PIRIL PIRIL be. Pırıldayarak: Saçları güneşte pırıl pırıl parlıyor. sıf. 1. Çok pırıltılı: Pırıl pırıl bir güneş. 2. Çok temiz, ci...
PIRIL PIRIL be. Pırıldayarak: Saçları güneşte pırıl pırıl parlıyor.
sıf.
1. Çok pırıltılı: Pırıl pırıl bir güneş.
2. Çok temiz, cilalanmış vb. olması nedeniyle ışıldayan bir yer, bir eşya için kullanılır: Pırıl pırıl tabaklar, kaşıklar. Yerler pırıl pırıldı.
3. Yeni, yepyeni: Pırıl pırıl araba.
4. iyi bakılmış, düzenli, temiz bir yer için kullanılır: Pırıl pırıl bir lokanta.
5. Kusursuz, eksiksiz bir kimse, bir şey için kullanılır: Pırıl pırıl bir öğrenci. Pırıl pırıl bir zekâ.
sıf.
1. Çok pırıltılı: Pırıl pırıl bir güneş.
2. Çok temiz, cilalanmış vb. olması nedeniyle ışıldayan bir yer, bir eşya için kullanılır: Pırıl pırıl tabaklar, kaşıklar. Yerler pırıl pırıldı.
3. Yeni, yepyeni: Pırıl pırıl araba.
4. iyi bakılmış, düzenli, temiz bir yer için kullanılır: Pırıl pırıl bir lokanta.
5. Kusursuz, eksiksiz bir kimse, bir şey için kullanılır: Pırıl pırıl bir öğrenci. Pırıl pırıl bir zekâ.
Kaynak: Büyük Larousse
Pırıl Otel - İzmir
YORUMLAR