İSKİTLER (SAKALAR), TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞLARI VE YAYILMALARI M.Ö. VIII. yüzyılda Tanrı dağları ile Hazar denizi içinde yaşayan atlı-...
İSKİTLER (SAKALAR), TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞLARI VE YAYILMALARI
M.Ö. VIII. yüzyılda Tanrı dağları ile Hazar denizi içinde yaşayan atlı-göçebe kavimler, aynı yüzyılın ortalarından itibaren Kimmerleri topraklarından kovarak Tuna boylarına kadar olan Karadeniz'in kuzeyindeki düzlüklere-bozkırlara yayılmışlar, Kafkasya, Anadolu'nun doğusu ve kuzeyine kadar genişlemişlerdir. Grekler, bu kavimlerin Yayık ile Tuna nehirleri içinde yaşayanlarına "Iskit-Skit"; iranlılar da aynı kavmin Orta Asya da bulunan kısmına "Saka" ismini vermişlerdir. İskit sözünün Saka adından bozma bir kelime olduğu ileri sürülmüşse de, bu husus hemen hemen kesinliğe kavuşturulamamıştır. Pek çok ilim adamı, İskitlerin Türk soyundan geldiğini kabul etmektedir. Ama, İskit topluluklarının tamamının değildir bir tek yönetici kesimi ile bir takım boyların Türkler'den meydana geldiği görüşü de yaygındır. Öte taraftan, çok geniş sahalara yayılmış olan İskit toplulukları içinde sıkı bir bağ yoktu. Şu demek oluyor ki, siyasî organizasyon oldukça gevşekti. Buna karşın kimi zaman kuvvetli liderler çevresinde toplanarak komşu kavimlerle çetin mücadelelere girişiyorlardı. Bu mücadelelerden en dikkat çekici olanı, İranlıların Afrasyab ismini verdikleri Alp Er Tunga ile İran Şahı Kirus (Keyhüsrev) içinde geçmiştir. Uzun süre devam eden bu savaşlar, bir süre sonra ünlü İran destanı Şehname'ye (Turan-İran mücadelesi) mevzu olmuştur.
İskitler, M.Ö. II. yüzyıldan itibaren yavaş yavaş tarih sahnesinden çekilmişler ve tekrar görülmemişlerdir.
M.Ö. VIII. yüzyılda Tanrı dağları ile Hazar denizi içinde yaşayan atlı-göçebe kavimler, aynı yüzyılın ortalarından itibaren Kimmerleri topraklarından kovarak Tuna boylarına kadar olan Karadeniz'in kuzeyindeki düzlüklere-bozkırlara yayılmışlar, Kafkasya, Anadolu'nun doğusu ve kuzeyine kadar genişlemişlerdir. Grekler, bu kavimlerin Yayık ile Tuna nehirleri içinde yaşayanlarına "Iskit-Skit"; iranlılar da aynı kavmin Orta Asya da bulunan kısmına "Saka" ismini vermişlerdir. İskit sözünün Saka adından bozma bir kelime olduğu ileri sürülmüşse de, bu husus hemen hemen kesinliğe kavuşturulamamıştır. Pek çok ilim adamı, İskitlerin Türk soyundan geldiğini kabul etmektedir. Ama, İskit topluluklarının tamamının değildir bir tek yönetici kesimi ile bir takım boyların Türkler'den meydana geldiği görüşü de yaygındır. Öte taraftan, çok geniş sahalara yayılmış olan İskit toplulukları içinde sıkı bir bağ yoktu. Şu demek oluyor ki, siyasî organizasyon oldukça gevşekti. Buna karşın kimi zaman kuvvetli liderler çevresinde toplanarak komşu kavimlerle çetin mücadelelere girişiyorlardı. Bu mücadelelerden en dikkat çekici olanı, İranlıların Afrasyab ismini verdikleri Alp Er Tunga ile İran Şahı Kirus (Keyhüsrev) içinde geçmiştir. Uzun süre devam eden bu savaşlar, bir süre sonra ünlü İran destanı Şehname'ye (Turan-İran mücadelesi) mevzu olmuştur.
İskit Uygarlığı (İskitler)
Türklerin Ana Yurdu ve Yayılmaları
Türklerin tarih sahnesine çıktıkları kıta neresidir?
YORUMLAR