Mani örnekleri verir misiniz? MANİ Türk halk edebiyatında koşma ile birlikte şiirde iki ana biçimden biridir. Halkın ortak ürünü ...
Mani örnekleri verir misiniz?
MANİ
Türk halk edebiyatında koşma ile birlikte şiirde iki ana biçimden biridir. Halkın ortak ürünü olan, yaratıcılarının adları bilinÂmeyen mâniler genellikle yedi heceli dört dizeden (dörtlük, kıta) oluşur. Birinci, ikinci ve dördüncü dizeler uyaklıdır (a-a-x-a). 5, 6, 7, 8, 10, 14 dizeli ve dizeleri 5, 8 ya da 11 heceli mâniler de vardır.
Mâni Anadolu'nun çeşitli yörelerinde değiÂşik adlarla bilindiği gibi, Anadolu dışında da mâne, bayatı, hoyrat gibi adlarla anılır. Mâni sözcüğünün kökeni kesin olarak bilinmemekÂle birlikte bu sözcüğün "mâna" (anlam) sözÂcüğünden türediği görüşü yaygındır.
Mâniler genellikle düğün, askere gitme, bayram, niyet çekme ya da tutma, çalışma, sevgi gibi bir durum söz konusu olduğunda söylenir. Böylece ortam ve duruma göre niyet mânileri, çalışma ya da iş sırasında söylenen mâniler, atışma mânileri, semai kahvelerinde söylenen mâniler, düğünlerde söylenen mâniÂler, bekçi ve ramazan davulcularının mânileri, âşıkların ve halk hikayecilerinin mânileri gibi bölümlere ayrılır.
DEVAMI
ağaçta kestane
dökülür tane tane
benim bir arkadaşım var
dünyada bir tane
Denizin dibi mildir
Beni söyleten dildir
Mahalleler ayrı ama
Gönüller yine birdir
Ayakkabımın izi
Tarlaya çektim çizi
Yar öğretmen, ben terzi
Çekemiyorlar bizi
İn dereye dereye
İnemeyen atlasın
Yârimle ikimizi
Çekemeyen çatlasın
Süt mavi kurdeleye
Ben altın takar mıyım?
Senin gibi çalgıcıya
Ben artık bakar mıyım?
İn dereye dereye
Dere çakıllı yârim
Gördüğüne gönül verdin
Gel geç akıllı yârim
İn dereye dereye
Dere sana ırak mı?
Her gün her gün tarlaya
Sen babana çırak mı?
Tarladadır ıspanak
Kökündedir köstebek
Görülmemiş be yârim
İki kız birden istemek
Rüya, yıldız ve ay ile ilgili şiir, mani, tekerleme örnekleri verir misiniz?
Sogd, Mani, Brahmi, Süryani, Rum, Slav alfabeleri hakkında bilgi verir misiniz?
Mani şeklinde kafiye örnekleri verir misiniz?
Dereler akar akar
Karışır denizlere
Kurşunlara diz yârim
Verme beni ellere
Kolumdaki saati
Yediye kuruyorum
Hiç üzülme sen yârim
Sözümde duruyorum
Mendil versem almazsın
Sen mendilsiz kalmazsın
Sigaranı yakayım
Sana zahmet olmasın
Bahçe kapısı kilitli
İttirdim açamadım
Anneme duyurmuşlar
Çıktım da kaçamadım
Derede incir ağacı
Tadı zehirden acı
İçme dedim şarabı
Dedi sevda ilacı
Bahçede örümceğim
Ben sana görümceyim
Başkasına bakarsan
Ağabeyime söyleyeceğim
Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Sennen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim
Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Arnımın yazısına
Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşım dökerek
Tut yedim duttu beni
Yârim unuttu beni
Yarı yola varmadan
Hıçkırık tuttu beni
Ak tavuk aldın mı?
Kümese koymadın mı?
Kör olası gaynana
Sen gelin olmadın mı?
Kapelesi ketenden
Yârim indi trenden
Boynuna sarılayım
Gülünü incelmeden
Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılması
Çaya inesim geldi
Şeker yiyesim geldi
Ala gözlü ablamı
Gene göresim geldi
Su serptim serin olsun
Mezarım derin olsun
Dünyada alamazsam
Ahrette benim olsun
Kiremit üstünde gezersin
İnci boncuk dizersin
Kusura bakmayın ama
Sen hepsinden güzelsin
Ne uyursun ne uyursun
Bu uykuyla ne bulursun
Al abdesti, kıl namazı
Cenneti alayı bulursun
Bağa girdim nar için
Dolaşırım yar için
Anneler kız büyütür
Delikanlılar için
İstanbul'a giderken
Sol tarafta hastane
Yârimin mektubunu
Eğlendirme postane
Davulumun ipi kaytan
Kalmadı sırtımda mintan
Verin ağalar bahşişimi
Sırtıma alayım mintan
Bağa gittim bağlama
Kara gözlüm ağlama
Ben buralı değilim
Bana gönül bağlama
Yarımca'da saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yârime gül demem
Gülün ömrü az olur
Hereke'dir köyünüz
Buz gibidir suyunuz
Köyünüzü beğendim
Yok, mu bekâr kızınız
Harmanlardan geçiver
Ata yonca biçiver
İki tane yar olmaz
Birinden vazgeçiver
Dikenli'nin dağları
üzüm yapmaz bağları
üzüm yapsa bağları
Evlenir oğlanları
Karpuz kestim kan gibi
Uzadı urgan gibi
Yarımca kızları
Kınalı kurban gibi
Yarımca'da saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yârime gül demem
Gülün ömrü az olur
Kirazımız dalbastı
Dalları kiraz bastı
Delikanlı söz etti
Kızlar yüzünü astı
Bu kiraz budak budak
Olur, mu kiraz dudak
Yarımca'nın güzeli
Canımdır sana adak
Mani maniyeleyim mi
Bir mani söyleyeyim mi
İşaret et sevdiğim
Yanına geleyim mi
Cam altında ısırgan
Gavur musun Müslüman
Gel bir kerecik öpeyim
Vallahi bak ısırmam
Armudu taşlayalım
Dibinde kışlayalım
Sevdiğimi görünce
Maniye başlayalım
Bahçelerde pırasa
Yaprağına kar yağsa
Oğlanlar bekâr kalsa
Şu kızlara yalvarsa
Al giydim alsın diye
Mor giydim sarsın diye
İnadıma bakarım
Sen bana yarsın diye
Mendilimin ucuna
Sakız bağlarım sakız
Duyuyorum sevdiğim
Severmişsin başka kız
Pembe giyerim pembe
Pembe yakışır gence
İnsan bir hoş oluyor
Sevdiğini görünce
Kaşların karasına
Mim çekmiş arasına
Yari ilaç diyorlar
Kalbimin yarasına
İn dereye dereye
İnemeyen atlasın
Yârimle ikimizi
Çekemeyen çatlasın
Suya giderim suya
Yârim arkamda mısın?
Ciddi olarak sevdim
Bilmem farkında mısın?
Kuyu dibinde kuyu
Uyu efendim uyu
Bana sarhoş diyorlar
İçtiğim üzüm suyu
Dere boyunda keklik
Kızlar giyer eteklik
Kızlarda iş var ama
Erkeklerde eşeklik
Yemenimin yeşili
Ben kaybettim eşimi
Ben bulursam eşimi
Ben bilirim işimi
Kızılcıklar olur mu?
İçinde durulur mu?
Benim yârim talebe
Onunla dalga olur mu?
Dere boyunda dutlar
Dutlar kökünden patlar
Askerdeki yârime
Gölge olsun bulutlar
Kasabın satırı var
Yanında yatırı var
Ben kasap olmazdım ya
Paranın hatırı var
Kuyudan su çekerim
Al bakıra dökerim
Daha yaşım küçük ama
Kara sevda çekerim
Dere boyu kavakları
Dökülür yaprakları
Yârim orada ben burada
Çınlasın kulakları
Bahçelerde sardunya
Sardunyayı kırdın ya
Beni beğenmiyordun
Nasıl bana kaldın ya
Yaza yaza yaz geldi
Mürekkebe zam geldi
Daha yazacaktım ama
Karakoç'a kiraz geldi
İndim dereye durdum
Dokuz güvercin vurdum
Dokuzunun içinde
Ben birine vuruldum
Hoca çıkmış mahalleye
Topluyor kaşıkları
Cennet istersen Hoca
Kavuştur aşıkları
Gide gide yoruldum
Sular gibi duruldum
Şu karşı ki oğlanın
Gözlerine vuruldum
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Türk halk edebiyatında koşma ile birlikte şiirde iki ana biçimden biridir. Halkın ortak ürünü olan, yaratıcılarının adları bilinÂmeyen mâniler genellikle yedi heceli dört dizeden (dörtlük, kıta) oluşur. Birinci, ikinci ve dördüncü dizeler uyaklıdır (a-a-x-a). 5, 6, 7, 8, 10, 14 dizeli ve dizeleri 5, 8 ya da 11 heceli mâniler de vardır.
Mâni Anadolu'nun çeşitli yörelerinde değiÂşik adlarla bilindiği gibi, Anadolu dışında da mâne, bayatı, hoyrat gibi adlarla anılır. Mâni sözcüğünün kökeni kesin olarak bilinmemekÂle birlikte bu sözcüğün "mâna" (anlam) sözÂcüğünden türediği görüşü yaygındır.
Mâniler genellikle düğün, askere gitme, bayram, niyet çekme ya da tutma, çalışma, sevgi gibi bir durum söz konusu olduğunda söylenir. Böylece ortam ve duruma göre niyet mânileri, çalışma ya da iş sırasında söylenen mâniler, atışma mânileri, semai kahvelerinde söylenen mâniler, düğünlerde söylenen mâniÂler, bekçi ve ramazan davulcularının mânileri, âşıkların ve halk hikayecilerinin mânileri gibi bölümlere ayrılır.
DEVAMI
ağaçta kestane
dökülür tane tane
benim bir arkadaşım var
dünyada bir tane
Denizin dibi mildir
Beni söyleten dildir
Mahalleler ayrı ama
Gönüller yine birdir
Ayakkabımın izi
Tarlaya çektim çizi
Yar öğretmen, ben terzi
Çekemiyorlar bizi
İn dereye dereye
İnemeyen atlasın
Yârimle ikimizi
Çekemeyen çatlasın
Süt mavi kurdeleye
Ben altın takar mıyım?
Senin gibi çalgıcıya
Ben artık bakar mıyım?
İn dereye dereye
Dere çakıllı yârim
Gördüğüne gönül verdin
Gel geç akıllı yârim
İn dereye dereye
Dere sana ırak mı?
Her gün her gün tarlaya
Sen babana çırak mı?
Tarladadır ıspanak
Kökündedir köstebek
Görülmemiş be yârim
İki kız birden istemek
GELİNCE YAZ
OLMAZ AYAZ
NE OLURSUN
BİR MEKTUP YAZ
Rüya, yıldız ve ay ile ilgili şiir, mani, tekerleme örnekleri verir misiniz?
Sogd, Mani, Brahmi, Süryani, Rum, Slav alfabeleri hakkında bilgi verir misiniz?
Mani şeklinde kafiye örnekleri verir misiniz?
YORUMLAR