ORGAN a. (fr. organe; lat. organum; yun. organon, müzik aleti, vücut parçası'n-dan). 1. Bir canlı varlığın vücudunun, belli sını...
ORGAN a. (fr. organe; lat. organum; yun. organon, müzik aleti, vücut parçası'n-dan).
1. Bir canlı varlığın vücudunun, belli sınırları ve hususi işlevleri olan kısmı. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir grubun görüşünü temsil eden gösterim aracı: Bir siyasal partinin gösterim organı. Muhalefetin gösterim organları.
3. Bir devletin, bir işletmenin belli hizmetlerini yürütmek ve yerine getirmekle yükümlü kurum: Devletin yönetim organları. Yasama, yürütme ve yargı organları.
*Cerr. Organ nakli, bir kişinin sağlam bir organının, büyük damarların devamlılığı sağlanmak koşuluyla başka birine aktarılması. (Eşanl. TRANSPLANTASYON.) [Bk. ansikl. böl.] || Bir kirişi düzgüsel yapışma yerinden ayırıp nüzul olmuş başka bir kirişin yerine yapıştırma amacını güden onarıcı müdahale. Kaybolmuş bir işlevi ya da hareketi tekrardan sağlamak suretiyle gerçekleştirilir.
*Dişç. cerr Bir dişi ya da diş taslağını bulunmuş olduğu diş yuvasından çıkarıp başka birine yerleştirme.
*Psikan. ve Psik. Organ nevrozu, psiko- somatik duygulanım.
*Zool. X organı, önayaklı kabuklularda göz saplarında bulunan ve bilhassa büyümede ve kabuk değiştirmede önleyici tesir meydana getiren içsalgı bezi. (Bu bezin salgıladığı önleyici hormon, yumurta oluşumunda ve çevre renklere uyma esnasında rol oynayan sinüs bezlerinde birikir.) || Y organı, önayaklı kabuklularda bulunan içsalgı bezi; bacakların yenilenmesi ve kabuk değişiklik yapma dahil, her çeşit gelişme direkt doğruya bu beze bağlıdır.
*ANSİKL. Bir organ, çoğu zaman birçok dokuya ve çeşitli hücre tiplerini kapsayan karmaşık bir yapıya haizdir. Bitkilerde olsun, insanda ve hayvanlarda olsun, vücudun öteki kısımlarına azca ya da çok daralmış bir sapla bağlı bir çok organ vardır. Besleyici maddeler (kan ya da besisuyu, çeşitli salgılar) ve hayvanlar âlemin
de sinirsel emirler bu saptan geçer Bir organın kendisi de daha minik organların bir birleşimi olabilir (mesela bir çiçek çeşitli çiçek bölümlerinden oluşur); birçok işlev görebilir (mesela pankreas hem dışsalgı, hem içsalgı bezidir); buna karşılık bir işlev birçok organ içinde bölüşülebilir (gangliyonlar). ikiyanlı bakışım halinde, organ çift olabileceği şeklinde (gözler, göğüs yüzgeçleri) tek de olabilir (kalp, mide).
*Cerr. Organ nakilleri iki tür mesele yaratır: büyük çoğunluğu çözümlenmiş olan teknik sorunlarla sonucu etkileyen bağışıklık sorunları. Alıcının akyuvar sisteminin ürettiği antijenlerle, bir antikor şeklinde davranan nakledilen madde arasındaki uyuşmazlıktan ileri gelme reddetme vakasına engel olmak için alıcı ve vericinin birbirine çok benzer bağışıklık karakterlerine haiz olması gerekir. Alıcı ve vericinin akyuvar ve alyuvar grupları (H.L.A. sistemi) arasındaki uyum, ikisinin akyuvarlarının in vitro negatif aglütinasyon tepkimeleri mevzusunda evvelde derin.araştırmalar yapma gereksinmesi bundandır. Ret tepkimelerini hafifletmek için elimizde fizyolojik araçlar (radyoterapi) bulunmuş olduğu şeklinde bazı ilaçlar da vardır (kortikoitler, antilenfositer serum, azoltioprin ya da siklosporin şeklinde bağışıklık kaldırıcı [immüno de presör] ilaçlar).
Bu bağışıklık sorunları, şimdilik, organ nakli gerekliliklerini çok kısıtlamaktadır. Kaldı ki, bunlar ek olarak adli tıp sorunları da doğurmaktadır. vatanımızda yaşayan kişimden ve ölüden organ ve doku nakli koşulları yasalarla belirlenmiştir. On sekiz yaşını doldurmuş, mümeyyiz, yaşayan kişiden, iki şahit önünde alınan imzalı bir belge ile organ alınıp nakli yapılabilir. Ölüden, yasanın belirttiği ölüm hali bir tutanakla saptandıktan sonrasında, yanında bulunan yakınlarından alınan izinle organ alınıp nakli yapılabilir (Organ ve doku alınması, saklanması ve nakli hakkında k. md. 6 ve 14).
* Böbrek nakli: ilk kez 1959'da nerede ise bununla beraber Boston'da J. R Merili tarafınca ve Paris'te J. Hamburger'in öncülüğünde onun servisinde meydana gelen bu ameliyattan, bugüne tedar dünyada binlercesi yapılmıştır. Meydana getirilen nakillerin % 50'sine yakını on yıl sonrasında hâlâ çalışır durumda olduğuna gore, sonuçların çok doyurucu olduğu kabul edilebilir. Aslında tecrübe etme evresinden çıkmış olan tek organ nakli bu böbrek nakli ameliyatıdır.
* Kalp nakli: ilk kez 1967'de Cap'ta Ch. Barnard tarafınca insanda gerçekleştirildikten sonrasında, dünya yüzünde sayısız hayvan deneylerine olmuştur. Teknik, kalbin büyük bir kısmı (içlerine oluşturulan damar deliklerinin çoğunun haricinde kalan karıncık ve kulakçıklar) yerine hemen hemen ölmüş bir kişinin kalbinin o bölümlerini yerleştirmekten ibarettir Bazı başarıya ulaşmış olgulara rağmen başarısızlıkların sayısı çok yüksektir.
* Karaciğer nakli: dünyada başarı oranı çok değişik (500'ün üstünde ameliyat yapılmış ise de, nakil meydana getirilen hastaların bir yıldan fazla yaşayanın oranı % 30'u geçmemektedir.
* Akciğer, pankreas, dalak nakli: hemen hemen tecrübe etme evresinde olup sonuçlar çok cesaret kırıcıdır.
1. Bir canlı varlığın vücudunun, belli sınırları ve hususi işlevleri olan kısmı. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir grubun görüşünü temsil eden gösterim aracı: Bir siyasal partinin gösterim organı. Muhalefetin gösterim organları.
3. Bir devletin, bir işletmenin belli hizmetlerini yürütmek ve yerine getirmekle yükümlü kurum: Devletin yönetim organları. Yasama, yürütme ve yargı organları.
*Cerr. Organ nakli, bir kişinin sağlam bir organının, büyük damarların devamlılığı sağlanmak koşuluyla başka birine aktarılması. (Eşanl. TRANSPLANTASYON.) [Bk. ansikl. böl.] || Bir kirişi düzgüsel yapışma yerinden ayırıp nüzul olmuş başka bir kirişin yerine yapıştırma amacını güden onarıcı müdahale. Kaybolmuş bir işlevi ya da hareketi tekrardan sağlamak suretiyle gerçekleştirilir.
*Dişç. cerr Bir dişi ya da diş taslağını bulunmuş olduğu diş yuvasından çıkarıp başka birine yerleştirme.
*Psikan. ve Psik. Organ nevrozu, psiko- somatik duygulanım.
*Zool. X organı, önayaklı kabuklularda göz saplarında bulunan ve bilhassa büyümede ve kabuk değiştirmede önleyici tesir meydana getiren içsalgı bezi. (Bu bezin salgıladığı önleyici hormon, yumurta oluşumunda ve çevre renklere uyma esnasında rol oynayan sinüs bezlerinde birikir.) || Y organı, önayaklı kabuklularda bulunan içsalgı bezi; bacakların yenilenmesi ve kabuk değişiklik yapma dahil, her çeşit gelişme direkt doğruya bu beze bağlıdır.
*ANSİKL. Bir organ, çoğu zaman birçok dokuya ve çeşitli hücre tiplerini kapsayan karmaşık bir yapıya haizdir. Bitkilerde olsun, insanda ve hayvanlarda olsun, vücudun öteki kısımlarına azca ya da çok daralmış bir sapla bağlı bir çok organ vardır. Besleyici maddeler (kan ya da besisuyu, çeşitli salgılar) ve hayvanlar âlemin
de sinirsel emirler bu saptan geçer Bir organın kendisi de daha minik organların bir birleşimi olabilir (mesela bir çiçek çeşitli çiçek bölümlerinden oluşur); birçok işlev görebilir (mesela pankreas hem dışsalgı, hem içsalgı bezidir); buna karşılık bir işlev birçok organ içinde bölüşülebilir (gangliyonlar). ikiyanlı bakışım halinde, organ çift olabileceği şeklinde (gözler, göğüs yüzgeçleri) tek de olabilir (kalp, mide).
*Cerr. Organ nakilleri iki tür mesele yaratır: büyük çoğunluğu çözümlenmiş olan teknik sorunlarla sonucu etkileyen bağışıklık sorunları. Alıcının akyuvar sisteminin ürettiği antijenlerle, bir antikor şeklinde davranan nakledilen madde arasındaki uyuşmazlıktan ileri gelme reddetme vakasına engel olmak için alıcı ve vericinin birbirine çok benzer bağışıklık karakterlerine haiz olması gerekir. Alıcı ve vericinin akyuvar ve alyuvar grupları (H.L.A. sistemi) arasındaki uyum, ikisinin akyuvarlarının in vitro negatif aglütinasyon tepkimeleri mevzusunda evvelde derin.araştırmalar yapma gereksinmesi bundandır. Ret tepkimelerini hafifletmek için elimizde fizyolojik araçlar (radyoterapi) bulunmuş olduğu şeklinde bazı ilaçlar da vardır (kortikoitler, antilenfositer serum, azoltioprin ya da siklosporin şeklinde bağışıklık kaldırıcı [immüno de presör] ilaçlar).
Bu bağışıklık sorunları, şimdilik, organ nakli gerekliliklerini çok kısıtlamaktadır. Kaldı ki, bunlar ek olarak adli tıp sorunları da doğurmaktadır. vatanımızda yaşayan kişimden ve ölüden organ ve doku nakli koşulları yasalarla belirlenmiştir. On sekiz yaşını doldurmuş, mümeyyiz, yaşayan kişiden, iki şahit önünde alınan imzalı bir belge ile organ alınıp nakli yapılabilir. Ölüden, yasanın belirttiği ölüm hali bir tutanakla saptandıktan sonrasında, yanında bulunan yakınlarından alınan izinle organ alınıp nakli yapılabilir (Organ ve doku alınması, saklanması ve nakli hakkında k. md. 6 ve 14).
* Böbrek nakli: ilk kez 1959'da nerede ise bununla beraber Boston'da J. R Merili tarafınca ve Paris'te J. Hamburger'in öncülüğünde onun servisinde meydana gelen bu ameliyattan, bugüne tedar dünyada binlercesi yapılmıştır. Meydana getirilen nakillerin % 50'sine yakını on yıl sonrasında hâlâ çalışır durumda olduğuna gore, sonuçların çok doyurucu olduğu kabul edilebilir. Aslında tecrübe etme evresinden çıkmış olan tek organ nakli bu böbrek nakli ameliyatıdır.
* Kalp nakli: ilk kez 1967'de Cap'ta Ch. Barnard tarafınca insanda gerçekleştirildikten sonrasında, dünya yüzünde sayısız hayvan deneylerine olmuştur. Teknik, kalbin büyük bir kısmı (içlerine oluşturulan damar deliklerinin çoğunun haricinde kalan karıncık ve kulakçıklar) yerine hemen hemen ölmüş bir kişinin kalbinin o bölümlerini yerleştirmekten ibarettir Bazı başarıya ulaşmış olgulara rağmen başarısızlıkların sayısı çok yüksektir.
* Karaciğer nakli: dünyada başarı oranı çok değişik (500'ün üstünde ameliyat yapılmış ise de, nakil meydana getirilen hastaların bir yıldan fazla yaşayanın oranı % 30'u geçmemektedir.
* Akciğer, pankreas, dalak nakli: hemen hemen tecrübe etme evresinde olup sonuçlar çok cesaret kırıcıdır.
Kaynak: Büyük Larousse
Organ Nedir? Vücudumuzdaki Organlar ve Görevleri
Organ bağışının önemi nedir?
Dişi organ nedir?
YORUMLAR