Resmî TDK, Türk Dil Kurumu ödat (resmi: ) Arapça resm³ 1 . Devletin olan, devlete ilişkin, devletle ilgili, hususi karşıtı: ...
Resmî
TDK, Türk Dil Kurumu
ödat (resmi: ) Arapça resm³
1 . Devletin olan, devlete ilişkin, devletle ilgili, hususi karşıtı:
2 . Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak meydana getirilen, formel:
3 . (mecaz) Samimi olmayan, teklifli, ciddi:
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Devletin olan, devlete ilişkin, devletle ilgili, hususi karşıtı:
"Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur."- Y. K. Karaosmanoğlu.
2 . Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak meydana getirilen, formel:
"Resmî işlem. Resmî müracaat."- .
3 . (mecaz) Samimi olmayan, teklifli, ciddi:
"Kâmuran neredeyse resmî tavırla hafifçe eğildi."- R. N. Güntekin.
Birleşik Sözler
- resmî bayram
- resmî dil
- resmî elbise
- resmî kıyafet
- resmî nikâh
- yarı resmî
Resmi kurum nedir?
Baskı resmi nedir?
Tür Resmi (Gündelik Yaşam Resmi)
RESMİ sıf. (ar. resm ve -/'den resmi).
1. Hükümetle, idareyle ilgili olan, yasal bir kalite taşıyan ve yetkililerce açıkça kabul edilmiş olan şey için kullanılır: Resmi bir yazı. Resmi atama.
2. Kamu görevlilerince meydana getirilen (bilhassa özelin karşıtı) şey için kullanılır: Resmi ziyaret. Resmi seyahat. Resmi merasim.
3. Kamu görevlilerine ilişkin olan bir şey için kullanılır: Resmi otomobil.
4. Yasal yetkisi, kamusal görevi olan kimse ya da kimseler için kullanılır: Resmi zevat tribündeki yerini aldı.
5. Yetkili makamlardan lanan, doğruluğu, gerçekliği onaylanmış şey için kullanılır: Vaka resmi larca doğrulandı. Resmi lara gore ölü sayısı otuzu aştı. (Karşt. resmi olmayan.)
6. Gerçek bir veri şeklinde sunulan, sadece başka gerçekliği de düşünmeye iten şey için kullanılır: Resmi tarih.
7. Başkalarıyla ilişkilerinde ölçülü, mesafeli davranan, biçime ehemmiyet veren kimse, bu kimsenin tutumu için kullanır.
8. Hesmı dil, bir ülkede yasayla belirtilip kabul edilmiş olan dil: Türkiye'de resmi dil türkçedir. || Resmi elbise, kıyafet, törensel nitelikli toplantılarda giyilmesi mecburi, belirli nitelikleri olan elbise; üniforma. || Resmi nikâh, dini nikâha karşıt olarak, yasalara gore nikâh memurunca kıyılan ve kayıtlara geçirilen nikâh. || Resmi olmayan, resmen onaylanmamış olan, resmi makamlardan lanmayan şey için kullanılır; gayri resmi: Seçimlerin resmi olmayan neticeleri alındı. Resmi olmayan lardan öğrenildiğine gore vakalarda çok sayıda insan öldü.
*Esk. Fotoğraf ya da yazıyla ilgili. || Gayri resmi - GAYRİ. || Nim-resmi, yarı resmi.
*Eğit. Resmi eğitim, devlete bağlı öğretim ve eğitim kurumlan tarafınca verilen eğitim.
*Huk. Resmi evrak, hukuksal işlemleri belgelemek yetkisine haiz organlarca düzenlenen ya da onaylanan yazı ve belge. || Kamu görevlilerinin görevleri gereği yaptıkları işlemleri içeren belge. (Mahkeme kararlarıyla noterlerin düzenledikleri resmi evrak, aksi kanıtlanıncaya kadar kati kanıt sayılırlar.) || Resmi evrakta sahtekârlık - SAHTEKÂRLIK. || Resmi senet - SENET. || Resmi sicil, kimi haklarla hukuksal durumların doğuşunu ya da kanıtlanmasını sağlamak amacıyla devlet tarafınca tutulan kütük (tapu sicili, tecim sicili, nüfus kütüğü vb ). || Resmi biçim - ŞEKİL. || Resmi tasfiye - TASFİYE. || Resmi vasiyetname - VASİYETNAME.
*Postc. Resmi pul, katma ve hususi bütçeli resmi dairelerle döner sermayeli kurluşıara aır posıa gonaerııerıne yapıştırılan pul.
1. Hükümetle, idareyle ilgili olan, yasal bir kalite taşıyan ve yetkililerce açıkça kabul edilmiş olan şey için kullanılır: Resmi bir yazı. Resmi atama.
2. Kamu görevlilerince meydana getirilen (bilhassa özelin karşıtı) şey için kullanılır: Resmi ziyaret. Resmi seyahat. Resmi merasim.
3. Kamu görevlilerine ilişkin olan bir şey için kullanılır: Resmi otomobil.
4. Yasal yetkisi, kamusal görevi olan kimse ya da kimseler için kullanılır: Resmi zevat tribündeki yerini aldı.
5. Yetkili makamlardan lanan, doğruluğu, gerçekliği onaylanmış şey için kullanılır: Vaka resmi larca doğrulandı. Resmi lara gore ölü sayısı otuzu aştı. (Karşt. resmi olmayan.)
6. Gerçek bir veri şeklinde sunulan, sadece başka gerçekliği de düşünmeye iten şey için kullanılır: Resmi tarih.
7. Başkalarıyla ilişkilerinde ölçülü, mesafeli davranan, biçime ehemmiyet veren kimse, bu kimsenin tutumu için kullanır.
8. Hesmı dil, bir ülkede yasayla belirtilip kabul edilmiş olan dil: Türkiye'de resmi dil türkçedir. || Resmi elbise, kıyafet, törensel nitelikli toplantılarda giyilmesi mecburi, belirli nitelikleri olan elbise; üniforma. || Resmi nikâh, dini nikâha karşıt olarak, yasalara gore nikâh memurunca kıyılan ve kayıtlara geçirilen nikâh. || Resmi olmayan, resmen onaylanmamış olan, resmi makamlardan lanmayan şey için kullanılır; gayri resmi: Seçimlerin resmi olmayan neticeleri alındı. Resmi olmayan lardan öğrenildiğine gore vakalarda çok sayıda insan öldü.
*Esk. Fotoğraf ya da yazıyla ilgili. || Gayri resmi - GAYRİ. || Nim-resmi, yarı resmi.
*Eğit. Resmi eğitim, devlete bağlı öğretim ve eğitim kurumlan tarafınca verilen eğitim.
*Huk. Resmi evrak, hukuksal işlemleri belgelemek yetkisine haiz organlarca düzenlenen ya da onaylanan yazı ve belge. || Kamu görevlilerinin görevleri gereği yaptıkları işlemleri içeren belge. (Mahkeme kararlarıyla noterlerin düzenledikleri resmi evrak, aksi kanıtlanıncaya kadar kati kanıt sayılırlar.) || Resmi evrakta sahtekârlık - SAHTEKÂRLIK. || Resmi senet - SENET. || Resmi sicil, kimi haklarla hukuksal durumların doğuşunu ya da kanıtlanmasını sağlamak amacıyla devlet tarafınca tutulan kütük (tapu sicili, tecim sicili, nüfus kütüğü vb ). || Resmi biçim - ŞEKİL. || Resmi tasfiye - TASFİYE. || Resmi vasiyetname - VASİYETNAME.
*Postc. Resmi pul, katma ve hususi bütçeli resmi dairelerle döner sermayeli kurluşıara aır posıa gonaerııerıne yapıştırılan pul.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR