kırışmak (nsz) 1 . Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak: "Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi k...
kırışmak
(nsz)
1 . Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak:
"Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı."- Y. Kemal.
2 . Karşılıklı kırmak:
"Çocuklar yumurta kırışıyorlar."- .
3 . Pazarlık etmek.
4 . (-le) Bahse tutuşmak.
5 . argo Bir şeyi eşit olarak paylaşmak.
(nsz)
"Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı."- Y. Kemal.
2 . Karşılıklı kırmak:
"Çocuklar yumurta kırışıyorlar."- .
3 . Pazarlık etmek.
4 . (-le) Bahse tutuşmak.
5 . argo Bir şeyi eşit olarak paylaşmak.
YORUMLAR