Abartma, abartı. Mübalağa (Abartma) Sanatı Bir durumu olduğundan çok ya da az göstermektir. Örnek : Bütün gün çalışma...
Abartma, abartı.
Mübalağa (Abartma) Sanatı
Bir durumu olduğundan çok ya da az göstermektir.
Örnek :
Bütün gün çalışmaktan iğne ipliğe döndü.
Alem sele gitti gözüm yaşından
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
*
mübalağa= abartmak demek
MüBALAĞA (ABARTMA)
Sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir.
—Manda yuva yapmış söğüt dalına,
Yavrusunu sinek kapmış.
—Alem sele gitti gözüm yaşından.
—Bir ah çeksem dağı taşı eritir,
Gözüm yaşı değirmeni yürütür.
—Bir gün gökyüzüne otursam,
Evlerin tavanlarını birer birer açsam.
—Sıladan ayrıyım,gözümde yaşlar,
Sel olup taşacak bir gün derinden.
—Sana olan aşkım dağı taşı eritir,
Gözümdeki yaşlardan bir deniz olur.
—Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.
—Sekizimiz odun çeker,
Dokuzumuz ateş yakar
Kaz kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu ,kaynatırım kaynamaz.
—Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın.
—Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
Sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir.
—Manda yuva yapmış söğüt dalına,
Yavrusunu sinek kapmış.
—Alem sele gitti gözüm yaşından.
—Bir ah çeksem dağı taşı eritir,
Gözüm yaşı değirmeni yürütür.
—Bir gün gökyüzüne otursam,
Evlerin tavanlarını birer birer açsam.
—Sıladan ayrıyım,gözümde yaşlar,
Sel olup taşacak bir gün derinden.
—Sana olan aşkım dağı taşı eritir,
Gözümdeki yaşlardan bir deniz olur.
—Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.
—Sekizimiz odun çeker,
Dokuzumuz ateş yakar
Kaz kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu ,kaynatırım kaynamaz.
—Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın.
—Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
Mübalâğa
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Bir şeyi olduğundan üstün ya da aşırı gösterme sanatı, abartma. Akla yakın olanına tebliğ, akla mantığa sığmayanına gulüv, olabilecek gibi görünen, ama olması alışılmış olmayanına iğrak denir. Bir şeyi kötülemede, aşağı göstermede aşırıya gitmek de mübalağa sayılmıştır.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Bir şeyi olduğundan üstün ya da aşırı gösterme sanatı, abartma. Akla yakın olanına tebliğ, akla mantığa sığmayanına gulüv, olabilecek gibi görünen, ama olması alışılmış olmayanına iğrak denir. Bir şeyi kötülemede, aşağı göstermede aşırıya gitmek de mübalağa sayılmıştır.
MüBALAĞA a. (ar mübalağa).
1. Bir şeyi gereğinden ya da olduğundan büyük gösterme: abartma, abartı.
2. Esk. Bir işte fazla ileri gitme.
3. Mübalağa etmek, önemsiz bir şeyi büyütmek, abartmak.
—Ed. ABARTMA'nın eşanlamlısı.
—Esk. dilbilg. Mübalağa ile ismi fail, “en", "pek" anlamıyla ve "fa'â!" kalıbıyla oluşan sözcük.
♦ sıf. Esk. Aşırı, fazla, çok sayıda: Cepheye mübalağa asker gönderilmişti.
1. Bir şeyi gereğinden ya da olduğundan büyük gösterme: abartma, abartı.
2. Esk. Bir işte fazla ileri gitme.
3. Mübalağa etmek, önemsiz bir şeyi büyütmek, abartmak.
—Ed. ABARTMA'nın eşanlamlısı.
—Esk. dilbilg. Mübalağa ile ismi fail, “en", "pek" anlamıyla ve "fa'â!" kalıbıyla oluşan sözcük.
♦ sıf. Esk. Aşırı, fazla, çok sayıda: Cepheye mübalağa asker gönderilmişti.
Kaynak: Büyük Larousse
Mübalağa (Abartma) Sanatı
YORUMLAR