Kısa Kısa Reşat Nuri Güntekin (1889-1956) 1. Millî edebiyat akımından etkilenen sanatçılardandır. 2. Şöhretini Çalıkuşu romanıyla kazanmış...
Kısa Kısa Reşat Nuri Güntekin (1889-1956)
1. Millî edebiyat akımından etkilenen sanatçılardandır.
2. Şöhretini Çalıkuşu romanıyla kazanmıştır.
3. Birçok eserinde Anadolu’yu, Anadolu hayatını ve insanını, batıl inançları, yanlış batılılaşmayı, insanımızın bilime ve eğitime ihtiyacını işlemiştir.
4. Mizah öğesine de yer vermiştir.
5. Romanlarında güçlü gözlemciliğine dayanan bir realizm ve canlı bir üslûp vardır. psikolojik tahlillerde de başarılıdır.
6. Eserlerinde konuşma dili hâkimdir
7. Roman, hikâye, tiyatro ve gezi yazısı türünde eserleri vardır.
Cumhuriyet dönemi yazarlarımızdan. Yazdığı, çevirdiği, kitap biçimine girmiş veya dergi, gazete sayfalarında, tiyatro repertuvarlarında kalmış eserlerinin toplamı yüzü bulan Reşat Nuri Güntekin, Anadolu'daki yaşamı ve toplusal sorunları ele almış, insanı insan çevre ilişkisi içinde yansıtabilmiş bir yazardır. Romanlarında sayısız insan tipi yaratmış, çoğunlukla erkek olan kahramanlarını, dış görünümlerinden çok psikolojik özellikleriyle yansıtabilmiştir. Mizaha daha geniş yer verdiği öykülerinde de aşk, yalnızlık, fedakarlık, dostluk, ihanet gibi temalar kullanmıştır.Reşat Nuri Güntekin Hayatı (Detay)
Reşat Nuri Güntekin, 27 Kasım 1889'da askeri doktor olan Nuri Bey ile Erzurum valisi Yaver Paşa'nın kızı Lütfiye Hanım'ın oğlu olarak İstanbul'da doğdu. Babasının mesleği nedeniyle çocukluk yılları boyunca birçok il gezdi. İlk öğrenimini Çanakkale'de Mekteb-i İptidai'de yaptı. Daha sonra eğitimine Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) ve İzmir'de bir Frerler okulunda devam etti. 1912 yılında Darülfünun-ı Osmani Ulum-ı Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi.
İlk olarak Bursa'da başlayan öğretmenlik hayatına 1927 yılına kadar birçok okulda devam etti. Bu okullar arasında İstanbul Beşiktaş İttihat ve Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi ve Galatasaray Lisesi bulunmaktadır. Türkçe ve Fransızca öğretmenliğinin yanında 1916 ile 1919 yılları arasında Erenköy Kız Lisesi'nde ve Vefa Lisesi'nde müdürlük de yapmıştı.
Yazı hayatına I. Dünya Savaşı'nın sonlarında başlayan Reşat Nuri Güntekin'nin ilk eseri "Eski Ahbap" isimli uzun öykü, 1917'de "Diken" dergisinde yayınlandı. 1819-1919'da Zaman gazetesinde "Temaşa Haftaları" başlığıyla tiyatro eleştirileri yazdı. Bu dönemde Şair, Nedim, Büyük Mecmua, İnci, Diken dergileri ile Dersaadet ve Zaman gazetelerinde yayınlanan öykü, roman ve oyunlarında kendi adının yanısıra "Hayrettin Rüştü, Mehmet Ferit, Cemil Nimet" gibi takma isimler kullanıyordu. Mizah ve magazin yazılarını da "Ateşböceği, Ağustosböceği, Yıldızböceği" gibi isimlerle yayınladı. İlk romanı olan "Çalıkuşu"nu 1923 yılında yazdı. Bu romanı önce "İstanbul Kızı" adıyla oyun olarak yazmıştı. O dönem koşullarında sahneye konulması mümkün olmayınca romana dönüştürdü. Türk edebiyatında gerçekçi romana yönelimin ilk örneklerinden olan Çalıkuşu, dili, anlatımdaki rahatlığı, duygusal yanlarıyla uzun yıllar güncelliğini koruyan bir eser oldu. Sinema ve televizyona da uyarlandı. Ardından 1924'te "Damga" ve "Dudaktan Kalbe" ve 1926'da da "Akşam Güneşi" adlı romanlarını yayımladı.
Reşat Nuri Güntekin, 1927 yılında maarif müfettişi olarak bütün Anadolu'yu dolaştı ve Dil Heyeti'yle birlikte bazı çalışmalar yürüttü. Yazdığı romanlarda Anadolu'da yaptığı gezilerin izleri bulunmaktadır. Birçok insan tanımış olması ve görevi nedeniyle birçok şehirde bulunması onun daha iyi gözlem yapmasına ve hikayelerindeki karakterlerin daha gerçekçi olmasına zemin hazırlamıştır.1927'den sonraki romanlarında da üslubunun temel yapısını değiştirmeden toplumsal sorunlara değinmiştir. Ayrıca gezilerini kaleme aldığı "Anadolu Notları" adlı kitabını daha sonra 1936 yılında yayımlamıştır. 1928 yılında "Acımak" adlı romanını yazdıktan sonra yaklaşık 10 sene yazmaya ara verdi. Bu dönem politikaya girerek 1939 yılında Çanakkale milletvekili seçildi. Ünlü eseri "Yaprak Dökümü"nü de aynı yıl yazdı. 1946 yılına kadar milletvekilliği yaptıktan sonra 1947 yılında Milli Eğitim Başmüfettişliği'ne getirildi. Aynı yıl Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara'da yayımlanan "Ulus" adlı gazetesinin İstanbul kolu olan "Memleket" gazetesini çıkardı.
1950 yılında Paris'te Kültür Ateşesi ve UNESCO'da Türkiye temsilcisi olan Güntekin, 1954 yılında emekliye ayrıldı. Bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları'nda edebi kurul üyeliği yaptı. Kendisine akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavi için Londra'ya gitti ancak hastalığına yenik düşerek 7 Aralık 1956 tarihinde vefat etti. 13 Aralık 1956'da Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.Eserleri Hakkında
Yazar, öykü, roman ve oyunlarıyla edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Kahramanları genelde tek yönlüdür. Olay kahramanlarını çevreyle birlikte verir.
Anadolu insanını iyi tanıdığını eserlerinden anlaşılır. Bazı eserlerinde genç cumhuriyetin toplumsal ideallerini işlemiştir. Reşat Nuri Güntekin eserlerine konuşma dilinin zenginliğini zorlanmadan yansıtır.Çalışma Yöntemi Hakkında
Bütün romanlarının tiyatro halinde senaryoları olduğunu söyleyen Reşat Nuri, Hikmet Feridun'la yaptığı bir konuşmada çalışma yöntemlerini şöyle açıklar:
"Roman ve hikâye yazarken konunun evvela asıl canlı noktası, amudi fıkarisi (belkemiği) gelir. Bu amudi fıkaridir ki bana yazmak arzusunu verir. Bu bazen bir vak'a olur, beni alâkadar eden bir vak'a.. Fakat çok kere pek alakadar olduğum insan tipi. (Şu vak'ayı veya şu insanı, şu tipi yazayım) derim. Bu suretle eserin iki adımı atılmış olur. Mevzuu pek iptidai bir şekilde fikrime gelir. Hiçbir zaman hemen derhal bu mevzunun planını yapıp da yazmağa başladığım vaki değildir. Bulduğum mevzuu zihnimde bir köşeye atarım. Onun francala hamuru gibi kendi kendine kabarması için uzun müddet bırakırım. Çok defa aradan birçok senelerin geçtiği de vakidir. Bu müddet zarfında mevzua bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını tayyederim, atarım, çıkarırım. Vakaları retuş ederim. Tipleri develope ederim (geliştiririm).. Yazma işine başladığım zaman da çok muntazam çalışırım. Romanın sonunu nasıl bitireceğimi tayin etmeden yazıya başlamam. Evvela umumi bir şema yaparım. Fakat eser henüz definitif (kesin, belirli) olmamıştır. Ortada şahıslar vardır, vakalar vardır, eserin ana hatları vardır. Fakat yazmaya başladıktan sonra şahıslar ekseriyetle hüviyetlerini değiştirirler, evvelce hiç düşünmediğim vak'alar, yeni şahıslar gelir. (Muhit dergisi, 1933; anan: Muzaffer Uyguner, Reşat Nuri Güntekin, Ağustos 1967) Kişilerine sevgiyle sokulan bir romancıdır Reşat Nuri. Genellikle onların gerçek yaşamlarındaki en belirgin özelliklerini yitirmeden yansıtmaya çalışır. Gözlem yeteneği yaşama çok geniş bir perspektiften bakma olanağını sağladığı için romanları geçiş dönemi yaşayan ülkemizden "insan manzaraları" çizme başarısına ulaşmıştır."ESERLERİ
ROMAN:
Çalıkuşu (1923), Gizli El (1924), Damga (1924), Dudaktan Kalbe (1924), Akşam Güneşi (1926), Bir Kadın Düşmanı (1927), Yeşil Gece (1928), Acımak (1928), Yaprak Dökümü (1939), Kızılcık Dalları (1944), Gökyüzü (1935), Eski Hastalık (1938), Ateş Gecesi (1953), Değirmen (1944), Miskinler Tekkesi (1946), Harabelerin Çiçeği (1953), Kavak Yelleri (ölümünden sonra 1961), Son Sığınak (ölümünden sonra 1961), Kan Davası (ölümünden sonra 1962)ÖYKÜ:
Gençlik ve Güzellik (1919), Roçild Bey (1919), Eski Ahbap (1919), Tanrı Misafiri (1927), Sönmüş Yıldızlar (1928), Leyla ile Mecnun (1928), Olağan İşler (1930)OYUNLAR:
Hançer (1920), Eski Rüya (1922), Ümidin Güneşi (1924), Gazeteci Düşmanı-Şemsiye Hırsızı-İhtiyar Serseri (Üç oyun birarada, 1925), Taş Parçası (1926), Hülleci (1933), Bir Köy Hocası (1928), Babür Şah’ın Seccadesi (1931), Bir Kır Eğlencesi (1931), Ümit Mektebinde (1931), Felaket Karşısında-Gözdağı-Eski Borç (Üç oyun birarada, 1931),İstiklal (1933), Vergi Hırsızı (1933), Bir Yağmur Gecesi (1943)
YORUMLAR