İlk insan üç büyük dinde de Adem olarak kabul edilir ve Adem tüm insanlığın babası, atasıdır. Bu üç büyük dinin anlaştığı bir başka mevzu da...
İlk insan üç büyük dinde de Adem olarak kabul edilir ve Adem tüm insanlığın babası, atasıdır. Bu üç büyük dinin anlaştığı bir başka mevzu da canlı yaşamının bir tufanla yokoluşu ve Nuh tarafınca tekrardan çoğaltılmasıdır.
Kısaca Nuh da bizim ikinci babamız, atamızdır. Nuh, gemisiyle sular altında kalan dünyada aylarca sürüklenmiş ve sonucunda suların çekilmesiyle, Kuran'a bakılırsa Cudi, Tevrat'a bakılırsa Ararat dağına oturmuş, soyumuzun devamını elde etmiştir!
Nuh Tanrı’dan almış olduğu emirle tüm hayvanlardan çiftler toplamış ve gemisine doldurmuş; bu hayvanlarla ayni çatı altında aylar geçirmiş, bu sayede tüm hayvanların soylarının devamlılığı elde etmiştir. Hikâyenin ayrıntısına girmeden ilkin bu kısmi birazcık irdelemek istiyorum…
Tufan, Tevrat'a bakılırsa 150 gün sürer. 150 gün süresince sular altında kalmış dünyada, suda yasamayan hiçbir canlı hayatta kalamaz. Kısaca anlamına gelir ki, Nuh, dünyadaki tüm canlılardan birer çift toplamış, hepsini bir halde gemisine doldurmuş olmalı. Aslına bakarsan mukaddes kitaplar da bu şekilde soyluyor. Hayvanları düşünelim:
* Fil?
* Timsah?
* Ayı?
* Çıngıraklı yılan?
* Kobra yılanı?
* Aslan?
* Şžempanze?
* Fare?
* Gergedan?
* Su aygırı?
* Milyonlarca böcek turu
* Binlerce kus turu
* vs. vs. vs.
Nuh, bu hayvanlardan hem de çiftler halinde topluyor. Bir düşünün, bir adam, bir de dişi gergedan buluyor, bir halde gergedanı kendisiyle gemiye gelmesine ikna ediyor ve sıradaki hayvana geçiyor… Peki, Nuh'un Mezopotamya'da yasadığını biliyoruz. Gergedanı getirmek için Afrika’ya mı geçiyor? Mezopotamya’da (eğer o tarihlerde bir hayvanat bahçesi yoksa) gergedan yok…
150 gün, gemide, tüm hayvanlar, hem de çiftler halinde yaşıyorlar. Aslanlar etçil. Acıkır… Gemide ceylan da var ise ki olmalı, aslanı durdurmak fazlaca güç olmalı. Ha, kim bilir ceylandan 100 çift almıştır Nuh, 150 gün süresince aslanları beslemiştir Nuh… Olabilir. Yoksa Tanrı korusun, aslan Nuh'u da yer valla… Peki, aslanı durdurdun, ayı? Ya yılan ati sokarsa, at soyu biter… Hmmm. Ya maymun geminin direklerinde hoplayıp zıplarken suya düşer de boğulursa? (Maymunların %50'sinin vücutlarında minimum bir kirik kemik bulunduğunu biliyor muydunuz? Ağaçtan düşmeler sonucunda oluşan)
Her neyse, hepsi tamam. Fırtına bitti, sular çekildi. (Nereye çekildi tüm dünyayı kaplayan su onu da bilmiyorum ama…) Hayvanlar özgürlüğüne kavuştu. Aslan gemiden çıkınca Nuh'a söz verdiği için ceylanı yemedi, bir sure vejetaryen yasadı… (Hani ağaç da yok aslında, her şey yıkıldı, muhtemelen yosun yemiştir…) Sonrasında bir kaç dönem beklerse bir ihtimal ceylanın yavrularından yemeye başlayabilir. Doğal yavru aslanlar vejetaryen doğacak bu durumda fakat alışırlar canim bir sure sonrasında. Şžempanzeler de bir sure ağaca çıkmayıverirler olur biter… Anakonda yılanı da mı vejetaryen olmalı bu durumda? Onun da bir şeyler yutması lazım fakat yutarsa, o yutacağı hayvanin soyu kuruyacak?
Hadi hepsini geçtik. Vapur Ararat'ta, Cudi'de her nerdeyse oturuyor karaya, sular çekilmişâ€¦ Hayvanlar özgür. Birbirlerini yemeden, öldürmeden yavaş dağılıyor dünyaya. Gergedan terk ediyor o diyarları, Afrika'ya donuyor. Anakonda yılanı Akdeniz den giriyor, Cenup ABD'ya kadar uzun bir yolculuğu var daha di mi? Nuh PanAm'dan bilet alıp Samuel Jackson'in filmine esin olacak uçaktaki yılan konseptini yapmadıysa tabii… Kutup Ayısının isi nispeten daha kolay. Kuzeye vurursa 3 ayda varır Sibirya'ya. Oradan birazcık yüzerek Alaska'ya da geçer, Grönland'a da…
Her neyse, kafanız karışmıştır. (eğer "töbe töbe" diyerek ekranı hala kapatmadıysanız) Ben size Nuh'un üç dindeki öyküsünü anlatmaya devam edeyim…
Tevrat'ta Nuh'un 950 yaşlarında olduğu söylenir. Kuran’da da şöyleki söyler Nuh'un yaşını:
"Andolsun ki, Nuh'u toplumuna yolladık. O, onların içinde, elli yıl eksiğiyle bin yıl yaşadı. Sonunda, onlar kendilerine yazık etmekteyken tufan kendilerini yakaladı." (Ankebut suresi, 14. ayet)
Açık ki Muhammed Tevrat'tan alıntı yaparken birazcık süsleme yapmayı uygun görmüş :) Aklıma üniversitedeyken çektiğim kopya ödevler geldi. Ayni cümleyi değişik bir halde yazardım ki hocam anlamasın kopya olduğunu…
Bundan 3-4 bin yıl ilkin tıp o denli gelişmiş olmalı ki, şu anki yetersiz teknolojimizle bile 100 yılı göremezken 950 yıl yaşayabiliyor bazı seçilmiş insanoğlu. Tıp dünyası, bir insanoğlunun 950 yıl yaşayabileceğini kabul etmez. Din dünyası eder. İçinizde dindar olan var ise inanırım kafasından şöyleki geçiriyordur: "Bir insan 950 yıl yaşayamaz. Fakat Tanrı isterse yaşatır." Bu şekilde düşünüyorsanız, yukarda bahsettiğim hayvanların da 150 gün ve sonrasında bir ihtimal onlarca yıl Tanrı’nın direktifiyle aç olarak yaşamaya ve üremeye devam ettiklerini ya da yosun yiyerek beslendiklerini de kabul edersiniz.
Nuh, toplumuna devamlı uyarılarda bulunur; Tanrı’nın buyruklarına karşı gelmemelerini, tanrı’ya inanmalarını ve gereğine bakılırsa davranmalarını ister; yoksa Tanrı’nın kendilerini cezalandıracağını bildirir. Fakat toplumu, Nuh'un öğütlerine aldırmaz. Tanrı, bu toplumun azgınlıklarına çok öfkelenir ve tüm insanlığı, Nuh ve ailesi haricinde dünya çapındaki suda boğarak yok etmeye karar verir. Nuh'a vapur yapması emrini verir. Ayrıca zavallı hayvancıklar da nasibini alacaktır, fakat Tanrı affı-büyük olduğundan Nuh'a tüm hayvanlardan birer çift alıp gemisine koymasını bildirir. (Hikayenin Kuran’daki aslını okumak isterseniz "Hud Suresi'ni inceleyin.) Fakat tufanın iyi mi bittiğini özetleyen ayeti sizin için kopyalıyorum:
"Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu" denildi. Su çekildi, is bitirildi. Vapur de Cûdî'ye oturdu ve "Zalimler topluluğu Tanrı’ın rahmetinden uzak olsun!" denildi." (Hud suresi, 44. ayet)
Bu hikayenin neredeyse aynısı Tevrat'ta da vardır. Nuh'un oğul sayısı Tevrat'a bakılırsa üç, Kuran’a bakılırsa ikidir. Tevrat'a bakılırsa bu üç oğlandan biri Avrupalıları, biri Asyalıları, biri de günahlarından dolayı kararak Afrikalıları oluşturur. Tevrat'ta tufan sonrası Nuh'un şarap yapmış olup içip sarhoş olması şeklinde bazı hikâyeler de anlatılır fakat Kuran’da doğal ki bunlar bulunmaz.
Hud suresin 49. ayetinde Tanrı’nın garip bir seslenişi vardır Muhammed'e ki bunu da paylaşmadan edemeyeceğim:
"İşte bunlar, sana vahyettigimiz gayb haberlerindendir. Bundan ilkin onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. Bundan dolayı (iyi) netice Tanrı'a karşı gelmekten sakınanların olacaktır."
Hâlbuki bu hikâye Muhammed dogmadan 3000 yıl kadar öncesinde dahi malum bir hikâyedir.
Simdi, hikâyenin gerçek orijinini merak ettiyseniz birazcık da ondan bahsedelim. İçinizde Gılgamış Destanını okuyan var ise bunu aslına bakarsan biliyordur. Bu hikâyenin orijinali, insanlık tarihinin ilk kitabi olan Gılgamış Destanında anlatılan bir sel felaketinin ta kendisidir. Nuh yerine Utnapistim denilen bir kral asil kahramandır. Öfkeli tanrıların yarattığı selde sel öncesi yapmış olduğu gemiyle hayatta kalmayı başardığı için, tanrılar tarafınca ölümsüzlükle ödüllendirilmiştir. Bizim kahramanımız Gılgamış da, eşcinsel sevgilisi Enkidu öldükten sonrasında ölümsüzlüğü ararken gidip Utnapistum'la konuşur. Bu tarih süresince anlatılan bir hikâyedir. Tevrat'ta Sümer inanışları ve efsanelerinin tesiri çoktur ve Nuh hikâyesi de tamamen buradan bir alıntıdır. Kur'an da Tevrat’ın bir tekrarı durumunda olduğundan doğal ki bu hikâye de es geçilmemiştir.
Tufan Nedir ? :
Tufan, bir çok mahalli efsaneye ve mukaddes kitaplara bakılırsa tanrı ya da tanrılar tarafınca bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük yıkım. tufanın bilgileri değişik kültürle rde farklılıklar arzetmekle birlikte en fazlaca malum şekli Nuh Tufanıdır.
Tufan yalnızca mukaddes metinlere özgü bir kavram değildir mukaddes metinlerden ilkin de mevcut bulunan, bir çok mitoloji, masal, inanışlarda yer etmiş bir kavramdır.
Birçok kültürde büyük felaketlerden bahsedilir. Bunu Heraklitus, Empedokles, Platon ve Aristoteles, geçmişte insanlığın uğramış olduğu su ve ateş felaketleri olarak ifade etmişlerdir.
Kirli agora bakılırsa insanlık, bu şekilde 6 naturel afet süreci geçirmiştir. Aynı şekilde maya kültüründe de insanlığın geçirdiği çağları birbirinden ayıran, birçok büyük yıkım süreci yaşanmış olduğu belirtilir.
Din kitaplarına bakılırsa Nuh Peygamber zamanında yağan ve tüm dünyayı sular altında bırakan büyük yağmurlar kırk gün kırk gece sürmüş, tüm dünya 150 gün sular altında kalmış, tüm insanoğlu, hayvanlar ölmüş, yalnız Tanrının direktifiyle Nuh Peygamberin yaptırdığı büyük gemide daha öncesinden birer çift olarak yerleştirilen hayvanlar kalmıştır. Tufan bitince bunlar gemiden çıkarılmışlar ve üreyerek insanları ve hayvanları tekrardan meydana getirmişlerdir.
YORUMLAR