merdane (I) ödat, eskimiş (me'rda:ne) Farsça merdÂ¥ne 1 . Adama yakışan: "Mesirelere gittiği günlerde, merdane laubal...
merdane (I)
ödat, eskimiş (me'rda:ne) Farsça merdÂ¥ne
1 . Adama yakışan:
2 . zarf (me'rda:ne) Mertçe.
merdane (II)
isim (merda:ne) Arapça merdÂ¥ne
1 . Türlü işlerde kullanılan, silindir şeklinde araç.
2 . Kalınca oklava.
Rüyada Merdane Görmek
MERDANE a. (ar. verdene'den).
1. Türlü işlerde kullanılan silindir biçimindeki araç.
2. Hamur harcı açmakta kullanılan, iki tarafında elle tutulacak sapları bulunan kalınca, kısa silindir.
*-*Ev eşy. Pasta merdanesi, katı kıvamlı türlü pasta hamurlarını açmaya yarayan merdane. || Dikenli merdane, pasta hamurunu delerek pişme esnasında kabarmasını önlemeye yarayan, çelik dikenli, iki ucu saplı merdane.
*-*Inş. Dişli merdane, çimento ve bitüm işçilerinin kullandığı, yüzeyinde tertipli girinti çıkıntılar bulunan metal rulo.
*-*Kâğ. san. - VALS.
*-*Matbaac. Mürekkepleme sisteminde baskı kalıbıyla direkt temasta bulunan silindir ya da kalıbı mürekkeplemeye yarayan aygıt. || Merdane mili, baskı makinelerinde mürekkep merdanelerine eksen görevi üstüne alan madeni parça. || Mürekkepleme merdanesi, bir baskı makinesinde mürekkepleme sisteminin bir kısmını oluşturan ve mürekkep haznesindeki mürekkebi baskı kalıbına aktaran silindir. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Metalürj. Bir hadde tezgâhının dökme demirden ya da çelikten meydana getirilen ana kısımı. (iş merdaneleri ürünü haddelemeye, dayanak merdaneleriyse çerçevenin bükülmezliğini artırmaya yarar. Saclar için kullanılan hadde tezgâhlarının merdaneleri düzdür; profil haddelemede ise hadde tezgâhları yivli merdanelerle donatılır.) || Merdane açılması, bir hadde tezgâhı merdaneleri içinde, tezgâhı oluşturan bölümlerdeki (merdaneler, yataklar, dikmeler, kolonlar, traversler) şekil değiştirmeler sebebiyle oluşan ek ayrılma. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Seram. Bir saptan ve tahta ya da madeni bir silindirden oluşan alet. Silindirin üstünde motifler vardır ve alet hemen hemen sertleşmemiş olan seramik hamurunun üstünden geçirilerek seramik süslenir. (Bu süsleme yöntemini çömlekçiler Antik- çağ'dan bu yana kullanmaktadırlar.)
*-*Ziraat, mak. Kesekleri kırarak ufalamak ve toprağı sıkıştırmak için kullanılan aygıt. (Bk. ansikl. böl.) || Yivli merdane, keskin kenarlı bitişik disklerden oluşan ve tohum atmak için iz açan merdane çeşidi. (Çoğu zaman aynı çatıya arka arkaya paralel bağlanmış iki merdane kullanılır.)
*-*ANSİKL. Matbaac. XIX. yy.'ın başlarına kadar tipo baskıcılar, kalıplarını mürekkeplemek için içine yün doldurulmuş esnek ten tamponlardan ya da “topâ€lardan yararlanıyordu. 1790'da Nicholson, bir süre sonra F Kcenig'in mürekkepleme işini otomatikman yapabilmesi için tekrardan ele alıp geliştirdiği at kılıyla ya da üstü ten kaplı keçeyle donatılmış ahşap merdane kullandı. 1819'da eczacı-kimyacı Gannal jelatin ve melas karışımı bir macundan merdaneler yapmış oldu; esnekliğini koruması için macuna gliserin kattı. Mürekkebi "seven" bu merdaneler kalıbın tam olarak mürekkeplenmesini sağlıyordu. Aynı şekilde katılaştırılmış sıvı yağlardan, suni reçineden, kauçuktan yapılmış merdaneler de kullanılır.
Taşbaskısı tekniğiyle basım icra eden ustaysa, Schmautz'un 1816'da yapmış olduğu benzer biçimde fanila parçasıyla donatılmış ve üstü grenli ten kaplı merdanelerden yararlanır. Ofset baskı makinelerinde mürekkep merdaneleri kauçuktan yapılmıştır, nemlendirici merdaneler kalınca kumaştan gömleklerle donatılmıştır.
*-*Metalürj. Bir hadde tezgâhı çerçevesindeki merdanelerin boştayken açıklık ayarı, merdane açılması eğrisi (kuwet-açıWık bağıntısı) ve haddelemenin mekanik çözümlemesi (kuvvet-kesit küçültme bağıntısı) dikkate alınarak yapılır; ayar günümüzdeki hadde dizilerinde, çerçeveler arasındaki kalınlığı ve gerilimi ölçen algılayıcıların verilerini değerlendiren bir bilgisayarla devamlı olarak denetlenir.
*-*Ziraat mak. Merdaneler çekiş koluna bağlı bir çatı üstündeki bir milin çevresinde dönen bir ya da pek çok silindirden oluşur. Elemanlarının şekline ve kullanım tarzına gore pek çok merdane çeşidi vardır; bunların hepsinde bir bastırma ya da sıkıştırma kısımı (gözenekliliği azaltma), bir de ufalama kısımı vardır (kesek kırma). Başlıca merdane türleri: düz merdane, yivli merdane, croskill merdanesi.
Kaynak: Büyük Larousse
1. Türlü işlerde kullanılan silindir biçimindeki araç.
2. Hamur harcı açmakta kullanılan, iki tarafında elle tutulacak sapları bulunan kalınca, kısa silindir.
*-*Ev eşy. Pasta merdanesi, katı kıvamlı türlü pasta hamurlarını açmaya yarayan merdane. || Dikenli merdane, pasta hamurunu delerek pişme esnasında kabarmasını önlemeye yarayan, çelik dikenli, iki ucu saplı merdane.
*-*Inş. Dişli merdane, çimento ve bitüm işçilerinin kullandığı, yüzeyinde tertipli girinti çıkıntılar bulunan metal rulo.
*-*Kâğ. san. - VALS.
*-*Matbaac. Mürekkepleme sisteminde baskı kalıbıyla direkt temasta bulunan silindir ya da kalıbı mürekkeplemeye yarayan aygıt. || Merdane mili, baskı makinelerinde mürekkep merdanelerine eksen görevi üstüne alan madeni parça. || Mürekkepleme merdanesi, bir baskı makinesinde mürekkepleme sisteminin bir kısmını oluşturan ve mürekkep haznesindeki mürekkebi baskı kalıbına aktaran silindir. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Metalürj. Bir hadde tezgâhının dökme demirden ya da çelikten meydana getirilen ana kısımı. (iş merdaneleri ürünü haddelemeye, dayanak merdaneleriyse çerçevenin bükülmezliğini artırmaya yarar. Saclar için kullanılan hadde tezgâhlarının merdaneleri düzdür; profil haddelemede ise hadde tezgâhları yivli merdanelerle donatılır.) || Merdane açılması, bir hadde tezgâhı merdaneleri içinde, tezgâhı oluşturan bölümlerdeki (merdaneler, yataklar, dikmeler, kolonlar, traversler) şekil değiştirmeler sebebiyle oluşan ek ayrılma. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Seram. Bir saptan ve tahta ya da madeni bir silindirden oluşan alet. Silindirin üstünde motifler vardır ve alet hemen hemen sertleşmemiş olan seramik hamurunun üstünden geçirilerek seramik süslenir. (Bu süsleme yöntemini çömlekçiler Antik- çağ'dan bu yana kullanmaktadırlar.)
*-*Ziraat, mak. Kesekleri kırarak ufalamak ve toprağı sıkıştırmak için kullanılan aygıt. (Bk. ansikl. böl.) || Yivli merdane, keskin kenarlı bitişik disklerden oluşan ve tohum atmak için iz açan merdane çeşidi. (Çoğu zaman aynı çatıya arka arkaya paralel bağlanmış iki merdane kullanılır.)
*-*ANSİKL. Matbaac. XIX. yy.'ın başlarına kadar tipo baskıcılar, kalıplarını mürekkeplemek için içine yün doldurulmuş esnek ten tamponlardan ya da “topâ€lardan yararlanıyordu. 1790'da Nicholson, bir süre sonra F Kcenig'in mürekkepleme işini otomatikman yapabilmesi için tekrardan ele alıp geliştirdiği at kılıyla ya da üstü ten kaplı keçeyle donatılmış ahşap merdane kullandı. 1819'da eczacı-kimyacı Gannal jelatin ve melas karışımı bir macundan merdaneler yapmış oldu; esnekliğini koruması için macuna gliserin kattı. Mürekkebi "seven" bu merdaneler kalıbın tam olarak mürekkeplenmesini sağlıyordu. Aynı şekilde katılaştırılmış sıvı yağlardan, suni reçineden, kauçuktan yapılmış merdaneler de kullanılır.
Taşbaskısı tekniğiyle basım icra eden ustaysa, Schmautz'un 1816'da yapmış olduğu benzer biçimde fanila parçasıyla donatılmış ve üstü grenli ten kaplı merdanelerden yararlanır. Ofset baskı makinelerinde mürekkep merdaneleri kauçuktan yapılmıştır, nemlendirici merdaneler kalınca kumaştan gömleklerle donatılmıştır.
*-*Metalürj. Bir hadde tezgâhı çerçevesindeki merdanelerin boştayken açıklık ayarı, merdane açılması eğrisi (kuwet-açıWık bağıntısı) ve haddelemenin mekanik çözümlemesi (kuvvet-kesit küçültme bağıntısı) dikkate alınarak yapılır; ayar günümüzdeki hadde dizilerinde, çerçeveler arasındaki kalınlığı ve gerilimi ölçen algılayıcıların verilerini değerlendiren bir bilgisayarla devamlı olarak denetlenir.
*-*Ziraat mak. Merdaneler çekiş koluna bağlı bir çatı üstündeki bir milin çevresinde dönen bir ya da pek çok silindirden oluşur. Elemanlarının şekline ve kullanım tarzına gore pek çok merdane çeşidi vardır; bunların hepsinde bir bastırma ya da sıkıştırma kısımı (gözenekliliği azaltma), bir de ufalama kısımı vardır (kesek kırma). Başlıca merdane türleri: düz merdane, yivli merdane, croskill merdanesi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR