Müddet TDK, Türk Dil Kurumu isim Arapça muddet Süre: "Odada yalnız kalınca iki eski dost bir süre daha ağlaştılar."- ...
Müddet
TDK, Türk Dil Kurumu
isim Arapça muddet
Süre:
TDK, Türk Dil Kurumu
Süre:
"Odada yalnız kalınca iki eski dost bir süre daha ağlaştılar."- Ö. Seyfettin.
Birleşik Sözler
- bir süre
- karantina müddeti
- mehil müddeti
MüDDET a. (ar. müddet).
1. Bir olayın, bir eylemin, bir durumun olageldiği süre dilimi; ölçülebilir süre, süre: Bir süre konuşmadan yüzüme baktı. Annesinin ölümünden sonrasında uzun bir süre kendini ta parlayamadı.
2. Bir işin gerçekleşmesi ya da bitmesi için öngörülen ya da belirlenen süre; vade: Bu senedin müddeti daha dolmadı. Müddeti gelmek. Müddeti bitmek.
3. Müddetince, süresince: Bir ay müddetince her gün ders çalıştı.
—Esk. Müddet-i hami, gebelik süresi. || Müddet-i malume, malum süre. || Müddet-i medide, uzun süre. || Müddeti yaşam, yaşam süresince.
1. Bir olayın, bir eylemin, bir durumun olageldiği süre dilimi; ölçülebilir süre, süre: Bir süre konuşmadan yüzüme baktı. Annesinin ölümünden sonrasında uzun bir süre kendini ta parlayamadı.
2. Bir işin gerçekleşmesi ya da bitmesi için öngörülen ya da belirlenen süre; vade: Bu senedin müddeti daha dolmadı. Müddeti gelmek. Müddeti bitmek.
3. Müddetince, süresince: Bir ay müddetince her gün ders çalıştı.
—Esk. Müddet-i hami, gebelik süresi. || Müddet-i malume, malum süre. || Müddet-i medide, uzun süre. || Müddeti yaşam, yaşam süresince.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR