kefaret isim, din b. (kefa:ret) Arapça keffaret 1. Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka ya da tutulan oruç. ...
kefaret
isim, din b. (kefa:ret) Arapça keffaret
1. Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka ya da tutulan oruç.
2. Rejim: "Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor."- A. Gündüz.
(bir şeyin) kefaretini ödemek
cezasını çekmek:
"Bunu icra eden günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir."- H. Taner
isim, din b. (kefa:ret) Arapça keffaret
1. Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka ya da tutulan oruç.
(bir şeyin) kefaretini ödemek
cezasını çekmek:
"Bunu icra eden günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir."- H. Taner
YORUMLAR