Rehber TDK, Türk Dil Kurumu isim Farsça rehber 1 . Kılavuz: "Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir fazlaca darbe...
Rehber
TDK, Türk Dil Kurumu
isim Farsça rehber
1 . Kılavuz:
2 . (mecaz) Birinin hakikatı bulmasına destek olan, yol gösteren kimse ya da şey, kanıt:
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Kılavuz:
"Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir fazlaca darbe yedikten sonrasında işini tamamladı."- N. F. Kısakürek.
2 . (mecaz) Birinin hakikatı bulmasına destek olan, yol gösteren kimse ya da şey, kanıt:
"Ben bu tarz şeyleri düşünürken rehberim eliyle bir büyük bina gösterdi."- R. H. Karay.
Birleşik Sözler
- rehber öğretmen
- adres rehberi
- kent rehberi
- telefon rehberi
Mu Online Rehber
Rehber öğretmeni iyi mi olunur?
Rehber
REHBER a. (fara reh, yol ve ber, gösterenden rehber)
1. Yol gösteren kimse; kılavuz: Gezgin rehberi. Kenti dolaşmak için yanımıza bir rehber aldık.
2. Bir kimseyi, bir topluluğu yönlendiren, onlara yol gösteren, kimse; kılavuz
*Ask. denize. Rehber vapur, bir filo ya da filotilanın en önünde giden vapur. (Öteki gemiler, rehber geminin vereceği rota ve hıza uyar, mevkilerini rehber gemiye gore ayarlar.)
*Denize. Rehberi derya, kıyıların ve limanların organik yapılarını, akıntılarını, dip yapısını, ek olarak vapur seyriyle ilgili her türlü bilgiyi içeren kılavuz kitap.
*Eğit. Rehber öğretmen, okulda rehberlik etkinlikleri bakımından kendi kümesine düşen öğrencileri yakından tanımak, onların kişisel ya da derslerle ilgili sorunlarını çözmek, çalışmalarında ve toplumsal ilişkilerinde başarılarını çoğaltmak ile görevli öğretmen.
*Matbaac. Rehber koyma, KROS KOYMA'nın eşanlamlısı.
*Postc. Telefon rehberi, telefon abonelerinin adreslerini, telefon numaralarını, mesleklerini veren kitap. (Dünyanın birçok yerinde geleneksel telefon rehberlerinin yerine, kullanıcının evine yerleştirilen bir terminalden izlenebilen elektronik rehberlerin kullanımı giderek artmaktadır.)
*Tur. Ziyaretçilere ve bilhassa turistlere gezip görmek istedikleri bölgeleri tanıtıcı bilgi vermeyi ve onlara eşlik etmeyi meslek edinmiş kimse. (Bk. ansikt böl.)
*ANSİKL. Dağc. ilk rehbeçler, bölgeyi tanımaları ve fizyolojik dayanıklılıkları sebebiyle dağ halkı içinde avcılar ve kristal oymacılar arasından çıkardı. Bunlar XIX. yy.'da Alpler'deki başlıca dorukların fethinde mühim bir rol oynadılar.
Çeşitli tırmanma okullarının açılmasına ve burada verilen eğitime bağlı olarak "amatör†dağcıların teknik düzeyinin yükselmesi, rehberlik kuruntunu geçici bir süre tehdit etti. Fakat bugün rehberlerin en iyi dağcılar oldukları kabul edilir. Çeşitli ülkelerde rehberlik devlet tarafınca yasalarla düzenlenir. Resmi diplomalı rehberler internasyonal üne haiz birçok rehberlik kuruluşunda (mesela Fransa'da Cha- monix'de olduğu şeklinde) vazife yaparlar (1821'den bu yana). Türkiye'de ise rehberliği kurumlaştırma çalışmalarına başlanmıştır. Bugün bu işlevi belli seviyede, Başbakanlık Gençlik ve spor genel müdürlüğü'ne bağlı Dağcılık federasyonu' nun hususi yönetmeliklere dayanarak açmış olduğu sınavlar sonucu seçilen ve görevlendirilen dağ mihmandarları üstlenmiştir.
*Tur. Türkiye'de rehberlere ilişkin yetkiler, Gezim bakanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname ile bakanlığın Eğitim genel mü- dürlüğü'ne verilmiştir. Buna gore gezim sektörünün eğitilmiş eleman gereksinimini saptamak, planlamak ve eğitim programlarının uygulanmasını sağlamak Eğitim genel müdürlüğü'nün görevleri arasındadır. Rehberlerin kurs, imtihan, emek harcama izinleri ve denetimle ilgili işlemleri bakanlığın talimatı uyarınca düzenlenip yürütülür.
1. Yol gösteren kimse; kılavuz: Gezgin rehberi. Kenti dolaşmak için yanımıza bir rehber aldık.
2. Bir kimseyi, bir topluluğu yönlendiren, onlara yol gösteren, kimse; kılavuz
*Ask. denize. Rehber vapur, bir filo ya da filotilanın en önünde giden vapur. (Öteki gemiler, rehber geminin vereceği rota ve hıza uyar, mevkilerini rehber gemiye gore ayarlar.)
*Dağc. Dağda bir ya da birkaç kişiye yol gösteren diplomalı ustalaşmış dağcı (Bk. ansikt. böl.)
*Eğit. Rehber öğretmen, okulda rehberlik etkinlikleri bakımından kendi kümesine düşen öğrencileri yakından tanımak, onların kişisel ya da derslerle ilgili sorunlarını çözmek, çalışmalarında ve toplumsal ilişkilerinde başarılarını çoğaltmak ile görevli öğretmen.
*Matbaac. Rehber koyma, KROS KOYMA'nın eşanlamlısı.
*Postc. Telefon rehberi, telefon abonelerinin adreslerini, telefon numaralarını, mesleklerini veren kitap. (Dünyanın birçok yerinde geleneksel telefon rehberlerinin yerine, kullanıcının evine yerleştirilen bir terminalden izlenebilen elektronik rehberlerin kullanımı giderek artmaktadır.)
*Tur. Ziyaretçilere ve bilhassa turistlere gezip görmek istedikleri bölgeleri tanıtıcı bilgi vermeyi ve onlara eşlik etmeyi meslek edinmiş kimse. (Bk. ansikt böl.)
*ANSİKL. Dağc. ilk rehbeçler, bölgeyi tanımaları ve fizyolojik dayanıklılıkları sebebiyle dağ halkı içinde avcılar ve kristal oymacılar arasından çıkardı. Bunlar XIX. yy.'da Alpler'deki başlıca dorukların fethinde mühim bir rol oynadılar.
Çeşitli tırmanma okullarının açılmasına ve burada verilen eğitime bağlı olarak "amatör†dağcıların teknik düzeyinin yükselmesi, rehberlik kuruntunu geçici bir süre tehdit etti. Fakat bugün rehberlerin en iyi dağcılar oldukları kabul edilir. Çeşitli ülkelerde rehberlik devlet tarafınca yasalarla düzenlenir. Resmi diplomalı rehberler internasyonal üne haiz birçok rehberlik kuruluşunda (mesela Fransa'da Cha- monix'de olduğu şeklinde) vazife yaparlar (1821'den bu yana). Türkiye'de ise rehberliği kurumlaştırma çalışmalarına başlanmıştır. Bugün bu işlevi belli seviyede, Başbakanlık Gençlik ve spor genel müdürlüğü'ne bağlı Dağcılık federasyonu' nun hususi yönetmeliklere dayanarak açmış olduğu sınavlar sonucu seçilen ve görevlendirilen dağ mihmandarları üstlenmiştir.
*Tur. Türkiye'de rehberlere ilişkin yetkiler, Gezim bakanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname ile bakanlığın Eğitim genel mü- dürlüğü'ne verilmiştir. Buna gore gezim sektörünün eğitilmiş eleman gereksinimini saptamak, planlamak ve eğitim programlarının uygulanmasını sağlamak Eğitim genel müdürlüğü'nün görevleri arasındadır. Rehberlerin kurs, imtihan, emek harcama izinleri ve denetimle ilgili işlemleri bakanlığın talimatı uyarınca düzenlenip yürütülür.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR