İslam’da Sevgi ve Kardeşlik

İslam dininde, müslümanlıkta sevgi ve kardeşlik nedir? Kardeşlik niçin önemlidir? Medine kardeşliği, kardeşlikte iyi geçinme ve karşılıklı h...

İslam dininde, müslümanlıkta sevgi ve kardeşlik nedir? Kardeşlik niçin önemlidir? Medine kardeşliği, kardeşlikte iyi geçinme ve karşılıklı haklar.



kardeslik



Allah’ın, insanlara lütfettiği en güzel duygulardan birisi ve bir ihtimal en üstünü SEVGİ’dir. Gönlünde ister kendini Yaratan’a, isterse Yaratan’ın yarattıklarına karşı kuvvetli bir eğilim duyan, başkalarına ait yararını, kendi menfaatlarından daha çok düşünebilen, gerektiğinde vefa ve fedakârlıkta ileri gidebilen ve karşılık da beklemeyen şahıs, bu meziyeti, yaşamının diri bir simgesi halinde yaşatabildikçe mutlu olur. Şekerin suda eriyişi benzer biçimde, o da, sevdiklerinin dostluk havasında kendini unutur, bir tür yokluk içinde sanki bitmeyecek bir ömrün tükenmez baharını yaşar. Maddesi ortada gözükmese de, ruhu görkemli varlığını korur.



Seven kimse, kendini bir bakıma sevdiğinde temaşa etmek ister. Kin ve ihtirastan temizlenir. İçinde hep sevdiğini memnun edebilmek, onun hoş görmeyeceği herhangi bir davranıştan sakınmak için uyanık bulunmak gereğini duyar.



Müslümanlıkta en büyük sevgi: Ilk olarak, bizi yaratan, rızkımızı veren, hayır ve şer ne var ise kaderimizi zamanıyle atama eden, bizi dirilten, yaşatan ve öldürecek olan Allâhu Taâlâ’yadır. Sonrasında da O’nun yarattığı tüm mahlûkata ve bilhassa yaratıkların en şereflisi olan insanadır. Yunus Emre:



Yaratılanı hoş gör

Yaratandan dolayı



derken, işte, bu gerçeği: Allah’a olan sevgi ve bağlılık sebebiyle O’nun mahlûkatı-na da iyi gözle bakmak, onları da hoşgörü ile karşılamak gereğini, bizlere telkin etmektedir. Gönülden seven -ister dini, isterse dünyevi mealde olsun- şairin bu beyitindeki derin duyarlılık ve ürperişle konuşabilir:



Nolaydı bende yüz bin can vakaydı.

Kamu tek tek sana kurban vakaydı.



Esasen müminlerin birbirlerini sevmelerini Cenab-ı Hakk emretmektedir. Onların kardeş olduklarını buyurmakta, ayrılığa düşmemelerini beyan edip uyarıda mevcuttur. El-Hucurât Sûresi’nde: “Müminler fakat kardeştir” buyuran Allâhu Taâlâ kardeş olan müminlerin parçalanıp ayrılmamalarını ve üzerlerindeki nimetleri düşünmelerini de Âl-i İmran da şu mealde bize ulaştırmaktadır: Hep aniden Allah’ın ipine yapışınız, hiç bir zaman ayrılığa düşmeyiniz. Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşününüz… Demek birbirinin kardeşi mesabesinde olan müminler, hep aniden, Allah’ın ipine (kısaca Kuran yorumcularına nazaran: Allah’ın kitabına, İslâm dinine, Allah için ihlâsa, Allah’a itaata) yapışıp sarılacaklar, aralarında ayrılığa hiç bir zaman düşmeyecekler, parçalanıp ayrılmayacaklardır. İşte bu şekilde müminlerden oluşan bir cemiyet da başarı göstermiş işler görebilir. Zaferden zafere koşabilir. Yurt içinde ve yurt haricinde prestijini koruyabilir. Kardeş mesabesinde olan İslâm topluluğunun tüm üyeleri rahatlık ve rahata da kavuşabilir. Allah’ın emri bu yoldadır. Peygamberin ve büyük bilginlerle şöhretli şairlerin de oyları bu merkezde toplanmıştır.



Hz. Peygamberin tüm müminlerin bir tek vücut imiş benzer biçimde bir tüm ve ıstıraplarında ortak olduklarını -temsili bir şekilde- ifade eden şu anlamdaki hadîs-i şerifleri uyarıcı niteliktedir: Tüm müminleri birbirlerine merhamette, muhabbette, lütuf ve âtıfat hususunda, sanki bir vücut misali görürsün. O vücudun bir uzvu hastalanınca, vücudun diğeri uzuvları, hasta kısmın elemine (uykusuzlukla, hararetle) birbirlerini iştirake çağırırlar (Hasta azanın elemini, ıstırabını paylaşırlar.) Hakikaten iyi bir toplumun fertleri bu şekilde olmak durumundadır. Sevinçler de, elemler de ortak olmalıdır. Iyi mi ki bir bedende organlardan birisi muztarıp olur, bir illet kapar ve bu yüzden o ıstırap, o illetin tesirleri tüm bedende hissedilirse, iyi bir İslâm cemaatinde, hatta tüm insanlık âleminde de dertler böylelikle hepimiz tarafınca sezilmeli ve devası da beraber aranmalıdır.



Allah’ın kulu ve son Resûlünün yukarıdaki hadîslerinin anlamına son derecede uyan ve Efendimizden etkilendiği kuşkusuz bulunan Şeyh Sadi Şirazi’nin Türkçe’ye şöyleki çevrilebilecek olan beyitini de nakledelim: “Âdemoğulları, birbirinin uzuvlarıdır. Çünkü yaratılışta bir tek cevherdendirler.”



Aynı dine, aynı soya, aynı toprağa haiz olan Müslüman toplulukların mezhep, meşrep kavgalarına yöneldiğini bilmek, İslâm kardeşliğinin zedelendiğine şahit olmak huzuru yok etmiş olduğu benzer biçimde yaratandan dolayı yaratılanı hoş görmek, din kardeşlerini samimî bir his ile sevmek benzer biçimde hasletlerin eriyip gittiğini duymak te kalbe burukluk veriyor.



Allah’ın Arslanı Hz. Ali benzer biçimde bir büyüğün, şiir dili ile, tanım etmiş olduğu kardeş sıfatına lâyık zatlar günümüzde fakat parmakla gösterilebilir. Âliyyü’l-Murtaza şöyleki demektedir :



Senin gerçek kardeşin seninle birlikte olan,

Sana yararlı olmak için kendini zarara sokan,

Dönemin musibetleri sana dokunduğunda,

Seni kurtarmak için kendi işlerini bırakabilendir.





MEDİNE KARDEŞLİĞİ



İslâmın nuru Mekke ufuklarından Medine topraklarına yayılmış olduğu ve oraya Hz. Muhammed (S.A.V.) in Hicreti başladığı zamanlarda, dünya tarihinde bir eşi bulunmuş olduğu bilinmeyen muhteşem bir vaziyet gelişti. Müslümanlar gerçi daha önceleri de birbirinin kardeşleri olarak aralarında her türlü yardımlaşmayı dinî, toplumsal ve tabii bir vazife biliyor, birbirine yardımda yarışıyorlardı. Ama Medine’ye göç başlayıp oraya yerleşen müminlerin ya geldikleri topraklarından varlıklarını, taşınmaz mallarını getirememiş olmaları, ya da aslına bakarsan yoksul bulunmaları bu nedenle başlamış olan ekonomik darlığa Hz. Peygamber, bir göçmen aileyi Ensar’dan bir aile ile kardeş yapmak suretiyle çok güzel bir çare bulmuştu.



Bu kadarı dahi bir din kardeşliği gereği Peygamberin bir takdirine saygı olarak güzel bir gelişme niteliğiyle tarihte iyi bir etki bırakabilirdi. Ensar, yalnız konukseverlik yapmakla kalmamıştır. Neleri var, neleri yoksa Muhacirin ile paylaşmak için her fedakârlığa katlanmak istemiştir. Bu içsel kardeşlerine öz kardeşlerinden ayrımsız muamelede bulunmuşlardır. Öylesine ki içlerinde: İki hanımı bulunup da bekâr içsel kardeşine, eğer isterse, eşlerinden birisini boşayıp yasal süre geçtikten sonrasında, onunla evlenmesini teklif edenler olmuştur. Azıcık aşını, Göçmen kardeşi ile paylaşırken mutluluk duyan ve bununla iftihar edenler görülmüştür. Hatta Allah’ın Son Elçisi, bir ara, Muhacirler ve Ensar arasındaki bu çözülmez ve olmazsa olmaz bağ sebebiyle Cenab-ı Hakk’ın âyet indirip onları birbirinin mirasçısı yapmasından kaygı dahi duymuştur.



Şimdi bu şekilde bir Mutluluk Asrından 1400 yıl uzaktayız. Fakat hakkaten o imrendirici vefa ve fedakârlık vakalarını, o kendi çıkar ve imkânlarını sevdiklerine, din kardeşlerine tüm güçleri ve varlıklarıyla adayanları hasret ve hayranlıkla hatırladığımızı söylemekten kendimizi alamıyoruz.



KARDEŞLİKTE İYİ GEÇİNME VE KARŞILIKLI HAKLAR



Hz. Muhammed (S.A.S.) bir hadîs-i şeriflerinde : “Mü’min, geçinen ve kendisiyle iyi geçinilen kimsedir. Sevmeyen ve sevilmeyen kimsede hayır yoktur” buyurmuşlardır. Ve bir başka haberlerinin anlamı da şöyledir: “Allah için sevişen iki kimseden Allah katında en sevgili olanı, arkadaşını daha çok sevendir.”



Bu Peygamber nasihatlerinin ışığında açıkça anlıyoruz ki: İnsanları sövmeyen ve insanoğlu tarafınca da sevilmeyen kişide hayır aranamaz. Toplumda -garazkârlar ve fitne – fesat erbâbı müstesna – halkın sempatisini kazanmak, onlar tarafınca hayırla anılmak için samimiyetle uğraş harcamak Peygamber öğüdüne de uymaktır. Sonrasında sevginin, her şeyden ilkin, Allah rızası için olması önemlidir. Cenab-ı Hakk, iki arkadaştan, en fazlaca, arkadaşını fazla seveni sever. Bu da insanları sevmemiz için güzel bir müjdedir. İnsanları sevenler ve insanoğlu tarafınca sevilenlerin Allah katında da sevilenler olduğu gene bir hadisin açıklamasıdır.



Mevzunun daha da iyi aydınlanması için Peygamberimizden birden fazla hadîs metni daha alacağız: “Her biriniz kendi nefsi için neyi severse (istek ederse) Müslüman kardeşi için de onu istek etmedikçe mü’min olmuş olmaz.” Bu hadis çok anlamlı ve İslâmiyetin ne kadar geniş, evrensel bulunduğunu da sezdirmektedir. İslâm kardeşliği asılda budur. Kendine istediklerini gerçek bir mü’min, başka din kardeşleri için de istek edecektir. Yoksa her şeyi yalnız kendisi için isteyen Müslümanın tam inanmış olarak kabulü, üstünde tartışılabilecek bir mesele olabilir. Bununla birlikte bir müminin bir musibete uğraması başka müminleri de üzmeli, ilgilendirmelidir. Nitekim efendimizin bir buyrukları da şöyleki: “Kardeşinin uğramış olduğu bir felaketten dolayı sevinme; sonrasında Allah, ona acıma eder de, seni o felâkete uğratır”. Tüm bu tür durumlar, Müslümanların birlik ve bütünlük içinde olmaları, bu son ve doğru dine bağlananların birbirlerini sevmeleri, birbirlerine yardım etmeleri, sevinçlerinde ve musibetlere tahammülde ortak davranış içinde bulunmaları gereğini yeterince dile getirmektedir.



KİMLERİ SEVMEK İÇİN SEÇMELİ VE SOHBET HUKUKU



İyi dost olmak, din kardeşi olarak birbirini gönülden sevmek için de bir takım şartlar düşünülmüştür. Her insanla arkadaş olunmaz. Hepimiz sevilmez. Her kişiye karşı kardeşlik duygusu da duyulmaz. Peygamberimiz: “Şahıs, arkadaşının dini üzeredir. Bundan dolayı herbiriniz arkadaşlık edeceği hiç kimseye dikkat nazariyle bakmalıdır” buyurmuştur. Erbabı bu hasletlerin neler olması icap ettiğini tespit etmiştir. Belirtildiğine nazaran bu tür durumlar: akıl, güzel ahlak, fisk ve fücurdan (kötülüklerden günahlardan) uzak durmak, dünyaya karşı da haris (her şeye fazlasıyla düşkün) olmamak benzer biçimde övülmüş güzel huylardır.

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: İslam’da Sevgi ve Kardeşlik
İslam’da Sevgi ve Kardeşlik
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/kardeslik.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/islamda-sevgi-ve-kardeslik.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/islamda-sevgi-ve-kardeslik.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content