OYUNCU a. 1. Ekip oyunlarında bir oyuna katılanlardan, oynamakta olanlardan her biri: Bir oyuncu daha bulursak briç oynayabiliriz. ...
OYUNCU a.
1. Ekip oyunlarında bir oyuna katılanlardan, oynamakta olanlardan her biri: Bir oyuncu daha bulursak briç oynayabiliriz. Bir futbol takımında on bir oyuncu yer alır.
2. Bir spor takımının üyesi olan, o takımda oynayan kimse.
3. Uğraşı perde, sahne, radyo ya da ekranda rol yapmak, oyun kişilerini canlandırmak olan kimse; erkek oyuncu ya da kadın oyuncu. (Bk. ansikl. böl.)
4. iyi, fena, orta derece bir oyuncu, bir oyunu iyi, fena ya da orta derece oynayan kimse.
* sıf.
1. Oyuna düşkün.
2. Hile, oyun yapma alışkanlığında olan kimse için kullanılır; hileci, düzenbaz.
3. Duruma ve ortamına uygun olarak rol icra eden kimse için kullanılır.
*Spor. Çok oyun icra eden, oyundan oyuna geçen: Oyuncu bir pehlivan.
*ANSİKL. "Oyuncu†sözcüğü, çağdaş anlamıyla düşünüldüğünde, tür ayrımı gözetilmeksizin tiyatro sanatçısını belirtir. Konuşma dilinde, "oyuncu", “aktör", "tiyatro sanatçısı†sözcükleri anlamdaş olarak kullanılmaktadır (daha çok mesleği belirtmek suretiyle). Hakkaten bu terimler arasındaki fark oldukça belirsizdir. “Oyuncu olan erkek oyuncular bulunmuş olduğu benzer biçimde, erkek oyuncu olan oyuncular da vardır†(L. Jouvet). Kim bilir bu fark yaratıcılık ile zanaatın bazen birbirine üstün gelebileceğini belirtmek için yapılmıştır.
Başlangıçta oyuncu ustalaşmış bir sanatçı değildi; bir amatör, bir bakıma, dinsel bir ayini yaptıran ya da izleyen kişiydi. Hanım uzun süre bu toplumsal ve yüce işlevin haricinde tutuldu. Şov bir ayin olmaktan çıkınca, oyuncu da dindışı bir yorumcu, ücretli bir meslek adamı haline gelmeye başladı.
Batı burjuva toplumu laikleştikten uzun süre sonrasında bile, oyunculara kuşkuyla bakmaya devam etti. Günümüzdeyse oyuncu, örgütlenmeye çalışan bir mesleğin mensubudur (sendika, toplumsal güvenlik, huzurevi); sadece, hepimiz kendini oyuncu saymakta özgür olduğundan de, aşırı bir birikme görülmektedir Beyazperde ve tv yöntemiyle iyice yaygınlaşan “yıldız" oyuncu kültü, iyi para kazanan birkaç “starâ€ı öne çıkararak, binlerce oyuncunun karşı karşıya olduğu güçlükleri gölgelemektedir.
Oyuncunun yetişmesi, modern tiyatro adamlarının, bir çok kez değişik güzel duyu anlayışlarında mühim bir yer tutmaktadır. Antoine, Stanislavskiy, Craig, Copeau, Dullin, Jouvet, yeni yöntemler geliştirirlerken Brecht, Artaud, Grotovvski ya da Living Theatre benzer biçimde topluluklar da oyuncuya ehemmiyet verdiler.
1. Ekip oyunlarında bir oyuna katılanlardan, oynamakta olanlardan her biri: Bir oyuncu daha bulursak briç oynayabiliriz. Bir futbol takımında on bir oyuncu yer alır.
2. Bir spor takımının üyesi olan, o takımda oynayan kimse.
3. Uğraşı perde, sahne, radyo ya da ekranda rol yapmak, oyun kişilerini canlandırmak olan kimse; erkek oyuncu ya da kadın oyuncu. (Bk. ansikl. böl.)
4. iyi, fena, orta derece bir oyuncu, bir oyunu iyi, fena ya da orta derece oynayan kimse.
* sıf.
1. Oyuna düşkün.
2. Hile, oyun yapma alışkanlığında olan kimse için kullanılır; hileci, düzenbaz.
3. Duruma ve ortamına uygun olarak rol icra eden kimse için kullanılır.
*Spor. Çok oyun icra eden, oyundan oyuna geçen: Oyuncu bir pehlivan.
*ANSİKL. "Oyuncu†sözcüğü, çağdaş anlamıyla düşünüldüğünde, tür ayrımı gözetilmeksizin tiyatro sanatçısını belirtir. Konuşma dilinde, "oyuncu", “aktör", "tiyatro sanatçısı†sözcükleri anlamdaş olarak kullanılmaktadır (daha çok mesleği belirtmek suretiyle). Hakkaten bu terimler arasındaki fark oldukça belirsizdir. “Oyuncu olan erkek oyuncular bulunmuş olduğu benzer biçimde, erkek oyuncu olan oyuncular da vardır†(L. Jouvet). Kim bilir bu fark yaratıcılık ile zanaatın bazen birbirine üstün gelebileceğini belirtmek için yapılmıştır.
Başlangıçta oyuncu ustalaşmış bir sanatçı değildi; bir amatör, bir bakıma, dinsel bir ayini yaptıran ya da izleyen kişiydi. Hanım uzun süre bu toplumsal ve yüce işlevin haricinde tutuldu. Şov bir ayin olmaktan çıkınca, oyuncu da dindışı bir yorumcu, ücretli bir meslek adamı haline gelmeye başladı.
Batı burjuva toplumu laikleştikten uzun süre sonrasında bile, oyunculara kuşkuyla bakmaya devam etti. Günümüzdeyse oyuncu, örgütlenmeye çalışan bir mesleğin mensubudur (sendika, toplumsal güvenlik, huzurevi); sadece, hepimiz kendini oyuncu saymakta özgür olduğundan de, aşırı bir birikme görülmektedir Beyazperde ve tv yöntemiyle iyice yaygınlaşan “yıldız" oyuncu kültü, iyi para kazanan birkaç “starâ€ı öne çıkararak, binlerce oyuncunun karşı karşıya olduğu güçlükleri gölgelemektedir.
Oyuncunun yetişmesi, modern tiyatro adamlarının, bir çok kez değişik güzel duyu anlayışlarında mühim bir yer tutmaktadır. Antoine, Stanislavskiy, Craig, Copeau, Dullin, Jouvet, yeni yöntemler geliştirirlerken Brecht, Artaud, Grotovvski ya da Living Theatre benzer biçimde topluluklar da oyuncuya ehemmiyet verdiler.
Kaynak: Büyük Larousse
Keloğlan filmindeki oyuncu kimdir?
Barcelona futbol takımının oyuncu adları nedir?
Iyi mi oyuncu olabilirim?
YORUMLAR