pala (I) isim İtalyanca pala 1 . Kavisli, kısa, uç kısmı geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç: "Belindeki kısa pa...
pala (I)
isim İtalyanca pala
1 . Kavisli, kısa, uç kısmı geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç:
2 . Kürek vb. araçların, enli ve yassı kısmı.
3 . Bir yere çaprazlama konulmuş olan yassı kiriş ya da kereste.
pala (II)
isim, halk ağzında
1 . Bez parçalarından dokunan kolay kilim, yaygı:
"Kendi ürettiği devasa sürünün yünlerinden Fadime nine ne güzel palalar dokumuş."- H. E. Adıvar.
2 . Eski, kullanılmış eşya ya da kıyafet
İskender Pala
Od - İskender Pala
Abdurrahman Pala
PALA a.
1. Dış yüzü kesici, eğik ve geniş ağızlı, kabzadan uca doğru genişleyen kılıç.
2. Pala çalmak, pala sallamak, anlamsızca, boşu boşuna didişip uğraşmak. || Pala çekmek, palayı belinden çıkararak vurmak ya da vurma girişiminde bulunmak.
*Denize. Pala çevirmek, kürek palasını su yüzeyine koşut olarak geriye vererek kürek çekmek. || Pala sırtı, kürek palalarının keskin kenarı. || Çark palası, taraftan çarklı gemilerde, çarkı oluşturan enli ve yatay yüzeylerden her biri. || Kürek palası, bir küreğin, suya daldırılan geniş ve yassı kısmı. || Pervane palası, vapur pervanesinin poyrasına cıvatalarla tespit edilmiş durağan(durgun) ya da kontrollü pervanelerde olduğu şeklinde hareketli kanatlardan her biri.
*Esk. sil. Bir tür ağır, kısa ve geniş kılıç. (Ağzı enliydi ve uca doğru daralıyordu. Araplar bu tür kılıçlara "zülfikâr" derlerdi. Süvarilerce kullanılan palaların kabzaları altın işlemeli, kınları gümüşten olanları vardı.)
*Havc. Bir pervaneyi oluşturan, döner kanat biçiminde unsur. (Bk. ansikl. böl.)
*Hidr. pnöm. Bir çok kez bir akışkanı hareket ettirmeye ya da bu akışkan tarafınca hareket ettirilmeye yarayan levha biçiminde parça.
*Marangl. Pala testere, marangozluk ve doğramacılıkta kullanılan ve uca doğru daralan kalınca ve uzun bir laması bulunan büyük el testeresi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Havc. Yakıt fiyatlarındaki artış, 700 ya da 750 km/sa'e kadar iyi bir itme verimi elde eden ve böylece de yakıt tüketimini düşüren pervaneler üstünde yeni araştırmalar yapılmasına yol açtı; ek olarak türbojetlere özgü olan yüksek hızların yerine daha düşük hızlar da kullanılabilmesi de nakliye uçaklarının işletme harcamalarını azalttı. Bu incelemeler, bilhassa palaların aerodinamiğiyle ve bu tarz şeyleri gerçekleştirmede kullanılacak malzemeler ve yöntemlerle ilgilidir. Kanat profilleriyle ilgili çalışmaların gelişmesinden yararlanarak çağdaş profillerin kullanılması pervanelerin verimini ve bunun sonucuyla orantılı olarak yakıt tüketimini iyileştirdi; yatağan biçiminde bükülmüş palaların kullanılması, gerektiğinde, havanın sıkışabilirliğinden lanan emek harcama sınırlarını genişletti: karma malzemeler, palaların hafifçe olmasını sağlamakta ve daha bükülmez hale getirmektedir.
*Marangl. Pala testeresinin daha kalınca bir laması vardır. Doğramacılıkta kullanılan pala testerenin boyu 60-80 santimetre, marangozlukta kullanılanın ise 45-60 santimetre arasındadır. Ağaç oymacılığında kullanılan fare kuyruğu testere çok dar bir pala testeredir. Elektrikli ve portatif pala testereler şantiyelerde çok kullanılan çağdaş aletlerdendir.
1. Dış yüzü kesici, eğik ve geniş ağızlı, kabzadan uca doğru genişleyen kılıç.
2. Pala çalmak, pala sallamak, anlamsızca, boşu boşuna didişip uğraşmak. || Pala çekmek, palayı belinden çıkararak vurmak ya da vurma girişiminde bulunmak.
*Denize. Pala çevirmek, kürek palasını su yüzeyine koşut olarak geriye vererek kürek çekmek. || Pala sırtı, kürek palalarının keskin kenarı. || Çark palası, taraftan çarklı gemilerde, çarkı oluşturan enli ve yatay yüzeylerden her biri. || Kürek palası, bir küreğin, suya daldırılan geniş ve yassı kısmı. || Pervane palası, vapur pervanesinin poyrasına cıvatalarla tespit edilmiş durağan(durgun) ya da kontrollü pervanelerde olduğu şeklinde hareketli kanatlardan her biri.
*Esk. sil. Bir tür ağır, kısa ve geniş kılıç. (Ağzı enliydi ve uca doğru daralıyordu. Araplar bu tür kılıçlara "zülfikâr" derlerdi. Süvarilerce kullanılan palaların kabzaları altın işlemeli, kınları gümüşten olanları vardı.)
*Havc. Bir pervaneyi oluşturan, döner kanat biçiminde unsur. (Bk. ansikl. böl.)
*Hidr. pnöm. Bir çok kez bir akışkanı hareket ettirmeye ya da bu akışkan tarafınca hareket ettirilmeye yarayan levha biçiminde parça.
*Marangl. Pala testere, marangozluk ve doğramacılıkta kullanılan ve uca doğru daralan kalınca ve uzun bir laması bulunan büyük el testeresi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Havc. Yakıt fiyatlarındaki artış, 700 ya da 750 km/sa'e kadar iyi bir itme verimi elde eden ve böylece de yakıt tüketimini düşüren pervaneler üstünde yeni araştırmalar yapılmasına yol açtı; ek olarak türbojetlere özgü olan yüksek hızların yerine daha düşük hızlar da kullanılabilmesi de nakliye uçaklarının işletme harcamalarını azalttı. Bu incelemeler, bilhassa palaların aerodinamiğiyle ve bu tarz şeyleri gerçekleştirmede kullanılacak malzemeler ve yöntemlerle ilgilidir. Kanat profilleriyle ilgili çalışmaların gelişmesinden yararlanarak çağdaş profillerin kullanılması pervanelerin verimini ve bunun sonucuyla orantılı olarak yakıt tüketimini iyileştirdi; yatağan biçiminde bükülmüş palaların kullanılması, gerektiğinde, havanın sıkışabilirliğinden lanan emek harcama sınırlarını genişletti: karma malzemeler, palaların hafifçe olmasını sağlamakta ve daha bükülmez hale getirmektedir.
*Marangl. Pala testeresinin daha kalınca bir laması vardır. Doğramacılıkta kullanılan pala testerenin boyu 60-80 santimetre, marangozlukta kullanılanın ise 45-60 santimetre arasındadır. Ağaç oymacılığında kullanılan fare kuyruğu testere çok dar bir pala testeredir. Elektrikli ve portatif pala testereler şantiyelerde çok kullanılan çağdaş aletlerdendir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR