MESLUB sıf. (ar. selb'den meslub). Esk. 1. Soyulmuş, giderilmiş. 2. Meslûb-ül -akl, aklı alınmış; deli. || Meslûb-ül-emniye, gü...
MESLUB sıf. (ar. selb'den meslub). Esk.
1. Soyulmuş, giderilmiş.
2. Meslûb-ül -akl, aklı alınmış; deli. || Meslûb-ül-emniye, güvenliği giderilmiş; emniyetsiz: "...iki taraf dahi kendisinden meslûb-ül-emniyye olmuş idi" (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Meslûb-ür-raha, rahatı bozulmuş, rahatsız edilmiş. || Meslûb-üş-şuur, bilinçsiz, şuurunu yitirmiş: "...ağır hasta yahud meslub-üş-şuur olmağla Cımrü'ye götürülmüş ve yerine öbürü tevkil edilmiştir" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
1. Soyulmuş, giderilmiş.
2. Meslûb-ül -akl, aklı alınmış; deli. || Meslûb-ül-emniye, güvenliği giderilmiş; emniyetsiz: "...iki taraf dahi kendisinden meslûb-ül-emniyye olmuş idi" (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Meslûb-ür-raha, rahatı bozulmuş, rahatsız edilmiş. || Meslûb-üş-şuur, bilinçsiz, şuurunu yitirmiş: "...ağır hasta yahud meslub-üş-şuur olmağla Cımrü'ye götürülmüş ve yerine öbürü tevkil edilmiştir" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR