaşını bitiren bir kişinin, zor kullanarak ya da korkutarak ırzına geçen şahıs yedi yıldan aşağı olmamak suretiyle ağır hapis cezası ile cezalandırılır (Türk. Cez. k. md. 416).
*isi. Irz, caffltiye devrinde Araplar'ın çoğu zaman manevi benliği (nefs), temiz ve asil huyları, atalarının yüksek nitelikleri (mefahir) anlamlarında kullanılan, kişiyi ya da topluluğu dış saldırıların etkisinden korumuş olan bir etken olarak düşünülürdü. Kuvvetli bir dinsel otoritenin bulunmadığı bu zamanda "ırz" terimi, dinin koruyucu gücü görevini üstlenmişti. Müslümanlıktan sonrasında "ırz" teriminin bu işlevi ortadan kaldırılmakla beraber, sözcüğün içinde ne olduğu, kişinin namusu ve diğeri kişilik değerlerinde yoğunlaştırıldı. Hz. Muhammet, “Veda hutbesi" diye malum, 100 000'den fazla müslümana yapmış olduğu meşhur konuşmasında, müslümanların canlarının, mallarının ve ırzlarının birbirlerine haram ve dokunulmaz bulunduğunu deklare etti; bu değerleri korurken ölen bir müslümanın şehit sayılacağını belirtti.
Kaynak: Büyük Larousse
Rüyada Irz ve Namus
YORUMLAR