RABIT, -btı a. (ar. rabt). Esk. 1. Bağlama, bir şeyi bir şeye iliştirme. 2. Bir şeye bağlanma, kendini ona hasretme. 3. Rabıt etmek...
RABIT, -btı a. (ar. rabt). Esk.
1. Bağlama, bir şeyi bir şeye iliştirme.
2. Bir şeye bağlanma, kendini ona hasretme.
3. Rabıt etmek - raptetmek.
*Ed. Divan nesrinde art arda bir sürü tümceyi bağlaçlar, ulaçlar kullanarak birbirine ekleme. Sözün bu şekilde uzatılması Tanzimat'tan sonraki edebiyatta anlaşılmayı güçleştiren bir yazı kusuru sayıldı.
*Esk. dilbilg. Rabıt edatı, bağlaç. || Rabıt sigası, ulaç.
*Sil. Rabıt (cer) halkası, top kundağında bulunan ve topu çekiciye bağlamaya yarayan yuvarlak halka.
RABIT, -tı sıf. (ar. rabt 'tan rabıt). Esk.
1. Bağlayan, rapteden.
2. Diğeri dünyaya bağlanmış olan, bu dünyadan ve işlerinden uzak duran.
1. Bağlama, bir şeyi bir şeye iliştirme.
2. Bir şeye bağlanma, kendini ona hasretme.
3. Rabıt etmek - raptetmek.
*Ed. Divan nesrinde art arda bir sürü tümceyi bağlaçlar, ulaçlar kullanarak birbirine ekleme. Sözün bu şekilde uzatılması Tanzimat'tan sonraki edebiyatta anlaşılmayı güçleştiren bir yazı kusuru sayıldı.
*Esk. dilbilg. Rabıt edatı, bağlaç. || Rabıt sigası, ulaç.
*Sil. Rabıt (cer) halkası, top kundağında bulunan ve topu çekiciye bağlamaya yarayan yuvarlak halka.
RABIT, -tı sıf. (ar. rabt 'tan rabıt). Esk.
1. Bağlayan, rapteden.
2. Diğeri dünyaya bağlanmış olan, bu dünyadan ve işlerinden uzak duran.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR