Oda Nedir?

ODA a. 1. Bir konutta salon, mutfak, banyo ve boş alanlar haricinde kalan, dışarıya bir ya da daha çok çıkışı olan kapalı bölme: İk...

ODA a.

1. Bir konutta salon, mutfak, banyo ve boş alanlar haricinde kalan, dışarıya bir ya da daha çok çıkışı olan kapalı bölme: İki odası, bir salonu bulunan bir ev. Kuzeye bakan bir oda; kullanım biçimini belirten bir tamlayanla da kullanılır: Çocuk odası. Hizmetçi odası. Emek verme odası. Yatak odası. Konuk odası. Sandık odası. (Bk. ansikl. böl. Mim.)

2. Resmi bir binada, bir kimse, bir grup ya da bir iş için ayrılmış bağımsız bölmelerden her biri (işlevini belirten bir tamlayanla beraber kullanılır): Bir odada üç şahıs çalışıyor. Müdür odası. Bekleme odası. Öğretmenler odası. Harita odası. Evrak odası.




3. Bir otelde, motelde vb. ya da bir hastanede, klinikte vb. bir ya da birden çok kimsenin hizmetine sunulan, kimi vakit bir banyo da içeren bölme: Otelde banyolu bir oda ayırtmak. Hususi oda. üç yataklı bir oda. Oda arkadaşı.

4. Meslek odası, belirli bir meslek grubundaki kişilerin ortak çıkarlarını korumak için çaba sarfetmek, çalışmalarının kamuya yararlı olmasını sağlamak vb. amaçlarla kurulan teşkilat. (MESLEK KURULUŞLARI.)

5. Oda hizmetçisi, bir kimsenin gündelik işlerine, oda hizmetine bakan kimse.


*Akust. Sağır oda, akustik ölçümler yapmak için yankılanımı minimum düzeyde olacak halde düzenlenmiş yer. (Duvarları, tavanı ve döşemesi, ses dalgalarını olabildiğince çok soğuracak halde yapılmıştır.)


*Anorg. kim. Kurşun oda, sülfürik asit üretiminde kullanılan, içi kurşunla kaplı oda.


*Ask. cez. huk. Oda hapsi, asker kişilere uygulanan disiplin cezası türü. (Oda hapsi cezası, en fazlaca dört hafta sürebilir. Subaylar, askeri memurlar ve astsubaylar bu cezayı bir odada tek başlarına çekerler. Erbaş, er ve askeri öğrencilerse bir arada olabilirler.)


*Ask. tar. Yeniçeri kışlalarına verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)


*Bayınd. Ariyet odası, dolgu yapmak için lüzumlu malzemenin çıkartıldığı bölge (Yakın kazılardan sağlanan molozlar kafi oranda ya da istenen özellikte [katışıksız] değilse, ariyet odasına başvurulur.) || Vana manevra odası, bir barajda vanaların yerleştirildiği ve kimi durumlarda kumanda edilmiş olduğu yer. || Yükleme odası, isale kanalının ucunda yer edinen, bir hidroelektrik santralın basınçlı borularının çıkmış olduğu kapalı havuz.


*Hidr. pnöm. Bir krikoda silindirin uçları ile piston içinde kalan iki hacmin her biri.


*Isıbil. Buğu odası, bir üreteç haznesinde ya da bir buğu akümülatöründe su yüzeyinin üstünde kalan ve buharla dolan bölüm. || Tepkime odası, yansımalı bir eritme fırınında ısı alışverişlerinin ya da kimyasal tepkimelerin gerçekleştiği bölüm. || Yanma odası, bir ocakta, tutuşan bir katmandan çıkan gaz ve parçacıkların yandığı bölüm.


*Isıl. mot. Yanma odası, içinde karbürlü karışımın ya da toz ya da damlacık haline getirilmiş katı ya da sıvı bir yakıtın yandığı oda. (Bk. ansikl. böl.)


*Karb. kim. Damıtma odası, ateşe dayanıklı malzemelerden meydana getirilen ve taşkömürünü damıtmada kullanılan, ortalama silindir biçiminde kap.


*Kim. müh. Tepkime odası, TEPKİME KABTnın eşanlamlısı.


*Koregr. Oda balesi, oyun düzeni, dekor ve orkestra eşliği olmaksızın her yerde şov sunabilen, minik dans topluluğu.


*Krist. Debye-Scherrer odası (ya da toz odası), döner kristal odası, bir kristal tozuyla ya da bir tekkristalle, X ışınlarının kırınımının klişesini çıkarmada kullanılan aygıtlar.


*Kur. tar. Enderun'da eğitim ve yetişme düzeyini gösteren başlıca bölümlerin adı: Seferli odası. Özgü oda.


*Tanzimat'ın ilanından sonrasında çeşitli resmi dairelerin sekreterliklerine ya da yazı işlerini yürüten şubelerine verilen ad: Çeviri odası. Tophane mektubi odası.


*Mad. oc. Cevher alındıktan sonrasında meydana gelen üretim boşluğu. (Bu boşluk, üretim bittikten sonrasında ya olduğu benzer biçimde bırakılır, ya doldurulur ya da göçertilir.) || Oda-topuk yöntemiyle işletme, cevher içinde sürülen yollar içinde sonradan ya da tümüyle alınabilecek topuklar bırakmaya dayanan işletme yöntemi. || Oda yöntemiyle işletme tümüyle terk edilen ya da sonradan kullanılmak suretiyle gizlenen cevher topuklarını sınırlayan birbirine koşut geniş galerilerle uygulanan işletme yöntemi. || Sürme odası, oda-topuk yöntemiyle meydana gelen işletmenin birinci evresinde cevher içinde kazılan galeri. || Topuk toplama odası, "oda-topuk" yönteminin ikinci evresinde topuklar toplanırken meydana gelen üretim boşluğu.


*Masonl. Fikir odası, kabul töreninden ilkin adayın kapatılmış olduğu lokal.


*Metalürj. Isıtma odası, bir fırında yükün yerleştirildiği kapalı yer. || Reküperasyon odası, ateşe dayanıklı tuğlalarla örülmüş oda. (Dönüşümlü olarak ilkin bir fırından çıkan çok sıcak dumanlarla bu odadaki tuğlalar ısıtılır, ondan sonra bir başka fırına gönderilmeden ilkin ısıtılmak istenen soğuk gazlar, doğrusu hava ya da yanıcı gazlar buradan geçirilir.)


*Mirru Oda çeşmesi, osmanlı saray ve konaklarında, odalarda yer edinen çeşme. (Topkapı sarayı Murat III köşkü ve Abdülhamit l'in yatak odasındaki çeşmeler, bu türün güzel örnekleridir.) |j Aptes odası, Topkapı sarayı'nda, Dairei hümayun bölümünde padişahların aptes almasına ayrılan oda. | Baş oda - BAŞODA


*Müz. Oda müziği, azca sayıda müzikçiden oluşan topluluklar için yazılmış dindışı yapıtları kapsayan sorumluluk. (Bk. ansikl. böl.)


*Opt. Aydınlık oda, temelde bir prizma ya da üstünde minik bir delik bulunan bir aynadan oluşan ve optik bir görüntü ile üstüne bu görüntünün çizildiği ekranı aynı anda görmeye olanak veren aygıt. (Bk. ansikl. böl.) || Karanlık oda, çoğu zaman bir mercekle donatılmış bir açıklık haricinde her tarafı kapalı olan kutu; dış cisimlerden yayılan ışınlar bu mercekten geçerek uygun bir uzaklığa yerleştirilmiş bir ekran üstünde bu cisimlerin görüntüsünü oluşturur. (Bk. ansikl. böl.)


*Polim. Yükleme odası, eşyanın biçim- lendirildiği kalıp boşluğu, dökme yük halinde yüklenen malzemeyi almadığında, buraya araç-gereç fazlasını aktarmak suretiyle eklenen bölüm.


*Siber. Yönlendirme odası ya da denetim odası, bir endüstri kuruluşunda (elektrik santralı, petrol rafinerisi, yüksek fırın, hadde dizisi vb.), kumanda ve denetim aygıtlarının bulunmuş olduğu oda.


*Soğut, san. Soğuk oda, iç sıcaklığı bir soğutma tesisatıyla ayarlanabilen ve çoğu zaman bozulabilir yiyecek maddelerini saklamak için kullanılan, ısıl olarak yalıtılmış oda.


*Tem. parç. Yüklü bir parçacığın yörüngesini, bu parçacığın içinden geçmiş olduğu sıvı ya da gazda oluşturduğu iyonlaşmayı yükselterek belirlemeye yarayan algılayıcı. (Bk. ansikl. böl.)


*Tıp. Yüksek tazyik odası, yüksek basınçta emek harcaması ya da oksijen tedavisi görmesi ihtiyaç duyulan bir ya da birçok kişiyi oturarak ya da uzanmış olarak içine alabilen, değişik boyda, silindir biçiminde madeni oda. 6 ila 8 atmosfer basınca dayanabilen hava sızdırmaz bir yapıdır Ûzel bir bölme (yüksek tazyik oluğu) çalışırken giriş ve çıkışların yapılmasını sağlar.


*Fiyat. Oda tiyatrosu - TİYATRO. || Işık odası, sahne ışıklama aygıtlarının bulunmuş olduğu ve yönetildiği kabin. || Soyunma odası, bir temsil esnasında sahneye çıkacak olan oyuncuların soyunma-giyinme ve makyaj yapmalarına ayrılan bölme. (Makyaj odası da denir.)


*Uz. havc. ve Jeod. Balistik oda, gökyüzündeki araçların yörüngelerini ve gerektiğinde fotoğraf çekme istasyonlarının koor- dinatlannı hesaplamak amacıyla bu araçların fotoğraflarını çekmede kullanılan donanım. (Bk. ansikl. böl.)


*Yumş. bil. Art oda, bazı kafadanbacaklı yumuşakçalarda (mürekkepbalığı benzer biçimde), gelişmemiş bir organdan başka bir şey olmayan ve kavkının alt ucunda bulunan kavkı kısmı. (Belemnitler benzer biçimde bazı fosil kafadanbacaklılardaysa, tersine, art oda çok gelişmiş ve sağlam duvarla bölmelere ayrılmıştır.)


*ANSİKL. Ask. tar. Her orta ve bölüğün birer odası olduğu benzer biçimde çömez oğlanlarının da ayrı odaları vardı. Yeniçerilerin Eski odalar'ı Şehzadebaşı'nda, Yeni odalar'ı Aksaray'da idi. Çömez oğlanlarının odaları ise Veznecilerle Şehzadebaşı içinde yeniçerilerin Eski odalar'ı yanında bulunuyordu. Şehzadebaşı'ndaki odaların inşası daha ilkin bittiği için “Eski odalarâ€, Aksaray'dakiler ondan sonra bittiği için "Yeni odalar" diye adlandırılmıştı. Yeni odalar' da, hepsi Kanuni döneminde oluşturulan, Âdet kapısı, Ağa bölüğü kapısı, Solaklar kapısı, Meydan kapısı, Davet kapısı, Et kapısı, Karaköy kapısı adlı yedi kapı bulunuyordu. Eski odalar'daki kışlalar daha azca olduğundan üç kapı ile çevrilmişti. Odaların zemini çini tuğlayla döşenmiş, kapılan mermer direklerle süslenmişti. Her kapının üstünde o orta ya da bölüğün "nişan" denilen hususi işareti bulunurdu. Odalann mutfağı, kileri, çamaşırhanesi, koğuşu, orta sofası ve çardağı vardı. Padişahlar, geleneğe nazaran Birinci ağa bölüğü'ne mensup olduklarından, Yeni odalarda bulunan bu bölüğün kışlasında onlara ayrılmış bir "tahtı hümayun odası" vardı.

Kaynaklara nazaran yeniçeri odalannın sayısı 199du. Bunun 100'ü Cemaat, 61'i Ağa bölükleri, 34'ü Sekban ve 4'ü de Solak odası'ydı. Cemaat ve Ağa bölükleri kışlalan kanşık yapılmış olup bunun 26'sı Eski odalarda, I73'ü de Yeni odalardaydı. Yeniçeri ocağı'nın kaldırılması esnasında (1826) Kısaca odalar “karacehennem" adlı topçunun attığı yağlı paçavralarla yanmış vej Eski odalar da ocağın kaldırılmasından birkaç gün sonrasında yıktırılmıştır.


*Isıl. rnot. Yanma odası. Gaz türbinlerinde yanma odası ya halka biçimindedir ya da ikicinin çevresine radyal olarak yerleştirilmiş bölmelerden oluşur. Bir roket motorunda yanma odası lülenin derhal önünde yer alır ve diergol kullanıldığında enjektörle püskürtülen yakıtın karışım yerini, monergoi ya da katergol kullanıldığında ise ısıveren aynşma yerini (bu durumda çoğu zaman bir katalizör kullanmakta fayda vardır) oluşturur. Remjetlerde yanma odası kesiti durağan(durgun) olan iticinin merkez bölümünde yer alır ve içinde yakıt püskürtme halkalan bulunur Yanma odası patlamalı motorlarda silindir kafası ile silindirin pistonun üstünde kalan kısmı içinde yer alır.


*Mim. Türk evinin mekânsal tasarımında, ana birim olan odaların düzenlenmesinde insan ölçüleriyle işlevselliğin uyumu ve yaşama biçiminin gerektirdiği öğelere yer verilmesi, temel alınan ilkelerdir. Odalar, çoğu zaman kare ya da kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Bu muntazam plan mimariyle bağlantılı, duvarlara bitişik işlevsel öğelerin (sedirler, dolaplar, yüklükler, ocak) yerleştirilmesini kolaylaştırmıştır. Odalar tüm işlevleri üstlenecek halde tasarlanmıştır, hepsinde gündüz oturulur, çalışılır, yiyecek yenir, yıkanma bölgeleri (gu- sülhane) vardır, geceleri yüklüklerden çıkarılan yataklar bölgelere serilerek yatılır. İşlevsel farklılıklar olmamasına karşılık mevsimlere nazaran kullanılan odalar vardır: yaz odası, kış odası. Yaz odalarının büyük ve yüksek tavanlı olması ve esintiye açık yönlere yerleştirilmesi yeğ tutulur; duvarlar ince örgülüdür; büyük pencereler, çıkmalar ve balkonlarla dışa açılırlar. Kış odası ise daha alçak tavanlıdır; duvarları soğuğu ve nemi geçirmeyecek halde kalınca örgülü, pencereleri minik ve dıştan kapaklıdır.

Türk evinde odalara pabuçluk, seki altı ya da saffı niâl denilen, ayakkabıların çıkarıldığı bir ön bölümle girilir; buradan tüm odayı kapsayan seki üzerine geçilir. Odaları bölgesel işlemeler, örtüler, kilimler, halılar minder ve yastıklarla donatılmış sedirler dolanır. Çoğu zaman bir duvar ocak, yüklük, yerli dolap vb. öğelere ayrılmıştır. Kapıdan en uzaktaki yüklüğün yıkanma yeri (gusülhane) olarak düzenlenmesi gelenektendir. Odaların diğeri ortak öğeleri içinde raflar (sergen, yemişlik, terek), musandıralar; çiçeklik, kedi gözü, tembel deliği, lambalık, feslik, kavukluk, fincanlık, peşkirlik benzer biçimde adlarla anılan oymalı nişler vardır. Bu işlevsel öğeler, ahşap işçilikleriyle odaya sıcak bir görünüm kazandırdıkları benzer biçimde, devrin beğenisini de yansıtırlar. Bunların haricinde mimariden bağımsız mobilya çok azdır (sandık, rahle, saat, beşik, mangal, sofra tahtası ya da iskemlesi benzer biçimde). Tavanlar da odaların başlıca bezeme alanlarıdır (kirişler ve tahta kaplamalarla .değişik geometrik motifler elde edilebildiği benzer biçimde, kalem işi süslemeli heybetli örnekler de vardır). Bu odaların en önemlisi daha büyük tutulan ve özenle döşenen başodadır.

Tanzimat'tan sonrasında OsmanlIlarda da Avrupa'da kullanılan eşyalar odalarda yer almaya başladı; sedirlerin yerini kanape ve koltuklar, sandıkların yerini çekmeceli konsollar, pirinç ve bakır sofra tepsilerinin, sofra tahta ve iskemlelerinin yerini de yiyecek odası takımları aldı. Günümüze doğru geldikçe odalar işlevselliklerine nazaran oturma odası, konuk ya da konuk odası (konuk salonu da denir), yatak odası, yiyecek odası, sandık odası benzer biçimde adlar aldı.


*Müz. Oda müziği. Bu müzik, adını, seslendirildiği yerden alır. Belli bir işlevi olmayan ve yakın akraba ya da dost insanların eğlenmesi için seslendirilen oda müziği, bu özellikleriyle tiyatro ve kilise müziklerinin karşıtıdır.

XVII. yy.'ın ikinci yarısında, keman edebiyatının, bilhassa de üçlü sonat repertu- varının gelişmesi (Corelli) yardımıyla, bir müzik türü durumuna geldi ve sonat şemasına uyan tüm formları (ikili, üçlü, dörtlü, beşli, altılı, yedili, sekizli) kapsamına aldı. Oda müziği kategorisine, melodi ve lied'in çıkış yeri olan saray aryasını ve kantatı da sokmak gerekir. Oda müziği, dengeye ve yetkinliğe XVIII. yy.'ın ikinci yarısında kavuştu. Haydn, Mozart, Boccherini benzer biçimde besteciler, aydın dinleyicilerden oluşan bir cemiyet için yapıt verdiler. XIX. yy.'da icracılar daha profesyonelce bir konum elde ettiler. Buna paralel olarak, oda müziği, evlerden konser salonlarına taştı. Bu, bestecileri (Beethoven, Schubert, Mendelssohn, Schumann, Brahms, Saint -Saens, Franck, Faurö), yapıtlarını daha özenle yazmaya zorladı. Halkla bu temas, bir solocuya (Paganini, Chopin, Liszt) olanca ustalığını sergileme fırsatı veren resitalin oda müziğine girmesine yol açtı. Konser salonlarının gerekleri uyarınca kalabalıklaşan senfonik orkestranın görmüş olduğu rağbet, modern bestecilerin (Debussy, Ftavel, Schönberg, Berg, VVebern, Bartök), ara sıra daha dar kadrolar için yazılan yapıtlarla kendilerini ifade etmelerine engel olmadı. Tüm dönemlerin oda müziğinin yaygınlık kazanması üstüne, bir araya gelen yorumcular kendi adlarıyla oda toplulukları kurdular (Cortot-Thibaud -Casals üçlüsü).


*Opt.

• Aydınlık oda. Bu aygıt, manzaraları ya da cisimleri çizebilmek için 1812'de Wollaston tarafınca yapılmıştır. Aydınlık odada, fotoğraf levhasına nazaran konum değiştirmeden kayabilen bir çubuk sisteminin taşımış olduğu tam yansımalı bir prizma bulunur; göz, prizmanın ayrıtlarından biri gözbebeğini ortalama iki eşit bölüme ayıracak halde yerleştirildiğinde, hem cismin yansıyan görüntüsünü prizmanın içinden, hem de üstüne fotoğraf çizilecek kâğıdın görüntüsünü direkt görebilir; böylece kâğıt üstündeki modelin çevre çizgilerinden bir kalemle kolayca geçilebilir. Cisim ve kâğıt prizmaya eşit uzaklıktaysa cisim gerçek büyüklükte olur. Değişik uzaklıklar sözkonusu olduğunda çeşitli büyütme değerleri elde edilebilir; sadece bu durumda, görüntülerin üst üste çakışması için çeşitli mercekler kullanmakta fayda vardır. Aydınlık oda mikroskop ya da başka bir optik aygıt yardımıyla görülen cisimleri çizmek için de kullanılabilir.


* Karanlık oda. Karanlık oda vakası çok evvelde Roger Bacon tarafınca biliniyordu (XIII. yy.). Karanlık bir odanın çeperine minik bir O deliği açılırsa dışardaki cisimlerin görüntüsünün karşı duvar üstüne düşmüş olduğu görülür. Karanlık odada görüntülerin oluşumu kolayca açıklanabilir: dışardaki cisimlerin A, B, C noktalarının her birinden tüm yönlere piyasaya sürülen ışık ışınlarından yalnız A, B, C noktalannı tepe alan ve O açıklığının çevresine dayanan konilerin içinde kalanlar karanlık odaya girebilir. Bu konik ışık demetleri karanlık odanın karşı çeperi üstünde, açıklığın biçimini alan minik A', B', C' yüzeylerini aydınlatır. Göz, tümü birden dış cisimlerin görüntüsünü oluşturan bu ışıklı noktaları algılar; açıklık küçüldükçe görüntü daha net, sadece daha azca ışıklı olur. XVI. yy.'da açıklığı daha çok genişletilmiş ve yakınsak bir mercekle donatılmış portatif karanlık odalar yapılmış oldu; böylece daha net ve daha ışıklı görüntüler elde edilebiliyordu; sadece görüntülerin mercekten belirli bir uzaklıkta oluşturulması gerekiyordu. Bunun için karanlık oda birbirinin içinde kayabilen iki odadan yapılmış oldu; kutulardan biri O objektifini taşıyor, öbürünün içine 45°'lik bir açıyla yerleştirilen bir ayna ise doğrultulmuş görüntüyü buzlu bir camın ya da yağlı bir kâğıdın üstüne gönderiyordu. Niepce ve Daguerrfe'in karanlık odası yukarıda anlatılandan çok değişik değildi; sadece bu kez ayna kaldırılmıştı. Bu odada, hareketli bölümün arka yüzünde duyarlı yüzeyin yerleştirildiği kapalı N çerçevesinin girebilmesi için hareketli olarak tasarlanmış bir W buzlu cam bulunuyordu. Sonrasında bu düzeneğin yerine katlandığında daha azca yer kaplayan, hafifçe ve kolayca taşınabilen körüklü odalar kullanılmaya başladı.


*Tem. parç. Kullanılabilir bir işaret veren çeşitli yükseltme ve sonrasında işareti sayısal veriye dönüştürme teknikleri sonucunda değişik tipte odalar geliştirildi: kabarcıklı, kıvılcımlı, iğneli, çoktelli oranlı, saptırma- lı, görüntülü. Bu alanda meydana gelen ilerlemeler, mühim bir seviyede büyük hızlandırıcı ve halkaların yapımıyla beraber; giderek daha yüksek enerji alanlannı incelemeye olanak verdi. Bu alanlarda, parçacıları idrak etme zorlukları artar, şundan dolayı bir çarpışmada oluşan ortalama parçacık sayısı artar (onlarca olabilir), yörüngeleri huzme halinde sıkışır ve hızları giderek ışık hızına yaklaşır.


* Kabarcıklı odalar. 1952'de Michigan üniversitesi'nde D. Glaser, basıncı kısa bir süre kaynama basıncının altına düşürülen bir sıvı içinde oluşan kabarcıkları kullanarak bir algılayıcının yapımına başladı. O güne dek VVilson odasında, ani genişleme ile oluşturulan ısı düşüşü yardımıyla aşırıdoygun bir buharda damlacıklar oluşumu kullanılmaktaydı. Bir sıvının daha yüksek yoğunluğu çarpışma olasılığını artırır; öte taraftan oda daha süratli bir ritm ile çalışabilir. Oda, kendisine, hareket miktarı olabildiğince iyi belirlenmiş ve kısa süreli dalgalar halinde yoğunlaştırılmış özdeş parçacıklar elde eden bir demet üstünde yer alır. Süresi, teknik ilerlemeler yardımıyla birkaç on saniyeden birkaç binde bir saniyeye azalmış ve sıvılaşmış gazla temasta olan bir pistonun hareketiyle oluşturulmuş genişleme, parçacıkla- nn geçişiyle eşzamanlı olup, sıvılaşmış gazı kaynama basıncı altına düşürür. Parçacık yörüngeleri süresince bu iyonlardan lanan kabarcıklar oluşur ve binde bir saniyede ortalama 0,1 mm çapına ulaşır. üç ya da daha çok kamera, patlaması kabarcıkların en iyi boyutunu elde etmek suretiyle eşzamanlı olan bir flaşla aydınlatılan duyarlı hacmin fotoğraflarını çeker. Gelen demetteki parçacıkların sayısı-parçacıkların yansız olma durumu dışında-, izlerinin, incelenen çarpışma izlerini bozmaması için ayarlanmalıdır. Olayların seçilmesini elde eden flaşları harekete geçiren destek algılayıcılar olmaksızın fotoğrafı çekilecek olayın seçilemeyeceğine dikkat çekmek gerekir. Piston ilk durumuna ulaşınca başlangıçtaki tazyik elde edilir, kabarcıklar sıvı içinde kaybolur, kameralar kurulur ve oda bir sonraki çevrime hazır olur. Parçacıkların hareket miktarlarının ölçğmü için fotoğrafı çekilen hacim, parçacık yörüngelerini eğrileştiren bir elektromıknatısın tesirinde bırakılır. Süratli çevrimli denen odalar, hızlandırıcının geliş demetini besleyen fışkırtması esnasında birçok genişleme hayata geçirmeye, dolayısıyla birçok fotoğraf çekmeye olanak verir. Bu durumda piston, frekansı 100 Hz'e erişebilen dönemli bir hareket ile çalıştırılır. Odalann pek bir çok, bununla beraber bir proton hedefi olan sıvı hidrojenle (ısı -246 °C; özgül ağırlık 71 g/l) çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Kimileri döteryum- la çalışır ya da neon kullanımına da olanak verir. Ağır sıvılı denen odalarda Fre- onlar, propan ya da bunların karışımları kullanılır. Sıcaklıklar o vakit 30 ile 70 °C içinde değişmiş olur. Eşit hacimde, daha büyük yoğunluktan dolayı, etkileşim olasılıkları daha yüksek olduğundan, fotonların algılanması ve kimi ender tepkimelerin, ayrıca nötrinoların oluşturduğu tepkimeleri incelemek kolaylaşır. Ağır sıvıların kullanımı, karbon, neon, klor ya da flüor çekirdeklerinin varlığından dolayı şu sakıncalan gösterir: hedef parçacığın belirgin özellikleri kim bilir, çekirdekte parazit tepkimeler oluşabilir, izlerin ölçüm duyarlığı en düşük düzeyde kalır Fotoğrafı alınmış izlerden sayısal verilere geçmek için seçilmiş olayların izleri, azca ya da çok otomatikleşmiş makinelerde ölçülür; bir gözlem için alınmış fotoğrafların sayısı birkaç milyona ulaşabilir. Olayın tekrardan kurulması için lüzumlu noktaların koordinatları, karmaşık programlar vesilesiyle büyük bilgisayarlarda yapılır. Her çarpışma için başlangıçtaki ve çıkıştaki parçacıkların hacmi, yükü ve hareket miktarı vektörü belirlenmeye çalışılır. Kabarcıklı odalar tekniğindeki ilerlemeler ilkin, büyüyen enerjilerin çarpışmasını kaydetmek için lüzumlu duyarlı hacimlerin artmasıyla göze çarpmıştır. Sonrasında, oda çevresine yerleştirilmiş, sintilatör, Çerenkov sayaçları, kalorimetreler vb. benzer biçimde süratli algılayıcılarla evvelde seçilmiş vakalar üstüne flaş patlatılması sağlanmıştır. 70'li yılların sonunda meydana getirilen odalar, melez denen algılayıcılar sistemine dahil edilmiş süratli çevrimli odalardır. Kabarcıklı odaların kullanılması parçacıklar fiziğinin temel tekniklerinden biridir. 70'li yılların ortasına dek yeni parçacıkların olmasına ve çoğunun incelenmesine yol açmıştır. Fotoğraflar ise çok acele geçen ve belli belirsiz oluşan tepkimeleri göze görünür hale getirmiştir.


*Kıvılcımlı odalar. Bu algılayıcıların incelenmesi ve gerçekleştirilmesi 1959'da adım atmıştır Düz ve koşut metal yapraklar dizisi (ya da koşut olarak gerilmiş tel örtüsü) helyum ve neon karışımı dolu birkap içine yerleştirilir. Parçacıklar levhalara dik olarak odadan geçer ve gazları iyonlaştırır, ayrıca bir, iki mikrosaniye süresince gizli saklı izler bırakır. Süratli lojik devrelerle eşleştirilmiş pırıldayıcılar vesilesiyle levhalar içinde kısa süreli bir elektrik darbesi (genlik 5 kV/santimetre, süre 0,1-0,5 /»s) uygulanır. Parçacıkların geçmiş olduğu yerlerde kıvılcımlar patlar. Bunlann fotoğrafı alınabildiği benzer biçimde, gerek manyetik tesirleri, gerek tel örtüsünde doğurdukları yük akışı da ölçülebilir. Bu odalann yerine, vakit içinde daha yakın vakaları kaydedebilen iğneli odalar kullanılmaya başlanmıştır.


* Işınlı ya da streamer'li odalar. Bunların emek verme ilkesi kıvılcımlı odalarınkiyle aynıdır: koşut, iletken, aralarında birkaç on santimetre uzaklık bulunan iki levha arasına çok kısa süreli bir elektrik alanı darbesi uygulanır (genlik 20 kV/santimetre, süre 10 ile 20 nanosaniye). Bu koşullar altında gerçek bir kıvılcım oluşamaz ve yalnızca ışın ya da streamer denen nesneler ortaya çıkar; gerekirse bir parlaklık yükselteci kullanılarak bunların fotoğrafları alınır. Parçacık yörüngelerinin levhalara neredeyse dik olması gerekmez. Oda bir manyetik alan içine yerleştirilebilir, böylece izlerin eğriliğinden yola çıkarak hareket miktarları hesaplanabilir. Bununla beraber birçok uygunsuzluk görülür: her aşamadan sonrasında mühim sayılacak kadar uzun ölü vakit, devasa yükseklikte gerilimlerin kullanılması ve izlerin belirsizliği.


* Çoktelli oranlı odalar. Bu algılayıcı tipi oranlı sayaçtan türemiştir; bu sayaçlar, eksenlerinde yüksek pozitif gerilimli ince bir tel bulunan argon dolu silindir biçimli bir kaptan oluşur. Elektrik alanı, bir parçacığın geçişi esnasında özgür kalan elektronları tel yakınına götürür ve o arada elektronlar gazın atomlarını iyonlaştırarak olayın çığ benzer biçimde büyümesine neden olur. Parçacığın yol açmış olduğu iyonlaşmayla orantılı bir yükseltme oluşur. Çığın telde yarattığı elektrik darbesini elektronik devrelerde kullanılabilir hale getirmek için bunu daha da yükseltmek gerekir.

1968'de G. Charpak bu ilkeden yola çıkarak çoktelli oranlı odaları geliştirdi. Anot telleri (çapı 20 /»m, aralıkları 2-3 mm), iki katot örtüsü arasına yerleştirilmiş düzlem ya da silindir biçimli bir örtü oluşturur. Gaz, yapıt oranda Freon ya da başka gazlar içeren argon ve izobütan kanşımıdır Devamlı olarak uygulanan elektrik alanı 4 kVfcm düzeyindedir Her tel, bir belleğe işlenebilecek işaret üretmek suretiyle yükseltici entegre dönem ile donatılmıştır Bu belleklerin okunması, doğrusu bir olayın kaydedilmesi, garip olaylan ayıklayan süratli elektronik açma lojiği ile kumanda edilir. Birçok ardışık düzlem ile uzaydaki parçacık yolları belirlenir. Idrak etme etkinliği % 100'e çok yakındır ve tel başına sayma sıklığı saniyede ICP'e erişebilir Yüksek akılı (107sn düzeyinde) parçacıklar alınacağı vakit bu odalar kullanılır Kayıt olanakları çoğunlukla işaret alım sisteminin kapasitesi ya da süratiyle sınırlıdır Her tel için bir yükselteç gerektiren bu odalann maliyeti yüksek olduğundan kullanım- lan kısıtlıdır. Bununla beraber çok büyük odalar (kenarı 5 m'ye kadar) yapılmıştır.


* Saptırma, göç ya da drift odalar. Oranlı odalann incelenmesinden sonrasında bu tip algılayıcı fikri 1969'da gene G. Charpak tarafınca ortaya atıldı. Muntazam bir elektrik alanının etkisiyle iyonlaşmadan türeyen elektronlar değişmez hızla (5 santimetre/psn) anoda doğru göç ederler. Bu göç için lüzumlu dönemin ölçülmesi izin yerinin belirlenmesini sağlar. Anot telleri ya da duyarlı teller, gelen akıya bağlı olarak birkaç santimetreden birkaç desimetreye kadar aralıklarla dizilmiştir Durağan(durgun) bir göz hızı sağlamaya yönelik 500 Vfcm düzeyindeki elektrik alanının dağılımı, göç hacmi içine ara gerilimlerde teller doldurularak elde edilir. Bu odalar görece daha zayıf akılarda ya büyük alanları incelemek ya da daha büyük uzaysal duyarlık elde etmekte kullanılır. Bu duyartık, 1-2 santimetre aralıklı tellerde 50 /ım'ye erişebilir.


*Görüntü odaları. Bu odalarda, parçacık yörüngelerinin birçok noktasındaki koordinattan elde etmek için, bir taraftan elektronlann duyarlı tellere göç zamanı, diğer taraftan bu tellerin her iki ucunda çığlardan lanan yük akışları ölçümü kullanılır. Akan yük, içinden geçmiş olduğu telin direnci, dolayısıyla uzunluğu ile ters orantılıdır. Bu koordinatın ölçümü için elde edilmiş duyarlık günümüzde sadece % 10 düzeyine erişmiştir Görüntü odaları asla kuşkusuz 90'lı yıllarda gelişme ve ilerleme mevzusu olacaktır.


*Uz. havc. ve Jeod Balistik odalar En duyarlı odalar (1/100 000 düzeyinde açısal belirsizlik), arkasında yıldızlar bulunan hedefin fotoğrafını çekme ilkesine dayanır; bu da, sonradan, hedefin resminin çekilmiş olduğu andaki doğrultularını duyarlı olarak tekrardan oluşturmayı sağlar. Bu odalar, gerek yörüngeyi, gerekse istasyon noktalarının jeodezik konumlarını hesaplamak için uyduların fotoğraflarını çekmede tertipli olarak kullanılmıştır. Kullanılan çeşitli tipteki odalar, fotoğraf dayanaklarının yapısına (plaka ya da film) ve donanımın hareket kabiliyetine nazaran birbirlerinden ayırt edilir. Durağan(durgun) odalar, büyük çaplı parlak uyduların (Echo tipi) ya da parıltı vericilerinin (Geos tipi) fotoğraflarını çekmede kullanılır. Kimi odalar, yıldızların fotoğraflarını iyileştiren ekvatoral bir dönme hareketi yapar. Diğerlerinin, azca parlak uyduları izlemeyi ve fotoğraflarını çekmeyi elde eden, dik üç dönme ekseni vardır.

Oda orkestramı (Ankara), kuruluşuna Suna Kan ve Gürer Aykal'ın ön ayak olduğu oda orkestrası. İlk konserini şubat 1977'de veren topluluğun devamlı şefi G. Aykal, solocu ve başkemancısı ise S. Kan' dır. 1979 martında TRT genel müdürlüğü' ne bağlanan orkestra, Ankara'daki tertipli konserlerinin yanı sıra yurtiçinde ve yurtdışında konser gezileri yapmaktadır.

Kaynak: Büyük Larousse







  • Oda Müziği


  • Oda koşullarında maddelerin değişik fizyolojik hallerde bulunmalarının sebepleri nedir?


  • Elementlerin oda sıcaklığındaki fizyolojik özellikleri nedir?




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Oda Nedir?
Oda Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/oda-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/oda-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content