Mikroorganizma fizyolojisi nasıldır?

Mikroorganizmaların büyümesi ve gelişim fizyolojisi nasıldır? Mikroorganizma Mikroskobik (çıplak gözle görülemeyecek kadar minik ...

Mikroorganizmaların büyümesi ve gelişim fizyolojisi nasıldır?

Mikroorganizma

Mikroskobik (çıplak gözle görülemeyecek kadar minik olup sadece mikroskop ile görülebilen) organizmaların genel adı.

Mikroorganizmalar çoğunlukla tek hücreli olsalar da çok hücreli örnekleri de mevcuttur. Halk içinde mikrop diye adlandırılan mikroorganizmalar, hücresel yapılı olanlar ve hücresel yapıda olmayanlar olmak suretiyle ikiye ayrılabilir. Hücresel yapıda olanlar Bakteriler, mantarlar, protistlerdir. Hücresel yapıda olmayanlar ise Virüsler, viroidler, prionlardır. Canlıların bilimsel sınıflandırması içinde çok çeşitli grupları ihtiva ettiği için genel geçer özellikler belirtmek zor olsa gerek.




Mikrobiyoloji bilim dalı, biyolojinin sayısız alt kollarından yanlızca birisi olmasına rağmen biyolojinin temelini oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Mikroorganizmalar mikroskobun icadından sonrasında keşfedilmesine rağmen, Pasteur mikrobiyolojinin babası sayılmaktadır. Pasteur'un kuduz aşısını bulmasından sonraki öteki büyük keşfi ise havasız ortamdaki bazı maya ve bakterilerin solunum son ürünü olarak alkolü verdiğini ortaya koymasıdır.

Mikroorganizmalar yanlızca gözle görülebilen yaratıklardır. Bu yaratıklar aklınıza gelebilecek derhal her yerde yaşarlar.Devamlı sirkülasyon halinde bulunan atmosferden yerin derinliklerine, antartika buzullarının içlerinden gayzer larına kadar yeryüzünün derhal her yerinde yaşarlar.

Mikroorganizmalardan yalıtılmış bir yer neredeyse yoktur. Ellerinizin içinde, çamaşırlarınızda, arabanızda, halılarda, televizyonunuzun üstünde, kısacası derhal heryerde onlar kesinlikle vardır. Bu yaratıklar Çevremizi adeta hava benzer biçimde sarmasına karşın şu an bizlere saldırıp tesir edememesinin sebebi ise vücudumuzdaki müdafa sistemidir. Eğer müdafa sistemimizi yanlızca 1 dakikalığına vücudumuzdan ayrı tuttuğumuzu varsayarsak, anında mikropların saldırısına uğrayarak ya ölecek kadar yada sakat duracak derecede hastalanacaktık.

Tıp alanında, endüstride, tarımda ve besin sanayiinde mikrorganizmalardan oldukça faydalanılır. Mesela sütün yoğurt ve peynire dönüşmesi bakteriler yardımıyla olur. Öteki bir bakteri türü ise bazı çöp toplama merkezlerinde metan gazı üretimi için kullanılırlar.

Mikroorganizmalardan en bilinenlerini ise " Bakteriler " oluşturmaktadır.Öteki bilinenleri ise algler, tek hücreli yosunlar, tatlı su mikroorganizmaları, mayalar ve virüslerdir.Bu tarz şeyleri teker teker ele alarak inceleyelim.

Ön Bilgi

Bakteriler taksonomik olarak sınıflandırılırken " Prokaryot " sınıfına dahil edilirler.

Prokaryot sınıfındaki canlıların vücutları yanlızca bir hücreden oluşur ve vücutlarını oluşturan hücrede organel (mitokondri, ribozom, endoplazmik retikulum vs.) bulunmaz ve ek olarak haiz oldukları DNA nın muhafaza edilmiş olduğu bir nukleusları (çekirdekleri) de yoktur.

Ökaryot (Eucaryota) sınıfına giren canlılar ise hem hücre içi organellere haizdir hemde tek hücreli canlılardan (Algler, mayalar, archaeler vs.) çok hücreli canlılara kadar (kedi, tavşan benzer biçimde) geniş bir tür yelpazesine haizdir.

Bakteriler şekillerine gore ve bulundukları ortama gösterdikleri toleransa gore sınıflandırılırlar.


attachmentphp?attachmentid18064ampd1238421665attachmentphp?attachmentid18065ampd1238421665attachmentphp?attachmentid18066ampd1238421665



Resimlerden en soldakinde görülen bakteri " Spirillum " adını alır.Adını şeklinden alan (spiral) bu bakteri, yoğunluğu (vizikositesi) oldukça yüksek sıvılarda rahatça yüzebilmektedir. Bunu yaparken bakteri kendi ekseni çevresinde dönerek tıpkı bir vidanın tahta yuva içinde ilerlediği benzer biçimde yüksek yoğunluklu sıvı ortam içinde asla zorluk çekmeden hareket eder.

Ortadaki resimde görülen bakteri ise " Çomak (Bacillus) " bakteridir. Bu bakteriler eylemsiz olarak hareket ederler.Kısaca bulundukları ortamın akımına bağlı olarak yer değiştirirler fakat flagellalarıyla (kamçı) etken olarak hareket edebilenleride vardır. Flagellaya haiz bir bakteri çok süratli olarak yüzebilmektedir.

En sağdaki resimde ise bir " Kok (Coccus) " bakterisi görmektesiniz.Bu bakterilerin şekli ise küre gibidir.Fakat resimde tesbih taneleri benzer biçimde dizili bir koloni görülüyor.Bakterilerin bu şekilde sıralanıp koloni oluşturmasına ise

" Streptococ " adı verilir. Aynı şekilde koloni oluşturan çomak şu demek oluyor ki " Bacillus " bakterilerine ise " Streptobacillus " adı verilir.

Bunun haricinde bakteriler bulundukları ortamın şartlarına karşı gösterdikleri toleransa görede sınıflandırılırlar. Mesela asitli ortama hoşgörü gösteren yada çok sıcak ya da çok soğuk ortamlarda yaşayan bakteriler benzer biçimde.

Bakteriler çok geniş bir yaşama alanına sahiptirler. Anartikada 0 derecedeki buzulların içinde yaşadıkları benzer biçimde , " Gayzer " adında olan ve 100 aşama sıcaklıktaki kaynar su püskürten kuyularda bile yaşarlar. Bu kadar düşük soğuklukta ve bu kadar yüksek sıcaklıkta yaşamlarını devam ettirebilmeleri, vücutlarındaki koruyucu " Kalkan enzimleri " ile başarılır.


attachmentphp?attachmentid18067ampd1238421713



Soldaki şekilde bir " Metan " bakterisi görülmektedir.

Bu bakteriler yerin çok derinlerinde oksijen bulunmayan ortamlarda yaşamaktadırlar. O şekilde ki oksijen gazı bu bakteriler için öldürücü tesiri olan bir zehir gibidir. Bu yüzden oksijenin ulaşamadığı derin yerlerde yaşarlar.

Endüstride kullanılan bu bakteriler lüzumlu ortam koşulları sağlanmak koşuluyla ortamdaki maddeleri kullanarak kendisi için enerji depolarken solunum son ürünü olarakta metan gazını dışarı verir. Bu muhteşem biyokimyasal özellikleri yardımıyla insanoğlu tarafınca çöp toplama merkezlerinde metan gazı üretimi için kullanılırlar.

Mikroorganizmaların o denli çok türü vardır ki bu türlerin yanlızca % 1'i insan ve öteki canlılar üstünde hastalık meydana getirirler. Geriye kalan % 99'luk çoğunluğa haiz türler ise doğada simbiyotik yada kommensal olarak yaşarlar.

Bakterilerin bazı türleri " Spor " ya da " Kist " adında olan kalkanlarla kendilerini fena şartlara karşı korurlar. Bakteriler bu kalkanlarla kendilerini yüzyıllar süresince dış ortamdan izole edebilirler. Ortam şartları düzeldiği süre kist ya da sporlarını kırarak yine hücre içi metabolik faaliyetlerini harekete geçirirler.

Bakterilerin öteki bir muhteşem özellikleri ise birbirlerine DNA nakilleri yaparak haberleşme-iletişim kurmalarıdır.

Bir bakteri ya ortama başka bir bakteri tarafınca bırakılmış DNA'yı yada ölmüş ve parçalanmış bir bakterinin DNA sını hücre duvarından içeri alarak kendi DNA zincirine ekler. Bu sayede başka bakterilerin haiz olduğu DNA bilgilerini kendine ilave ederek direnç sağlar.

Bakterilerin bu özelliği tıp alanında büyük sorun teşkil eder. Mesela hastalandınız ve doktorunuz size belirli periyotlarda kullanmanız için antibiyotik (mikrop kırıcı) verdi. Eğer siz bu antibiyotiği gereği benzer biçimde kullanmayıp aksatırsanız, bakterilerin birbirleri içinde DNA alışverişinde bulunmalarına süre bakımında yardım etmiş olmuş olursunuz.

Bir bakteri antibiyotiği algıladığında direnç genlerini hareke geçirerek bir tür protein üretir. Bu protein antibiyotiğe karşı bakteriyi korur. Bakteri bununlada kalmaz ve antibiyotiğe direnç geninin bir kopyasını çıkarıp ortama bırakır. Ortamda özgür dolanan ve direnç genini taşımayan öteki bir bakteri ise kopyalanan bu geni kendi bünyesine alarak kendisini dirençli hale getirmiş olur. Bir bakterinin bu aşama muhteşem bir donanımla antibiyotiklere ve ilaçlara karşı meydan okuması, ve oluşturduğu kalkanlarla yüzyıllar boyu hiçbir değişikliğe uğramadan kendini dış koşullara karşı koruyabilmesi, bir yaradılış harikası bulunduğunu gözler önüne sermektedir.





Sebep: İç başlık






  • Mikroorganizma ya da Mikrop Nedir? Mikroorganizmalar Hakkında


  • Kalbin Anatomisi ve Fizyolojisi (Flash)


  • Nebat Fizyolojisi




Bu ileti 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
Mikroorganizma

Mikroskobik (çıplak gözle görülemeyecek kadar minik olup sadece mikroskop ile görülebilen) organizmaların genel adı.

Mikroorganizmalar çoğunlukla tek hücreli olsalar da çok hücreli örnekleri de mevcuttur. Halk içinde mikrop diye adlandırılan mikroorganizmalar, hücresel yapılı olanlar ve hücresel yapıda olmayanlar olmak suretiyle ikiye ayrılabilir. Hücresel yapıda olanlar Bakteriler, mantarlar, protistlerdir. Hücresel yapıda olmayanlar ise Virüsler, viroidler, prionlardır. Canlıların bilimsel sınıflandırması içinde çok çeşitli grupları ihtiva ettiği için genel geçer özellikler belirtmek zor olsa gerek.




Mikrobiyoloji bilim dalı, biyolojinin sayısız alt kollarından yanlızca birisi olmasına rağmen biyolojinin temelini oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Mikroorganizmalar mikroskobun icadından sonrasında keşfedilmesine rağmen, Pasteur mikrobiyolojinin babası sayılmaktadır. Pasteur'un kuduz aşısını bulmasından sonraki öteki büyük keşfi ise havasız ortamdaki bazı maya ve bakterilerin solunum son ürünü olarak alkolü verdiğini ortaya koymasıdır.

Mikroorganizmalar yanlızca gözle görülebilen yaratıklardır. Bu yaratıklar aklınıza gelebilecek derhal her yerde yaşarlar.Devamlı sirkülasyon halinde bulunan atmosferden yerin derinliklerine, antartika buzullarının içlerinden gayzer larına kadar yeryüzünün derhal her yerinde yaşarlar.

Mikroorganizmalardan yalıtılmış bir yer neredeyse yoktur. Ellerinizin içinde, çamaşırlarınızda, arabanızda, halılarda, televizyonunuzun üstünde, kısacası derhal heryerde onlar kesinlikle vardır. Bu yaratıklar Çevremizi adeta hava benzer biçimde sarmasına karşın şu an bizlere saldırıp tesir edememesinin sebebi ise vücudumuzdaki müdafa sistemidir. Eğer müdafa sistemimizi yanlızca 1 dakikalığına vücudumuzdan ayrı tuttuğumuzu varsayarsak, anında mikropların saldırısına uğrayarak ya ölecek kadar yada sakat duracak derecede hastalanacaktık.

Tıp alanında, endüstride, tarımda ve besin sanayiinde mikrorganizmalardan oldukça faydalanılır. Mesela sütün yoğurt ve peynire dönüşmesi bakteriler yardımıyla olur. Öteki bir bakteri türü ise bazı çöp toplama merkezlerinde metan gazı üretimi için kullanılırlar.

Mikroorganizmalardan en bilinenlerini ise " Bakteriler " oluşturmaktadır.Öteki bilinenleri ise algler, tek hücreli yosunlar, tatlı su mikroorganizmaları, mayalar ve virüslerdir.Bu tarz şeyleri teker teker ele alarak inceleyelim.

Ön Bilgi

Bakteriler taksonomik olarak sınıflandırılırken " Prokaryot " sınıfına dahil edilirler.

Prokaryot sınıfındaki canlıların vücutları yanlızca bir hücreden oluşur ve vücutlarını oluşturan hücrede organel (mitokondri, ribozom, endoplazmik retikulum vs.) bulunmaz ve ek olarak haiz oldukları DNA nın muhafaza edilmiş olduğu bir nukleusları (çekirdekleri) de yoktur.

Ökaryot (Eucaryota) sınıfına giren canlılar ise hem hücre içi organellere haizdir hemde tek hücreli canlılardan (Algler, mayalar, archaeler vs.) çok hücreli canlılara kadar (kedi, tavşan benzer biçimde) geniş bir tür yelpazesine haizdir.

Bakteriler şekillerine gore ve bulundukları ortama gösterdikleri toleransa gore sınıflandırılırlar.


attachmentphp?attachmentid18064ampd1238421665attachmentphp?attachmentid18065ampd1238421665attachmentphp?attachmentid18066ampd1238421665



Resimlerden en soldakinde görülen bakteri " Spirillum " adını alır.Adını şeklinden alan (spiral) bu bakteri, yoğunluğu (vizikositesi) oldukça yüksek sıvılarda rahatça yüzebilmektedir. Bunu yaparken bakteri kendi ekseni çevresinde dönerek tıpkı bir vidanın tahta yuva içinde ilerlediği benzer biçimde yüksek yoğunluklu sıvı ortam içinde asla zorluk çekmeden hareket eder.

Ortadaki resimde görülen bakteri ise " Çomak (Bacillus) " bakteridir. Bu bakteriler eylemsiz olarak hareket ederler.Kısaca bulundukları ortamın akımına bağlı olarak yer değiştirirler fakat flagellalarıyla (kamçı) etken olarak hareket edebilenleride vardır. Flagellaya haiz bir bakteri çok süratli olarak yüzebilmektedir.

En sağdaki resimde ise bir " Kok (Coccus) " bakterisi görmektesiniz.Bu bakterilerin şekli ise küre gibidir.Fakat resimde tesbih taneleri benzer biçimde dizili bir koloni görülüyor.Bakterilerin bu şekilde sıralanıp koloni oluşturmasına ise

" Streptococ " adı verilir. Aynı şekilde koloni oluşturan çomak şu demek oluyor ki " Bacillus " bakterilerine ise " Streptobacillus " adı verilir.

Bunun haricinde bakteriler bulundukları ortamın şartlarına karşı gösterdikleri toleransa görede sınıflandırılırlar. Mesela asitli ortama hoşgörü gösteren yada çok sıcak ya da çok soğuk ortamlarda yaşayan bakteriler benzer biçimde.

Bakteriler çok geniş bir yaşama alanına sahiptirler. Anartikada 0 derecedeki buzulların içinde yaşadıkları benzer biçimde , " Gayzer " adında olan ve 100 aşama sıcaklıktaki kaynar su püskürten kuyularda bile yaşarlar. Bu kadar düşük soğuklukta ve bu kadar yüksek sıcaklıkta yaşamlarını devam ettirebilmeleri, vücutlarındaki koruyucu " Kalkan enzimleri " ile başarılır.


attachmentphp?attachmentid18067ampd1238421713



Soldaki şekilde bir " Metan " bakterisi görülmektedir.

Bu bakteriler yerin çok derinlerinde oksijen bulunmayan ortamlarda yaşamaktadırlar. O şekilde ki oksijen gazı bu bakteriler için öldürücü tesiri olan bir zehir gibidir. Bu yüzden oksijenin ulaşamadığı derin yerlerde yaşarlar.

Endüstride kullanılan bu bakteriler lüzumlu ortam koşulları sağlanmak koşuluyla ortamdaki maddeleri kullanarak kendisi için enerji depolarken solunum son ürünü olarakta metan gazını dışarı verir. Bu muhteşem biyokimyasal özellikleri yardımıyla insanoğlu tarafınca çöp toplama merkezlerinde metan gazı üretimi için kullanılırlar.

Mikroorganizmaların o denli çok türü vardır ki bu türlerin yanlızca % 1'i insan ve öteki canlılar üstünde hastalık meydana getirirler. Geriye kalan % 99'luk çoğunluğa haiz türler ise doğada simbiyotik yada kommensal olarak yaşarlar.

Bakterilerin bazı türleri " Spor " ya da " Kist " adında olan kalkanlarla kendilerini fena şartlara karşı korurlar. Bakteriler bu kalkanlarla kendilerini yüzyıllar süresince dış ortamdan izole edebilirler. Ortam şartları düzeldiği süre kist ya da sporlarını kırarak yine hücre içi metabolik faaliyetlerini harekete geçirirler.

Bakterilerin öteki bir muhteşem özellikleri ise birbirlerine DNA nakilleri yaparak haberleşme-iletişim kurmalarıdır.

Bir bakteri ya ortama başka bir bakteri tarafınca bırakılmış DNA'yı yada ölmüş ve parçalanmış bir bakterinin DNA sını hücre duvarından içeri alarak kendi DNA zincirine ekler. Bu sayede başka bakterilerin haiz olduğu DNA bilgilerini kendine ilave ederek direnç sağlar.

Bakterilerin bu özelliği tıp alanında büyük sorun teşkil eder. Mesela hastalandınız ve doktorunuz size belirli periyotlarda kullanmanız için antibiyotik (mikrop kırıcı) verdi. Eğer siz bu antibiyotiği gereği benzer biçimde kullanmayıp aksatırsanız, bakterilerin birbirleri içinde DNA alışverişinde bulunmalarına süre bakımında yardım etmiş olmuş olursunuz.

Bir bakteri antibiyotiği algıladığında direnç genlerini hareke geçirerek bir tür protein üretir. Bu protein antibiyotiğe karşı bakteriyi korur. Bakteri bununlada kalmaz ve antibiyotiğe direnç geninin bir kopyasını çıkarıp ortama bırakır. Ortamda özgür dolanan ve direnç genini taşımayan öteki bir bakteri ise kopyalanan bu geni kendi bünyesine alarak kendisini dirençli hale getirmiş olur. Bir bakterinin bu aşama muhteşem bir donanımla antibiyotiklere ve ilaçlara karşı meydan okuması, ve oluşturduğu kalkanlarla yüzyıllar boyu hiçbir değişikliğe uğramadan kendini dış koşullara karşı koruyabilmesi, bir yaradılış harikası bulunduğunu gözler önüne sermektedir.





Sebep: Düzenlendi.





 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Mikroorganizma fizyolojisi nasıldır?
Mikroorganizma fizyolojisi nasıldır?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/18064d1238421665-mikroorganizma-veya-mikrop-nedir-mikroorganizmalar-hakkinda-borrelia-1.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/mikroorganizma-fizyolojisi-nasldr.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/mikroorganizma-fizyolojisi-nasldr.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content