KANITLAMA a. Kanıtlamak eylemi; kanıtların tümü: iyi bir kanıtlamayla savunulan tez. —Bel. Bir söylevde sergileme sırasında ileri...
KANITLAMA a. Kanıtlamak eylemi; kanıtların tümü: iyi bir kanıtlamayla savunulan tez.
—Bel. Bir söylevde sergileme sırasında ileri sürülen olguların kanıtlandığı bölüm. (Savın kanıtlarının sunulmasına dolaysız kanıtlama; karşı savların çürütülmesine ise dolaylı kanıtlama denir.)
—Mant. ve Dilbil. Muhatabın kendisine sunulan savlara katılmasını ya da daha çok benimsemesini sağlamaya yönelik söylemsel yöntemlerin tümü.
Kaynak: Büyük Larousse
—Bel. Bir söylevde sergileme sırasında ileri sürülen olguların kanıtlandığı bölüm. (Savın kanıtlarının sunulmasına dolaysız kanıtlama; karşı savların çürütülmesine ise dolaylı kanıtlama denir.)
—Mant. ve Dilbil. Muhatabın kendisine sunulan savlara katılmasını ya da daha çok benimsemesini sağlamaya yönelik söylemsel yöntemlerin tümü.
Kaynak: Büyük Larousse
kanıtlama ingilizcesi
- proving
YORUMLAR