Özel yayıncılıkla bu kanallar daha çok ne tür programlara odaklanıyor?

Özel yayıncılıkla bu kanallar daha çok ne tür programlara odaklanıyor? Arkadaşlar ödevim bu lütfen yardımcı olun..... İçerik çözüml...








Özel yayıncılıkla bu kanallar daha çok ne tür programlara odaklanıyor? Arkadaşlar ödevim bu lütfen yardımcı olun.....Msn Sad
İçerik çözümlemesi yapmak için

öncelikle söz konusu metnin içeriğine ilişkin çeşitli öğeleri tarif edebilmek amacıyla

bir dizi kategorinin tanımlanması gerekmektedir. Çözümleme bu kategorilerin




metinde ne sıklıkla ortaya çıktığının bir dökümünün yapılması ile gerçekleşir.

Örneğin televizyon programlarında şiddete ilişkin bir çözümleme yaptığımızı

varsayalım. Önce şiddet ile neyi kastettiğimizi tarif etmeliyiz. Şiddete ilişkin

kategorilerimizi belirledikten sonra hangi programlara bakacağımıza karar

vermeliyiz, tüm programlar genelinde de bakabiliriz ama bu çok kapsamlı bir

çözümleme olur. Programları seçtikten sonra belirlediğimiz şiddet kategorilerinin

bu programlarda ne sıklıkla görüldüğüne ilişkin niceliksel bir döküm çıkartırız.

Ancak daha kapsamlı bir çözümleme için her biri başka bir ayrıntıya odaklanan

farklı sayıda alt kategoriler oluşturmak gerekir. Örneğin televizyon haberlerini konu

aldığımızı ve AB haberlerinin nasıl sunulduğu ile ilgili bir içerik çözümlemesi

yaptığımızı düşünelim. Böyle bir çözümlemede, haberin bülten içerisindeki sırası,

süresi, görsel kullanıp kullanılmadığı, stüdyodan mı yoksa muhabiri bağlanarak

aktarılıp aktarılmadığı, uzaman görüşlerine yer verilip verilmediği gibi alt

kategorilere de bakmamız gerekebilir. Bu nedenle, içerik çözümlemesi yapmadan

önce ne tür sorular sormak istediğimize karar vermeliyiz, neye bakacağımızı

belirleyecek olan bu sorulardır. Televizyon ve şiddet konusunda yapacağımız bir

araştırma da örneğin ancak soruları belirledikten sonra hangi içeriğe bakacağımıza

karar veririz. Sorularımız ile seçtiğimiz içerik arasında kurduğumuz ilişki çok

önemlidir. İçerik çözümlemesine karşı yöneltilen en önemli eleştirilerden biri

seçilen örneklemin temsil gücü ile ilgilidir. Sorular ne kadar güzel sorulmuş olursa

olsun sınırlı sayıda içeriğe odaklanarak bir çözümleme yapmak sakıncalıdır


Medya sahiplerini tespit etmemiz yeterli değil, bu sahiplerin medyalarını nasıl

yapılandırdıklarını da anlamamız gerekli. Medyada yoğunlaşma ile ilgili olarak

bundan böyle sıkça duyacağınız iki kavram var: Dikey birleşme ve yatay birleşme.

Dikey birleşme: Bir medya grubunun başından sonuna kadar medya çıktılarının

üretimini kontrol etmesi anlamına geliyor. Bir medya kuruluşu gazetesini kendi

matbaasında basıyor, kendi dağıtım ağını kullanarak bayilere ulaştırıyor. Yatay

birleşme: Bir grubun medya ile ilgili tüm sektörlere sahip olması anlamına geliyor.

Bu sayede televizyon için üretilen bir programın reklamını da kendisi hazırlıyor, o

programla ilgili radyoda da yayın yapılıyor, ya da aynı haber hem basılı olarak

kullanılabiliyor hem de internete haber olarak girilebiliyor. Bu çapraz mülkiyet

ağlarını kavramamız çok önemli, ama çok zor.

c.) Son olarak bağımsız medyanın ne olduğuna bakmamız gerekiyor. Bağımsız yapım ne

demek? Ne tür bir kurumsal yapı olduğunda biz bağımsız bir medyadan söz

edebiliriz?

Medya çalışmaları içerisinde bu alanlara ilişkin çalışmalar ekonomi-politik yaklaşım

kullanılarak yapılıyor. Ekonomi politik, medya sahipliği ve kontrol ilişkilerine, medyanın

ticarileşmesi, ulularasılaşması süreçlerine, kar maksimazyonu hedefinin medyayı nasıl

dönüştürdüğüne odaklanıyor ve tüm bunların medya çıktıları üzerindeki etkisini sorguluyor.

V. Mosco, ekonomi politiğin ne olduğu ile ilgili önemli bir tanım getirmiş ve şöyle demiş:

“ekonomi politik iletişim larını da içerecek biçimde tüm ların üretimi, dağıtımı,

tüketimini de içeren toplumsal ilişkileri ve özellikle iktidar ilişkilerini inceleyen bir çalışma

alanıdır.â€

Medya ve ekonomi:

Günümüz medyasını ekonomi, kâr, sermaye gibi kavramlardan bağımsız olarak dşünmemiz

olanaklı değil.

Sadece Türkiye'de değil, başka birçok ülkede de medya sektörüne

baktığımızda, bu sektörde faaliyet gösterenlerin büyük yatırımlar yaparak kâr beklentisi

güden büyük şirketler görüyoruz. Bugün medya sektörü kapitalist ekonomi içersinde faaliyet

gösteren bir sektör olduğu için temel bazı kavramları ve işleyişleri anlamamız gerekiyor

Ekonominin temel ilkesi faklı iki “değer†(value) kavramının birbirinden ayrıştırılması ve

tanımlanması ile kuruluyor. Her ürünün öncelikle hayatımızdaki işlevini tanımlayan bir

kullanım değeri vardır. Bir ürünün kullanım değeri çoğu zaman çok aşikârdır ama her zaman

böyle olmayabilir (kot pantolon örneği). Her ürünün kullanım değerinden farklı olarak bir de

değişim değeri vardır. Bir ürünün değişim değeri en basit anlamıyla o ürünün pazardaki

fiyatına karşılık gelir. Kullanım değeri ile değişim değeri arasında doğrudan bir ilişki yoktur.

Örneğin suyun kullanım değeri çok yüksektir ama çölde yaşamadığınız sürece pazardaki

değeri çok düşüktür. Ama marka kıyafetleri düşündüğünüzde durum bunun tersidir. ürünler

pazarda satılmak üzere üretildikleri için bu ürünleri meta/mal (commodity) olarak

adlandırırız. Bir mal satın aldığımızda bizim için önemli olan o malın değişim değeri, parasal

değeri önemlidir. O malı kimin ürettiği ile o malın üretiminin ardında ne tür bir emek süreci

olduğu ile ilgilenmeyiz. Para dediğimiz şey aslında farklı metaların pazarda değişim değerini

biçtiğimiz soyut bir şeydir. Oysa bir mala değişim değerini kazandıran şey onun üretimi, o

üretime harcanan emektir (işçi ücretleri, hammadde, zorunlu giderler vs.). Bu da “emek

değer teorisi†olarak adlandırılır.

Kapitalist bir ekonomide amaç bir malı o malın üretmek için harcanan maliyetin üstünde

satmaktır. Bu sayede bir artı-değer yani kâr elde edilir. Kapitalizmin gerçek amacı bu kârı

arttırmaktır. İdeal olarak, kapitalistler bu kârı arttırma yoluyla yeniden yatırım yapmak üzere

sermaye oluştururlar. Peki artı değer nasıl yaratılır? En basit yol belli tür emeklerin ücretsiz

gerçekleştirildiği sitemler yaratmaktır ( örneğin ev içi emek). Ama bu temel bir yol değildir,

çünkü kapitalizmin bir özelliği de emeği de satılabilen ve satın alınabilen bir metaya

dönüştürmesidir. Bu nedenle kapitalistler emeği olabilecek en ucuz fiyata satın alma ve

emeğin verimini arttırma yoluyla artı-değer yaratırlar. Kârı arttırmak için ya maliyeti

düşürmek ya da satış fiyatını arttırmak gerekir. İkincisini yapmanın yolları daha karışıktır

çünkü arz-talep denklemi önemlidir. Arz arttıkça fiyat düşer, talep arttıkça fiyat yükselir.

Karı arttırmanın en yaygın yollarından biri ekonomistlerin “kapsam ekonomisi†dedikleri

alan içerisinde yer almaktır. Kapsam ekonomisi içerisinde ilk yatırım maliyetiniz çok yüksek

olsa bile her birim ürünün maliyeti üretim miktarı arttıkça hızla düşer (örn. CD üretimi).

Kapsam ekonomisinin kârı arttırabilmesi için o ürüne talep yaratılması gerekir. Bizim en çok

sorguladığımız şeylerden biri de bu talebin nasıl yaratıldığı. Medya hem kendi ürünlerine

hem de başka ürünlere talep yaratan bir sistem.


Bizim için soru bütün bunları medya sektörüne nasıl uyarlayacağımız. Birileri medya

ürünlerinin üretiminin ve dağıtımının finansmanını sağlamak zorunda. Bazı medya

ürünlerinin bedeli doğrudan ve bütünüyle tüketiciler tarafından ödenir

Daha Fazla Cevap:


Alıntı
Keten Prenses

magazinel ve reyting yükseltici programlar, merak uyandıran ve özel hayata müdahale olarak adlandırılabilecek yarışmalar çok fazla reyting getiriyor


Alıntı
Misafir

haber,eğlence,yöresel,müzik,çizgi film







  • Özel televizyonların yayın ilkeleri nelerdir ve hangi tür programlar yayımlarlar?


  • Özel yayıncılıkta ne tür gelişmeler olmuştur?


  • Türkiye'de hangi takım daha çok sevilir?




Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.


İçerik çözümlemesi yapmak için

öncelikle söz konusu metnin içeriğine ilişkin çeşitli öğeleri tarif edebilmek amacıyla

bir dizi kategorinin tanımlanması gerekmektedir. Çözümleme bu kategorilerin




metinde ne sıklıkla ortaya çıktığının bir dökümünün yapılması ile gerçekleşir.

Örneğin televizyon programlarında şiddete ilişkin bir çözümleme yaptığımızı

varsayalım. Önce şiddet ile neyi kastettiğimizi tarif etmeliyiz. Şiddete ilişkin

kategorilerimizi belirledikten sonra hangi programlara bakacağımıza karar

vermeliyiz, tüm programlar genelinde de bakabiliriz ama bu çok kapsamlı bir

çözümleme olur. Programları seçtikten sonra belirlediğimiz şiddet kategorilerinin

bu programlarda ne sıklıkla görüldüğüne ilişkin niceliksel bir döküm çıkartırız.

Ancak daha kapsamlı bir çözümleme için her biri başka bir ayrıntıya odaklanan

farklı sayıda alt kategoriler oluşturmak gerekir. Örneğin televizyon haberlerini konu

aldığımızı ve AB haberlerinin nasıl sunulduğu ile ilgili bir içerik çözümlemesi

yaptığımızı düşünelim. Böyle bir çözümlemede, haberin bülten içerisindeki sırası,

süresi, görsel kullanıp kullanılmadığı, stüdyodan mı yoksa muhabiri bağlanarak

aktarılıp aktarılmadığı, uzaman görüşlerine yer verilip verilmediği gibi alt

kategorilere de bakmamız gerekebilir. Bu nedenle, içerik çözümlemesi yapmadan

önce ne tür sorular sormak istediğimize karar vermeliyiz, neye bakacağımızı

belirleyecek olan bu sorulardır. Televizyon ve şiddet konusunda yapacağımız bir

araştırma da örneğin ancak soruları belirledikten sonra hangi içeriğe bakacağımıza

karar veririz. Sorularımız ile seçtiğimiz içerik arasında kurduğumuz ilişki çok

önemlidir. İçerik çözümlemesine karşı yöneltilen en önemli eleştirilerden biri

seçilen örneklemin temsil gücü ile ilgilidir. Sorular ne kadar güzel sorulmuş olursa

olsun sınırlı sayıda içeriğe odaklanarak bir çözümleme yapmak sakıncalıdır


Medya sahiplerini tespit etmemiz yeterli değil, bu sahiplerin medyalarını nasıl

yapılandırdıklarını da anlamamız gerekli. Medyada yoğunlaşma ile ilgili olarak

bundan böyle sıkça duyacağınız iki kavram var: Dikey birleşme ve yatay birleşme.

Dikey birleşme: Bir medya grubunun başından sonuna kadar medya çıktılarının

üretimini kontrol etmesi anlamına geliyor. Bir medya kuruluşu gazetesini kendi

matbaasında basıyor, kendi dağıtım ağını kullanarak bayilere ulaştırıyor. Yatay

birleşme: Bir grubun medya ile ilgili tüm sektörlere sahip olması anlamına geliyor.

Bu sayede televizyon için üretilen bir programın reklamını da kendisi hazırlıyor, o

programla ilgili radyoda da yayın yapılıyor, ya da aynı haber hem basılı olarak

kullanılabiliyor hem de internete haber olarak girilebiliyor. Bu çapraz mülkiyet

ağlarını kavramamız çok önemli, ama çok zor.

c.) Son olarak bağımsız medyanın ne olduğuna bakmamız gerekiyor. Bağımsız yapım ne

demek? Ne tür bir kurumsal yapı olduğunda biz bağımsız bir medyadan söz

edebiliriz?

Medya çalışmaları içerisinde bu alanlara ilişkin çalışmalar ekonomi-politik yaklaşım

kullanılarak yapılıyor. Ekonomi politik, medya sahipliği ve kontrol ilişkilerine, medyanın

ticarileşmesi, ulularasılaşması süreçlerine, kar maksimazyonu hedefinin medyayı nasıl

dönüştürdüğüne odaklanıyor ve tüm bunların medya çıktıları üzerindeki etkisini sorguluyor.

V. Mosco, ekonomi politiğin ne olduğu ile ilgili önemli bir tanım getirmiş ve şöyle demiş:

“ekonomi politik iletişim larını da içerecek biçimde tüm ların üretimi, dağıtımı,

tüketimini de içeren toplumsal ilişkileri ve özellikle iktidar ilişkilerini inceleyen bir çalışma

alanıdır.â€

Medya ve ekonomi:

Günümüz medyasını ekonomi, kâr, sermaye gibi kavramlardan bağımsız olarak dşünmemiz

olanaklı değil.

Sadece Türkiye'de değil, başka birçok ülkede de medya sektörüne

baktığımızda, bu sektörde faaliyet gösterenlerin büyük yatırımlar yaparak kâr beklentisi

güden büyük şirketler görüyoruz. Bugün medya sektörü kapitalist ekonomi içersinde faaliyet

gösteren bir sektör olduğu için temel bazı kavramları ve işleyişleri anlamamız gerekiyor

Ekonominin temel ilkesi faklı iki “değer†(value) kavramının birbirinden ayrıştırılması ve

tanımlanması ile kuruluyor. Her ürünün öncelikle hayatımızdaki işlevini tanımlayan bir

kullanım değeri vardır. Bir ürünün kullanım değeri çoğu zaman çok aşikârdır ama her zaman

böyle olmayabilir (kot pantolon örneği). Her ürünün kullanım değerinden farklı olarak bir de

değişim değeri vardır. Bir ürünün değişim değeri en basit anlamıyla o ürünün pazardaki

fiyatına karşılık gelir. Kullanım değeri ile değişim değeri arasında doğrudan bir ilişki yoktur.

Örneğin suyun kullanım değeri çok yüksektir ama çölde yaşamadığınız sürece pazardaki

değeri çok düşüktür. Ama marka kıyafetleri düşündüğünüzde durum bunun tersidir. ürünler

pazarda satılmak üzere üretildikleri için bu ürünleri meta/mal (commodity) olarak

adlandırırız. Bir mal satın aldığımızda bizim için önemli olan o malın değişim değeri, parasal

değeri önemlidir. O malı kimin ürettiği ile o malın üretiminin ardında ne tür bir emek süreci

olduğu ile ilgilenmeyiz. Para dediğimiz şey aslında farklı metaların pazarda değişim değerini

biçtiğimiz soyut bir şeydir. Oysa bir mala değişim değerini kazandıran şey onun üretimi, o

üretime harcanan emektir (işçi ücretleri, hammadde, zorunlu giderler vs.). Bu da “emek

değer teorisi†olarak adlandırılır.

Kapitalist bir ekonomide amaç bir malı o malın üretmek için harcanan maliyetin üstünde

satmaktır. Bu sayede bir artı-değer yani kâr elde edilir. Kapitalizmin gerçek amacı bu kârı

arttırmaktır. İdeal olarak, kapitalistler bu kârı arttırma yoluyla yeniden yatırım yapmak üzere

sermaye oluştururlar. Peki artı değer nasıl yaratılır? En basit yol belli tür emeklerin ücretsiz

gerçekleştirildiği sitemler yaratmaktır ( örneğin ev içi emek). Ama bu temel bir yol değildir,

çünkü kapitalizmin bir özelliği de emeği de satılabilen ve satın alınabilen bir metaya

dönüştürmesidir. Bu nedenle kapitalistler emeği olabilecek en ucuz fiyata satın alma ve

emeğin verimini arttırma yoluyla artı-değer yaratırlar. Kârı arttırmak için ya maliyeti

düşürmek ya da satış fiyatını arttırmak gerekir. İkincisini yapmanın yolları daha karışıktır

çünkü arz-talep denklemi önemlidir. Arz arttıkça fiyat düşer, talep arttıkça fiyat yükselir.

Karı arttırmanın en yaygın yollarından biri ekonomistlerin “kapsam ekonomisi†dedikleri

alan içerisinde yer almaktır. Kapsam ekonomisi içerisinde ilk yatırım maliyetiniz çok yüksek

olsa bile her birim ürünün maliyeti üretim miktarı arttıkça hızla düşer (örn. CD üretimi).

Kapsam ekonomisinin kârı arttırabilmesi için o ürüne talep yaratılması gerekir. Bizim en çok

sorguladığımız şeylerden biri de bu talebin nasıl yaratıldığı. Medya hem kendi ürünlerine

hem de başka ürünlere talep yaratan bir sistem.


Bizim için soru bütün bunları medya sektörüne nasıl uyarlayacağımız. Birileri medya

ürünlerinin üretiminin ve dağıtımının finansmanını sağlamak zorunda. Bazı medya

ürünlerinin bedeli doğrudan ve bütünüyle tüketiciler tarafından ödenir

Daha Fazla Cevap:


Alıntı
Keten Prenses

magazinel ve reyting yükseltici programlar, merak uyandıran ve özel hayata müdahale olarak adlandırılabilecek yarışmalar çok fazla reyting getiriyor


Alıntı
Misafir

haber,eğlence,yöresel,müzik,çizgi film





Sebep: İçerik Düzenleme





 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Özel yayıncılıkla bu kanallar daha çok ne tür programlara odaklanıyor?
Özel yayıncılıkla bu kanallar daha çok ne tür programlara odaklanıyor?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/msn_sad-62.gif
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/ozel-yaynclkla-bu-kanallar-daha-cok-ne.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/ozel-yaynclkla-bu-kanallar-daha-cok-ne.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content