Osmanlı döneminde kullanılan iletişim araçları nelerdir?

Osmanlı döneminde kullanılan haberleşme-iletişim araçları nedir? Osmanlı'da İletişim Osmanlı'da haberleşme-iletişim devle...

Osmanlı döneminde kullanılan haberleşme-iletişim araçları nedir?

Osmanlı'da İletişim


Osmanlı'da haberleşme-iletişim devletin idarî ve bürokratik kararlarının hiyerarşik bir seviye içinde, merkezden taşraya iletilmesi ihtiyacının bir sonucu olarak resmî bir nitelik taşımaktadır. Fermanlar, kanunnâmeler, nizamnâmeler vb. yazılı olarak lüzumlu bürokratik merkezlere "Menzil" sistemi ağıyla iletiliyordu. Devlet tarafınca kurulan Menzil teşkilatında, merkezî yönetim, eyalet ve sancaklar arası iletişimin gerçekleşmesi, koşucu, ulak, çapar, Tatar adları verilen hususi olarak yetiştirilmiş ileti taşıyıcılarla yapılmıştır.




"Askeri ve yönetim haberleşme-iletişim şebekesi "Menziller" sisteminin yolları, merkez olan İstanbul'dan Anadolu ve Rumeli'ye sağ, orta ve sol olarak üç ana kol halinde yayılıyordu. Bunlar da yan yollarla bağlanarak haberleşme-iletişim ağı tamamlanıyordu. Yollardaki menzillerde haber taşıyan ulaklar için hayvanlar (at) tutulurdu." (Halaçoğlu, 1995)

Kara yolundaki hanlar ve kervansaraylar sivil halkın gezi ve ulaşımında dinlenme, barınma ve azık tedariği için bağlantı, konak ve duraklarıdır.

"Eskiden kuleler, güvercinler, koşucular, haberci atlılar iletişimin taşıyıcı aracı olarak kullanılırdı.Tarımda tarımsal üretimin itici ve çekici gücü hayvanlardı. Kağnılar, düvenler, otomobiller vb. araçlar üretim ve haberleşme-iletişim teknolojisinin egemen parçalarıydı." (Arisan, 1995)

II. Mahmud dönemine kadar devletle halk arasındaki iletişimde, devlet halka ulaşmak istediğinde fermanlar çıkarılır ve kimi zaman tellallarla "Duyduk duymadık demeyin." ile başlamış olan ilanlarla haberleşme-iletişim sağlanırdı. Tellallar haber okuyuculardı. Taşrada ve kentlerde mahalle imamları da iletişimin gerçekleştirilmesinde, idarenin kararlarının halka ulaştırılmasında etken rol oynamışlardır. Buraya kadar söylediklerimiz iletişimin Osmanlı'da resmi bir boyut taşıyan taraflarıdır. Iletişim devletin kontrolünde ve imkanların, şartların belirleyiciliğiyle yapılmıştır.


Edebiyat ve ürünleri de Osmanlı'da iletişimin vasıtalarından olmuştur. Divan edebiyatı havasın, halk edebiyatı ve en mühim birimi olan Aşık seçimi sözlü şiir geleneği âvâmın iletişim aracı hâline gelmiştir. Köy köy, kasaba kasaba dolaşarak her gittikleri beldede cereyan eden hadiseleri bir sonraki durakta özetleyen, nazmeden halk şairleri kitle haberleşme-iletişim araçlarının hemen hemen gelişmediği dönemlerde iletişim fonksiyonunu da yerine getirmişlerdir.


Çağdaş Anlamda İletişim


Gazetecilik ve Osmanlı
Osmanlı'da ilk gazete Fransızlar tarafınca çıkarıldı. İstanbul'daki Fransız maslahatgüzarı Vermenak, İstanbul'daki Fransızlara Fransa Cumhuriyetine dair mâlumat vermek maksadıyla on beş günde bir çıkarılan Gazette Française de Constantinople adlı gazetenin neşrine başladı. (1796) Fransızlar İstanbul ve İzmir'de birkaç gazete daha neşretmişlerdir. Bunlardan Smyrneen Ocak 1824'te, Le Spectateur Oriental Ekim 1824'te, Le Courrier de Smyrne 1828'de yayına adım atmıştır. Fransız menfaatlerini gözeten bu gazetelerin bazısı kapatılmış, bazısı da önemini kaybedince kendiliğinden kapanmıştır.İstanbul ve İzmir'de Fransızca ve başka dillerde neşredilen gazetelerden başka Osmanlı toprağı sayılan Mısır'da da XVIII. yüzyılın sonlarında birkaç gazete yayınlanmıştır. Fransızların yayınladıkları birkaç gazeteden sonrasında yarısı Türkçe, yarısı Arapça olarak gösterilen Vekayi-i Mısıriyye 1828'de neşre adım atmıştır.


Gazete Kavalalı Mehmet Ali Paşa'yı savunma etmiştir. İzmir'deki Fransız gazetelerinin yayınlarından rahatsız olan İngiliz ve Rus elçilerinin şikayetleri ve bu gazetelerin halk efkârında ve bazı yabancı çevrelerde uyandırdığı müsbet akisler II. Mahmut'un bu mevzuya eğilmesini sağlamış oldu. II. Mahmut'un kişisel gayretiyle 11 Kasım 1831'de ilk Türk gazetesi Takvim-i Vekâyi yayınlanmaya başladı. Takvim-i Vekâyi haftada bir kez yayınlanmak suretiyle bir resmi gazete olarak kurulmuştur. Aslolan amacı resmî bildiri ve haberleri yayınlamak olan gazete ilk başlarda iç ve dış vakalara dair haberler de veriyordu. Fakat sonraları bu mühim mahiyetini yitirmiş ve içindekiler padişah iradeleri, ilgi çekmeyen resmî haberlerle sınırı olan kalmıştır. Gazete, II. Mahmud hayattayken parlak devrini yaşamış, onun vefatıyla düzensiz gösterilen bir gazete halini almıştır.Takvim-i Vekâyi'nin Arapça, Farsça, Rumca, Ermenice ve Fransızca nüshalarının da yayınlandığı çeşitli larda ifade edilmektedir. Takvim-i Vekayi 1860'tan itibaren resmi gazete haline gelmiş ve gerçek gazete olmaktan çıkmıştır.

  • Ceride-i Havadis
Basın tarihimizde ikinci adım Ceride-i Havadis'tir. Ceride-i Havadis İngiliz tüccarlar ve muhabir William Churchill tarafınca 1840'ta yayına adım atmıştır. Gazete gerek dış görüşünü, gerekse muhtevası itibariyle Takvim-i Vekâyi'den pek değişik değildi. Churchill gazetesinin mali sorun çekmesi üstüne ölüm ilanlarına yer vermiş ve bu da ilgi görmüştür. 1854'te Kırım Savaşı, hakkında sıcak haberlerin yayınlanmasıyla gazeteye rağbet artmış ve Türk okurlar için bu gazete dış âleme oluşturulan yeni bir pencere olmuştur.Cerid-i Havadis, Türkçe gösterilen ikinci gazetedir. Yayınlarının niteliği itibariyle yarı resmidir denilebilir.
  • Tercüman-ı Ahval
Hususi teşebbüsle kurulan ilk Türk gazetesidir. Bu gazetenin kendi gazetesini etkileyeceğini düşünen W. Churchill, Ruznâme-i Ceride-i Havâdis-i çıkararak Tercüman-ı Ahval'e rekabet etmiştir. Gazeteyi Agâh Efendiyle Şinasi beraber çıkarmışlardır. Agâh Efendi dünyayı gezmiş ve tanımış, yürekli, bilgili, bir aydındı. Şinasi ise Avrupa'ya giderek Fransız kültürünü, edebiyatını ve şiirini Türk aydınına tanıtan, Batılı şiirlerin tercümesini icra eden ve gazeteciliği "İş bu gazete, ahval-i dahiliye ve hariciyeden müntehap bazı havadisi ve maarif-i mütenevvia ile ozan mevadd-ı nafiaya dair mebahisi neşir ve beyana araç olacaktır." diyerek cemiyetin tekamülüne vesile olarak gören Batıcı bir aydındır.Tercüman-ı Ahval'de sanayiye, bankacılığa, ticarete, postacılığa dair çeşitli yazılar çıkmaktaydı. Yabancı basından meydana getirilen çevirilere de gazete de sık sık rastlanmaktadır.


"Gazetede görülen haberler içinde, hatt-ı hümayunlar, resmi tebliğler, nizamnâmeler, vilayetlerden oraların ahvaline dair gazeteye gönderilen mektuplar, meteoroloji raporları yer almıştır." Başta Agâh Efendi, Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Sarı Tevfik Bey, Mehmet Şerif Bey, Hasan Suphi Efendi gazetenin başlıca yazarlarıdır. Tercüman-ı Ahval ve Ruznâme-i Ceride-i Havadis içinde çıkan bir münakaşa sonucu Tercüman-ı Ahval, 26 Aralık 1860 tarihindeki sayısında Ceride-i Havadis sahibinin İngiliz bulunduğunu ve gazetenin gelirinden başka hükümetten de nakdî yardım aldığını açıklamıştır.

  • Basın Tarihinde İlk Kapatma
Tercüman-ı Ahval'ın hükümetin icraatlarına karşı tenkitçi tutumu ve Ceride-i Havadis'le olan münakaşaları Bâb-ı Âli'yi rahatsız etmişti. Bu rahatsızlığının sonunda hükümetin kapatma sonucu Ceride-i Havadis'te yayınladı. (1861)18. yüzyıldan sonrasında fikri hayatımızı tesiri altına alan Batı uygarlığı, bu etkiyi evvelâ Osmanlı aydını üstünde gerçekleştirmiştir. Askerî, idarî, felsefî ve edebî alanlarda görülmeye başlamış olan Batı tesiri gene kendisinin öncülüğünü yapmış olduğu gazetecilik alanında da etkili olmuştur. Gazeteyi sahiplenen Osmanlı aydınına rağmen halk temkinliydi. Zira gazetenin anlam ve önemi hemen hemen yeteri kadar anlaşılmış değildi. Fakat Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ifadesiyle gazete "Küçücük hadiseleri nakletmek suretiyle dünya ile bir münâsebet kuran, bazı yararlı detayları-bilgileri veren, okumayı vakit geçirme şekillerinden biri icra eden bir araç olmaktan çıkar. Hakiki manasında kürsü olur.''


Gazete Osmanlı toplumunda değişimin hızlandırıcısı olmuştur. Aydınları çevresinde toplamış. Batı'yla tanıştırmış (ilk çeviri faaliyetlerinin mekanı gazetelerdi), fikri grupları ve ayrılıkların arenası olmuş ve tüm bir cemiyet yaşamının değişmesinde mühim rol oynamıştır. 19. asrın münekkitlerinden Tanpınar gazeteyi ve fonksiyonunu şöyleki yorumlar: "Tüm işaretler oradan gelir. Kalabalık onun çevresinde kurulur. Okumayı o yazar. Mekteplerin uzak bir gelecek için hazırladığı dağı o tutuşturur."Tiyatro, çeviri ve telif ilk örneklerini gazete vasıtasıyla verir. Yazı, tecrübe etme, eleştiri şeklinde türler gazete bünyesinde gelişmiş türlerdir. Bu türler vesilesiyle siyaset, güncel ve hayatî meseleler, fikri cereyanlar günün hadisesi olmaya adım atar. Bu gelişmelerden sonrasında Osmanlı'da gazeteler hızla yayılmaya ve açılmaya adım atar. Matbuat artık güncel ve siyasî yaşamın bir parçası haline gelmiştir.



*****
Kaynaklar
1- İletişime Giriş, İrfan Erdoğan

2- Türk Basınında Demokrasi, Alpay Kabacalı

3- Basın ve Gösterim Hareketleri Zamanı I, Hasan Refik Ertuğ

4- 19. Yüzyıl Türk Edebiyatı, A. Hamdi Tanpınar




Sebep: İç başlık






  • Kitle haberleşme-iletişim araçları nedir?


  • Günümüzde kullanılan haberleşme-iletişim araçları nedir?


  • Fizikte kullanılan ölçme araçları nedir?




Bu ileti 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
Osmanlı'da İletişim


Osmanlı'da haberleşme-iletişim devletin idarî ve bürokratik kararlarının hiyerarşik bir seviye içinde, merkezden taşraya iletilmesi ihtiyacının bir sonucu olarak resmî bir nitelik taşımaktadır. Fermanlar, kanunnâmeler, nizamnâmeler vb. yazılı olarak lüzumlu bürokratik merkezlere "Menzil" sistemi ağıyla iletiliyordu. Devlet tarafınca kurulan Menzil teşkilatında, merkezî yönetim, eyalet ve sancaklar arası iletişimin gerçekleşmesi, koşucu, ulak, çapar, Tatar adları verilen hususi olarak yetiştirilmiş ileti taşıyıcılarla yapılmıştır.




"Askeri ve yönetim haberleşme-iletişim şebekesi "Menziller" sisteminin yolları, merkez olan İstanbul'dan Anadolu ve Rumeli'ye sağ, orta ve sol olarak üç ana kol halinde yayılıyordu. Bunlar da yan yollarla bağlanarak haberleşme-iletişim ağı tamamlanıyordu. Yollardaki menzillerde haber taşıyan ulaklar için hayvanlar (at) tutulurdu." (Halaçoğlu, 1995)

Kara yolundaki hanlar ve kervansaraylar sivil halkın gezi ve ulaşımında dinlenme, barınma ve azık tedariği için bağlantı, konak ve duraklarıdır.

"Eskiden kuleler, güvercinler, koşucular, haberci atlılar iletişimin taşıyıcı aracı olarak kullanılırdı.Tarımda tarımsal üretimin itici ve çekici gücü hayvanlardı. Kağnılar, düvenler, otomobiller vb. araçlar üretim ve haberleşme-iletişim teknolojisinin egemen parçalarıydı." (Arisan, 1995)

II. Mahmud dönemine kadar devletle halk arasındaki iletişimde, devlet halka ulaşmak istediğinde fermanlar çıkarılır ve kimi zaman tellallarla "Duyduk duymadık demeyin." ile başlamış olan ilanlarla haberleşme-iletişim sağlanırdı. Tellallar haber okuyuculardı. Taşrada ve kentlerde mahalle imamları da iletişimin gerçekleştirilmesinde, idarenin kararlarının halka ulaştırılmasında etken rol oynamışlardır. Buraya kadar söylediklerimiz iletişimin Osmanlı'da resmi bir boyut taşıyan taraflarıdır. Iletişim devletin kontrolünde ve imkanların, şartların belirleyiciliğiyle yapılmıştır.


Edebiyat ve ürünleri de Osmanlı'da iletişimin vasıtalarından olmuştur. Divan edebiyatı havasın, halk edebiyatı ve en mühim birimi olan Aşık seçimi sözlü şiir geleneği âvâmın iletişim aracı hâline gelmiştir. Köy köy, kasaba kasaba dolaşarak her gittikleri beldede cereyan eden hadiseleri bir sonraki durakta özetleyen, nazmeden halk şairleri kitle haberleşme-iletişim araçlarının hemen hemen gelişmediği dönemlerde iletişim fonksiyonunu da yerine getirmişlerdir.


Çağdaş Anlamda İletişim


Gazetecilik ve Osmanlı
Osmanlı'da ilk gazete Fransızlar tarafınca çıkarıldı. İstanbul'daki Fransız maslahatgüzarı Vermenak, İstanbul'daki Fransızlara Fransa Cumhuriyetine dair mâlumat vermek maksadıyla on beş günde bir çıkarılan Gazette Française de Constantinople adlı gazetenin neşrine başladı. (1796) Fransızlar İstanbul ve İzmir'de birkaç gazete daha neşretmişlerdir. Bunlardan Smyrneen Ocak 1824'te, Le Spectateur Oriental Ekim 1824'te, Le Courrier de Smyrne 1828'de yayına adım atmıştır. Fransız menfaatlerini gözeten bu gazetelerin bazısı kapatılmış, bazısı da önemini kaybedince kendiliğinden kapanmıştır.İstanbul ve İzmir'de Fransızca ve başka dillerde neşredilen gazetelerden başka Osmanlı toprağı sayılan Mısır'da da XVIII. yüzyılın sonlarında birkaç gazete yayınlanmıştır. Fransızların yayınladıkları birkaç gazeteden sonrasında yarısı Türkçe, yarısı Arapça olarak gösterilen Vekayi-i Mısıriyye 1828'de neşre adım atmıştır.


Gazete Kavalalı Mehmet Ali Paşa'yı savunma etmiştir. İzmir'deki Fransız gazetelerinin yayınlarından rahatsız olan İngiliz ve Rus elçilerinin şikayetleri ve bu gazetelerin halk efkârında ve bazı yabancı çevrelerde uyandırdığı müsbet akisler II. Mahmut'un bu mevzuya eğilmesini sağlamış oldu. II. Mahmut'un kişisel gayretiyle 11 Kasım 1831'de ilk Türk gazetesi Takvim-i Vekâyi yayınlanmaya başladı. Takvim-i Vekâyi haftada bir kez yayınlanmak suretiyle bir resmi gazete olarak kurulmuştur. Aslolan amacı resmî bildiri ve haberleri yayınlamak olan gazete ilk başlarda iç ve dış vakalara dair haberler de veriyordu. Fakat sonraları bu mühim mahiyetini yitirmiş ve içindekiler padişah iradeleri, ilgi çekmeyen resmî haberlerle sınırı olan kalmıştır. Gazete, II. Mahmud hayattayken parlak devrini yaşamış, onun vefatıyla düzensiz gösterilen bir gazete halini almıştır.Takvim-i Vekâyi'nin Arapça, Farsça, Rumca, Ermenice ve Fransızca nüshalarının da yayınlandığı çeşitli larda ifade edilmektedir. Takvim-i Vekayi 1860'tan itibaren resmi gazete haline gelmiş ve gerçek gazete olmaktan çıkmıştır.

  • Ceride-i Havadis
Basın tarihimizde ikinci adım Ceride-i Havadis'tir. Ceride-i Havadis İngiliz tüccarlar ve muhabir William Churchill tarafınca 1840'ta yayına adım atmıştır. Gazete gerek dış görüşünü, gerekse muhtevası itibariyle Takvim-i Vekâyi'den pek değişik değildi. Churchill gazetesinin mali sorun çekmesi üstüne ölüm ilanlarına yer vermiş ve bu da ilgi görmüştür. 1854'te Kırım Savaşı, hakkında sıcak haberlerin yayınlanmasıyla gazeteye rağbet artmış ve Türk okurlar için bu gazete dış âleme oluşturulan yeni bir pencere olmuştur.Cerid-i Havadis, Türkçe gösterilen ikinci gazetedir. Yayınlarının niteliği itibariyle yarı resmidir denilebilir.
  • Tercüman-ı Ahval
Hususi teşebbüsle kurulan ilk Türk gazetesidir. Bu gazetenin kendi gazetesini etkileyeceğini düşünen W. Churchill, Ruznâme-i Ceride-i Havâdis-i çıkararak Tercüman-ı Ahval'e rekabet etmiştir. Gazeteyi Agâh Efendiyle Şinasi beraber çıkarmışlardır. Agâh Efendi dünyayı gezmiş ve tanımış, yürekli, bilgili, bir aydındı. Şinasi ise Avrupa'ya giderek Fransız kültürünü, edebiyatını ve şiirini Türk aydınına tanıtan, Batılı şiirlerin tercümesini icra eden ve gazeteciliği "İş bu gazete, ahval-i dahiliye ve hariciyeden müntehap bazı havadisi ve maarif-i mütenevvia ile ozan mevadd-ı nafiaya dair mebahisi neşir ve beyana araç olacaktır." diyerek cemiyetin tekamülüne vesile olarak gören Batıcı bir aydındır.Tercüman-ı Ahval'de sanayiye, bankacılığa, ticarete, postacılığa dair çeşitli yazılar çıkmaktaydı. Yabancı basından meydana getirilen çevirilere de gazete de sık sık rastlanmaktadır.


"Gazetede görülen haberler içinde, hatt-ı hümayunlar, resmi tebliğler, nizamnâmeler, vilayetlerden oraların ahvaline dair gazeteye gönderilen mektuplar, meteoroloji raporları yer almıştır." Başta Agâh Efendi, Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Sarı Tevfik Bey, Mehmet Şerif Bey, Hasan Suphi Efendi gazetenin başlıca yazarlarıdır. Tercüman-ı Ahval ve Ruznâme-i Ceride-i Havadis içinde çıkan bir münakaşa sonucu Tercüman-ı Ahval, 26 Aralık 1860 tarihindeki sayısında Ceride-i Havadis sahibinin İngiliz bulunduğunu ve gazetenin gelirinden başka hükümetten de nakdî yardım aldığını açıklamıştır.

  • Basın Tarihinde İlk Kapatma
Tercüman-ı Ahval'ın hükümetin icraatlarına karşı tenkitçi tutumu ve Ceride-i Havadis'le olan münakaşaları Bâb-ı Âli'yi rahatsız etmişti. Bu rahatsızlığının sonunda hükümetin kapatma sonucu Ceride-i Havadis'te yayınladı. (1861)18. yüzyıldan sonrasında fikri hayatımızı tesiri altına alan Batı uygarlığı, bu etkiyi evvelâ Osmanlı aydını üstünde gerçekleştirmiştir. Askerî, idarî, felsefî ve edebî alanlarda görülmeye başlamış olan Batı tesiri gene kendisinin öncülüğünü yapmış olduğu gazetecilik alanında da etkili olmuştur. Gazeteyi sahiplenen Osmanlı aydınına rağmen halk temkinliydi. Zira gazetenin anlam ve önemi hemen hemen yeteri kadar anlaşılmış değildi. Fakat Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ifadesiyle gazete "Küçücük hadiseleri nakletmek suretiyle dünya ile bir münâsebet kuran, bazı yararlı detayları-bilgileri veren, okumayı vakit geçirme şekillerinden biri icra eden bir araç olmaktan çıkar. Hakiki manasında kürsü olur.''


Gazete Osmanlı toplumunda değişimin hızlandırıcısı olmuştur. Aydınları çevresinde toplamış. Batı'yla tanıştırmış (ilk çeviri faaliyetlerinin mekanı gazetelerdi), fikri grupları ve ayrılıkların arenası olmuş ve tüm bir cemiyet yaşamının değişmesinde mühim rol oynamıştır. 19. asrın münekkitlerinden Tanpınar gazeteyi ve fonksiyonunu şöyleki yorumlar: "Tüm işaretler oradan gelir. Kalabalık onun çevresinde kurulur. Okumayı o yazar. Mekteplerin uzak bir gelecek için hazırladığı dağı o tutuşturur."Tiyatro, çeviri ve telif ilk örneklerini gazete vasıtasıyla verir. Yazı, tecrübe etme, eleştiri şeklinde türler gazete bünyesinde gelişmiş türlerdir. Bu türler vesilesiyle siyaset, güncel ve hayatî meseleler, fikri cereyanlar günün hadisesi olmaya adım atar. Bu gelişmelerden sonrasında Osmanlı'da gazeteler hızla yayılmaya ve açılmaya adım atar. Matbuat artık güncel ve siyasî yaşamın bir parçası haline gelmiştir.



*****
Kaynaklar
1- İletişime Giriş, İrfan Erdoğan

2- Türk Basınında Demokrasi, Alpay Kabacalı

3- Basın ve Gösterim Hareketleri Zamanı I, Hasan Refik Ertuğ

4- 19. Yüzyıl Türk Edebiyatı, A. Hamdi Tanpınar





 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Osmanlı döneminde kullanılan iletişim araçları nelerdir?
Osmanlı döneminde kullanılan iletişim araçları nelerdir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/osmanl-doneminde-kullanlan-iletisim.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/osmanl-doneminde-kullanlan-iletisim.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content