NİSAR a. (ar. neşr'den nisar). Esk. 1. Serpme, dağıtma. 2. Düğünlerde davetlilerin üstlerine saçılan para. 3. Nisar etmek, eyle...
NİSAR a. (ar. neşr'den nisar). Esk.
1. Serpme, dağıtma.
2. Düğünlerde davetlilerin üstlerine saçılan para.
3. Nisar etmek, eylemek, saçmak, serpmek: "Fukaraya altın nisar etmiş olduğundan..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
♦ sıf. "Saçan", "saçıcı†anlamından bileşik sözcükler oluşturur: bedayi-nisar (güzellik saçan), cevher-nisar (mücevher saçan), dür-nisar (inci saçan), pertev-nisar (ışık saçan), zer-nisar (altın saçan) vb.
1. Serpme, dağıtma.
2. Düğünlerde davetlilerin üstlerine saçılan para.
3. Nisar etmek, eylemek, saçmak, serpmek: "Fukaraya altın nisar etmiş olduğundan..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
♦ sıf. "Saçan", "saçıcı†anlamından bileşik sözcükler oluşturur: bedayi-nisar (güzellik saçan), cevher-nisar (mücevher saçan), dür-nisar (inci saçan), pertev-nisar (ışık saçan), zer-nisar (altın saçan) vb.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR