Mola TDK, Türk Dil Kurumu isim (mo'la) İtalyanca mola 1 . Yorgunluğu gidermek için duraklama: "Köye gidinceye kadar ik...
Mola
TDK, Türk Dil Kurumu
isim (mo'la) İtalyanca mola
1 . Yorgunluğu gidermek için duraklama:
2 . Ara verme.
3 . (denizcilik) Koyuverme:
4 . (spor) Voleybol ve basketbolda takımların oyun içinde taktik alışverişleri yapmak için aldıkları dinlenme.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Yorgunluğu gidermek için duraklama:
"Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik."- .
2 . Ara verme.
3 . (denizcilik) Koyuverme:
"Halatı, mola ettiler."- .
4 . (spor) Voleybol ve basketbolda takımların oyun içinde taktik alışverişleri yapmak için aldıkları dinlenme.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- mola alabilmek
- mola vermek
Birleşik Sözler
- mola taşı
gereksinim molası
Voleybolda kaç mola vardır?
Ay Balığı (Mola mola)
Ezgi Mola
MOLA a. (ital. molare, yavaşlamak tan molla, “bırak").
1. Bir yolculukta, bir etkinlikte dinlenmek için verilen ara. Mola vermek.
2. Mola taşı, hamalların sırtlarındaki yükleri dayayarak dinlenmelerini sağlamak için kimi sokaklarda yol kenarına dikilen yüksekçe taş (esk.).
—Ask. Birliklerin uzun soluklu yürüyüşleri esnasında dinlenmek, beslenmek, araçların bakımını yapmak için emirle düzenlenen duraklama. (Bk. ansikl. böl.)
—Balıkç. Ağı suya salıverme. || Makara yardımıyla oltayı fırlatma.
—Dağc. Mola yeri, az ya da çok geniş, İVMTVIP tam 9üvenllkli dinlenme yeri. (Tırmanma Kışınau Mlgesınoen esnasında ipin sonuna ulaşan en öndeki turgorunum dağcı, arkadaşlarının ilerlemesini sağlamak için burada durur.)
—Denize. Mola bosa etmek, sarılı bir yelkeni açmak. || Mola bosa gabya!, sara edilmiş gabya yelkenlerini fora ederek, ıskotalarını alabilmek için verilen komut. || Mola bosa kamçısı, serenler üstüne sara edilmiş yelkenlerin torbalanan bölümlerim bağlamaya yarayan gırcala. || Mola etmek, bir halatı fora ederek özgür bırakmak.
—Gerilmiş bir halatı koyvermek.
—Spor. Basketbolda ve voleybolda oyuna egemen olan takımın hızını kesmek ve rakibin oyun şekline bakılırsa taktik değişiklik yapmak amacıyla ve masa hakemlerinin izni, diğeri ekip çalıştırıcısının isteği ile alınan ara. (Her takımın her devrede iki kez mola alma hakkı vardır. Süre 2 dakikadır.) || Yargıcı molası, sporda sakatlık vb. durumlarda hakemin oyunu durdurması (TİME OUT da denir.)
♦ ünl. Denize. Bir halatın fora edilerek özgür bırakılması için verilen komut
—ANSİKL. Ask. Yaya birliklerde yürüyüşün başlangıcında, ilk 45 dakikalık yürüyüşten sonrasında 15 dakikalık bir mola verilir Bu konuyu izleyen her 50 dakikalık yürüyüşten sonrasında da 10 dakikalık mola verilir. Motorlu birliklerdeyse ilk bir saatlik ilerleyiş sonunda 15, sonraki her iki saatte bir 10 dakikalık mola verilir. Bunun haricinde beslenme ve akaryakıt ikmali için verilecek büyük molaların süresi ise yarımla bir saat kadardır.
Yürüyüşe katılacak türlü sınıflardan birliklerin arasındaki uzaklığın korunması ve aynı anda molaya başlamaları amacıyla verilecek duraklamalar evvelde planlanır. Mola emri, yürüyüş kolu komutanı tarafınca verilir
MOLA a. (fr mole lat. mola, değirmentaşı). Yatak mantarlarında görülen ve karpo-forlara beraber bulaşmış iki asalak mantar türünden (Mycogone pernidosa ve Vertidllium fungicda ya da malthousei) ileri gelen mantar hastalığı.
—ANSİKL Mola, karpoforda şekil bozukluğuyla kendini belirgin eder; bu tür şeyler daha ilk başlarda derhal göze çarpar: şapka ile sap birbirine benzer ya da çok az farklıdır; mantarın tümü yuvarlak, hatta biçimsiz bir kütle görünümü alır Hastalık bir süre önce farklılaşmış bir mantarı etkilerse çok mühim şekil değişimleri ortaya çıkar. Hasta mantarlar pazarlanamayacağı ve yenemeyeceği için mühim ekonomik zararlar doğar Korunma (üretim yerlerinin, örtme topraklarının dezenfeksiyonu) ve hususi kimyasal ilaçlar (yatak mantan için zehirli olmayan tür ve dozda hususi funç sitler), kimi durumlarda hastalığı tamamen ortadan kaldırmasa da azaltabilir.
1. Bir yolculukta, bir etkinlikte dinlenmek için verilen ara. Mola vermek.
2. Mola taşı, hamalların sırtlarındaki yükleri dayayarak dinlenmelerini sağlamak için kimi sokaklarda yol kenarına dikilen yüksekçe taş (esk.).
—Ask. Birliklerin uzun soluklu yürüyüşleri esnasında dinlenmek, beslenmek, araçların bakımını yapmak için emirle düzenlenen duraklama. (Bk. ansikl. böl.)
—Balıkç. Ağı suya salıverme. || Makara yardımıyla oltayı fırlatma.
—Dağc. Mola yeri, az ya da çok geniş, İVMTVIP tam 9üvenllkli dinlenme yeri. (Tırmanma Kışınau Mlgesınoen esnasında ipin sonuna ulaşan en öndeki turgorunum dağcı, arkadaşlarının ilerlemesini sağlamak için burada durur.)
—Denize. Mola bosa etmek, sarılı bir yelkeni açmak. || Mola bosa gabya!, sara edilmiş gabya yelkenlerini fora ederek, ıskotalarını alabilmek için verilen komut. || Mola bosa kamçısı, serenler üstüne sara edilmiş yelkenlerin torbalanan bölümlerim bağlamaya yarayan gırcala. || Mola etmek, bir halatı fora ederek özgür bırakmak.
—Gerilmiş bir halatı koyvermek.
—Spor. Basketbolda ve voleybolda oyuna egemen olan takımın hızını kesmek ve rakibin oyun şekline bakılırsa taktik değişiklik yapmak amacıyla ve masa hakemlerinin izni, diğeri ekip çalıştırıcısının isteği ile alınan ara. (Her takımın her devrede iki kez mola alma hakkı vardır. Süre 2 dakikadır.) || Yargıcı molası, sporda sakatlık vb. durumlarda hakemin oyunu durdurması (TİME OUT da denir.)
♦ ünl. Denize. Bir halatın fora edilerek özgür bırakılması için verilen komut
—ANSİKL. Ask. Yaya birliklerde yürüyüşün başlangıcında, ilk 45 dakikalık yürüyüşten sonrasında 15 dakikalık bir mola verilir Bu konuyu izleyen her 50 dakikalık yürüyüşten sonrasında da 10 dakikalık mola verilir. Motorlu birliklerdeyse ilk bir saatlik ilerleyiş sonunda 15, sonraki her iki saatte bir 10 dakikalık mola verilir. Bunun haricinde beslenme ve akaryakıt ikmali için verilecek büyük molaların süresi ise yarımla bir saat kadardır.
Yürüyüşe katılacak türlü sınıflardan birliklerin arasındaki uzaklığın korunması ve aynı anda molaya başlamaları amacıyla verilecek duraklamalar evvelde planlanır. Mola emri, yürüyüş kolu komutanı tarafınca verilir
MOLA a. (fr mole lat. mola, değirmentaşı). Yatak mantarlarında görülen ve karpo-forlara beraber bulaşmış iki asalak mantar türünden (Mycogone pernidosa ve Vertidllium fungicda ya da malthousei) ileri gelen mantar hastalığı.
—ANSİKL Mola, karpoforda şekil bozukluğuyla kendini belirgin eder; bu tür şeyler daha ilk başlarda derhal göze çarpar: şapka ile sap birbirine benzer ya da çok az farklıdır; mantarın tümü yuvarlak, hatta biçimsiz bir kütle görünümü alır Hastalık bir süre önce farklılaşmış bir mantarı etkilerse çok mühim şekil değişimleri ortaya çıkar. Hasta mantarlar pazarlanamayacağı ve yenemeyeceği için mühim ekonomik zararlar doğar Korunma (üretim yerlerinin, örtme topraklarının dezenfeksiyonu) ve hususi kimyasal ilaçlar (yatak mantan için zehirli olmayan tür ve dozda hususi funç sitler), kimi durumlarda hastalığı tamamen ortadan kaldırmasa da azaltabilir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR