Maskara sıfat (maska'ra) Arapça mas¬ara 1 . Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş: "Görseniz ne maskar...
Maskara
sıfat (maska'ra) Arapça mas¬ara
1 . Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş:
2 . isim Karnaval maskesi:
3 . isim Kirpik boyası, rimel.
4 . hakaret yollu Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse):
sıfat (maska'ra) Arapça mas¬ara
1 . Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş:
"Görseniz ne maskara şey!"- .
2 . isim Karnaval maskesi:
"Çocuk bir maskara satın aldı."- .
3 . isim Kirpik boyası, rimel.
4 . hakaret yollu Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse):
"Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar."- H. E. Adıvar.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- maskara etmek
- maskara olmak
- (birinin) maskarasını çıkarmak
- (birinin) maskarası olmak
- (birini) maskaraya almak
- (birini) maskaraya çevirmek
Birleşik Sözler
- gönül maskarası
- karnaval maskarası
Maskara
MASKARA sıf. (ar. maskara). Esk.
1. Güldüren, soytarı.
2. Gülünç, komik.
♦ a. Eğlenme, alay.
MASKARA sıf. ve a. (ital. maschera, maske'den ar maskara, soytarı).
1. Eğlendirici, sevimli, hoşa giden hareketler yapan kimse, özellikle de küçük çocuklar için kullanılır: O ne maskara çocuk öyle. Şu maskaranın yaptığı oyunlara bak.
2. "Onursuz, kepaze, rezil" anlamında hakaret sözü olarak kullanılır: “Bırak şu maskarayı.
3. Bir kimseyi, bir şeyi maskara etmek, bir kimseyi gülünç duruma düşürerek rezil etmek; bir şeyi berbat etmek, bozmak, işe yaramaz duruma sokmak. || Maskara gibi, gülünç bir durumda: Maskara gibi ne dolaşıp duruyorsun.|| Maskara olmak, maskaraya dönmek, gülünç bir duruma düşmek. || Bir kimsenin maskarası olmak, bir kimsenin eğlencesi, hoşça vakit geçirme konusu olmak. || Bir kimsenin maskarasını çıkarmak, onurunu kırarak, onu küçük düşürüp rezil etmek. || Bir kimseyi maskaraya almak, bir kimseyle alay etmek, eğlenmek. || Bir kimseyi maskaraya çevirmek, bir kimseyi rezil etmek.
1. Güldüren, soytarı.
2. Gülünç, komik.
♦ a. Eğlenme, alay.
MASKARA sıf. ve a. (ital. maschera, maske'den ar maskara, soytarı).
1. Eğlendirici, sevimli, hoşa giden hareketler yapan kimse, özellikle de küçük çocuklar için kullanılır: O ne maskara çocuk öyle. Şu maskaranın yaptığı oyunlara bak.
2. "Onursuz, kepaze, rezil" anlamında hakaret sözü olarak kullanılır: “Bırak şu maskarayı.
3. Bir kimseyi, bir şeyi maskara etmek, bir kimseyi gülünç duruma düşürerek rezil etmek; bir şeyi berbat etmek, bozmak, işe yaramaz duruma sokmak. || Maskara gibi, gülünç bir durumda: Maskara gibi ne dolaşıp duruyorsun.|| Maskara olmak, maskaraya dönmek, gülünç bir duruma düşmek. || Bir kimsenin maskarası olmak, bir kimsenin eğlencesi, hoşça vakit geçirme konusu olmak. || Bir kimsenin maskarasını çıkarmak, onurunu kırarak, onu küçük düşürüp rezil etmek. || Bir kimseyi maskaraya almak, bir kimseyle alay etmek, eğlenmek. || Bir kimseyi maskaraya çevirmek, bir kimseyi rezil etmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR