mir isim, eskimiş Farsça m³r 1 . Kafa, kumandan, amir. 2 . Bey, komut. Dengir Mir Mehmet Fırat Mir Uzay İstasyonu Zah...
mir
isim, eskimiş Farsça m³r
1 . Kafa, kumandan, amir.
2 . Bey, komut.
Dengir Mir Mehmet Fırat
Mir Uzay İstasyonu
Zaharya Efendi Mir Cemil
MİR a. (ar. komut'den fars. mir). Esk.
1. Reis, reis, kafa, bey: "Bu âlem-i fânide ne mir ü ne gedâyız" (Bağdatlı Ruhi, XVI. yy.).
2. Mirim, beyim, dostum, dostum anlamında yakınlık vurgulamak için kullanılır.
3. Mir-i gazab, cellat. || Mir-i kelam, düzgün, güzel konuşan: "Sözümüz güzel de olsa ara sıra sükût İle çerçevelenmedikçe sempatik olmaz: gevezeler mir-i kelâm da olsalar sevimsizdirler" (Cenap Şahabettin).
—Esk. bot. Mir-i âşıkan, horozibiği.
—Kur. tar. Mir-i alem - EMİRİ ALEM). || Mir-i miran, eyalet valisi, beylerbeyi (Bk. ansikl. böl.) || Mir-i kıptiyan, OsmanlIlar' da Çingenelerin ispenç ve cizye vergilerini toplamak, hükümetle ilgili işlerini yürütmekle görevli olan şahıs. (Bu tür şeyler, daha çok, sipahi ve silahtarlar arasından seçilirdi.) || Mir-i yörükan, Osmanlılar'da zeamet sahibi yörük beylerine verilen isim. (Yörük beyleri denilen mir-i yörükanlar, sefere katılacak yürükleri biriktirerek Rumeli beylerbeyinin sancatğı altına gönderirlerdi.)
—ANSİKL. OsmanlIlarda uzun seneler sivil vazife yapanlara mirlivalık, feriklik şeklinde askeri unvanlar da verildi. Bir süre sonra bu yöntemden vazgeçildi (1843) ve sivillerde askeri feriklik rütbesine karşılık miri miran rütbesi kullanılmaya başlandı, ilk başta bu aşama beylerbeylikten ayrıyken giderek miri miranlık daha üstün kabul edildi. Bir süre sonra iki aşama birleştirildi. Bu rütbede olanlara paşa denir, resmi yazışmalarda kendilerine “paşa hazretleriâ€, “saadetlü efendim hazretleri" diye hitap edilirdi.
1. Reis, reis, kafa, bey: "Bu âlem-i fânide ne mir ü ne gedâyız" (Bağdatlı Ruhi, XVI. yy.).
2. Mirim, beyim, dostum, dostum anlamında yakınlık vurgulamak için kullanılır.
3. Mir-i gazab, cellat. || Mir-i kelam, düzgün, güzel konuşan: "Sözümüz güzel de olsa ara sıra sükût İle çerçevelenmedikçe sempatik olmaz: gevezeler mir-i kelâm da olsalar sevimsizdirler" (Cenap Şahabettin).
—Esk. bot. Mir-i âşıkan, horozibiği.
—Kur. tar. Mir-i alem - EMİRİ ALEM). || Mir-i miran, eyalet valisi, beylerbeyi (Bk. ansikl. böl.) || Mir-i kıptiyan, OsmanlIlar' da Çingenelerin ispenç ve cizye vergilerini toplamak, hükümetle ilgili işlerini yürütmekle görevli olan şahıs. (Bu tür şeyler, daha çok, sipahi ve silahtarlar arasından seçilirdi.) || Mir-i yörükan, Osmanlılar'da zeamet sahibi yörük beylerine verilen isim. (Yörük beyleri denilen mir-i yörükanlar, sefere katılacak yürükleri biriktirerek Rumeli beylerbeyinin sancatğı altına gönderirlerdi.)
—ANSİKL. OsmanlIlarda uzun seneler sivil vazife yapanlara mirlivalık, feriklik şeklinde askeri unvanlar da verildi. Bir süre sonra bu yöntemden vazgeçildi (1843) ve sivillerde askeri feriklik rütbesine karşılık miri miran rütbesi kullanılmaya başlandı, ilk başta bu aşama beylerbeylikten ayrıyken giderek miri miranlık daha üstün kabul edildi. Bir süre sonra iki aşama birleştirildi. Bu rütbede olanlara paşa denir, resmi yazışmalarda kendilerine “paşa hazretleriâ€, “saadetlü efendim hazretleri" diye hitap edilirdi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR