Örmek -er (-i) 1 . İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak işlemek ya da tezgâhta dokumak: "Balık ağı örerken, ağları...
Örmek -er
(-i)
1 . İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak işlemek ya da tezgâhta dokumak:
2 . Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak:
3 . Saç, yele vb. şeylerin tellerini birden fazla kısma ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak:
4 . Duvar yapmak ya da onarmak:
5 . Güzel duyu kaygıyla, duygulu şekilde bir güzelliği ortaya koymak:
6 . (mecaz) Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak:
(-i)
1 . İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak işlemek ya da tezgâhta dokumak:
"Balık ağı örerken, ağları onarım ederken okur o!"- S. F. Abasıyanık.
2 . Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak:
"Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm."- B. Felek.
3 . Saç, yele vb. şeylerin tellerini birden fazla kısma ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak:
"Kız saçlarını örmüş."- .
4 . Duvar yapmak ya da onarmak:
"Bu duvarı iki günde ördüler."- .
5 . Güzel duyu kaygıyla, duygulu şekilde bir güzelliği ortaya koymak:
"Bu yeni zevke nazaran, şiir ve düzyazı örenler yok."- Y. K. Beyatlı.
6 . (mecaz) Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak:
"Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek benzer biçimde talihimizi bizler kendimiz öreriz."- A. Ş. Hisar.
Rüyada Bir Şey Örmek
Rüyada Dantel Örmek
ÖRMEK g f.
1. iplik, yün, tel vb. şeyleri (makinede, şiş, tığ vb. bir araçla ya da elle) birbirine geçirerek işlemek: Yün örmek.
2. Bir şey örmek, örerek onu biçimlendirmek: Sepet örmek. Dantel örmek. Kazak örmek.
3. Bir ilmik örmek, bir sıra (vaziyet tümleci +) örmek, onu şiş, tığ vb. ile işlemek: iki ilmiği ör. ikisini atla. iki sıra ördükten sonrasında keseceksin. Lastik örmek.
4. Saç vb. örmek, birden fazla kısma ayırıp her bir bölüğü ötekine dolamak; dolayarak bir örgü oluşturmak: Saçlarını örmek
5. Bir deliği, bir yırtığı örmek. kumaş üstünde oluşmuş bir deliği, iplikle ve elde kendi dokusuna benzer bir doku oluşturarak kapatmak
6. Duvar örmek, yapı harcıyla onu yapmak ya da onarmak.
*inş. Kuru örmek, herhangi bir bağlayıcı kullanmadan bir duvar, bir unsur oluşturmak.
*Tekst. Kadifede, üretim hatasından lanan boşlukları ve delikleri kapatmak, doldurmak. || Yırtık örmek, bir yırtığı, kumaşın atkı ve çözgüsünü tekrardan oluşturarak onarmak.
*‘ferz. Örerek yamamak.
* gçz. f. Yörs. Yapmak: N'örüyon (ne yapıyorsun)?
1. iplik, yün, tel vb. şeyleri (makinede, şiş, tığ vb. bir araçla ya da elle) birbirine geçirerek işlemek: Yün örmek.
2. Bir şey örmek, örerek onu biçimlendirmek: Sepet örmek. Dantel örmek. Kazak örmek.
3. Bir ilmik örmek, bir sıra (vaziyet tümleci +) örmek, onu şiş, tığ vb. ile işlemek: iki ilmiği ör. ikisini atla. iki sıra ördükten sonrasında keseceksin. Lastik örmek.
4. Saç vb. örmek, birden fazla kısma ayırıp her bir bölüğü ötekine dolamak; dolayarak bir örgü oluşturmak: Saçlarını örmek
5. Bir deliği, bir yırtığı örmek. kumaş üstünde oluşmuş bir deliği, iplikle ve elde kendi dokusuna benzer bir doku oluşturarak kapatmak
6. Duvar örmek, yapı harcıyla onu yapmak ya da onarmak.
*inş. Kuru örmek, herhangi bir bağlayıcı kullanmadan bir duvar, bir unsur oluşturmak.
*Tekst. Kadifede, üretim hatasından lanan boşlukları ve delikleri kapatmak, doldurmak. || Yırtık örmek, bir yırtığı, kumaşın atkı ve çözgüsünü tekrardan oluşturarak onarmak.
*‘ferz. Örerek yamamak.
* gçz. f. Yörs. Yapmak: N'örüyon (ne yapıyorsun)?
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR