MEVSUK , -ku sıf. (ar. vesikadan mev- şülf). Esk. 1. Belgeye dayalı, güvenilir, sağlam: "Zeyno'ya âşık olduğunu mevsuk bir ...
MEVSUK, -ku sıf. (ar. vesikadan mev- şülf). Esk.
1. Belgeye dayalı, güvenilir, sağlam: "Zeyno'ya âşık olduğunu mevsuk bir yerden işitmiş olduğunu iddia ederek anlatmıştı" (H. E. Adıvar)
2. Mevsuk-ül -kelam, sözüne güvenilir: "Türkçe ve kansızca şayanı vüsûk âsârdan iktibas ettiğim malumata ve mevsûk-ül-kelama erbabı vukuftan bizzat vâki olan mesmû- âta istinâd..." (Ali Fuat, XIX. yy.). || Mevsuk-ül-kelim, doğru sözlü, sözünü belgeyen.
1. Belgeye dayalı, güvenilir, sağlam: "Zeyno'ya âşık olduğunu mevsuk bir yerden işitmiş olduğunu iddia ederek anlatmıştı" (H. E. Adıvar)
2. Mevsuk-ül -kelam, sözüne güvenilir: "Türkçe ve kansızca şayanı vüsûk âsârdan iktibas ettiğim malumata ve mevsûk-ül-kelama erbabı vukuftan bizzat vâki olan mesmû- âta istinâd..." (Ali Fuat, XIX. yy.). || Mevsuk-ül-kelim, doğru sözlü, sözünü belgeyen.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR