ÖZDEŞLEMEK g. f Özdeş, eşit, aynı duruma getirmek. * özdeşleşmek dönşl. f. Bir kimselerle (düşsel ya da gerçek) özdeşleşmek, kendin...
ÖZDEŞLEMEK g. f Özdeş, eşit, aynı duruma getirmek.
* özdeşleşmek dönşl. f. Bir kimselerle (düşsel ya da gerçek) özdeşleşmek, kendini onunla benzer, eşit görmek: Okumuş olduğu bir romanın kahramanıyla özdeşleşmek. Babasıyla özdeşleşmeye çalışan bir genç.
*Fiyat. Oyuncuyla özdeşleşmek, seyircinin sahnedeki oyuncunun canlandırdığı kişiyle kendini aynı fiil ve duygu birliği içinde görmesi. || Rolüyle özdeşleşmek, bir aktörün sahnede canlandırdığı oyun kahramanıyla özdeşleşmesi, kendini onunla aynı şahıs olarak görmesi.
* özdeşleştirmek ettirg. f. Bir şeyi, bir kimseyi bir şeyle, bir kimselerle özdeşleştirmek, onu, onları benzer saymak, benzer, eşit duruma getirmek.
* özdeşleşmek dönşl. f. Bir kimselerle (düşsel ya da gerçek) özdeşleşmek, kendini onunla benzer, eşit görmek: Okumuş olduğu bir romanın kahramanıyla özdeşleşmek. Babasıyla özdeşleşmeye çalışan bir genç.
*Fiyat. Oyuncuyla özdeşleşmek, seyircinin sahnedeki oyuncunun canlandırdığı kişiyle kendini aynı fiil ve duygu birliği içinde görmesi. || Rolüyle özdeşleşmek, bir aktörün sahnede canlandırdığı oyun kahramanıyla özdeşleşmesi, kendini onunla aynı şahıs olarak görmesi.
* özdeşleştirmek ettirg. f. Bir şeyi, bir kimseyi bir şeyle, bir kimselerle özdeşleştirmek, onu, onları benzer saymak, benzer, eşit duruma getirmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR