kaybedilene duyulan, benlikte huzursuzluktan öte bir üzüntü hali yaratan his. freud'un "melankoli ve yas tutmak" - "mourn...
kaybedilene duyulan, benlikte huzursuzluktan öte bir üzüntü hali yaratan his. freud'un "melankoli ve yas tutmak" - "mourning and melancholia" (1917, metapsychology) üstüne yazdigi yaziya bakmakta yarar var.
serol teber’in melankoli adlı kitabından:
"insanoğlunun kendi şahsi yazgısının gene kendisinin belirleme istemi... melankolide mesele çoğu zaman bu temel noktada yoğunlaşmaktadır. karşılığını yaşam pahasına ödemek koşuluyla da olsa melankolik insan kendi yaşamına kendisinin bir mana verebilmesini istemekte, büyük bölümü kez bu konuyu başaramadığı için de herbir şeyden vazgeçip şüphe, düşkırıklığı ve hüzünle kendi içine çekilmektedir. bu bağlamda melankoli basit bir varoluşa karşı bireysel ve tek kişilik de olsa vazgeçen, geriçekilen, yadsıyan*, öldürten ya da çoğunlukla intihar eden anlamlı bir başkaldırıdır. burada öldürülen ve intihar ettirilen de düşüncelerdir! intihar eden melankolik kişilikler normal olarak vardır, hayatına nokta koymayı* başarmış bu insanların intiharı, kendi canını alma şeklinde yorumlamasına karşılık bir tek saygı duyulur ve onların davranış şekilleri hiçbir şekilde başka melankoliklere mal edilemez!
melankolikler de benzeşik bir biçimde varolagelmemiştir;
- imgelem gücünün yüksek olduğu "melancholia imaginations" grubu sanata, ressamlığa, mimarlığa, teknik alandaki yaratıcı etkinliklere yönelme eğilimindedirler.
- "melancholia rationis" grubuna girenlerin tabiat bilimine, biyolojiye, tıbba, politikaya eğilim gösterdikleri görülmüştür.
- sezgi gücünün yüksek olduğu fikredilen 3. grup da "melancholia mentis" dir, tanrısal gizemi anlamaya, sezinlemeye başlamış büyük din bilgelerinden oluşan son aşama az sayıdaki yetkin nitelikli kişiyi kapsar.
doğaları gereği melankolik olanlar mizaçta hasta değildirler! bu tür şeyler emsalsiz bir ahlak ve özünde haklı çıkmış tutkulu bir güçle heyecanlanabilme kabiliyetinteki insanlardır!
italya’da fonomiralı johannes (1329-1396) karasevdadan ölen insanların otopsilerini yapmış. bunların beyinlerinde 3. karıncığın kuruduğunu tespit etmiştir. bundan dolayı düşünme, imgelem bozukluklarının, hezeyanlarının ve sanrılarının beynin bu bölgesinin kurumasından kaynaklandığı düşünülmüştür. melankoli, insanların narsistik yaralanmalara karşı gösterdikleri bir tepkidir.
dışa vuran emareleri nasıl olursa olsun, insanoğlunun varoluşunu, başka insanlarla ilişkilerini irdeleyen* antropolojik bir yaklaşımdır. dünyaya gelmesine, fırlatıp atılmışlığına bir türlü mana veremeyen dünya ve başka insanlarla ilişkilerini devamlı sorgulayan ve tüm bunlardan biride ıstırap çeken*, korkan, varoluş konumundan devamlı güvensizlik duyan, bir türlü kendisi olamadığını duyumsayan ve düşünen insanoğlunun durumudur. insanin,bütün ülkelerce varoluşunun hususi bir şartları, emsalsiz bir psişik yaşantidir!
melankolik insan, yaralı ve yanlış bir yaşamın yadsınması olarak, sonsuzluk/geçicilik, ilerleme/tahrip, ümit/umutsuzluk, dağılma/yoğunlaşma, yapıcı/yıkıcı, düş-uyku/uyanıklık, gerçek/fiksiyon gerilimleri arasındaki bu alegorik bütün ülkelerce suskun bir bekleyiş içinde, kendi hüznü* ve çelişkileri içinde yaşamayı kendisine yaşam seçimi ve haz membaı edinmiş gibidir."
YORUMLAR