Nemlilik ve Yağış

Nemlilik ve Yağış İklimi oluşturan başka mühim bir eleman da nemlilik ve bunun sonucu oluşan yağıştır. İnsan ve başka canlılar için...

Nemlilik ve Yağış
İklimi oluşturan başka mühim bir eleman da nemlilik ve bunun sonucu oluşan yağıştır. İnsan ve başka canlılar için çok mühim olan su, ısı değişmelerine bağlı olarak katı, sıvı ve buğu haline gelir. Isınan su, buharlaşarak yükselir ve havaya karışır. Burada buğu halinde olduğundan gözle görülemez. Fakat havayla beraber soğuyunca yoğunlaşır ve su tanecikleri oluşur. Bu tanecikler yer yüzünde sis, havada ise bulut görülürler. Hava içindeki rutubet yeterliyse ve soğuma da devam ederse, ufak su taneleri giderek büyür ve ağırlıkları artar. Büyüyen su taneleri yada bunların donmasıyla oluşan buz taneleri geriye kalan hava içinde kalamaz ve yer çekiminin etkisiyle yağış olarak yere düşer. Yağış olarak yere inen sular, ısınma sonucu tekrardan buharlaşarak atmosfere yükselim ve bu döngü hep devam eder. Su dolaşımı ismi verilen bu vakalar zinciri, yer yüzündeki nemin yer ve biçim değiştirmesidir. (Biçim-31)


Rutubet havadaki suyun ya da su buharının başka bir adıdır.Hava içinde az ya da çok daima rutubet mevcuttur.Rutubet iki şekilde anlatılır. 1) Mutlak rutubet :1 m3 hava içindeki nemin gram olarak değeridir (m3/gr olarak anlatılır). Bu kıymet atmosfer içindeki su buharının (nemin) miktarını gösterir. Rutubet, atmosfer içinde her yerde aynı oranda değildir. Çünkü havanın sıcaklığı arttıkça rutubet taşıma kabiliyeti de artar. Buna karşılık ısı düştükçe azalır. Böylelikle sıcakken daha çok rutubet taşıyabilen hava,soğuyunca bunun hepsini taşıyamaz ve bir kısmını yağış olarak bırakır. 2) Bağıl rutubet (nisbî rutubet ): Hava, taşıyabileceği kadar nemi alırsa doyma noktası ulaşmış olur.Buna, doymuş hava denir. Havanın doyma miktarı da sıcaklıkla doğru orantılı olarak azalır ya da artar. Fakat hava daima taşıyabileceği kadar (doyma miktarı kadar ) rutubet taşımaz işte bu iki kıymet arasındaki oran, bağıl rutubet olarak anlatılır. Yüzde (½) olarak anlatılan bağıl rutubet, şu formülle gösterilir.




Bağlı rutubet=

Başka bir ifadeyle bağıl rutubet,belli başlı sıcaklıkta bir hava kütlesini taşımış olduğu nemin, aynı sıcaklıkta taşıyabileceği neme oranıdır. Bağıl rutubet, sıcaklıkta mutlak nemin kontrolü altındadır. Bağıl nemin az olduğu yerlerde hava kurudur, yağış olmaz. Bağıl rutubet ½100'e ulaşmış olduğu vakit, hava doyma noktasına ulaşmış olur. Yağış, fakat bu aşamada sonrasında başlar.

Hava içindeki mevcut rutubet olan mutlak rutubet ,yer yüzünde her tarafta aynı değildir. Genel bir kaide olarak ekvator'dan kutuplara doğru azalır. Çünkü hava ekvator2da daha sıcak olduğundan rutubet taşıma kabiliyeti de fazladır.kutuplara gidildikçe azalır. Aynı enlemde bulunan denizler üstündeki rutubet, karalara oranla daha fazladır.Bunun sebebi de, deniz suyunun direkt nemin membaı olması ve buharlaşarak atmosferi beslenmesidir.

Atmosferdeki rutubet, yoğunlaşarak yağışa dönüşür. Yoğunlaşma için bir takım şartlar gereklidir.Ekranda görülen pencereden birincisi havanın soğumasıdır.Çünkü hava soğuduğu vakit taşıyabileceği rutubet miktarı düşer.Doğrusu doyma noktası düşer ve daha az rutubet ile doygun hale gelir. Fazla rutubet ise yoğunlaşır.Su buharı ya da nemin yoğunlaşması için başka bir koşul da yoğunlaşma çekirdeklerinin bulunmasıdır. Havada bulunan türlü toz taneleri, bu bakımdan mühim rol oynarlar.
Yoğunlaşma, Sis, Bulut

Yoğunlaşma, yağışın ilk mühim şartı ve birinci aşamasıdır. Havanın soğumasıyla başlar. Yoğunlaşmanın ilk aşamasında, hava içinde ufak su tanecikleri oluşur.Bu tanecikleri hava içinde askıda kalabilir. Bu ufak su tanecikleri eğer yükseklerde oluşmuşsa buna bulut denir. Bulut içindeki sayısız su tanecikleri güneş ışınlarının tamamını geri yansıtır. Onun için bulutların rengi beyazdır.Bulutların bir özeliği de altlarının düz olmasıdır. Bu da bulutların alt seviyesinin yoğunlaşma düzeyine çakışmasından dolayıdır.Bulutlar türlü yükseklikler oluşur. Yüksekliklerine gore; alçak bulutlar, orta bulutlar ve yüksek bulutlar olmak suretiyle üç gruba ayrılır. İnsanlar için içinde çok oranda su buharı bulundurdukları için koyu renkli görülür ve kara bulut (kümülüs) olarak nitelendirilirler

Bulutluluk , gök yüzünün bulutlarla kaplı olma oranını ifade eder. Bulutluluk, güneşlenme ve yağış yönünden insanları yakından ilgilendirir. İklimin mühim etmenlerinden de birisidir. Nefometre ismi verilen ve türlü aynalardan oluşan aletlerle ölçülen bulutluluk, meteoroloji istasyonlarında ölçülerek gruplandırırlar. Bu da, gökyüzünü kaplayan bulutların miktarı, tümü 10 olarak kabul edilen gökyüzüne oranlanmasıyla mevcuttur. Bulutluluk için meteoroloji istasyonlarında şu ölçüler kullanılmaktadır.

Açık Gün: Bulutluluk onda 0-2

Bulutlu Gün: Bulutluluk onda 2-8

Kapalı Gün: Bulutluluk onda 8-10

Günlük bulutluluk 7, 14 ve 21'de meydana getirilen gözlemlerin ortalanması alınarak mevcuttur.

Sis, bulutun yerde oluşmuş şekildedir (Biçim:32). Görüşü engellediği için bilhassa ulaşım üstünde negatif etkisinde bırakır yapar. Bununla birlikte kışın metropoller üstünde oluşursa, hava kirliliğinin zararını daha da artırır. Sisler kara sisleri kıyı ve deniz sisleri ile orografik sisler olmak suretiyle üç büyük grupta toplanır.

Yağış atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak sıvı katı halde yer yüzüne inmesi vakasıdır.Plüviyometre (yağış ölçer) ismi verilen bir aletle ölçülür.Senelik yağış miktarı mm,santimetre ve m olarak, günlük yağış miktarı ise m2/ kilo ile anlatılır (1 m2'ye 1 kilo.lık yağış, 1mm yükseklik meblağ).

Yer yüzünde aynı oranda yağış alan noktaların birleştirilmesiyle eş yağış eğrileri (izoyet) elde edilir. Bunlarla çizilen haritalar da yağış haritalarıdır.

Yağışın oluşumu ve tiplerine geçmeden ilkin iki kavramın bilinmesi gerekir.Bu tür durumlar hava hacmi ve cephedir.

Hava Hacmi: büyükçe bir kara parçası ya da deniz üstünde uzun süre kalan hava, üstünde bulunmuş olduğu ortamın şartlarından etkilenir.Söz gelişi bir süre okyanus üstünde bulunan hava, bolca oranda rutubet kazanır. Kışın Asya içinde bekleyen hava ise iyice soğur ve rutubet kaybeder.Onun için atmosferdeki havanın türlü kısımları, değişik özelliktedir. Isı ve rutubet bakımından benzer özelliklere haiz olan hava bölümlerine hava hacmi denir. Hava hacmi uzun süre bekledikleri alanlar üstünde oluştukları için bunlara doğuş bölgeleri denir,kutuplar,ekvator çevresi,okyanuslar ve büyük karalar hava kütleleri için doğuş bölgeleridir .Bu mıntıkalar gore hava kütleleri de türlü isimle alır ekvatoral hava hacmi, kutupsal hava hacmi, okyanusal hava hacmi, karasal hava hacmi şeklinde.Hava kütleleri, doğuş bölgelerin özelliklerini gittikleri bölgelere taşırlar. Fakat yolları çok uzun olursa doğuş bölgelerinin özellikleri kısmen değişiyor ve zaman içinde geçtikleri yerlerin özelliklerinde kazanırlar.

Cephe : Hava kütleleri çoğu zaman hareket halindedir. Böylelikle bir yer aynı mevsim içinde değişik karakterdeki hava kütleleri tarafınca işgal edilir. Kimi zaman de değişik karakterdeki hava kütleleri birbiriyle karşılaşır.İşte bu karşı karşıya gelme alanlarına cephe ismi verilir. Cephelerde hafifçe olan sıcak hava hacmi ağır olan soğuk hava hacminin üzerine yükselir. Cepheler, bir yerin iklimi üstünde çok mühim etkisinde bırakır yapar. Yer yüzünün en fazlaca yağış alan bölgeleri, Çoğu zaman cephelerin sok oluştuğu alanlardır.

Yoğunlaşmayı doğuran etkenler dikkate alınarak yağışlar üç başlık altında toplanır

1) Orografik yağışlar

2) Cephe (Hava kütleleri karşılaşması) yağışları

3) Yükselme (konveksiyon) yağışları





  • Yağış tipleri nedir?


  • Marmara Bölgesi nemlilik oranı ve dağılışı nedir?


  • Yağış türü iyi mi belirlenir?



NEMLİLİK ve YAĞIŞ

Atmosfer içinde bulunan su buharına rutubet denir. Higrometre ile ölçülür, gr/m3 olarak anlatılır.

Aslen her havada rutubet mevcuttur. Dünyanın nemlilik ve yağışının minimum olduğu bölgeler Kutuplar ve Çöllerdir. Havada rutubet oluşabilmesi için buharlaşma gereklidir. Doğrusu güneş ışınları dik ve dike yakın gelmeli. Bundan dolayı dünyanın en nemli bölgeleri Ekvator civarı, en nemsiz bölgeleri ise Kutuplardır.




Kutuplarda buharlaşma çok az olduğundan yağış oluşma olasılığı da o denli azdır. Havadaki nemin yağışa dönüşebilmesi için havanın soğuması gerekir. Kutuplar soğuma şartını yerine getiriyor fakat buharlaşma çok az olduğundan fazla rutubet olmadığından yağışta olmuyor.

Çöller ise çok sıcak olduğundan ve senelik sıcaklığı hepØ fazla olduğundan yağış oluşması için lüzumlu olan soğuma şartını yerine getirmez.

Buharlaşmayı etkileyen 5 unsur vardır:
Isı: SıcaklıkJ arttıkça buharlaşma artar.
Hava Basıncı: Basıncın yükselmesi buharlaşmaJ oranını azaltır.
Havadaki Nemlilik Miktarı: Havanın bağıl rutubet oranıJ düşükse buharlaşma fazla olurken, bağıl rutubet oranı yüksek ise buharlaşma oranı azalır.
Rüzgar Tesiri: Rüzgarın şiddetli estiği yer ve zamanlardaJ buharlaşma fazla olur.

Buharlaşma Yüzeyi: Buharlaşma yüzeyinin genişJ olması buharlaşma miktarını arttırır.

*Havadaki nemlilik ile ilgili çok iyi bilinmesi ihtiyaç duyulan üç tarif var;

1. Mutlak (mevcut) Rutubet: Havada bulunan rutubet miktarıdır ve havadaki nemi tam olarak bu ifade eder, gerisi öykü. “gr†cinsinden anlatılır. Her havada mutlak rutubet vardır. Genel olarak mutlak nemin artması buharlaşmaya bağlıdır. Havadaki mutlak nemin azalması ise bir tek yağış ile olur.

2. Maksimum Rutubet (doyuran rutubet): Bir hava hacminin belirgin bir sıcaklıkta en fazla taşıyabileceği rutubet miktarıdır. “gr†cinsinden anlatılır. Isı arttıkça Max rutubet artar. Doğrusu hava ısındıkça havanın rutubet taşıma kapasitesi artar. Örnek: 15ºC sıcaklıktaki bir hava hacmi 10.5 gr rutubet taşıyabilir. Doğrusu 10.6 gr mutlak rutubet olursa bu hava hacmi yağışa geçer. Bardağı taşıran son damla mutlak nemin max nemi geçmesidir.

3. Bağıl (Nisbi, Oransal) Rutubet: Havadaki mutlak nemin gene o havanın taşıyabileceği rutubet miktarına (max rutubet) oranıdır. “%†olarak anlatılır. Mesela 20ºC lik bir hava hacmi en fazla 14.4 gr rutubet taşıyabiliyor ama havada 7.2 gr rutubet var, bu durumda havanın Bağıl Nemi %50 dir. Örnek: Bir hava kütlesinde 5 gr rutubet var ve o hava hacmi 20 gr rutubet taşıyabiliyor. Bu durumda bağıl rutubet %25tir. Aynı havanın rutubet açığı ise %75tir. Eğer hava soğur ise bağıl rutubet artar, çünkü havanın rutubet taşıma kapasitesi (max rutubet) azalır ve aynı Mutlak Rutubet % olarak daha çok oranda bir nemmiş şeklinde anlatılır.

  • Isı arttıkça mutlak rutubet artar.J
  • Isı arttıkçaJ bağıl rutubet azalır.
  • Isı arttıkça maksimum rutubet artar.J
  • Mutlak nemJ arttıkça bağıl rutubet artar.


Yükseklere çıkıldıkça, denizden uzaklaştıkça,J gündüzden geceye gidildiğinde, yazdan kışa geçildiğinde, ormanlık bir alandan açık bir alana geçildiğinde Mutlak Rutubet azalır.

YOĞUNLAŞMA


Yoğunlaşama; yer ve ısı özelliklerine gore ikiye ayrılır:

1. Yer Durumuna Bakılırsa:

a. Yükseklerde yoğunlaşanlar: Yağmur, kar, dolu.
b. Yeryüzünde yoğunlaşanlar: Çiğ, kırağı, kırç.

2. Isı Durumuna Bakılırsa:

a. 0ºC altında yoğunlaşanlar: Kar, kırağı, kırç, dolu.
b. 0ºC nin üstünde yoğunlaşanlar: Yağmur, bulut, çiğ ve sis'tir.

Not: Herhangi bir hava hacmi sıcak bir yerden soğuk ve serin bir yere giderse yoğunlaşır ve ilk etapta sis oluşur. Bu sis yağmura da dönüşebilir.

YAĞIŞLAR

Oluşum nedenlerine gore üç çeşittir.

1. Konveksiyonel (Yükselim, siklonik) Yağış: Isınan havanın yükselmesi ve soğumaya uğramsı ile oluşur. Çünkü yükseklere çıkıldıkça hava sıcaklığı 200m de 1ºC düşer. Soğuyan havanın bağıl nemi artar ve yoğunlaşarak yağış oluşturur.

Dünya üstünde buharlaşmanın en fazla olduğu yerlerdenJ birisi olan EKVATOR bölgesinde bu yağış çeşidi görülür. Güneş ışınları daima dik ve dike yakın açılar ile geldiği için devamlı yükselen hava kütleleri yağış yapar. Bundan dolayı dört mevsim tertipli yağış olur. SAVAN, STEP, KARASAL ve TUNDRA ikliminde de bu yağış çeşidi görülür. Türkiye'de ise İç Anadolu'daki Kırkikindi yağmurları (ilkbaharda) konveksiyoneldir. Şark Anadolu'da oluşan yaz yağmurları da konveksiyoneldir.

2. Orografik (Yamaç) Yağış: Denizden gelen nemli hava kütleleri kara üstünde bir dağ yamacı süresince yükselir ve soğur ise yağışa sebep olur. Muson Asyası (G.D.Asya)nda görülen MUSON iklimi bu yağışa en iyi örnektir. Bununla birlikte Ilıman Okyanus ikliminde de yer yer görülür. Türkiye'de Karadeniz İkliminde görülür. Çünkü kuzeyden gelen rüzgarlar, denize paralel uzanan dağlar süresince yükselerek soğur ve yağış bırakır.

3. Cephe (Frontal) Yağış: Değişik özellik ve sıcaklıktaki hava kütlelerinin karşı karşıya gelme alanlarına cephe denir. İki değişik tazyik özelliği gösteren hava hacmi karşılaştığında yüksek tazyik alçalır, alçak tazyik ise yükselip yüksek basıncın üstüne çıkar ve soğuyarak yağış getirir. Bütün ülkelerce, 60º DAB alanlarında Kutup rüzgarları ile Garp rüzgarlarının karşı karşıya gelme alanlarında cephe olur ve yağış görülür. Burada görülen iklim ILIMAN OKYANUS (OKYANUSAL) iklimdir. Türkiye'de Kışın Akdeniz ikliminde görülür.


Türkiye'de Bölgelerin en fazla yağış almış olduğu mevsimler:

KARADENİZ bölgesi: Güz
AKDENİZ ve EGE bölgesi: Kış
DOĞU ANADOLU: Yaz

İÇ ANADOLU: İlkbahar


Dünyanın En Fazla Yağış Alan Bölgeleri:

1. Ekvatoral Bölge

2. Muson Asya'sı

3. Orta Dönem Karalarının Garp kıyıları (Okyanusal iklim), 60ºEnlemleri ve çevresi.


Dünyanın En Az Yağış Alan Bölgeleri:
1. Dinamik Yüksek Tazyik alanlarındaki çöller (30º enlemleri).

2. Karaların iç kesimleri ve kutuplar.



NOT:
Her mevsim yağışlı olan bir mekanda yağış rejimi düzenlidir. Akarsu akış rejimi düzenlidir. Tarımda sulamaya gereksinim duyulmaz ve sulamanın yetersiz olduğu kurak bölgelerde uygulanan NADAS (toprağı 1 yıl dinlendirme) yöntemi bu bölgelerde uygulanmaz. NADAS, yağışın kafi olmadığı yerlerde uygulanan bir yöntemdir.
alıntı




NEM VE YAĞIŞ

NEMİN YAĞIŞA DÖNüŞüMü

Suyun buharlaşarak gaz haline dönüşmesine rutubet ismi verilir Atmosferdeki nemin kaynağını okyanus, deniz, akarsu ve göl yüzeylerinin buharlaşması ile nebat ve hayvanların terlemesi oluşturur.


Atmosfere karışan rutubet yoğunlaşıp, yine sıvı ya da katı hale dönüşerek yağış yeryüzüne iner Milyonlarca senedir devam eden suyun yer ile gök arasındaki bu dolaşımına gene' su dolaşımı ya da su döngüsü denir.



Nemlilik ve Yağış


Nemliliğin tesirleri:


 Diri yaşamın devamını sağlar.

 Yağışın oluşmasını sağlar.

 Tarımsal faaliyetlerin sürdürülmesini sağlar.

 Rutubet, sıcaklığı dengeleyici bir özelliğe haizdir. Çok fazla ısınma ve soğumaya engel olur.

NOT: Yıl süresince güneş ışınlarını dik ve dike yakın açılarla alan ekvator ve çevresi dünyanın en sıcak yeri olması gerekirken, rutubet oranın fazlalığı bu şartları engellemiştir. Bu rağmen rutubet oranın çok az olduğu dönenceler çevresindeki tropikal çöller dünyanın en sıcak yerleridir. devletimizde Akdeniz ve güneydoğu Anadolu bölgesi aynı enlemlerde olmasına karşın Akdeniz bölgesinde kışın sıcaklıkların çok düşmemesi, yazın sıcaklıkların çok fazla yükselmemesi denizellik (nemlilik)ten lanmaktadır. Oysa Güneydoğu Anadolu'da kışın sıcaklıklar 0ºC altına düşer, yazın 45º C'nin üzerine çıkar. Nemliliğin az olmasından dolayıdır.


Atmosferde bulunan rutubet higrometre denilen aletle ölçülür ve gr/m² olarak anlatılır.

Örnek sual: Kışın, bulutsuz günlerde havanın çok soğuk (ayaz) olmasının başlıca sebebi aşağıdakilerden hangisidir? (1991 ÖSS)

A) Havadaki rutubet oranının düşmesi

B) Işıma yöntemiyle yerden atmosfere verilen ısının tutulamaması.

C) Atmosfer basıncının düşmesi

D) Alçalıcı hava hareketinin olmaması

E) Güneş'ten gelen enerjinin azalması

Atmosfer içindeki rutubet şu terimlerle anlatılır:

Mutlak rutubet: 1m³ hava içinde bulunan nemin gram (gr/m³) cinsinden

değerine mutlak rutubet denir.

Mutlak rutubet miktarı sıcaklıkla doğru orantılıdır. Hava sıcaklığı arttıkça havanın taşıyabileceği rutubet miktarı da artar. Tersi durumda ise azalır.



Nemlilik ve Yağış
Buna gore mutlak rutubet;

- gündüz fazla,gece az

- yazın fazla, kışın az

- alçak kesimlerde fazla, yükseklerde az,

- ekvator çevresinde fazla, kutup ve çöllerde az

- ormanlık alanlarda fazla, step alanlarında azdır.

Mutlak rutubet havanın yağış potansiyelini belirlediğinden önemlidir.



Nemlilik ve Yağış


Not:
Çöllerde averaj sıcaklığın fazla olmasına karşılık mutlak nemin az olması sebebi akarsu , deniz ve göl şeklinde buharlaşma larının buralarda yetersiz olmasıdır. Kutuplarda ise su bulunmuş olduğu halde bu suyu buharlaştıracak sıcaklığın yetersiz olması gene buralarda mutlak nemin az olmasına niçin olmuştur.


Maksimum Rutubet (Doyma miktarı)
Havanın belirgin bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla rutubet miktarıdır. Isı arttıkça havanın taşıyabileceği rutubet miktarı artar Çünkü hava ısındıkça genişler. Genişleyen hava ise daha çok rutubet taşıma kapasitesine haizdir. Doğrusu ısı ile maksimum rutubet doğru orantılıdır.


Nemlilik ve Yağış


Dünya'da maksimum nemin en fazla olduğu bölgeler, ısı ortalamalarının en yüksek olduğu tropikal çöllerdir. Bu yerlerde maksimum nemin fazla, mutlak nemin az olması havanın rutubet açığını artırır. Bu duruma bağlı olarak tropikal çöller Dünya'da yağış ihtimali minimum olan yerlerdir.


Türkiye'de yaz yağışlarının şartları incelendiğinde, yağış ihtimali minimum olan yeri, ısı averajının ve maksimum nemin en yüksek olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi'dir. Türkiye'nin yağış ihtimali en fazla olan bölgesi, mutlak nemin fazla ve maksimum nemin az olduğu Karadeniz Bölgesi'dir.


Not: Rutubet açığı maksimum nem-Mutlak rutubet olarak mevcuttur ki; rutubet açığı fazla çıkarsa hava hacminin yağış bırakma ihtimali az, rutubet açığı az çıkarsa yağış olma ihtimali yüksek olur.


Bağıl (Nisbi, Oransal, yağış ihtimali) Rutubet
Belirgin bir sıcaklıkta havada bulunan mevcut nemin, (mutlak rutubet) gene o sıcaklıkta havanın taşıyabileceği rutubet miktarına (maksimum rutubet) yüzde (%) cinsinden oranıdır.

Bağıl nemin tespitinde alt taraftaki formül kullanılır.


Nemlilik ve Yağış

 Bağıl rutubet, sıcaklıkla ters orantılıdır. Isı azaldıkça havanın rutubet taşıma kapasitesi doğrusu maksimum nemi azalacağından bağI nemi yükselir. Isı değerleri arttıkça maksimum rutubet artacağından bağıl rutubet düşer.
 Bağıl rutubet, çöl bölgeleri ve kara içlerinde az iken ekvator, muson ve okyanusal iklim bölgeleri şeklinde yağışlı yerlerde fazladır.

 Bağıl rutubet mutlak rutubet ile doğru orantılıdır. Mutlak rutubet arttıkça bağıl nemde artar, azaldıkça bağıl rutubet de azalır.

 Bağıl rutubet ile doyma miktarı (maksimum rutubet) içinde ters orantı vardır. Maksimum rutubet arttıkça bağıl rutubet azalır.

 Bağıl rutubet maksimum nemin az olduğu kara içleri ve çöl bölgelerinde azdır. Buna rağmen mutlak nemin fazla olduğu ekvatoral bölgelerde ve deniz kıyılarında fazladır.

 Hava mevcut rutubet miktarı (mutlak rutubet) ile doyma miktarı (maksimum rutubet) arasındaki farka rutubet açığı denir. Rutubet açığı ne kadar az ise bağıl rutubet o oranda fazla olur.

Mutlak rutubet ile maksimum rutubet (doyma miktarı) eşit olduğunda bağıl rutubet % 100 olur ve hava doyma noktasına erişmiş olur. Bu bununla beraber yoğunlaşma noktasıdır. Ve hava hacminin bağıl rutubet oranı % 100 olmayana kadar yağış oluşmaz.

Yoğunlaşma Türleri

Atmosferde bulunan nemin gaz halinden sıvı ya da katı hale geçmesine yoğunlaşma denir.

Yoğunlaşmalar; yükseklerde soğuma ile meydana gelen bulut, yağmur, kar, dolu ve yeryüzünde soğuk zeminde meydana gelen Çiğ. sis, kırç, kırağı diye iki grup altında toplanır.


Nemlilik ve Yağış

Yoğunlaşmalardan yağmur ve çiğ su taneleri şeklinde, kar, dolu, kırç ve kırağı buz kristalleri şeklinde oluşur. Bu farklılık, sıcaklıkların 0 ºC'nin üstünde ya da altında olması ile açıklanır.


Yoğunlaşmanın temel sebebi havanın soğumasıdır. Çünkü soğuyan havanın taşıyabileceği rutubet miktarı azalır. Hava taşıyabildiği nemi taşır, taşıyamadığı nemin fazlasını ise yoğunlaştırır


Bir hava hacmi;

*Soğuk bir hava hacmi ile karşılaşırsa,

*Soğuk bir mıntıkadan geçerse,

*Yükselmeye uğrarsa, sıcaklığı azalır ve havanın rutubet taşıma kapasitesi azalacağından yoğunlaşma meydana gelir.

Gene aynı hava Hacmi;

*Sıcak bir hava kütlesiyle karşılaşırsa,

*Sıcak bir mıntıkadan geçerse,

*Alçalmaya uğrarsa, sıcaklığı artar ve havanın rutubet taşıma kapasitesi artacağından yoğunlaşma biter.


Başlıca yoğunlaşma türleri şunlardır;
a. Bulut

Su buharının yükselip soğumasıyla oluşan, çok ufak boyuttaki su zerrecikleri ya da buz kristalleri topluluğudur.

Gökyüzünün bulutlarla kaplı olma oranına bulutluluk denir Meteoroloji istasyonlarında gökyüzünün tam kapalı olması 10 olarak kabul edilir Nefometre ismi verilen bir aletle ölçülür.

Buna gore; bulutluluk oranı 0 - 2 arası açık gün bulutluluk oranı 2 - 8 arası bulutlu gün, bulutluluk oranı 8 - 10 arası; kapalı gün olarak nitelendirilir. Bulutlar yerden yüksekliklerine gore 3 gruba ayrılırlar.


Alçak Bulutlar (Stratüs)

Yerden itibaren 3000 metre yükseklikte oluşan ve gökyüzünü koyu renkli bir katman şeklinde kaplayan bulutlardır. Çoğu zaman yağışlara yol açarlar.

Orta Yükseklikteki Bulutlar (Kümülüs)
Yerden 3000-6000 metre yükseltileri içinde bulunan ki]meler şeklinde aitları düz, üstleri yuvarlak bulutlardır.

Kümülüs bulutları, çok süratli dikey hava hareketleri ile oluşur. Kısa süreli sağanak yağışlara niçin olurlar. Çoğu zaman alt kısımları düz ve siyah olur. Alt kısımlarının düz olmasının sebebi yoğunlaşmanın aynı seviyeden başlamasıdır. Siyah olmasının sebebi ise iri su taneciklerinden oluşmasıdır.

Yüksek Bulutlar (Sirrüs)
6000 metrenin üstündeki yükseltilerde yer edinen, çoğu zaman yağış oluşturmayan, tüy ya da ince iplik biçimindeki bulutlardır. Bu tür durumlar, bir siklonun yaklaştığının ve havanın bozacağının habercisidirler.


Sis, ise yeryüzüne çok yakın oluşmuş ya da yeryüzüne çökmüş bulutlardır. Sıcak ve nemli bir havanın daha soğuk bir yerle teması sonucu sis oluşur. Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşması da sislere neden olur. Başlıca sis oluşum şekilleri şunlardır:

a. Rüzgar, ılık denizlerden soğuk karaya eserse karada sis oluşur.

b. Rüzgar, sıcak denizlerden soğuk denizlere eserse soğuk sular üstünde sis oluşur.

c. Rüzgar, sıcak karalardan soğuk denizlere eserse deniz üstünde sis oluşur.

d. Serin denizler üstünde alçalan hava kütleleri sis oluşumuna niçin olur.

YAĞIŞ ÇEŞİTLERİ

Atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak sıvı yada katı halde yeryüzüne düşmesine yağış denir. Başlıca yağış türleri şunlardır;

1. Çiy: Havadaki su buharının soğuk zeminler üstünde, su tanecikleri şeklinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Bilhassa ilkbahar ve güz aylarında görülür.

2. Kırağı: Havadaki su buharının soğuk cisimler üstünde, 0°C'den az sıcaklıklarda kristaller şeklinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Güz aylarında ya da kış başlarında görülür.

3. Kırç: Havadaki su buharının çok soğumuş ağaç dalları, tel, saçak, vb. cisimler üstünde yoğunlaşarak buz tabakası haline gelmesidir. Kırağıdan ayrılan yönü, kristallerin üst üste yığılarak buz tabakaları haline gelmesidir.

4. Yağmur: Bulutu oluşturan su taneciklerinin büyümesiyle oluşan su damlalarıdır. Yoğunlaşmanın devam etmesi ile ağırlığı artan su damlaları yağış halinde yere düşer.

5. Kar: Su buharının, yükseklerde 0°C altında yavaş yavaş yoğunlaşmasıyla oluşan buz kristalleri yere düşer. Bu şekilde yağışlara kar denir.

6. Dolu: Hava sıcaklığının aniden bire ve büyük seviyede azalması sonucu yağmur damlaları donarak buz parçacıkları halinde yere düşer. Bu yağışlara dolu denir


HAVA KüTLELERİ VE CEPHELER

Atmosferde aynı ısı ve rutubet özelliklerini taşıyan geniş hava parçalarına hava hacmi ismi verilmektedir. Hava kütleleri oluştukları ve geçtikleri yerin Özelliklerini taşırlar ve bu özelliklerine gore isimlendirilirler. Fakat kısaltmalarında aynı kelimelerin İngilizce harfleri kullanılır.


-Ekvator Tropikal (T) -Kutuplar Kutbi (kutupsal) Msn Photo

-Deniz kökenli Denizel (m) -Kıtasal (kara)kökenli Karasal (c)

Mesela Türkiye kış mevsiminde kutbi karasal hava kütlelerinin etkisindedir.

Kış mevsiminde Sibirya Termik yüksek basıncı etkili olmaktadır.

Türkiye değişik hava kütlelerinin karşı karşıya gelme sahasında yer almıştır. Bu bakımdan avantajlı bir konumda olduğu söylenebilir. Değişik hava kütlelerinin karşılaşması Türkiye'nin orta kuşakta yer almasıyla ilgilidir. Bilhassa karasal soğuk hava kütleleri ile denizel sıcak hava kütlelerinin karşılaşması, cenup bölgelerin bolca yağış almasını Sağlar. Kimi zamanlarda kuzeyden gelen soğuk kütlelerin güneye doğru alanını fazla genişletmesi ise devletimizde çok fazla soğukların yaşamasına niçin olur.

Değişik özellikteki hava kütlelerini birbirlerinden farklı kılan sınıra ise cephe denir. Cephelerde türlü atmosfer vakaları meydana gelir. Cephe süresince karşılaşan iki hava kütlesinden, sıcak olan soğuk olanın üstünde yükselir. Yükselme soğumaya, bulutların oluşmasına, sislere ve yağışlara niçin olur.

Oluşumuna Bakılırsa Yağış Tipleri
Havadaki su buharının yoğunlaşarak sıvı ya da katı halde yeryüzüne düşmesine yağış denir. Yağışlar plüviyometre ismi verilen bir aletle ölçülür. Yağışın ölçü birimi m² ye düşen kilo ya da mm'dir.


Yağış oluşumunun temel koşulu soğumadır. Hava kütleleri türlü şekillerde yükselerek soğur ve bünyesinde bulundurduğu nemi yağış olarak bırakır. Yağışlar oluşumlarına gore üç grupta toplanır.

1.Yamaç (orografik) yağışları: Bir yamaç süresince yükselen nemli hava hacminin soğuyarak yoğuşması sonucu oluşan yağışlardır. Yamaç yağışları genellikle dağın üst kısmına kar, alt kısmına yağmur hâlinde düşer. Yaz musonları söz konusu yağış bırakır. devletimizde Akdeniz ve Karadeniz kıyılarındaki dağların denize bakan yamaçlarında da söz konusu yağışlar oluşur.


Nemlilik ve Yağış


2. Yükselim (konveksiyon) yağışları:
Alttan ısınan nemli hava hacminin dikey yönde hızla yükselmesi sonucu soğuyup yoğuşmasıyla oluşur. Ekvatoral bölgelerde oluşan yağışlar genellikle bu şekildedir. devletimizde söz konusu yağışlar iç Anadolu'da ilkbahar sonlarında ve yaz başlarında gerçekleşir. Bu yağışlara bölümde kırk ikindi yağışları ismi da verilir. Şark Anadolu bölgesinde yaz yağışları olarak görülürler.



Nemlilik ve Yağış


3. Cephe Yağışları (Frontal Yağışları):
Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşı karşıya gelme alanlarında meydana gelen yağışlardır.


Dünya'da en fazlaca, Orta kuşakta ve 60° enlemleri civarında görülür. Türkiye'de, bilhassa kış mevsiminde görülen yağışların pek çok cephesel kökenlidir.


Kış mevsiminde, kutuplardan lanan soğuk hava ile Ekvatoral mıntıkadan lanan sıcak hava kütleleri Akdeniz üstünde karşılaşırlar. Böylelikle Akdeniz ikincil cephesi meydana gelir. Cephe süresince da yağışlar görülür. Anadolu üstünde de, Sibirya yüksek basıncı ile İzlanda alçak basıncı ve Asor yüksek basıncına bağlı cephe yağışları görülür.



cephe









  • Yağış tipleri nedir?


  • Marmara Bölgesi nemlilik oranı ve dağılışı nedir?


  • Yağış türü iyi mi belirlenir?


Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Nemlilik ve Yağış
Nemlilik ve Yağış
http://www.bilgisehri.net/wp-content/17.JPG
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/nemlilik-ve-yags.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/nemlilik-ve-yags.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content