mızrak -ğı isim Arapça mizr¥® 1 . Uzun saplı, sivri demir uçlu silah, cıda. 2 . spor Atletizmde kullanılan, tek elle savr...
mızrak -ğı
isim Arapça mizr¥®
1 . Uzun saplı, sivri demir uçlu silah, cıda.
2 . spor Atletizmde kullanılan, tek elle savrulan bir alet.
Mızrak, tahta saplı, sivri uçlu, avcılıkta ve savaşta kullanılan antik bir silahtır. Ucundaki sivriltilmiş sert bir uç (taş, kemik, ateşte sertleştirilmiş sert ahşap ya da metal), tahta sapa eklenmiştir. En sık görülen mızrak başı bıçak şeklindedir. Uzun ince silahlar arasında en yaygını mızraktır ve uzun mızrak, kargı, teber gibi silahların da atası olarak nitelendirilir.
MIZRAK a. (ar. mızrak).
1. Uzun saplı ve sivri demir uçlu silah. (Bk. ansikl. böl. Sil.)
2. Mızrak çuvala girmez, sığmaz, bir gerçeği herkesten gizlemenin olanaksızlığını belirtmek için söylenir.
—Din. Kutsal mızrak, Yuhanna'ya göre (XIX, 34) Calvarium tepesinde çarmıha gerilen İsa'nın böğrüne bir asker tarafından saplanan mızrak. (Bk. ansikl. böl. Din.)
—Sil. Kısa mızrak, boyu mızrağa oranla çok daha kısa olan ve fırlatılarak kullanılan silah. (Bk. ansikl. böl.)
—Spor. Boğa güreşinde, ucunda birkaç cm'iik piramit biçiminde bir çelik uç bulunan uzun tahta parçası. Boğayı yaralamak, gücünü azaltmak, güreşin daha sonraki aşamalarında (muleta oyunu, boğanın öldürülmesi) matadorun işini kolaylaştırmak için kullanılır. (Picador, matadorun emrindeki bu işle görevli atlıdır.)
—ANSİKL. Din. Kutsal mızrak. Bu mızrağın mahfazası VII. yy.'da Kudüs'te kutsanmıştı. 1098'de Haçlılar nasıl olduğu pek iyi bilinmemekle birlikte onu Antakya'da buldular. 1243'te Baudouin II mızrağın uç parçasını Saint Louis'ye verdi; o da parçayı Paris'teki Sainte-Chapelle'e koydurttu; ancak bu uç 1793'te kayboldu. Mızrağın Bayezit II tarafından 1492'de papa innocentius Vlll'e verilen parçası Roma'da San Pietro kilisesi'ndedir. Bununla birlikte, bu mahfazanın gerçekten var olduğu çok tartışmalıdır.
—Sil. Mızrak, ağaç kısmı uzun bir silahtır: Yontmataş döneminde kullanılan ilk mızraklarda önce çakmaktaşından, daha sonra da bronzdan bir temren bulunuyordu. Boyu 6 m'yi aşan ve saldırı amaçlı kullanılan bu silahlar, Hellen orduları'nda savunma amaçlı silahlara dönüştü. Ortaçağda, piyadelerin elde serbestçe kullandığı mızrakların yanı sıra, özellikle, süvarilerin kullandığı karşıağırlıklı büyük ve ağır mızraklar vardı. XIV. ve XV. yy.'larda, dişbudaktan yapılmış, boyu 4 ile 6 m, çapı ise 8 ile 10 cm olan mızrakların, 20 cm
uzunluğundaki demir ya da çelik temrenleri adaçayı ya da defne yaprağı biçimindeydi. Elle tutmayı kolaylaştırmak için, yuvarlak bir siperle korunan mızrağın sapı oyuldu, denge sağlamak için dip bölümü kalınlaştırıldı, önce bir kayışla boyna asılan, sonra demir bir çengelle sağ kol altına takılan dengeli bir silah biçimine sokuldu, XVI. yy.'ın sonunda gözden düştü. 1914'te Fransa'da (dragonlar), Almanya' da (uhlanlar), Rusya'da ve İtalya'da mızrak hâlâ kullanılıyordu, ikinci Dünya sava- şı'nın başında, Ftolonya süvari birliğinin dışında, tamamen ortadan kalktı.
*Kısa mızrak. Eski Yunanlılar, savaş, av ve oyun silahı olarak sapı kısa mızraklar kullanıyorlardı. Etrüskler, Romalılar'ın pi- lum adını verdiği, ağaç saplı, bir ucu sivri (cuspis), diğer ucunda toprağa saplanabilir bir demir (spiculum) bulunan mızrağı daha önceden biliyorlardı. Bu silah göğüs göğüse yapılan savaşlarda kullanılıyor ya da bir kayış (amentum) yardımıyla fırlatılıyordu.
Türkler'de kullanılan mızraklar ahşap (kamış, abanoz ya da öteki tür sert ağaçlar) saplıdır. Temrenleri demirdendir ve yassı, sivri ya da tırtıl biçimindedir. Bazılarının temren dipleri topuzludur. OsmanlI sınır süvarileri kostaniçe adlı bir tür mızrak kullanıyordu. Kapıkulu süvarilerinin mızraklarının temrene yakın bir yerinde de flamaları vardı. Mızraklı süvari alayları da bu türden mızraklar taşırdı.
İran mızrakları Türkler'inki gibi kamış ya da tahta saplıdır. Temrenleri düz, sivri, çatal ya da yıldırım biçimindedir. Kimilerinin sapları lake tekniğinde kırmızı ve siyah renkli yaprak ve çiçek motifleriyle bezenmiştir.
Memluk mızraklarıysa türk ve İran mızraklarından farklı olarak demir saplıdır; bu yüzden hayli ağırdır. Temrenleri sivri ve uzun, çoğu kez de sapın devamı biçimindedir. Sapları çok köşeli ya da yuvarlak yapılmış, değerli örnekleri altın kakma motiflerle bezenmiştir.
1. Uzun saplı ve sivri demir uçlu silah. (Bk. ansikl. böl. Sil.)
2. Mızrak çuvala girmez, sığmaz, bir gerçeği herkesten gizlemenin olanaksızlığını belirtmek için söylenir.
—Din. Kutsal mızrak, Yuhanna'ya göre (XIX, 34) Calvarium tepesinde çarmıha gerilen İsa'nın böğrüne bir asker tarafından saplanan mızrak. (Bk. ansikl. böl. Din.)
—Sil. Kısa mızrak, boyu mızrağa oranla çok daha kısa olan ve fırlatılarak kullanılan silah. (Bk. ansikl. böl.)
—Spor. Boğa güreşinde, ucunda birkaç cm'iik piramit biçiminde bir çelik uç bulunan uzun tahta parçası. Boğayı yaralamak, gücünü azaltmak, güreşin daha sonraki aşamalarında (muleta oyunu, boğanın öldürülmesi) matadorun işini kolaylaştırmak için kullanılır. (Picador, matadorun emrindeki bu işle görevli atlıdır.)
—ANSİKL. Din. Kutsal mızrak. Bu mızrağın mahfazası VII. yy.'da Kudüs'te kutsanmıştı. 1098'de Haçlılar nasıl olduğu pek iyi bilinmemekle birlikte onu Antakya'da buldular. 1243'te Baudouin II mızrağın uç parçasını Saint Louis'ye verdi; o da parçayı Paris'teki Sainte-Chapelle'e koydurttu; ancak bu uç 1793'te kayboldu. Mızrağın Bayezit II tarafından 1492'de papa innocentius Vlll'e verilen parçası Roma'da San Pietro kilisesi'ndedir. Bununla birlikte, bu mahfazanın gerçekten var olduğu çok tartışmalıdır.
—Sil. Mızrak, ağaç kısmı uzun bir silahtır: Yontmataş döneminde kullanılan ilk mızraklarda önce çakmaktaşından, daha sonra da bronzdan bir temren bulunuyordu. Boyu 6 m'yi aşan ve saldırı amaçlı kullanılan bu silahlar, Hellen orduları'nda savunma amaçlı silahlara dönüştü. Ortaçağda, piyadelerin elde serbestçe kullandığı mızrakların yanı sıra, özellikle, süvarilerin kullandığı karşıağırlıklı büyük ve ağır mızraklar vardı. XIV. ve XV. yy.'larda, dişbudaktan yapılmış, boyu 4 ile 6 m, çapı ise 8 ile 10 cm olan mızrakların, 20 cm
uzunluğundaki demir ya da çelik temrenleri adaçayı ya da defne yaprağı biçimindeydi. Elle tutmayı kolaylaştırmak için, yuvarlak bir siperle korunan mızrağın sapı oyuldu, denge sağlamak için dip bölümü kalınlaştırıldı, önce bir kayışla boyna asılan, sonra demir bir çengelle sağ kol altına takılan dengeli bir silah biçimine sokuldu, XVI. yy.'ın sonunda gözden düştü. 1914'te Fransa'da (dragonlar), Almanya' da (uhlanlar), Rusya'da ve İtalya'da mızrak hâlâ kullanılıyordu, ikinci Dünya sava- şı'nın başında, Ftolonya süvari birliğinin dışında, tamamen ortadan kalktı.
*Kısa mızrak. Eski Yunanlılar, savaş, av ve oyun silahı olarak sapı kısa mızraklar kullanıyorlardı. Etrüskler, Romalılar'ın pi- lum adını verdiği, ağaç saplı, bir ucu sivri (cuspis), diğer ucunda toprağa saplanabilir bir demir (spiculum) bulunan mızrağı daha önceden biliyorlardı. Bu silah göğüs göğüse yapılan savaşlarda kullanılıyor ya da bir kayış (amentum) yardımıyla fırlatılıyordu.
Türkler'de kullanılan mızraklar ahşap (kamış, abanoz ya da öteki tür sert ağaçlar) saplıdır. Temrenleri demirdendir ve yassı, sivri ya da tırtıl biçimindedir. Bazılarının temren dipleri topuzludur. OsmanlI sınır süvarileri kostaniçe adlı bir tür mızrak kullanıyordu. Kapıkulu süvarilerinin mızraklarının temrene yakın bir yerinde de flamaları vardı. Mızraklı süvari alayları da bu türden mızraklar taşırdı.
İran mızrakları Türkler'inki gibi kamış ya da tahta saplıdır. Temrenleri düz, sivri, çatal ya da yıldırım biçimindedir. Kimilerinin sapları lake tekniğinde kırmızı ve siyah renkli yaprak ve çiçek motifleriyle bezenmiştir.
Memluk mızraklarıysa türk ve İran mızraklarından farklı olarak demir saplıdır; bu yüzden hayli ağırdır. Temrenleri sivri ve uzun, çoğu kez de sapın devamı biçimindedir. Sapları çok köşeli ya da yuvarlak yapılmış, değerli örnekleri altın kakma motiflerle bezenmiştir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR