OTLAMAK gçz. f. 1. Bir hayvan söz konusuysa, gezerek ot yiyecek: Atlar çayırda otluyor. 2. Arg. Para ve emek harcamadan bir başkası...
OTLAMAK gçz. f.
1. Bir hayvan söz konusuysa, gezerek ot yiyecek: Atlar çayırda otluyor.
2. Arg. Para ve emek harcamadan bir başkasının sırtından idame.
* otlanmak dönşl. f.
1. Otlamak, ot yiyecek.
2. Arg. Bir kimseden, bir şeyinden otlanmak, onun yiyecek ve içeceklerinden para ödemeden yararlanmak, otlakçılık etmek.
*Balıkç. Otlanmış olta, balıkların yakalanmadan yemi yemeleri sebebiyle iğnede asla yem kalmamış olması.
* otlatılmak edilg. f. Otlamaya götürülmek, otlamaya bırakılmak.
* otlatmak ettirg. f. Hayvanları otlayabilecekleri bir yere götürmek, otlamaya bırakmak: Bu köy sığırlarını bu merada otlatır.
1. Bir hayvan söz konusuysa, gezerek ot yiyecek: Atlar çayırda otluyor.
2. Arg. Para ve emek harcamadan bir başkasının sırtından idame.
* otlanmak dönşl. f.
1. Otlamak, ot yiyecek.
2. Arg. Bir kimseden, bir şeyinden otlanmak, onun yiyecek ve içeceklerinden para ödemeden yararlanmak, otlakçılık etmek.
*Balıkç. Otlanmış olta, balıkların yakalanmadan yemi yemeleri sebebiyle iğnede asla yem kalmamış olması.
* otlatılmak edilg. f. Otlamaya götürülmek, otlamaya bırakılmak.
* otlatmak ettirg. f. Hayvanları otlayabilecekleri bir yere götürmek, otlamaya bırakmak: Bu köy sığırlarını bu merada otlatır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR