MUZAF sıf. (ar. izâle'den muzâf). Esk. 1. Bir şeye bağlanmış, eklenmiş. 2. Muza! olmak, bağlanmak, eklenmek: "Hayyâm'a...
MUZAF sıf. (ar. izâle'den muzâf). Esk.
1. Bir şeye bağlanmış, eklenmiş.
2. Muza! olmak, bağlanmak, eklenmek: "Hayyâm'a muzâf olan rubâilerde bir hayli kü- tâhlar karışmış görünür" (Y. K. Beyatlı).
—Esk. dilbil. Tamlanan. || Muzafun ileyh, tamlayan; tamlayan durumu.
1. Bir şeye bağlanmış, eklenmiş.
2. Muza! olmak, bağlanmak, eklenmek: "Hayyâm'a muzâf olan rubâilerde bir hayli kü- tâhlar karışmış görünür" (Y. K. Beyatlı).
—Esk. dilbil. Tamlanan. || Muzafun ileyh, tamlayan; tamlayan durumu.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR