Milliyet isim Arapça milliyyet 1 . Millete özgü olma veya millî olma durumu, ulusallık: "Milliyet davası."- . 2 . Bağlı...
Milliyet
isim Arapça milliyyet
1 . Millete özgü olma veya millî olma durumu, ulusallık:
"Milliyet davası."- .
2 . Bağlı bulunan millet, tabiiyet:
"Bu adamın milliyeti nedir?"- .
Birleşik Sözler
milliyetsever
MİLLİYET, -ti. a. (ar milli ve -iyyet'len milliyet).
1. Bir kimsenin hukuki yönden bir devlete olan hukuksal bağlılığı; tabiyet: Bu adamın milliyetini biliyor musun?
2. Ulusal birlik oluşturan bir halkın durumu: Milliyet davası gütmek.
—Deniz, huk. Geminin milliyeti, geminin kimliğini oluşturan unsurlardan biri. (Her gemi bir devletin bayrağını taşır. Bir geminin hangi koşullarda türk bayrağı çekebileceği Türk ticaret kanunu'nda belirtilmiştir. 815 sayılı Kabotaj kanunu'na göre, Türkiye kıyılarında yük ve yolcu taşıma ve öteki deniz hizmetlerini yapma hakkı türk bayrağı taşıyan gemilere ve Tûrkler'e aittir.)
—Tar. Milliyetler ilkesi, belli bir toprak üzerinde yaşamak koşuluyla, ortak bir kökene, ortak bir tarihe, ortak bir yaşam ve düşünce biçimine sahip her toplumsal grubun bağımsızlık hakkı. (Bk. ansikl. böl.).
—ANSİKL. Tar. Milliyetler ilkesi. Fransız devrimi sırasında ilan edilen, devrim ve imparatorluk orduları tarafından tüm Avrupa'ya yayılan milliyetler ilkesi, 1815'ten başlayarak çok büyük bir rol oynadı ve Yunanistan'ın (1822-1830), Belçika'nın bağımsızlığını (1830-31), İtalyan birliğinin (1859-1870) ve alman birliğinin (1864-1870) gerçekleşmesini kolaylaştırdı. 1870-1924 arasında balkan halklarının bağımsız duruma gelmesi, VVİlson'ın on dört ilkesi (1918) ve Versailles antlaşması (1919), milliyetler ilkesinin Avrupa'da tam bir gelişme göstermesini sağladılar, ikinci Dünya savaşı'nın sonundan başlayarak, eskiden sömürge halkları olan halkların bağımsızlıklarını ilan etmeleri ve Birleşmiş milletler'e, alınmalarıyla, milliyetler ilkesinin ve halkların kendi yazgılarını kendilerinin belirleme hakkının evrensel zaferi onaylanmış oldu.
1. Bir kimsenin hukuki yönden bir devlete olan hukuksal bağlılığı; tabiyet: Bu adamın milliyetini biliyor musun?
2. Ulusal birlik oluşturan bir halkın durumu: Milliyet davası gütmek.
—Deniz, huk. Geminin milliyeti, geminin kimliğini oluşturan unsurlardan biri. (Her gemi bir devletin bayrağını taşır. Bir geminin hangi koşullarda türk bayrağı çekebileceği Türk ticaret kanunu'nda belirtilmiştir. 815 sayılı Kabotaj kanunu'na göre, Türkiye kıyılarında yük ve yolcu taşıma ve öteki deniz hizmetlerini yapma hakkı türk bayrağı taşıyan gemilere ve Tûrkler'e aittir.)
—Tar. Milliyetler ilkesi, belli bir toprak üzerinde yaşamak koşuluyla, ortak bir kökene, ortak bir tarihe, ortak bir yaşam ve düşünce biçimine sahip her toplumsal grubun bağımsızlık hakkı. (Bk. ansikl. böl.).
—ANSİKL. Tar. Milliyetler ilkesi. Fransız devrimi sırasında ilan edilen, devrim ve imparatorluk orduları tarafından tüm Avrupa'ya yayılan milliyetler ilkesi, 1815'ten başlayarak çok büyük bir rol oynadı ve Yunanistan'ın (1822-1830), Belçika'nın bağımsızlığını (1830-31), İtalyan birliğinin (1859-1870) ve alman birliğinin (1864-1870) gerçekleşmesini kolaylaştırdı. 1870-1924 arasında balkan halklarının bağımsız duruma gelmesi, VVİlson'ın on dört ilkesi (1918) ve Versailles antlaşması (1919), milliyetler ilkesinin Avrupa'da tam bir gelişme göstermesini sağladılar, ikinci Dünya savaşı'nın sonundan başlayarak, eskiden sömürge halkları olan halkların bağımsızlıklarını ilan etmeleri ve Birleşmiş milletler'e, alınmalarıyla, milliyetler ilkesinin ve halkların kendi yazgılarını kendilerinin belirleme hakkının evrensel zaferi onaylanmış oldu.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR