prova isim (pro'va) İtalyanca prova 1 . Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan den...
prova
isim (pro'va) İtalyanca prova
1 . Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme.
2 . Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme:
"İlk prova."- .
3 . Yazar veya düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin:
"Gece yarısına kadar isli bir petrol lambasının ışığında gazetenin provalarını tashih ederdi."- R. N. Güntekin.
TDK
isim (pro'va) İtalyanca prova
1 . Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme.
2 . Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme:
"İlk prova."- .
3 . Yazar veya düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin:
"Gece yarısına kadar isli bir petrol lambasının ışığında gazetenin provalarını tashih ederdi."- R. N. Güntekin.
TDK
esemDJam - Endüstriyel Prova
Barut Kroşe - Kuliste Prova
Rüyada Prova Görmek
Sözlükte "prova" ne demek?
1. Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme.
2. Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme.
3. Yazar ya da düzeltmence üstünde düzeltmeler yapılan basılı metinprova
Cümle içinde kullanımı
Oyun provası.
Aynanın karşısında prova edilmiş sinema yıldızlarının yüzlerinden alınmış pozlarla ağlıyor, inliyor, ellerini facia oyuncusu gibi sallıyordu.
- H. E. Adıvar
Prova kelimesinin ingilizcesi
[Prova] n. test, trial, proof, examination, probation, experiment, essay, rehearsal, attempt, try, shot; demonstration, evidence
v. try, test, attempt, essay, taste, experience; feel, prove; argue, demonstrate, show; rehearse
n. rehearsal; examination, testing; attestation, testimony; evidence, proof; exam, test; experiment, trial; shew, show; sign
Köken: İtalyanca
PROVA a. (ital. prova).
1. Deneme sınama.
2. Bir giysiye son biçimini vermeden önce, onu giyecek kimsenin üzerinde düzeltme: İlk, son prova.
3. Yazar ya da düzeltmenin, dizgide yapacakları düzeltileri, belirli işaretlerle üzerinde gösterebilecekleri denetleme yaprağı. (Örneğin, birinci prova, basıla provası, son prova.)
*Denize. Makine provası, silindirleri temizlemek ve tüm organların işleyişini denetlemek için, boşta çalıştırıp ısıttıktan sonra gemi makinesini birkaç devir öne ya da arkaya çalıştırmaya dayanan işlem.
*Grav. ve Matbaac. Bir resim ya da gravürün, nemli bir kâğıt yaprağı üzerine basit baskıyla yapılmış ters yönlü kopyası. ]| Prova makinesi, ofset fotogravür atölyelerinde, denetim ya da deneme provalarının basımında kullanılan makine.
*Matbaac. Prova tezgâhı, fotogravürcünün deneme provalarını çıkarmasına ya da tipo işçisinin ilk prova baskılarını veya sütun tashihlerini yapmasına olanak veren baskı makinesi.
*ferz. Prova çıkmak, son biçimini verme den önce sahibine giydirilen giysi üzerinde düzeltilecek yerler bulunmak. || Prova yapmak, giysiyi sahibi üzerinde denemek ve gerekli düzeltmeleri yapmak.
*fiyat. Bir gösteri, bir rol, bir konser vb. üzerinde, seyirci ya da dinleyici karşısına çıkmadan önce yapılan çalışma. (Bk. ansikl. böl.) || Okuma provası, tiyatro metninin oynanmadan, yalnızca doğru okunmasını sağlamak için yapılan prova. || Son prova, ayrıntılar üstündeki çalışmalardan sonra, bir oyunun kesintisiz olarak prova edilmesi.
*Yayınc. Prova baskı, süreli bir yayının yazı ekibini alıştırmak ve ilan verenlerin tepkisini ölçmek için ilk sayının, yayımlanmadan önce basılan nüshası.
*ANSİKL. Tiyat. Genellikle bir piyesin provası her zaman aynı sırayı izler: sahneye koyucu yapıtı okuyuculara okur. Bundan sonra, süresi duruma göre değişen bir "masa başı†çalışması başlar: oyuncular rollerini okurlar, sahneye koyucu kendi yorumunu ve rol üzerindeki düşüncelerini açıklar, oyuncularla, orada hazır bulunuyorsa oyunun yazarıyla ve varsa dramaturgla görüş alışverişinde bulunur. Oyunculann ellerinde metinleriyle sahnede yer almalarından sonra sahne çalışmasına geçilir. Bunu, oyunun sahne sahne ele alınması ve gösterinin teknik unsurlarının (dekor, kostüm, ses, ışık) da araya girmesiyle bağlantıların gitgide daha belirginleşmesi izler. Prova çevrimi, teknik provalar, giysi uzmanıyla görüşmeler ve genel provayla tamamlanır. Çağdaş sahneye koyuculardan birçoğu (örneğin Peter Brook), buluş ve yaratma gücüne pek özgürlük tanımayan provaların mekanikliğini ve geri kalmışlığını eleştirirler. Bugün ekibin tümünü zaman yitirmeden çalışmanın içine sokarak, doğaçlamalardan yararlanarak, yapıta yaklaşma yollarını çoğaltarak ve genellikle tüm yaratıcılara olabildiğince çok özgürlük tanıyarak geleneksel alışkanlıklar değiştirilmektedir.
1. Deneme sınama.
2. Bir giysiye son biçimini vermeden önce, onu giyecek kimsenin üzerinde düzeltme: İlk, son prova.
3. Yazar ya da düzeltmenin, dizgide yapacakları düzeltileri, belirli işaretlerle üzerinde gösterebilecekleri denetleme yaprağı. (Örneğin, birinci prova, basıla provası, son prova.)
*Denize. Makine provası, silindirleri temizlemek ve tüm organların işleyişini denetlemek için, boşta çalıştırıp ısıttıktan sonra gemi makinesini birkaç devir öne ya da arkaya çalıştırmaya dayanan işlem.
*Grav. ve Matbaac. Bir resim ya da gravürün, nemli bir kâğıt yaprağı üzerine basit baskıyla yapılmış ters yönlü kopyası. ]| Prova makinesi, ofset fotogravür atölyelerinde, denetim ya da deneme provalarının basımında kullanılan makine.
*Matbaac. Prova tezgâhı, fotogravürcünün deneme provalarını çıkarmasına ya da tipo işçisinin ilk prova baskılarını veya sütun tashihlerini yapmasına olanak veren baskı makinesi.
*ferz. Prova çıkmak, son biçimini verme den önce sahibine giydirilen giysi üzerinde düzeltilecek yerler bulunmak. || Prova yapmak, giysiyi sahibi üzerinde denemek ve gerekli düzeltmeleri yapmak.
*fiyat. Bir gösteri, bir rol, bir konser vb. üzerinde, seyirci ya da dinleyici karşısına çıkmadan önce yapılan çalışma. (Bk. ansikl. böl.) || Okuma provası, tiyatro metninin oynanmadan, yalnızca doğru okunmasını sağlamak için yapılan prova. || Son prova, ayrıntılar üstündeki çalışmalardan sonra, bir oyunun kesintisiz olarak prova edilmesi.
*Yayınc. Prova baskı, süreli bir yayının yazı ekibini alıştırmak ve ilan verenlerin tepkisini ölçmek için ilk sayının, yayımlanmadan önce basılan nüshası.
*ANSİKL. Tiyat. Genellikle bir piyesin provası her zaman aynı sırayı izler: sahneye koyucu yapıtı okuyuculara okur. Bundan sonra, süresi duruma göre değişen bir "masa başı†çalışması başlar: oyuncular rollerini okurlar, sahneye koyucu kendi yorumunu ve rol üzerindeki düşüncelerini açıklar, oyuncularla, orada hazır bulunuyorsa oyunun yazarıyla ve varsa dramaturgla görüş alışverişinde bulunur. Oyunculann ellerinde metinleriyle sahnede yer almalarından sonra sahne çalışmasına geçilir. Bunu, oyunun sahne sahne ele alınması ve gösterinin teknik unsurlarının (dekor, kostüm, ses, ışık) da araya girmesiyle bağlantıların gitgide daha belirginleşmesi izler. Prova çevrimi, teknik provalar, giysi uzmanıyla görüşmeler ve genel provayla tamamlanır. Çağdaş sahneye koyuculardan birçoğu (örneğin Peter Brook), buluş ve yaratma gücüne pek özgürlük tanımayan provaların mekanikliğini ve geri kalmışlığını eleştirirler. Bugün ekibin tümünü zaman yitirmeden çalışmanın içine sokarak, doğaçlamalardan yararlanarak, yapıta yaklaşma yollarını çoğaltarak ve genellikle tüm yaratıcılara olabildiğince çok özgürlük tanıyarak geleneksel alışkanlıklar değiştirilmektedir.
Kaynak: Büyük Larousse
esemDJam - Endüstriyel Prova
Barut Kroşe - Kuliste Prova
Rüyada Prova Görmek
YORUMLAR