Menetmek -der (-i) (me'netmek) Arapça men¤ + Türkçe etmek 1 . Yasaklamak: "Bildiğim bir şey varsa o da patronun odanı...
Menetmek -der
(-i) (me'netmek) Arapça men¤ + Türkçe etmek
"Bildiğim bir şey varsa o da patronun odanızdan dışarıya çıkmayı size menettiğidir."- S. F. Abasıyanık.
2 . Engel olmak.
Menetmek ile ilgili cümle örneği verir misiniz?
MENETMEK g. f. (men etmek > menetmek).
1. Bir kimseyi bir şeyden, bir şey yapmaktan menetmek, o kimsenin, d şeyi yapmasını yasaklamak, engellemek: Çocukları sokağa çıkmaktan menetmek. Seni bağırmaktan menederim.
2. Bir şeyi, bir şeyden menetmek, o şeyin, o şeyden yararlanmasını, o şey içinde bulunmasını yasaklamak: Arabayı trafikten menettiler.
3. Bir şeyi, bir şey yapmasını menetmek, o şeyin kullanılmasını, yapılmasını yasaklamak: Kamyonların kent içine girmesini menetmek. Doktor tuzlu şeyler yemesini menetti.
♦ menedilmek edilg. f. Menetmek eylemine konu olmak; yasaklanmak, engellenmek: Bir ay futbol oynamaktan menedildi.
1. Bir kimseyi bir şeyden, bir şey yapmaktan menetmek, o kimsenin, d şeyi yapmasını yasaklamak, engellemek: Çocukları sokağa çıkmaktan menetmek. Seni bağırmaktan menederim.
2. Bir şeyi, bir şeyden menetmek, o şeyin, o şeyden yararlanmasını, o şey içinde bulunmasını yasaklamak: Arabayı trafikten menettiler.
3. Bir şeyi, bir şey yapmasını menetmek, o şeyin kullanılmasını, yapılmasını yasaklamak: Kamyonların kent içine girmesini menetmek. Doktor tuzlu şeyler yemesini menetti.
♦ menedilmek edilg. f. Menetmek eylemine konu olmak; yasaklanmak, engellenmek: Bir ay futbol oynamaktan menedildi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR