Kulak kepçesi hangi işlevden mesuldür? Kulak ve kulak kepçesi iyi mi bir yapıya haizdir? Kulak Kepçesi Havadaki Ses Dalgalarını I...
Kulak kepçesi hangi işlevden mesuldür?
Kulak ve kulak kepçesi iyi mi bir yapıya haizdir?
Kulak ve kulak kepçesi iyi mi bir yapıya haizdir?
Kulak Kepçesi Havadaki Ses Dalgalarını Iyi mi Toplar?
Kulak kepçesinin dış çeperini çevreleyen ve konka ismi verilen sınırın, kavisli şekli gerçekte Fibonacci sayıları çerçevesinde ortaya çıkan eşit açılı sarmal bir eğri meydana getirmektedir ve hepimizin bilmiş olduğu şeklinde kulağımızın bu şekli her insanda aynıdır.
Peki kulak kepçesinde görülen bu hususi geometrik düzenin, kulağın havadaki ses dalgalarını “toplama†fonksiyonuyla ilişkisi nedir?
Kulak kepçesinde görülen eşit açılı sarmal şeklin kulağın ses dalgalarını toplayabilmesi, kulağın olabilecek en muhteşem geometrik düzenle yaratılmış olması yardımıyla gerçekleşir. Buradaki muhteşem yapıyı anlayabilmemiz için kulak çeperimizin şeklini hafifçe değiştirmemiz kafi olacaktır. Mesela; Kulaklarımızı ellerimizle ön tarafa doğru itersek gelen sesin frekansı aynı olmasına karşın duyduğumuz sesin sertliği artacaktır.
Kulağımızı ellerimizle hafifçe arkaya doğru ittiğimizde ise duyduğumuz sesin sertliği bu kez az kalır ve duymakta zorlanırız.
Çevreden gelen sesin frekansında hiçbir farklılık olmamasına karşın, kulağımızı oynattığımızda duyma oranının artması ya da azalması, kulak kepçesindeki eşit açılı sarmal eğrinin şeklen bozulmasından lanan bir durumdur. Kulağımızın şekli ile duyma kapasitesi içinde doğrusal bir ilişki bulunduğundan, kulak kepçesine geometrik şeklini veren ve Fibonacci dizisine nazaran oluşan sarmal eğrinin, işitmedeki denge ile direkt bir ilişkisi olduğu söylenebilir.
Duyma Hemen Neler Oluyor?
Duyma işlemi ilk olarak havadaki ses dalgalarının kulak kepçesi tarafınca toplanmasıyla başlar.Alınan bu ses titreşimleri kulak zarına çarpar, kulak zarı, orta kulakta bulunan kemikçikleri titreştirir ve böylece ses titreşimleri mekanik titreşime dönüştürülmüş olur.
Bu mekanik titreşimler de iç kulakta yer edinen ve “salyangoz†ismi verilen yapının içindeki sıvıyı titreştirir. Sonuçta bu sıvı, titreşimleri sinirsel uyarılara dönüştürerek beyne iletir ve bu tür şeyler beyinde ses olarak anlamlandırılır.
Sesin Kaynağını Her Durumda Iyi mi Belirleme Edebiliyoruz?
Bu sual, 20. yüzyılın ikinci yarısındaki bilimsel çalışmalarla yanıtını buldu. D. W. Batteau, 1967 senesinde, kulak kepçesinin ses kaynağının yerini belirlemedeki rolünü gösterdi. Bu rol şu şekilde açıklandı: “Kulak, kepçesi üstündeki anten benzeri alıcı sistemiyle, kendisine ulaşan sesi yön tayini yaparak dış kulak süresince zara doğru yollamaktaydı.†(Batteau DW 1967 The role of the pinna in human localization.Proc R Soc Lond B Biol Sci. 1967 Aug 15;168(11):158-80)
“Kulak kepçesinde doğuştan ya da sonradan biçim bozukluğu olan kişilerde de, bu tezi doğrulayan emekler yapılmış oldu. Bu kişilerin, ses kaynağının yerini tespit etmede sorun yaşadıkları saptandı.†(Snow, Jr. James B, “The eEar†In Ballenger JJ, Snow JB Otorhinolaryngology Head and Neck Surgery, 15 th edition, syf 879 Williams Wilkins Press 1996)
Sebep: ETİKET GİRİLDİ!
Kulak kireçlenmesi ve kulak mantarı için bitkisel çözümler var mı?
Kulak yolunun görevi nedir?
Protez Kulak (Tekrardan Kulak Oluşturma)
Kulak Kepçesinin Görevi Nedir?
Kulak kepçesi sesleri toplamaya ve izleyeceği yolu göstermeye yarar. Kulak kepçesinin içindeki kıvrımlar sesi yönlendirmek için lüzumlu en uygun akustik düzene haizdir. Kulak kepçesinin "konka" ismi verilen kısmı bir tür megafon görevini yapar ve ses dalgalarını dış kulak yolunda yoğunlaştırır. Böylece ses dalgalarının sertliği ortalama 17 desibel arttırılır.
Kulak kepçesi sesleri toplamaya ve izleyeceği yolu göstermeye yarar. Kulak kepçesinin içindeki kıvrımlar sesi yönlendirmek için lüzumlu en uygun akustik düzene haizdir. Kulak kepçesinin "konka" ismi verilen kısmı bir tür megafon görevini yapar ve ses dalgalarını dış kulak yolunda yoğunlaştırır. Böylece ses dalgalarının sertliği ortalama 17 desibel arttırılır.
Sebep: ALINTI SORU KALDIRILDI!
Kulağın Görevleri
Kulak Yolunun Görevi Hakkında Bilgi
Dış kulak
İki kısımdan oluşur. Dışa doğru çıkıntı meydana getiren kısmına kulak kepçesi ismi verilir. Kulak kepçesi sesin yönünün belirlenmesinde işlev görür. Burayı orta kulağa bağlayan kanal ikinci kısmı yapar ve dış kulak yolu ismini alır. Dıştan içe doğru uzanan bu kanal ortalama 2,5 santimetre kadardır ve S harfi şeklinde kıvrılmıştır. Kanalın bir bölümü kıkırdak; başka kısmı kemik yapısındadır. Kıkırdak kısım üstünde tragi ismi verilen kıllar vardır. Kanal içinde bezlerin salgısı ve bunların üstüne binen tozlar sonucu kulak kirleri oluşur. Bu kirler birleşip kurumuş olduğu süre kanalı tıkayabilir ve işitmeye engel olabilirler.
Dış kulak yolunun sonunda yarı saydam olan sedef renginde kulak zarı mevcuttur. Kulak zarı; dış kulak ile orta kulağı birbirlerinden ayırır. Her iki yüzü, atmosfer basıncı ile dengelenmiştir. Zarın iç yüzünü, östaki borusu aracılığı ile boğazdan gelen hava dengeler. Bu şekilde kulak zarının içe çökmesi engellenmiş olur.
Orta Kulak (Auris media)
Ortalama 0,5 cm³ hacminde ufak bir boşluktur. İçinde hava ve 3 tane ufak kulak kemikçiği mevcuttur. Boş bölüme östaki borusu vesilesiyle hava gelir. Boşluğun arka duvarı temporal kemik içinde yer edinen mastoid hava hücrelerine (cellulae mastoideae) açılır. Birbiri ile eklemleşen üç kemik timpan zarına çarpan ses dalgalarının amplıtüdünü yükselterek, iç kulaktaki sıvıya iletirler. Kulak zarına tutunan ilk kemik malleus (çekiç kemiği)'tur. Ortadaki incus (örs), sondaki ise stapes. (üzengi)'tir. üzengi kemiği oval pencere (fenestra vestibuli) ismi verilen açıklık üstüne oturur. (Oval pencere bir takım larda iç kulakta; bir takım larda ise orta kulakta mevcuttur. Gerçekte tam sınır noktasındadır.)
İç Kulak
Çok karışık yapılardan oluşan ve mühim fonksiyonlar üstüne alan kısımdır. Hepsi de temporal kemik içinde yer edinen, birbirlerinden ayrı üç kemik boşluktan meydana gelir. Bu kemik boşluklara kemik labirent (labyrinthus osseus) ismi verilir. Kemik labirent üç bölümden oluşur.Oval pencerenin açıldığı kısma vestibulum (dalız) denilir. Başka ikisi ise cochlea (salyangoz kabuğu) ve semisirküler kanallar (canalis semisircularis osseus, kemik yarım daire kanalları)'dır.
Kulak Yolunun Görevi Hakkında Bilgi
Dış kulak
İki kısımdan oluşur. Dışa doğru çıkıntı meydana getiren kısmına kulak kepçesi ismi verilir. Kulak kepçesi sesin yönünün belirlenmesinde işlev görür. Burayı orta kulağa bağlayan kanal ikinci kısmı yapar ve dış kulak yolu ismini alır. Dıştan içe doğru uzanan bu kanal ortalama 2,5 santimetre kadardır ve S harfi şeklinde kıvrılmıştır. Kanalın bir bölümü kıkırdak; başka kısmı kemik yapısındadır. Kıkırdak kısım üstünde tragi ismi verilen kıllar vardır. Kanal içinde bezlerin salgısı ve bunların üstüne binen tozlar sonucu kulak kirleri oluşur. Bu kirler birleşip kurumuş olduğu süre kanalı tıkayabilir ve işitmeye engel olabilirler.
Dış kulak yolunun sonunda yarı saydam olan sedef renginde kulak zarı mevcuttur. Kulak zarı; dış kulak ile orta kulağı birbirlerinden ayırır. Her iki yüzü, atmosfer basıncı ile dengelenmiştir. Zarın iç yüzünü, östaki borusu aracılığı ile boğazdan gelen hava dengeler. Bu şekilde kulak zarının içe çökmesi engellenmiş olur.
Orta Kulak (Auris media)
Ortalama 0,5 cm³ hacminde ufak bir boşluktur. İçinde hava ve 3 tane ufak kulak kemikçiği mevcuttur. Boş bölüme östaki borusu vesilesiyle hava gelir. Boşluğun arka duvarı temporal kemik içinde yer edinen mastoid hava hücrelerine (cellulae mastoideae) açılır. Birbiri ile eklemleşen üç kemik timpan zarına çarpan ses dalgalarının amplıtüdünü yükselterek, iç kulaktaki sıvıya iletirler. Kulak zarına tutunan ilk kemik malleus (çekiç kemiği)'tur. Ortadaki incus (örs), sondaki ise stapes. (üzengi)'tir. üzengi kemiği oval pencere (fenestra vestibuli) ismi verilen açıklık üstüne oturur. (Oval pencere bir takım larda iç kulakta; bir takım larda ise orta kulakta mevcuttur. Gerçekte tam sınır noktasındadır.)
İç Kulak
Çok karışık yapılardan oluşan ve mühim fonksiyonlar üstüne alan kısımdır. Hepsi de temporal kemik içinde yer edinen, birbirlerinden ayrı üç kemik boşluktan meydana gelir. Bu kemik boşluklara kemik labirent (labyrinthus osseus) ismi verilir. Kemik labirent üç bölümden oluşur.Oval pencerenin açıldığı kısma vestibulum (dalız) denilir. Başka ikisi ise cochlea (salyangoz kabuğu) ve semisirküler kanallar (canalis semisircularis osseus, kemik yarım daire kanalları)'dır.
Sebep: KIRIK GÖRSEL KALDIRILDI!
Bu bildiri 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
Kulak kepçesinin dış çeperini çevreleyen ve konka ismi verilen sınırın, kavisli şekli gerçekte Fibonacci sayıları çerçevesinde ortaya çıkan eşit açılı sarmal bir eğri meydana getirmektedir ve hepimizin bilmiş olduğu şeklinde kulağımızın bu şekli her insanda aynıdır.
Peki kulak kepçesinde görülen bu hususi geometrik düzenin, kulağın havadaki ses dalgalarını “toplama†fonksiyonuyla ilişkisi nedir?
Kulak kepçesinde görülen eşit açılı sarmal şeklin kulağın ses dalgalarını toplayabilmesi, kulağın olabilecek en muhteşem geometrik düzenle yaratılmış olması yardımıyla gerçekleşir. Buradaki muhteşem yapıyı anlayabilmemiz için kulak çeperimizin şeklini hafifçe değiştirmemiz kafi olacaktır. Mesela; Kulaklarımızı ellerimizle ön tarafa doğru itersek gelen sesin frekansı aynı olmasına karşın duyduğumuz sesin sertliği artacaktır.
Kulağımızı ellerimizle hafifçe arkaya doğru ittiğimizde ise duyduğumuz sesin sertliği bu kez az kalır ve duymakta zorlanırız.
Çevreden gelen sesin frekansında hiçbir farklılık olmamasına karşın, kulağımızı oynattığımızda duyma oranının artması ya da azalması, kulak kepçesindeki eşit açılı sarmal eğrinin şeklen bozulmasından lanan bir durumdur. Kulağımızın şekli ile duyma kapasitesi içinde doğrusal bir ilişki bulunduğundan, kulak kepçesine geometrik şeklini veren ve Fibonacci dizisine nazaran oluşan sarmal eğrinin, işitmedeki denge ile direkt bir ilişkisi olduğu söylenebilir.
Duyma Hemen Neler Oluyor?
Duyma işlemi ilk olarak havadaki ses dalgalarının kulak kepçesi tarafınca toplanmasıyla başlar.Alınan bu ses titreşimleri kulak zarına çarpar, kulak zarı, orta kulakta bulunan kemikçikleri titreştirir ve böylece ses titreşimleri mekanik titreşime dönüştürülmüş olur.
Bu mekanik titreşimler de iç kulakta yer edinen ve “salyangoz†ismi verilen yapının içindeki sıvıyı titreştirir. Sonuçta bu sıvı, titreşimleri sinirsel uyarılara dönüştürerek beyne iletir ve bu tür şeyler beyinde ses olarak anlamlandırılır.
Sesin Kaynağını Her Durumda Iyi mi Belirleme Edebiliyoruz?
Bu sual, 20. yüzyılın ikinci yarısındaki bilimsel çalışmalarla yanıtını buldu. D. W. Batteau, 1967 senesinde, kulak kepçesinin ses kaynağının yerini belirlemedeki rolünü gösterdi. Bu rol şu şekilde açıklandı: “Kulak, kepçesi üstündeki anten benzeri alıcı sistemiyle, kendisine ulaşan sesi yön tayini yaparak dış kulak süresince zara doğru yollamaktaydı.†(Batteau DW 1967 The role of the pinna in human localization.Proc R Soc Lond B Biol Sci. 1967 Aug 15;168(11):158-80)
“Kulak kepçesinde doğuştan ya da sonradan biçim bozukluğu olan kişilerde de, bu tezi doğrulayan emekler yapılmış oldu. Bu kişilerin, ses kaynağının yerini tespit etmede sorun yaşadıkları saptandı.†(Snow, Jr. James B, “The eEar†In Ballenger JJ, Snow JB Otorhinolaryngology Head and Neck Surgery, 15 th edition, syf 879 Williams Wilkins Press 1996)
Sebep: MESAJ DüZENİ!
Kulak zarının delindiği iyi mi anlaşılır?
Sebep: SORU DüZENİ!
Kulak nedir?
Kulak kireçlenmesi ve kulak mantarı için bitkisel çözümler var mı?
Kulak yolunun görevi nedir?
Protez Kulak (Tekrardan Kulak Oluşturma)
YORUMLAR