Kadir gecesi nedir? Kadir gecesi hangi gecedir, zamanı, önemi, ne özelliği vardır, hakkında bilgi. Kadri yüceltilen eşi olmayan bir gece ol...
Kadir gecesi nedir? Kadir gecesi hangi gecedir, zamanı, önemi, ne özelliği vardır, hakkında bilgi.
Kadri yüceltilen eşi olmayan bir gece olan Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu problemi üstünde bu yazımızda duracağız. Aslına bakarsak Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın hangi gecesine tam olarak müsavi geldiğini söylemek şüphesiz dir ki mümkün değildir. – Bir kere bu kutsal gecenin Ramazan ayında olduğu: Kur’an-ı Kerim ayetiyle sabittir. Çünkü: Bakara Suresi’nin 185. ayeti Kerimesi şu mealdeki Allah Kelamı ile başlamaktadır: “Ramazan ayıdır ki: Kur’an onda indirilmiştir. .. “
Aslına bakarsak Kadir Gecesi’nin bir bakıma, gizli saklı kalmasının hikmetleri vardır. Büyük tefsircilerden Razi bu mevzuda şu görüştedir: “Cenab-ı Hakk, taatlerin hangisinden en hoşnut bulunduğunu gizli saklı tutmuştur. Ta ki hepsine rağbet gösterilsin. isyanlara karşı gazabını gizli saklı tutmuştur. Ta ki isyanların hepsinden sakınılsın. Hakk Taala insanoğlu içinde arkadaş edindiklerini gizli saklı tutmuştur. Ta ki hepsi saygı görsün. Kabul etmiş olduğu duaları gizli saklı tutmuştur. Ta ki kendisine daima dua edilsin. İsm-i Azam’ını gizli saklı tutmuştur. Ta ki her ismiyle ta’ziz edilsin. Tövbenin kabulünü gizli saklı tutmuştur. Ta ki daima tövbe edilsin. Ölüm anını gizli saklı tutmuştur. Ta ki ölüm daima anılsın. KADiR GECESi’ni de gizli saklı tutmuştur. Ta ki tüm RAMAZAN GECELERi ibadetle geçirilsin.”
Gaye: Ramazan’da her geceyi Kadir Gecesi imişcesine ibadetle geçirmektir, demek hatalı olmayacaktır. Ama Kadir Gecesinin Ramazan’ın şu ya da bu rakamlı gecesi olduğu üstünde de çok söz söylenmiş, bir çok münakaşa ve görüş ayrılığı olmuştur. Eski deyimi ile Cumhur (Halk, cemiyet, büyük cemaat) Ramazan ayının 27. gecesini: Leyle-i Kadr, (Kadir Gecesi) diye kutlar. Gerçi bu görüş, dayanaksız sayılmaz. Sahabeden Übeyy b. Kab’in, Kadir Gecesinin, Ramazanın 27. gecesi olduğuna yemin ettiğine dair rivayet vardır. Peygamber Efendimiz’den bu mevzuda bir takım hadisler bizlere kadar gelmiştir. Ama sayı bakımından bu tür durumlar içinde küçük farklar mevcuttur. Örneğin tarih olarak Ramazan’ın 27. gecesinde aramak hususunda hadis nakledildiği şeklinde, son on günün tekinde, yirmi üçüncü gecede, son on gününde ya da son yedi gününde Kadir Gecesini aramak hususunda hadisler mevcuttur. Ama Peygamberimizin “Arayın, arasın” şeklinde tavsiyelerinin teşvik ve düzen için bulunduğunu, gerçekte Ramazanın ve hatta tüm günlerin Allah’ın emirlerine itaat ve yakarma için harcanması icap ettiğini de hatırlatmalıyız. Yoksa normal olarak Hz. Muhammed, Allah’ın en sevgili kulu ve son kitaplı elçisi olarak Kadir Gecesinin hangi gece bulunduğunu kesinlikle bilir.
Bir de şu noktaya dikkat çekenler olmuştur: Kadir Gecesi kuşkusuz belirlenmiş olsaydı, Müslümanların ifrata (aşırılığa) saparak. ona sanki taparcasına bağlanmaları ihtimali doğabilirdi… Geceye saygılı hareket etmek, yakarma ve taatte kusur etmemek, dini bir vazife olmakla birlikte gaye geceye perestiş (tapınma) değildir. O gece delaletiyle evreni yaratan, Kur’an’ı indiren Allahu Taala’ya şükran borcunu yerine getirmektir. Allah kelamının ilk ayetlerinin nazil olduğu gecede insanların Hakk’ın bu lütfünü hatırlayıp Allah’ı anmak ve ona kulluk vecibelerini yerine getirmektir, demelidir. Kadir gecesinde, meleklerin yeryüzüne inişi ve milyonlarca Müslüman’ın can-u gönülden Hakk’a yönelişi, süper ötesi ve’ imrendirici olur ki, bir ihtimal sema, yeryüzüne gıpta eder, diye düşünenler hakikatı sezmiş, söylemiş olurlar. inanılır ki: O gece insanları özlemiş olan melekler, onlarla haldaş olarak onların ibadetlerini, temaşa edip, müjdeler ve ödüller ve -tabiatıyla Allah’ın izniyle- haberler getirmiş olmanın sevincini de duyarlar.
Bu bahsin sonlarında kutsal Kadir Gecesi’nde namaz, Kur’an-ı Kerim okumak, zikir ve dua ile meşgul olmanın gerekliliğine de işaret etmeliyim. Gerçi bir iyi Müslüman için bu söylediklerimiz, esasen zevkle yerine getireceği ödevler arasındadır. Fakat “Bin aydan hayırlı olan bu mukaddes gece” için bu ibadetler daha verimli sonuçlar verebilir. Nitekim bir hadis-i şeritlerinde Hz. Peygamber şu şekilde buyurmuşlardır: “Kim Kadir Gecesi’nde -(sevabına) inanarak, ihlas ile- kaim olursa, (o geceyi ibadetle ihya ederse) geçmiş günahları yarlığanır”.
Kadir Gecesi’nde okunacak duaların en fazla tavsiye edileni de: Peygamberimizin en fazla sevilmiş olduğu eşi Hz. Aişe’den rivayet edilenidir. Hz. Aişe anamız diyorlar ki: “Ya Resul Allah, Kadir Gecesi’ni bilirsem ne diyeyim diye sormuş oldum. Şöyleki buyurdu: Allahümme Inneke afüvvün tuhibbu ‘l-afve fa’fu’anni (Ya Allah şüphesiz ki: Sen çok affedicisin, affı seversin. O halde beni affet…) “
Unutmamak yerinde olur ki, Hz. Peygamber (S.A.S.) Ramazan geceleri cehd ile çalışır ve tertil (ağır ağır, yöntem ve kuralına gore güzel güzel) ile Kur’an-ı Kerim okurdu. Namazda da kıraat, dua, tefekkür arasını bulur, bunların hepsini cem ederdi. Bilhassa Ramazan’ın son on gününde daha çok ibadete sarılmış olur, Kur’an-ı Kerim-i daha çok tilavet eylerdi. Bununla birlikte şu anlamdaki hadislerini de hatırlatmalıdır: “Her kim Ramazan ayı çıkıncaya kadar akşam ve yatsı namazını cemaat ile kılarsa Kadir Gecesi’nden daha -çok içsel haz alır.” .
YORUMLAR